Webmaster Geschrieben 5. Juli 2009 Teilen Geschrieben 5. Juli 2009 Ýsviçre'de Minare referandumu Nüfusunun yaklaþýk yüzde 4'ünü Müslümanlarýn oluþturduðu Ýsviçre'de minare inþasýnýn yasaklanmasýna iliþkin referandum 29 Kasýmda yapýlacak Referandumun tarihini hükümet, yaptýðý açýklamayla duyurdu. Ýsveç Hükümeti yasaða karþý Ýsviçre Halk Partisi ve Federal Demokratik Birlik partilerinden bir grup politikacý, bu konuda referandum düzenlenmesini saðlayacak yeterli imzayý geçen yýl toplamýþtý. Ýsviçre hükümeti ise uluslararasý insan haklarý ve Ýsviçre anayasasýný ihlal anlamýna geleceði, ayrýca dinler arasý gerginliðe yol açabileceði için yasaða karþý çýkýyor. 300 bin dolayýnda Müslümanýn yaþadýðý Ýsviçre'de yüzlerce cami olmasýna raðmen, camilerin çok azýnda minare bulunuyor. Yasaðý isteyenler, minarelerin dini gerekliliði olmadýðýný, ancak Ýslami gücün sembolü olduðunu iddia ederek, bunun ülkedeki anayasal dini özgürlüðe zarar verdiðini öne sürüyor. Risale Haber, 02.07.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 1. Dezember 2009 Autor Teilen Geschrieben 1. Dezember 2009 Minareleri yasaklayýnca Müslümanlar namaz vaktini kaçýrmaz ki... Ýsviçre'de yapýlan referandumda oy kullananlarýn yüzde 54'ünün "Minare yapýlmasýn" diye görüþ açýklamalarý, sadece Ýslam dünyasýnda deðil Hýristiyan âleminde de tepki ile karþýlanýyor. Son olarak Fransa Dýþiþleri Bakaný Bernard Kouchner de Ýsviçre referandumunda, seçmenin minare yasaðýna destek vermesini yorumlarken "Bir hoþgörüsüzlük ifadesi. Minare yapýlamamasý bir dine baský yapma anlamýna gelir" dedi. Katolik dünyasýnýn ruhani ve dünyevi merkezi Vatikan da, Ýsviçre Piskoposlar Konferansý'nda alýnan "Minare yasaðý dinler ve kültürler arasý yakýnlaþmaya zarar verir" içerikli kararý onayladý. Kendisi gibi olmayan, kendisi gibi düþünmeyen ve kendisi gibi inanmayana karþý hemen her coðrafyada üretilen nefretin son bir yansýmasýdýr Ýsviçre'nin bu minare yasaðý kararý. Nitekim bu referandum aþýrý saðcý Ýsviçre Halk Partisi'nin (SVP) imza toplama kampanyasý ertesinde yapýlabilmiþtir. Bu referanduma Ýsviçre Hükümeti karþý çýkmýþtýr. Ama sonuç belli olunca da, Ýsviçre Adalet Bakaný bu kararýn Müslümanlarýn dinlerinin ve kültürlerinin reddi anlamýna gelmediði konusunda Federal Meclis'in güvence verdiðini söylerken, "Sonuçlar halkýn köktendinci eðilimlerden duyduðu korkuyu yansýtýyor" yorumunu getirmiþtir. Aslýnda alýþýk olmadýðýmýz bir durumu yansýtmýyor deðil Ýsviçre'de yaþananlar. Daha ötesi farklý dinlerden ya da mezheplerden insanlarýn boðazlandýklarýný veya Heybeliada Ruhban Okulu'nun hâlâ kapalý olduðunu unuttuk mu? Minare bir simgedir Veya bazý toplum ve siyaset kesimlerinin "Þeriat tehlikesi" yaygaralarý kopartýp, darbe þakþakçýlýðý yaptýklarýný hâlâ görmüyor muyuz? "Minare" ise sadece bir simge þu anda. Týpký kiliselerin çan kulelerinin de simge olmalarý gibi... Minarelerden okunan ezanlar, bu çaðda sadece bir çaðrýdýr. Ama "Zaman"ýn önce kiliseye sonra da camiye ait olduðu zemberekli saat öncesinde, insanlara ve toplumlara saatin kaç olduðu, ibadet vaktinin geldiði duyurularak hatýrlatýlýrdý bu yüksek yapýlardan. Bu açýdan cebimizdeki, kolumuzdaki, cep telefonumuzdaki, masamýzdaki, duvardaki saatlerin varlýklarý "Zaman" ýn dünyevileþmesini simgelemiyor mu? Dikkat ettiyseniz Batý kentlerinde kiliselerin çan kulelerine karþý ayný görkeme sahip saat kulelerinin de bulunduðunu görürsünüz. Ýsviçre ve saat Bu "Saat" denilen aygýtýn yapýmý konusunda ise Ýsviçre dünyada farklý bir konuma ve þöhrete sahiptir. Almanya'daki "Din savaþlarý"ndan kaçan çelik ustalarýnýn Ýsviçre'ye sýðýnmalarý sonucu bu ülkenin bazý kentleri dünya saat üretiminin merkezleri olmuþlardýr. Yani Ýsviçreliler minare yapýmýný yasakladýklarý zaman bu ülkedeki Müslümanlarýn namaz zamanýný kaçýrmalarý söz konusu olmayacaktýr. Ýsviçre'deki Müslümanlar Ýsviçre yapýmý saatlerine bakarak ibadet zamanýnýn geldiðini bileceklerdir. Buradaki yanlýþlýk bu tür simgelerin konu edilerek, farklý inançlarýn veya farklý düþüncelerin referanduma konu edilmeleridir. Mesela büyük çoðunluðu Müslüman olan bir toplumda benzer konular referanduma sunulsaydý, kim bilir ne sonuçlar çýkardý... Bunu Ýran'a veya Suudi Arabistan'a bakarak görmemiz mümkündür. Mehmet Barlas, Sabah, 01.12.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 1. Dezember 2009 Autor Teilen Geschrieben 1. Dezember 2009 Bir medeniyetin iflas referandumu Yaklaþýk 400 bin Müslüman'ýn yaþadýðý Ýsviçre'nin, sayýsý sadece dört olan minareleri yasaklama kararý, 'medeniyetler arasý çatýþma' tezinin yeni bir safhasý. Bir ülkenin, 'dini içerikli konularda' yasaklayýcý tutum takýnmasýný bir tarafa býrakalým. Her devletin, her toplumun iç dinamikleri farklý. Eleþtirebiliriz ama zaman zaman benzeri politikalara baþvurulduðunu kabul etmek zorundayýz. Fransa farklý içeriklerde böyle kararlar vermiþ bir ülkedir, mesela. Býrakýn Fransa'yý, ayný þekilde tartýþmalý uygulamalar Türkiye'de de karþýmýzda. Ýþte türban, iþte katsayý sorunu... Siyaset ve hukuk çatýþýyor, toplum ikiye bölünebiliyor. Çetrefil konularý öyle hemen çözüme kavuþturmak zordur. Ýsviçre'de gördüðümüz ise çok daha vahim. 'Dünya tarihinde bir ilk olan' geliþmenin endiþe verici boyutlarý var... Böyle hassas bir konuyu referanduma götürmek, bunu Anayasal hüküm haline getirmek büyük ve çok tehlikeli bir açmaz, kabul edilemez. 'Ýnsan haklarý, din ve inanç özgürlüðü gibi konular referanduma götürülebilir mi?' Toplumlar ve medeniyetler arasýnda gerginlik yaratma potansiyeli çok yüksek tercihler halkýn onayýna býrakýlabilir mi? Ýsviçre'nin bu referandum kararý karikatür krizinden hiç de ders alýnmadýðýnýn en son örneði. Avrupa, 'küçük düþünen yöneticileri' yüzünden insanlýða büyük acýlar çektirmiþti. 'O kafa' hala bu kadar etkin mi? OYSA ÇÖZÜM FORMÜLÜ VARDI Baðýmsýz bir ülke olarak Ýsviçre pekala baþka çözüm yollarý bulabilirdi. Ülkesinde farklý bir dinin ve kültürün yayýlmasýndan endiþe ediyor olabilirler. Minarelerin yapýmýný önlemeyi düþünebilirler. Yine de kendinden emin, evrensel deðerlere sahip bir yönetim olarak 'halka soralým' kolaycýlýðýna, daha doðrusu tuzaðýna yeltenmeleri hiç beklenmiyordu. Mesela cami veya minare yapýmýnda kýsýtlamalara gidebilirler, ayný þehirde, belli mesafelerin olmasýný þart koþabilirlerdi. Ýmar düzenlemeleri gerçekleþtirebilirlerdi. Hayýr, bunlarý denemek yerine topyekun yasakçý zihniyeti 'halkýn onayýna' sundular. Hýristiyan çoðunluða, 'Müslümanlarýn camilerine minare yapýlmasýný yasaklayalým mý?' diye sordular. Üstelik tek yanlý ve Ortaçað'ý andýran ifadelerle dolu karalama kampanyalarý eþliðinde... Empati yapýyorum, Türkiye'yi düþünüyorum. 'Burada çok daha fazla Hýristiyan vatandaþýmýz yaþasa biz onlarýn kiliseleri için referanduma gitsek ne sonuç çýkardý?' diye tartýyorum. Doluya koyuyorum almýyor, boþa koyuyorum dolmuyor. Hepsini bir tarafa býrakýyorum, 'hümanizm, insan haklarý ve özgürlükler' diyen Avrupa'yý düþünüyorum, aklýma yatmýyor. KÝMÝN SÜNGÜSÜ DÜÞTÜ? Galiba, 'Müslümanlarýn süngüsünü indireceðiz' diyen ýrkçý yaklaþýmlara inat, Avrupa'nýn kendi süngüsü düþtü. Yine Batý düþüncesinden bakalým: Sosyolojinin baba isimlerinden Max Weber, 'sorumluluk etiði' kavramýný çok vurgular. 'Basiret etiði' kavramý daha yaygýnlýk ve etkinlik kazandý. Yani, yapýp ettiklerimizin sonuçlarýný öngörmek, buna uygun davranmayý bilmek... Baþucu kitaplarýmdan, Sponville, Büyük Erdemler Risalesi'nde, basiret için 'tüm diðer erdemlerin koþulu ve kökenidir' der. Stoacýlar, basireti 'yapýlacak ve yapýlmayacak þeylerin bilimi' olarak görürler. Yani, 'iyi ya da kötü olan þey hakkýnda düzgün karar verebilmek, buna uygun davranabilmek.' Bütün Avrupa'ya maletmek gibi olmasýn ama Ýsviçre'nin yaptýðý, sorumluluk ahlakýna veya basiretli davranmaya uyuyor mu? Galiba Avrupa'nýn yarattýðý bu yeni krizi yine Avrupa kültürü ve medeniyetinin kendisi çözmek zorunda. Avrupa'nýn içinden gelen tepkiler bize bu iyimserlik için yeterince gerekçe sunmaktadýr. Antik Yunan'dan kök bulan, Roma ve Hýristiyanlýk ile geliþen, Rönesans ve reform, sanayi devrimi ve burjuva atýlýmlarýyla insanlýk medeniyetine katký yapan bir kültür, 21'inci yüzyýla yakýþmayan bu ayýptan kendisini kurtarmak zorundadýr. Ýsmail KÜÇÜKKAYA - AKÞAM, 01.12.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 3. Dezember 2009 Autor Teilen Geschrieben 3. Dezember 2009 Minare yasaðýna dünya basýný ne dedi? “Ýnsan, bilmediðinin düþmanýdýr.” Hz. Ali Ýsviçre halkýnýn %4,5i müslüman. Ülke genelinde 4 tane minareli cami var. Beþinci bir minare istenilmiyor. Pazar günü yapýlan referandumda halkýn %57,5i minareye karþý olduklarýný belirtti. Ve netice itibarýyla yeni minarelerin yapýlmasý yasaklandý. Bu yasak dünya basýnýnda farklý þekillerde ele alýndý. Ýþte bazý örnekleri: Avusturya´nýn “Die Presse“ (30.11.2009) gazetesi “Barýþ engelleniyor. Müslümanlara hak etmedikleri muamele yapýlýyor“ diye yazdý. Gazete, Ýsviçre´de yaþayan müslümanlarýn ülkeye uyum saðladýklarýný ve bu yasaktan dolayý sýrtlarýndan vurulduklarýný yazdý. Portekiz “Diário de Notícias“ (30.11.2009) gazetesi, minare yasaðýnýn çaðdýþý olduðunu ifade etti. Bu yasaðýn bir hoþgörüsüzlük delili olduðu ve bundan dolayý radikallere yol açýldýðý belirtildi. Ýslamýn yüzyýllarca hristiyanlýða hoþgörüyle baktýðý, ama hristiyan alemi hep “korkuyla” hareket ettiði ve Ýsviçre´nin bu yasak ile ülkeyi yüzyýllarca geri attýðý, gazetede yazýldý. Ýsviçre´nin “Le Temps“ (30.11.2009) gazetesi, bu yasaktan dolayý ülkede bir panik yaþanacaðýný ve terörist saldýrýlarýn olabileceðini yazdý. Gazetenin görüþüne göre, Ýsviçre´de yaþayan müslümanlar Ýslam´ýn yanlýþ algýlayýþýndan dolayý sorumlu tutulamaz denildi. Ayný gazete bir gün sonra (01.12.2009) demokrasinin engellenmeye çalýþtýðýný yazdý. Pazar günü yapýlan ankette, akýllýlarýn kaybettiði, polemikcilerin kazandýðýnýn ortaya çýktýðý yazýldý. Gazete, bu referandumu “Duygularýn çöp kutusu” olarak tanýmladý ve demokrasinin istismar edildiðine vurgu yaptý. Estonya “Postimees“ (30.11.2009) gazetesi, bu yasaðýn Fransa´da ki baþörtü meselesini hatýrlattýðýný, fakat yinede farklýlýklarýn olduðunu yazdý. Gazeteye göre saðcý halk partisi ekonomi krizi fýrsat bilip müslümanlara yüklendi ve halký minarelere ve genel olarak Ýslam´a karþý soðuttu. Hollanda´da yayýmlanan “De Volkskrant“ (01.12.2009) gazetesi, “Korkunun galibiyeti“ manþetini attý. Bu olayýn Ýsviçreyle sýnýrlý olmadýðýna, aslýnda Avrupa´nýn genel görüþünü yansýttýðýna vurgu yapýldý. Danimarka´nýn “Politiken“ (01.12.2009) gazetesi açýk bir dil ile saðcýlarýn Avrupa´daki siyaseti tamamen deðiþtirmek istediklerini yazdý. Dinlere ve dindarlara hoþgörü ile bakýlmamasý için ellerinden gelenlerini yaptýklarý ve yapacaklarý belirtildi. Gazetenin yazdýðýna göre bu yasaklama, Avrupa´nýn gittikçe bir hoþgörüsüzlük ortamýna dönüþtüðünü gösteriyor. Ýsveç “Upsala Nya Tidning“ (01.12.2009) gazetesi, böyle durumlarda refarandum yapýlmasýnýn yanlýþ olduðunu yazdý. *** Almanya´da tahminen 210 minareli cami var ve yaklaþýk 120 tane minareli caminin inþaati devam ediyor. Toplam 3000 tane camii/mescid var. Genel itibarýyla cami yapýlýmlarýna itiraz edilmesede, bazý bölgelerde protestolar meydana geliyor. Özellikle minare yapýlýmlarýnda sorunlar yaþanýyor. Fakat büyük bir çoðunluk ile yasal olarak müslümanlar haklarýný kullanýp, hem camilerini hemde minarelerini yapabiliyorlar. Minarele karþý gelmek, aslýnda bir korkunun iþaretidir. Çünkü bir Avrupalý için minare “korkunun“ sembolüdür. Ýslamýn “meydandayým“ diye haykýrýþýdýr. Yani Ýslam dininin “göresel” alana geçmesidir. “Bende varým, iþte buradayým” deðiþidir. Dolayýsýyla Ýslamý tanýmayan veyahut yanlýþ tanýyan insanlar, kendi þehirlerinde bir minare yapýldýðýnda, tepki gösteriyorlar. Ýslam dininin “görünmeyen alanlarda” kalmasýný istemeleride, korkularýndan ileri geliyor. Her minareye karþý çýkan illahada Ýslam düþmaný olmasý gerekmiyor. Birçok insan, sadece önyargýlý ve bilgisizliklerinden dolayý korkuyla hareket ediyorlar. Bu korkularý ve endiþeleri gidermekte, iþ yine müslümanlara düþüyor. Avrupa´da yaþayan müslümanlarýn görevi, Ýslam´ý hakkýyla tanýtmak, özellikle Ýslam´ýn insan anlayýþýný ön plana çýkarmak. Cemil Sahinöz, Moral Haber, 03.12.2009 http://www.moralhaber.net/yazidetay.php?Yazi_id=13712&yazar=493 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 3. Dezember 2009 Autor Teilen Geschrieben 3. Dezember 2009 Isvicre yasaklarken, Almanya ödül veriyor http://www.hurriyet.de/_img/i/r/news/0312/2431826_230x230.jpg ÝSVÝÇRE'de halk oylamasýyla gelen minare yasaðýna tepkiler sürerken, Almanya'da bir sanat projesi çerçevesinde bir caminin minarelerini boyayan sanatçý 20 bin Euroluk Ýstanbul bursu ile ödüllendirildi. Eylül ayýnda Hamburg'un St. Georg semtindeki Kuzey Almanya Ýslam Toplumu'na (BÝG) ait Merkez Camisi'nin her biri 23 metre uzunluðunda olan çelik iki minaresini yeþil altýgen desenine boyayan 36 yaþýndaki Boran Burchardt'ýn çalýþmasý, Essen'deki imar þirketi MFI'nin yarýþmasýnda 20 bin Euroluk ödüle layýk görüldü. Dünyanýn ilk desenli minareleri olarak tarihe geçen çalýþma, tüm dünyada büyük yanký uyandýrmýþtý. Cami yönetimi ve ressam Burchardt'ýn dinlerarasý diyaloða örnek gösterilen çalýþma, St. Georg semtindeki camiyi turistlerin uðrak yerine haline getirdi. 3 Aralýk 2009 / Kemal DOÐAN, Hürriyet Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 5. Dezember 2009 Autor Teilen Geschrieben 5. Dezember 2009 Kule minare oldu Ýsviçre’nin Basel kentinde tarihi Elisabethen Kilisesi, kulesini sembolik olarak minare ilan etti. Kilise papazý Feuz ve bir Türk imam birlikte Kuran’dan sureler ve Ýncil’den ilahiler okuyarak dua etti. http://www.hurriyet.de/_img/i/r/news/0412/2434187_230x230.jpg Ýsviçre’de geçen pazar günü yapýlan referandumda minare yasaðýna onaylanmasýna tepkiler sürüyor. Türkler'in yoðunlukta yaþadýðý Basel kentinin tarihi protestan kilisesi Elisabethen, kulesini sembolik olarak minare ilan etti. 1857-1865 yýllarý arasýnda yapýlan ve kentin ilk protestan kilisesi olan Elisabethen Kilisesi'nin ana giriþ kapýsý ve içeriye üç levha asýldý. Bu levhalarda “Elisabethen Kilisesi’nin kulesi ayný zamanda minaredir” yazýldý. Kilise papazý Andre Feuz ve bir Türk imam kilisede ortak ayin düzenledi. Kuran’dan sureler ve Ýncil’den ilahiler okundu. Ayine Hýristiyanlar'ýn yanýnda Türkler de katýldý. Ziyaretçiler ayinden çok etkilendiklerini söyledi. Türkler için Kilisenin papazý Andre Feuz, minare yasaðýna karþý kuleyi sembolik minare ilan ettiklerini açýkladý. Papaz Feuz özellikle kentte yaþayan Türkler'le dayanýþma göstermek için bu giriþimi yaptýklarýný vurguladý ve “Öðlen birlikte bir barýþ ayini düzenledik. Bu ayine bir de Türk imam katýldý” dedi. Papaz Feuz ayinde Ýncil’den “Göklerdeki Babamýz” duasýný birlikte okuduklarýný belirtti. "Fatiha" suresi ile kýysalanan “Göklerdeki Babamýz” duasý “Ayartýlmamýza izin verme. Kötülüklerden koru bizi” diye bitiyor. Hürriyet, 04.12.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
zehra Geschrieben 6. Dezember 2009 Teilen Geschrieben 6. Dezember 2009 Batý kültüründe evrim ters yönde iþliyor! Ýsviçre, Zürih hava alanýnda müzik yerine inek sesi dinleten narsistik garipliklerin olduðu bir ülke. Kendilerini özel, önemli ve üstün gören kültürleri var. Kibirleri nedeniyle realite körlüðü içindeler. Açýkça insan haklarýný kendi ayrýcalýk beklentilerine göre yorumluyorlar. Zenginlerdi ve bugüne kadar güvenlik kaygýlarý yoktu. Minare referandumu ile % 57 istemiyorum cevabý verdiler. Aslýnda bu beklenen bir durumdur. Çünkü 1980’lerde Afrika’da Biafra’da açlýktan ölen zenci çocuklara yardým etme referandumunda da “Hayýr yardým etmeyelim” cevabý çýkmýþtý. Ýnekler daha kýymetli çünkü çýkarlarý var çikolata sektöründe ihtiyaçlarý var. Benzer bir etnik narsisizmi 2. dünya savaþýnda Yahudi göçmenlere yapmýþ ölmelerine göz yumarak servetlerine el koymuþlardý. Uygunsuz davranýþýn arka planý Ýsviçre’de yaþayanlar ile Etiler, Baðdat caddesi ve Batý Anadolu varlýklý elitistleri benzer ruh hali içindeler. Kendileri özel önemli ve üstün hissettikleri için hukuki ve kültürel statülerini tehlikede görüyorlar. Ayrýcalýklarýný kaybetme seçeneði zihinsel konforlarýný bozuyor. Ezan sesi ve minareyi güvenlik tehdidi, aþaðýlama ve deðersizleþtirme olarak algýlýyorlar. Burada ki önyargý “En akýllý, en güçlü, en baþarýlý, en önemli benim” biçimindeki önyargýdýr. Kendi egolarýnýn en büyük þey olduðu bir evrende yaþadýðýný hissetmeleri nedeniyle her þeyi kiþiselleþtirirler. Baþkalarýnýn doðal istek ve ihtiyaçlarý onlar tarafýndan kiþiselleþtirme savunma mekanizmasý ile baský altýnda kaldýðý ve kuþatýldýðý hissine neden olur. Bir örnek: Bir arkadaþýnýz ‘sýkýldým’ derse siz ‘benden sýkýldý’ diye anlýyorsanýz veya iþ arkadaþýnýz yeni bir elbise veya araba alsa ‘bana hava atmak için aldý’ diye düþünüyorsanýz konuyu kiþiselleþtirme ihtimaliniz çok yüksektir. Bu durum kendinizi “Daha az akýllý, daha az çekici ve daha az baþarýlý” yani kötü hissettirdiði için çok öfkelenirsiniz. Tesettürlü bir bayan ‘Jeep’ edindiðinde veya minare Ýsviçre’nin iddialý semtlerinde yükseldiðinde kendini kötü hissedenler kibirli egolarý nedeniyle rahatsýz olurlar ancak farkýnda deðildirler. Minare veya baþörtüsünü tehdit olarak algýlamalarý bu psikolojik dinamiklerle açýklanabilir. Bozuk iletiþimler de bu önyargýyý besler ve pekiþtirir. ‘Siyasi simge’nin rasyoneli nedir? Hukukun temel kuralý olan bir ilke vardýr. “Ýspat külfeti müddeiye aittir”. Ayný kural insan iliþki yönetiminde de geçerlidir. Birisine “Bana zarar veriyorsun, bana kafir diyorsun, beni düþman görüyorsun” diyen kiþi iddiasýný ispatlamak zorundadýr. Karþý tarafýn zarar vermediðini düþman olmadýðýný kanýtlama zorunluluðu yoktur. Ýspatý karþýdan beklemek paranoid ve fobik algýlamalarda mümkündür. Minare veya baþörtüsü siyasi simgedir diyenler bunu ispatlamak zorundadýrlar. Eðer ispatlayamazlarsa kiþinin beyaný esas alýnýr. Yani kiþi “Ben siyasi amaçla baþýmý örtüyorum veya cami istiyorum” demiyorsa talebi doðal insan hakký olarak kabul edilir. Osmanlý döneminde Batýda Türkofobi vardý. Çocuklarýný Türkler geliyor diye korkuturlardý. Þimdi de ‘Ýslamofobinin olmasý batý kültüründe evrimin ters iþlediðini gösteriyor’ diyenler haklýlýk kazanýyorlar. Avrupa’daki Müslümanlarýn hatalarý yok mu? Maalesef fazla kentleþememiþ yabancý kökenli eðitimsiz insanlar Ýsviçrelinin megalomanisine haklýlýk kazandýrýyor. Diðer taraftan Bediüzzaman’ýn çok özlü bir sözü vardýr. ‘Ýslam’a layýk doðruluðu ve doðru Ýslam’ý Avrupalýlara göstermek”. Maalesef Avrupa’da yaþayan insanlarýmýz iyi ve güzel örnek olamadýlar, kötü zanlarý ve korkularý daðýtamadýlar. Fakat iletiþim çaðýnda yaþýyoruz iyi, güzel ve doðruyu batýya anlatmak için bir fýrsat doðdu. Aslý ve esasý olmayan nedenlerle dini deðerlerden nefret edenlerin uygunsuz tepkilerini büyütmeyelim, bozuk iletiþimi düzeltelim eðer haklýysak kazanacaðýz yanlýþsak kabul edeceðiz. Bu bizim özgüvenimizin de gereðidir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 7. Dezember 2009 Autor Teilen Geschrieben 7. Dezember 2009 Bu nefreti kim büyüttü peki? 15 Kasým 2009 tarihli yazýmda, medyada konu henüz ma'kes bulmamýþken, minare referandumu konusuna temas etmiþ, meselenin zihniyet arka planýný irdelemeye çalýþmýþ ve þöyle demiþtim: "Ýsviçre'de 29 Kasým'da yapýlacak olan 'Minare Referandumu'nda halk Batý hoþgörüsünün kâðýt üzerinde kalýp kalmayacaðýna; Ýslam'ý öteki ve düþman sayan çatýþmacý zihniyete iltifat edip etmeyeceklerine karar verecekler." Ýsviçre halkýnýn yüzde 57 gibi büyük bir çoðunluðu maalesef, Batý hoþgörüsünün þümulüne Sihler'in veya Budistler'in kýsmen girebileceðini ama Müslümanlar'ýn dâhil olmadýðýný; "açýklýk, çoðulculuk ve din özgürlüðü" gibi kavramlarla bütünleþtiði söylenen Ýsviçre'nin, Müslümanlar söz konusu olduðunda bunlarýn askýda kaldýðýný ortaya koymuþ oldu. BM'den AB mekanizmalarýna; Hristiyan Demokrat Partiler'den Yeþiller'e; Vatikan'dan Avrupa Güvenlik ve Ýþbirliði Teþkilatý'na tüm siyasi otoriteler sonuçlara karþý tepkisini ortaya koydu. Sonuçlardan memnun olan ise sadece azýnlýðý temsil eden ýrkçý partiler. Ne var ki acý gerçeði de görmek durumundayýz: Bugün baþta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde benzer bir referandum yapýlsa sonuç maalesef farksýz olacaktýr. O zaman sormak gerekiyor: "Cemm-i ðâfirîn" halinde herkes, sonuçlara tepkisini ortaya koyduðuna göre, Müslümanlar'a karþý bu nefreti kim büyüttü peki? Nefretin sadece minare ile sýnýrlý olmadýðýný, Ýsviçre Ýslam Organizasyonlarý Birliði Baþkaný Dr. Hasan Hatiboðlu'nun beyanlarý açýkça ortaya koyuyor. Hatiboðlu, referandum sürecinde Ýslamiyet'e saldýrýldýðýný; eskiden sözlü olan saldýrýlarýn artýk fiili bir hal aldýðýný vurguluyor. Sürecin önü alýnamazsa, nefretin bir sonraki hedefinin Ýslam mabetlerinin kendisi, daha sonraki hedefinin ise Müslümanlar'ýn kendisi olmasý pekâlâ mümkündür. Can alýcý soruyu tekrar soralým: Siyasi otoriteler ve toplum önderleri sonucu tepki ile karþýladýklarýna göre, Müslümanlar'a karþý bu nefreti kim büyüttü? Kestirmeden cevabý, "terörle mücadele" perdesi altýnda hegemonyalarýný sürdürmek isteyen ve asla "düþmansýz yapamayan" muhteris siyasetçiler ve toplumda kaybettiði mevzilerini Müslümanlar'a nefret üzerinden telafi etme ucuzluðunda olan kimi baðnaz kilise çevreleridir. Ýsviçre, bu ayýplý minare referandumundan bir þekilde kendini kurtarabilir. Nitekim bunun sinyalini de vermiþlerdir. Asýl mesele, Avrupa'da kitleleri iyice etkisi altýna Müslümanlar'a karþý nefret anaforundan toplumlarýn kurtarýlmasýdýr. Aksi takdirde, bu anafor ve kontrolü gittikçe zorlaþan Ýslamofobi furyasý sadece Müslümanlar'a zarar vermeyecek, onu körükleyenleri de içine alacak þekilde geniþleyecektir. Konu ile ilgili görüþlerini ortaya koyan Ýsveç Göçmen Bakaný Tobias Billstrom'un sözleri ise, "özrü kabahatinden büyük" kabilinden: "Biz bu tür konularý þehir planlamasý kapsamýnda ele alýyoruz." Çok doðrudur. "þehir planlamasý" gerekçesiyle bazý þehir merkezlerinde sadece minareye deðil, cami açýlmasýna dahi izin verilmemekte, Müslümanlar ibadetlerini yapabilmek için bir hayli külfetli bir yolculuðu göze almak mecburiyetinde kalmaktadýrlar. Yirmi yýlý aþan bir tartýþma sonucunda Roma merkezde cami inþasýna izin verilmemiþ ancak banliyölerden birinde müsaade edilmiþtir. Atina þehir merkezindeki Osmanlý döneminden kalma cami kapalý olup, yenisine izin verilmemektedir. Çünkü "þehir planlamasý" (!) buna engeldir. Ýsviçreliler de çok ayýp etmiþler hani!.. Böyle referandum gibi kendilerini dünya-âleme rezil edecek yollara baþvurmaya ne gerek vardý? "Þehir Planlamasý Hazretleri (!) izin vermiyor" deyip reddederdiniz, olurdu. Ýsveçli dostlarýndan biraz ders alsalardý ya! "Ýðneyi kendimize, çuvaldýzý baþkasýna..." Bilindiði gibi, Antalya ve Alanya gibi tatil yörelerimizde yaþayan yabancýlarýn sayýsý günden güne artmaktadýr. Bölgede altý aydan daha fazla yaþayan Alman ve Rus sayýsýnýn yüz bin civarýnda olduðu söyleniyor. Ne var ki, yýllardan beri Alanya'da yaþayan Almanlar Pazar günleri kiraladýklarý otel odalarýnda ayinlerini icra etmek mecburiyetinde kalmýþlardý. Bir kiliseye sahip olabilmek için on yýldan fazla bir süre mücadele etmeleri icap etti. Ýsteklerine ancak "Ýslamcý kökenli" (!) AK Parti döneminde kavuþabildiler. Bilemiyorum, buna da mani olan, "Þehir Planlamasý Hazretleri (!)" miydi veya daha derin bir güç müydü, emin deðilim. Hani söz sýrasý geldiðinde, "mangalda kül býrakmaksýzýn", "Biz Türkler Anadolu topraklarýnda Müslüman'ý, Hýristiyan'ý ve Musevi'yi, yüz yýllardan beri barýþ ve huzur içinde yaþatýyoruz" gibi sözleri aðzýmýzdan eksik etmiyoruz da. Cemal Ussak, Bugün, 07.12.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 7. Dezember 2009 Autor Teilen Geschrieben 7. Dezember 2009 Sauerland: Minare yasaðý hoþgörüsüzlüktü ALMANYA'nýn Giessen kentindeki Türk Alman Saðlýk Vakfý'nýn “Þiddet ve baðýmlýlýk” konulu projesi kapsamýnda Duisburg'daki DÝTÝB Merkez Camii'ni ziyaret eden 50 kiþilik kadýn grubuyla biraraya gelen Duisburg Anakent Belediye Baþkaný Adolf Sauerland, “Ýsviçre'nin minareleri yasaklanmasýný yanlýþ buluyorum” dedi. Minaresi ve kubbesiyle Almanya'nýn en büyük camisi olan DÝTÝB Merkez Cami'yi Giessen'den ziyaret eden kadýnlar arasýnda vakfýn genel müdürü Ayla Gediz, proje sorumlularý Çiðdem Bilgin ve Ömer Aydýn da yer aldý. Ziyaretçiler için camide verilen yemeðe Göç ve Uyum Meclisi Baþkaný Þevket Avcý ile birlikte katýlan Duisburg Anakent Belediye Baþkaný Adolf Sauerland, Ýsviçre'nin minare yasaðý kararýný eleþtirerek þunlarý söyledi: HERKES SAHÝPLENÝYOR “Minare yasaðýný yanlýþ buluyorum. Böyle bir yasak farklý dinlere karþý hoþgörüsüzlüðü ortaya koyar. Biz camimize minare diktik. Binlerce insan Almanya ve baþka ülkelerden camiyi ziyarete geliyor. Kentimize geliyorlar. Cami ile birlikte kentimizin imajý daha da güzelleþti ve reklamýmýz yapýlýyor. Cami Duisburg'da uyuma büyük katký saðladý. Burada herkes camiyi ve minareyi sahipleniyor. Kýyamet de kopmuyor" dedi. Daha sonra Türk Alman Saðlýk Vakfý Genel Müdürü Ayla Gediz'e yürüttükleri projeden ötürü baþkan Sauerland bir hediye verdi. FOCUS: ALMANYA ÝSVÝÇRE DEÐÝL HAFTALIK Focus dergisinde yer alan ankete göre, Almanya'da minareye karþý gelenlerin oranýnýn sadece yüzde 38 olduðu ortaya çýktý. Emnid þirketi tarafýndan yapýlan ankete katýlan bin kiþiden yüzde 48'i minareye karþý olmadýklarýný açýkladý. Almanya'nýn doðusunda yaþayanlarýn yüzde 44'ü minareye karþý olduklarýný belirtirken, batýsýnda yaþayanlarýn sadece yüzde 37'si minare karþýtý olduklarýný açýkladý. Ancak eðitim durumunun iyileþmesi ile birlikte minare karþýtlýðýnýn artmasý dikkat çekti. Lise mezunu ve üniversite mezunlarýnýn yüzde 65'i minareye "hayýr" derken, bu grup içinden sadece yüzde 25'in minareye karþý olmadýðý ortaya çýktý. AVUSTURYA KARÞI DEÐÝL ÝSVÝÇRE'de minarelerin yapýlan halk oylamasý ile yasaklanmasýndan sonra Avusturya'da yapýlan anket, Avusturyalýlarýn minare yasaðýna karþý olduklarýný ortaya koydu. Kamuoyu araþtýrmasý Gallup tarafýndan yapýlan ankete katýlan Avusturyalýlar'ýn yüzde 60'ý Ýsviçreliler'in aksine minareli cami yapýlmasýnda bir sakýnca görmüyor. Anket, Avusturyalýlar'ýn yüzde 31'nin minareye karþý olduðunu ortaya koydu. AÞIRILAR BAÞI ÇEKÝYOR Avusturya'da yasaðý destekleyenler arasýnda ön sýrada aþýrý saðcý Avusturya'nýn Geleceði için Birlik Partisi BZÖ yanlýlarý yer alýyor. Ankette çýkan sonuca göre BZÖ taraftarlarýnýn yüzde 70'si yasaktan yana olduðunu açýklarken, aralarýnda aþýrý saðcý bir diðer parti FPÖ'nün de bulunduðu Yeþiller, Sosyal Demokrat ve Muhafazakar Parti yanlýlarý ise yasaða karþý. Aþýrý saðcý FPÖ Partisi yanlýlarýn sadece yüzde 40'ý yasaktan yana. FPÖ Parti lideri Heinz-Christian Strache ise parti yandaþlarýnýn aksine ülkede cami yapýmýna ve minareye karþý olduðunu açýkladý. Din özgürlüðüne karþý olmadýðýný söyleyen aþýrý saðcý lider Strache, "Bizde din özgürlüðü var. Fakat ibadet ederken Hýristiyanlýða karþý zafer ve kadýnlara karþý da baský sembolü olarak gösterilen minarelere ihtiyaç yok” dedi. Avusturya'da cami ve minare yasaðý ile ilgili Yeþiller milletvekili Alev Korun ile tartýþan Strache, Ýsviçrelilerin yasaktan yana olmakla doðru bir karar verdiklerini de söyledi. Korun da din özgürlüðünün yasaklanamayacaðýný savunurken “Minarelerin yasaklanmasý talebinin Müslümanlara 'sizi Avusturya'da ve Avrupa'da istemiyoruz' mesajý verir” dedi. DANÝMARKALILARIN YÜZDE 51'Ý "HAYIR" DÝYOR BAKAN BARTEL: TÜRKÝYE ÖRNEK ÝSVÝÇRE’deki refarandumdan sonra, minare konusu Danimarka’da da tartýþýlmaya baþlandý. Ýsviçre’nim aksine Danimarka’da 2’si Türklere ait, biri Ortadoðulu Þiilere ait 3 caminin inþaatý için yeþil ýþýk yakýlýrken, yapýlan kamuoyu araþtýrmasý ise halkýn yüzde 51’inin minareye karþý olduðunu yüzde 34’ünün desteklediðini, yüzde 15’inin ise kararsýz olduðunu ortaya koydu. Megafon araþtýrma enstitüsünün yaptýðý anketin neticesini Hürriyet’e deðerlendiren Eðitim Bakaný Bertel Haarder ise, Danimarka’da üç ayrý bölgede 3 ayrý minareli ve kubbeli cami projesi için yeþil ýþýk yakýldýðýna dikkat çekerek, þunlarý söyledi: YASAK SAÇMA “Ýsviçre’deki refarundum çok saçma. Danimarka’da minareyi yasaklamak söz konusu olamaz. Türkiye’yi örnek almamýz gerekir. Ben Ýstanbul’a gittim, camiler, kiliseler, sinagoglar birarada. Bu da Ýstanbul’a büyük bir zenginlik kazandýrmýþ. Bizim ülkemizde de ayný zenginliðin olmasý gerekir.” Danimarka’da minareli cami yapýmýna destek veren Dýþiþleri Bakaný Per Stig Möller de, hükümeti dýþarýdan destekleyen Danimarka Halk Partisi’nin Danimarka’da da refaranduma gidilmesini istemesi üzerine yaptýðý açýklamada, Danimarka’nýn minareli cami yapýmýna karþý çakmadýðýný ve refarandum yapýlmayacaðýný bildirdi. ÝKÝ TÜRK CAMÝYE ÝZÝN Bu arada Kopenhag Belediyesi'nin aylar once þehrin göbeði Norrebro’da Abdul Bait Derneði'ne ait, Ýmam Ali Ýslam Merkrezi’ne izin verdiði, iki minareli caminin yapýmýnýn hýzlandýrýlmasý için çalýþmalarýn devam ettiði bildirildi. Arhus ve Roskilde þehirlerinde de Danimarka Türk Diyanet Vakfý þemsiyesi altýnda minareli ve kubbeli iki Türk cami inþa edilmesi için çalýþmalar tamamlandý. Arhus þehrindeki caminin inþasý için belediye meclisinde tüm siyas partilerin desteði saðlandý. Roskilde þehrinde ise cami projesi hazýrlandý ancak henüz belediye meclisine sunulmadý. Belediye Meclisi üyesi ve kararý verecek Kültür Komisyonu Baþkaný Tuncay Yýlmaz, belediyede yaptýðý nabýz yoklamasýnda yüzde 98 destek aldýðýný söyledi. Türk camileri yaklaþýk 25 metre yüksekliðinde iki minareli ve biri küçük ikisi büyük üç kubbeli olacak. Hürriyet, 07.12.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
zehra Geschrieben 7. Dezember 2009 Teilen Geschrieben 7. Dezember 2009 Avrupa'da, en fazla camiyi barýndýran Almanya'da da vatandaþlar Hollanda gibi minarelere sahip çýktý Avrupa'da, 2 bin 500 civarýnda cami ile en fazla camiyi barýndýran Almanya'da siyasetçilerden sonra asýl karar sahibi olan vatandaþlar da minarelere sahip çýktý. Yapýlan bir kamuoyu araþtýrmasý, Almanlarýn büyük bir çoðunluðunun minarelerin yasaklanmasýna karþý olduðunu ortaya koydu. Bu þekilde Alman halký, referandum sonucu minare yasaðý getiren Ýsviçre'ye demokrasi, insan haklarý ve din özgürlüðü dersi verdi. Bu sonuç, Almanya'da birlikte yaþam ve uyum adýna ne kadar yol kat edildiðini de somut bir þekilde ortaya koydu. Ýsviçre'deki dört minareli camiye karþýlýk Almanya'da 200'ün üzerinde minareli cami yer alýyor. Bild am Sonntag gazetesi için yapýlan Emnid Anketi'ne göre Alman halký, Ýsviçrelilerin aksine minare inþasýnýn yasaklanmasýna karþý çýkýyor. Ankete göre Almanlarýn sadece yüzde 38'i yeni minarelerin inþasýnýn yasaklanmasýndan yana. Buna karþýlýk vatandaþlarýn yüzde 48'i böyle bir inþa yasaðýnýn kesin bir þekilde karþýsýnda olduðunu açýklýyor. Araþtýrma, özellikle batý eyaletlerindeki Almanlarýn minare inþasýna destek verdiðini ortaya koyuyor. Bu bölgelerdeki Almanlarýn yüzde 51'i minarelerin inþasýna destek verirken sadece yüzde 37'si yasaða destek veriyor. Doðu eyaletlerinde ise durum kýsmen deðiþiyor. Buradaki vatandaþlarýn yüzde 44'ü böyle bir oylama durumunda yasak yönünde, yüzde 37'si yasaða karþý oy vereceðini açýklýyor. Öte yandan anket ilginç bir sonucu daha ortaya koydu. Buna göre gençler çok daha demokrat ve özgürlükçü. Ankete göre minarelerin yasaklanmasýnýn isteyenlerin büyük bir çoðunluðu 65 yaþýn üzerindeki eðitimi düþük seviyede olan Almanlar. Minare yasaðýna en çok karþý çýkan grup ise Cem Özdemir'in Eþbaþkanlýðý'ný yaptýðý Yeþiller Partisi'nin seçmeni olanlarla en az lise mezunu olan insanlar. Almanya'daki bu sonuçlara karþýlýk Ýsviçre'deki referandumda halkýn yüzde 58'i minare yasaðýndan yana oy vermiþti. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
zehra Geschrieben 7. Dezember 2009 Teilen Geschrieben 7. Dezember 2009 Almanlar minare yasaðýna karþý Almanlarýn önemli bir bölümü minare yasaðýna karþý çýkýyor ''Bild am Sonntag'' gazetesinin bin kiþi üzerinde yaptýðý anket, Almanlarýn yüzde 48'inin minare yasaðýna karþý çýktýðýný, yüzde 38'inin ise yasaða onay verdiðini gösterdi. Anket sonuçlarýna göre, Almanya'nýn Batý eyaletlerinde yaþayanlarýn yüzde 51'i minare yasaðýna karþý çýkarken, yasak isteyenlerin oraný yüzde 37 oldu. Doðu eyaletlerinde ise minare yasaðý isteyenlerin oraný yüzde 37, istemeyenlerin oraný yüzde 44 oldu. Sosyal Demokrat Parti (SPD) taraftarlarý ve çoðunluðunu 65 yaþ üstü Almanlarýn oluþturduðu grup, minare yasaðýný onaylarken, yüksek eðitim alan kiþilerin ve Yeþiller Parti'si seçmenlerinin yasaða karþý olduklarý belirlendi. Almanya Dýþiþleri Bakaný Guido Westerwelle de Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine yaptýðý açýklamada, Ýsviçre'nin en eski demokrasilerden olduðunu, eþitlik ve hoþgörü üzerine kurulduðunu belirterek, Ýsviçre'nin þimdi demokratik ve hoþgörülü olmayan bir ülke olduðunu iddia etmenin uygun olmadýðýný ifade etti. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
zehra Geschrieben 11. Dezember 2009 Teilen Geschrieben 11. Dezember 2009 Ýsviçre'de minarelerin yasaklanmasýný protesto eden Hýristiyan iþadamý, cezadan korkmadýðýný söyledi ve ekledi: "Toplumdan biraz merhamet duygusu bekliyorum." http://www.risalehaber.com/images/news/64419.jpg Ýsviçre'de minarelerin yasaklanmasýndan sonra protestolar artmaya baþladý. En ilginç protestoyu ise Hýristiyan olan Guillaume Morand isimli Ýsviçreli iþadamý, Lozan'daki iþyerinin üzerine bir minare inþa ettirerek gerçekleþtirdi. Ýsviçre'de 29 Kasým'da yapýlan referandum sonucunda minare yasaðý yürürlüðe girmiþti. Tepkisini iþyerinin üzerine minare inþa ederek dile getiren Morand, "Bunun gerçek bir minare olmadýðý çok açýk, bir defa altýnda cami yok. Ancak her yerden görülebilen bir açýya sahip. Bu minare tamamen protesto amacýyla inþa edilmiþtir" dedi. Morand, "Bu bir provokasyon mu" sorusuna ise "Evet bu açýk bir provokasyondur" diye cevap verdi. Yasaða yönelik tartýþmalarýn gittikçe büyüdüðüne dikkat çeken Morand, 7.6 milyonluk nüfusa sahip Ýsviçre'de sadece 400 bin Müslüman bulunduðunu söyledi. Morand, bu konunun bir tek aþýrý saðcý parti UDC tarafýndan gündeme oturtulduðunu ve gerçek olmayan bir sorun yaratýldýðýný açýkladý. 'MÜSLÜMANLARA JEST OLSUN' Minarenin yapýmýndan sonra 20 dakikada polisin geldiðini, ceza almaktan korkmadýðýný da sözlerine ekleyen Morand, þöyle konuþtu: "Büyük ihtimalle polis bir rapor yazacak ve bir avukattan mektup alacaðým. Toplumdan biraz merhamet duygusu umut ediyorum. Hareketimin bütün Müslümanlar için bir jest olmasýný istiyorum." Öte yandan Ýsviçre hükümeti, þimdilik Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'nin kararýný bekliyor. Adalet bakaný, "Mahkemeden büyük olasýlýkla minare yasaðýnýn din özgürlüðünün ihlali olduðu yönünde bir karar çýkacak" içerikli bir açýklama yapmýþtý. Sabah Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 16. Dezember 2009 Autor Teilen Geschrieben 16. Dezember 2009 Minare yasaðýnýn olumlu yönleri „Güzel gören, güzel düþünür. Güzel düþünen, hayatýndan lezzet alýr“ Said Nursi Bardaðýn dolu tarafýna bakabilmek için, Ýsviçre´de yapýlan ve yeni minarelerin yapýlmasýnýn yasaklanmasýyla sonuçlanan referandumu tekrar gözden geçirelim. Öncelikle referanduma katýlanlarýn %57,5i minareye karþý çýktýklarýna göre, %42,5i minareyi onayladýlar demektir. Ýsviçre halkýnýn sadece %4,5inin müslüman olduðunu düþünürsek, bu kadar insanýn yasaða karþý gelmeleri aslýnda sevindirici bir olaydýr. Demekki biraz daha gayret sarf edilse, Avrupa´nýn göbeðinde bulunan gayrimüslim bir ülkenin halkýnýn yarýsýndan fazlasý, Ýslamýn açýk bir sembolü olan minareyi onaylayacaklar. 11 Eylül olayýný hatýrlayalým. O korkunç saldýrýdan sonra tüm dünya Ýslamý araþtýrmaya baþladý. Kur´an-ý Kerim adeta yok sattý. Yüzlerce yeni kitaplar yazýldý. Tabiki olumsuz makaleler ve yazýlarda arada kaynadý. Fakat bir çok insan, “bize saldýran þu Ýslam dinini tanýyalým“ diyerek “gerçek Ýslamý“ öðrenip, bu dinin hiçte saldýrgan olmadýðýný, tam aksine hoþgörü, sevgi ve insanlýðýn kaynaðý oldugunu öðrendiler. Danýmarkada yayýmlanan iðrenç karikatürleride hatýrlayalým. Peygamber Efendimizi (sav.) çirkin bir þekilde gösteren bu resimler sayesinde, herkes Kainatýn Efendisini araþtýrmaya baþladý. Tüm Avrupa´da “Hz.Muhammed“ konulu konferanslar verildi. Ve dikkat çeken baþka bir olay: Bu karikatürlerden bahseden gayrimüslim medya, hep þu ifadeyi kullandýlar: „Peygamber Muhammed…..“. Ýnanmasalar dahi, Hz. Muhammed´e Peygamber diye hitap ettiler. Þimdi minare yasaðýndada aynýsýný görüyoz. Ýslamý öðrenmek için camileri ziyaret eden gayrimüslim sýnýflar, öðretmenler, ziyaretçiler vs. hep minare hakkýnda bilgi istiyorlar. Eskiden minareler hakkýnda soru dahi akýllarýna gelmeyenler, artýk minareyi, yani küçük detaylarý dahi, öðrenmek istiyorlar. Daha önce “baþörtü“, “tesettür“, “domuz eti“, “cihad“ gibi konular ele alýnýrken, artik “minare“de bu serüvene katýlmýþ bulunuyor. Adeta müslümanlara kendilerini ifade edebilmek için yeni bir fýrsat daha doðdu. Bu olaylar bize, Allah´ýn kendi dinini isterse bir zalimle istersede bir gafille yüceltebileceðini hatýrlatýyor. Yani müslümanlar kendilerine düþen görevlerini yapmadýklarýnda, Cenab-ý Allah bu yüce dinini böyle zalimlerin eliyle yine tüm dünyaya tanýtýyor ve ilan ediyor. Minare yasaðýnýn bu olumlu yönüne bakýp, minarelerin iþlemlerini, vazifelerini, sembollerini anlatma imkaný, gurbetçilerin eline verildi. Fýrsattan faydalanmak lazým… Cemil ÞAHÝNÖZ, Moral Haber, 17.12.2009 http://www.moralhaber.net/yazidetay.php?Yazi_id=13863&yazar=493 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
carpe_fortunam Geschrieben 3. Februar 2010 Teilen Geschrieben 3. Februar 2010 Minare krizi Islâm’i sectigini ilân ettirdi Isvicre’de gerceklestirilen minare yasagi halkoylamasinin mimarlarindan olan Die Schweizerische Volkspartei (SVP)/ Isvicre Halk Partisi’nin Bulle sehrinde Belediye Meclisi üyesi olan Daniel Streich Islâm dinini secti ve partisinden istifa etti. Mukaddes kitabi okuyan, kiliseye giden Hiristiyan bir SVP politikacisiydi ve aslî görevi Isvicre ordusunda talim terbiye assubayi olan Daniel Streich artik günde bes vakit namazini kiliyor, Kur’an okuyor ve camiye gidiyor. Daniel Streich “Islâm Dini’nde benim icin önem arzeden hayatî sorularin gayet mantikî cevaplarini bulabiliyorum” diyor. “Islâm Dini’ne karsi yapilan sürgün avina” vicdaninin dayanamadigini belirten Daniel Streich yaklasik iki hafta önce partisinden istifa etti ve kamuoyuna, iki sene boyunca gizli tuttugu bir sirri, Islâm dinine ihtida ettigini duyurdu. Bundan böyle Islam dini ve Müslümanlarin Isvicre’deki özgürlük haklari icin mücadele edecegini bildiren Daniel Streich, bu meyanda yeni bir BDP Partisinin olusturma safhasina müdahil oldugunu belirterek, “Isvicre’nin acilen daha fazla camiye ihtiyaci var. Müslümanlarin arka avlularda ibadetlerini yapmaya zorlanmasi Isvicre’nin onuruna yakismiyor” dedi. Yeni Asya, 03.02.2010 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 9. Februar 2010 Autor Teilen Geschrieben 9. Februar 2010 Ýsviçre`de Minareyi yasaklatan politikacý Müslüman oldu Aþýrý saðcý Ýsviçreli politikacý, camilere minare yasaðýný referandurumla kabul ettirdikten sonra bugün Müslüman olduðunu açýkladý. Bugün, Ýsviçre basýný politikacýnýn Müslümanlýðýný açýklamasýný büyük þaþkýnlýk içinde duyururdu. Aþýrý saðcý Halk Partisinden istifa eden politikacý, Ýslam karþýtý açýklamalarý ve eleþtirileri ile tanýnmýþtý. Ayrýca Ýsviçre’de cami minarelerinin yasaklanmasýna yapýlan refarandurumla yüzde 57,5 evet oyunun toplanmasýna o sebep olmuþtu. Kendi acýkýlmasýna göre aþýrý saðcý partide olmasýna raðmen iki yýl önce Ýslam dinine geçti. Yeni dinini açýklamasýna Ýslam'a karþý yapýlan saldýrýlar neden oldu. “Hýristiyanlýkta bulamadýðým her soruya Ýslam dini mantýklý cevaplar veriyor. “ gibi açýklamalarý Ýsveç basýnýna yayýnlandý. Ýslam’a karþý yaptýklarýndan piþmanlýk duyduðunu açýklayan politikacý, “Ýsviçre`ye çok daha fazla cami lazým, garajlarda araka odalardan ibadetlerin yapýlmasý Ýsviçre’ye hiç yakýþmýyor. “ dedi. Politikacý þimdi yeni bir Demokratik Halk Partisi kurmak için kanton bölgesinde çalýþmalara baþladýðýný belirtti. ikinci vatan, 09.02.2010 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.