Webmaster Geschrieben 12. Juni 2009 Teilen Geschrieben 12. Juni 2009 Artýk Kuran'ý anlýyorum ÖNÜMDE bir "Kuran" duruyor.Geçen ay yayýnlanmýþ.Baþlýðý þöyle: "Ýniþ sýrasýna göre Kur’an: Akýl ve Bilim Iþýðýnda Kur’an’ýn Türkçe çevirisi." Yayýna hazýrlayan Sadýk Türkmen. Ýlk sayfasýnda þöyle bir cümle var: "Bu çeviride; Türkiyemizde Kur’an’ý doðru anlamak, doðru anlatmak, doðru tatbik etmek isteyen binlerce insanýmýzýn katkýlarý olduðu gibi; ayrýca, elinizdeki kitapKaynakça’da isimleri geçen, eserlerden de istifade edilerek hazýrlanmýþtýr. Hepsine teþekkür ediyorum." Diyeceksiniz ki bunda ne var. Var. Sadýk Türkmen, bu çeviriyi yaparken kimlerden yararlanmýþ, onun bir listesini de vermiþ. O listeye bakarken, bir isim dikkatimi çekti. Ahmet Davutoðlu. Bu iþin cahili olduðum için, "Acaba Dýþiþleri Bakanýmýz mý" diye düþündüm. En iyisi bir uzmanýna sorayým deyip, nekahetin keyfini ballandýra ballandýra çýkaranAhmet Hakan’ý aradým. "Hayýr, bir isim benzerliði. O Batý Trakyalý bir din álimidir. Dýþiþleri Bakaný ilekarýþtýrýlýr" dedi. O Davutoðlu, bizim taraftan, yani "suyun ötesinden" biriymiþ. * * * 50’li yaþlarýmýn baþýndan itibaren, çeþitli defalar Kuran okumaya teþebbüs ettim. Evimde inançla ilgili, iyi sayýlabilecek bir kütüphane oluþtu. Ancak bir sýkýntým vardý. Hemen hepsini daha ikinci sureye geçmeden býraktým. Çünkü hiçbir þey anlamýyordum. Öðrencilik yýllarýmda, Marx’ýn "Kapital"ini okumada ne kadar güçlük çekip, ikinci bölümegeçmeden býraktýysam, Kuran’ý Kerim çevirilerinde de ayný durumla karþýlaþtým. Son 4 yýlda bu sýkýntýmý attým. Türkmen’in çevirisi de bunlardan biri. * * * Okuma giriþiminde bulunduðum ilk yýllarda bana üç Kuran çevirisi tavsiye edildi. Muhammed Esed, Elmalýlý Hamdi Hoca (M. Hamdi Yazýr) ve Ýsmail Hakký Baltacýoðlu. Ýtiraf edeyim, ne kadar denediysem de anlamakta güçlük çektim. Bu üç eser de bana, sanki "çok korkarak çevrildiði için anlamasý güç hale getirilmiþ"duygusu verdi. Bu duygumu ilk defa Mustafa Sað’ýn çevirisi kýrdý. 2006 yýlý nisan ayýnda ilk basýmý yapýlan "Kur’an Meali"ni imzalayarak bana gönderdi. Daha ilk sayfada, "Sonunda bir Kuran’ý anlýyorum" duygusuna kapýldým. Mustafa Sað Hoca’yý arayýp, kendisine teþekkür ettim. Kitabýný 7-8 yakýnýma hediye ettim. Sonra Prof. Hüseyin Atay’ýn çevirisinin, 2007 yýlýnda yapýlan baskýsýný okudum. Onu Sadýk Türkmen’in çevirisi izledi. Bunlarý okuyunca biraz gerilere dönüp, çok baþarýlý baþka çevirileri buldum. Mesela Yaþar Nuri Öztürk. Mesela Ali Bulaç. Temiz ve anlaþýlabilir bir Türkçe’yle ve titizlikle yapýlmýþ çevirilerdi. Tahmin ediyorum benim henüz okuyamadýðým baþka güzel çeviriler de vardýr. Adýný yazdýðým bu insanlar sayesinde artýk Kuran’ý okuyor ve anlýyorum. * * * Bana göre Kuran, insanýn "kendiyle baþ baþa kalma" kitabýdýr. Böyle anlarda, Kuran’ýn en iyi yorumcusu da insanýn kendisi oluyor. Mesela En’am Suresi: "Ve iþte Biz, her peygambere, þeytanlaþtýrýlmýþ/saptýrýlmýþ insanlarý ve saptýrýlmýþcinleri düþman kýldýk. Saptýrýlmýþ bu insanlar ve cinler, Peygamberden duyduklarý vahyi saptýrarak, kendi uydurduklarý rivayetleri, aldatmak için, parlak ve yaldýzlý sözlerle birbirlerineaktarýrlar. Rabbin dileseydi bunu yapmazlardý. Sen onlarý uydurduklarý iftiralarla baþ baþa býrak." * * * Çevrenizdeki iftiralardan, kötülüklerden, dedikodulardan, fitneden, kýskançlýklardan çok sýkýldýysanýz, temiz Türkçe’yle yapýlmýþ bir Kuran size iyi gelebilir. Rahatlar, iþinize bakarsýnýz. Çünkü hayat, vasatlýklara, sýradanlýklara takýlýp kalýnmayacak kadar güzeldir, çekicidir,davetkárdýr. Ertugrul Özkök, Hürriyet, 12.06.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.