Webmaster Geschrieben 5. Juni 2009 Teilen Geschrieben 5. Juni 2009 Kurtlar Vadisi Türkiyenin kolektif ruhu ve vicdani Türkiye'de bir dizi furyasýdýr gidiyor. Bu furyanýn, film endüstrisinin ve tiyatronun canlanmasýna katkýda bulunduðu bir gerçek. Ancak bu katký, niteliksel deðil, niceliksel. Aslýnda televizyon dizilerinin sosyo-kültürel ve politik sonuçlarý, üzerinde daha fazla kafa patlatýlmayý hak ediyor. Çünkü diziler, tam bir laik ikonoloji üretiyor; toplumu zihnî ve kültürel olarak dönüþtürüyor: Yaratýcý ve ufuk açýcý bir dönüþüm deðil bu: Kültürel erozyon ve metamorfoz üreten yýkýcý ve bütün kültürel kodlarýmýzý, anlam haritalarýmýzý delik deþik edici bir dönüþüm. (Yeri gelmiþken hatýrlatayým. Araplar birbirlerine kýzdýklarýnda, "ananý Türk televizyonunda gördüm" diye küfrediyorlarmýþ!). Bu dizileri yapanlarýn çoðu, sol hatta sosyalist kiþiler. O yüzden, dizilerin ürettiði ve pekiþtirdiði laik ikonolojinin hiçbir yaratýcý muhayyileye dayanmamasý, sadece Binbir Gece Masallarý'ndan esinle yapýlan bir dizinin bile insana "Kaliforniya'da geçiyor/du" dedirtecek kadar sýð ve popüler Hollywood konvansiyonlarýný yeniden-üretmek için bu ülkeyi dekor yapmasý, bu sözümona solcu tipler açýsýndan hiç sorun deðil. Çünkü onlar kapitalist bezirganlara dönüþerek ceplerini doldurmanýn mücadelesini veriyorlar yalnýzca. Solculuk iþin numarasý! Entelektüel yaratýcýlýk, imajinatif ufuk, dolayýsýyla yeni bir televizyon dili kurmak gibi sorunlar, bu tiplerin akýllarýnýn uçlarýndan bile geçmeyen ve kafalarý da basmayan yakýcý sorunlar aslýnda. O yüzden Türkiye'deki sol çevreler, yalnýzca sýð, sulu-sepken aþk üçgeni çevresinde geçen ve üç kuþaðýn da sadece "karý-kýz" peþinde koþuþturduklarý, sentimental ve dramatik (izleyiciyi sömürü) dozu yüksek dizilere imza atmakta hiçbir sakýnca görmüyorlar! Oysa sol'un (üstelik de Amerikan solu'nun yaptýðý!) Miami Vice ya da David Lynch'in Twin Peaks / Ýkiz Tepeler dizileri ne kadar imajinatif dizlerdi… Solun yapmasý gereken þeyi, bu ülkede sayýlarý bir elin parmaðýný geçmeyen az sayýda "sað" kanattaki televizyoncu / sinemacý yapýyor. Siyasî, sosyal sorunlarý, yaptýklarý dizilerin konseptlerinin merkezine solcular deðil, saðcýlar yerleþtiriyor bu ülkede. Sadece bu gerçek bile, Türkiye'de sol diye bir fenomenin olmadýðýný göstermeye yeter. Onlar, ceplerini doldurmakla, "laylalarda-maylalarda" "gecelerini gece etmekle" meþguller! Ýþte Kurtlar Vadisi dizisinin bu kadar tutmasýnýn ve tam bir sosyolojik fenomene dönüþmesinin gerisinde bu yakýcý gerçekler gizli. Kurtlar Vadisi, bu ülkenin sorunlarýný yüreklerinde hisseden, bu ülkenin kültür ve medeniyet birikimiyle bütünleþmiþ, yetenekli, kabýna sýðmaz bir avuç sinemacýnýn / televizyoncunun eseri. Yönetmen olarak Osman Sýnav'ýn, senarist olarak Ömer Lütfi Mete'nin Raci Þaþmaz, Bahadýr Özdener gibi yetenekli arkadaþlarýn keþfedilmesinde, yetiþtirilmesinde ve önlerinin açýlmasýnda öncü rolü oynadýklarýný biliyoruz. Kurtlar Vadisi, estetiði ve dili bakýmýndan Hollwood konvansiyonlarýndan bütünüyle kopabilmiþ deðil. Ama yerli özellikler taþýdýðýný da görmek gerekiyor. Eðer Kurtlar Vadisi ekibi, tasavvufta doruk noktasýna ulaþan en derûnî olan'la en sade olan'ý bir arada sunabilme estetiðini keþfedebilirlerse, televizyon dili ve estetiði geliþtirme konusunda da öncü bir atýlýma imza atabilirler. Kurtlar Vadisi'nin medyada mahkûm edilmesinin nedeni, görünüþte, þiddeti biraz grafik ölçekte, abartýlý kullanmasý gibiymiþ gibi bir hava veriliyor; (elbette þiddetin dozajý biraz fazla ve düþürülmeli) ama gerçekte, Kurtlar Vadisi'nin yaptýðý þey, solun, iþbirlikçi olarak bir parçasýný oluþturduðu için aslâ yapamayacaðý, Türkiye'ye çeki düzen veren, bu toplumun önünü týkayan, Türkiye'de yapay gerilimler icat ederek Türkiye'nin enerjisini tüketen derin ve kirli iliþkileri, yerli-yabancý aktörleri faþ ediyor olmasýdýr. Bu kirli iliþkilerin bir parçasý olan medyada Kurtlar Vadisi'nin her fýrsat mahkûm edilmesinin asýl nedeni budur. Türkiye'de ilk defa bir dizi, Türkiye'nin kolektif ruhunun ve vicdanýnýn tercümaný oluyor. Dizinin baþarýsý burada gizli. Diziyle ilgili çok söyleyeceklerim var; ama yerim bitti. Baþta Pana Film'den Cüneyt Aysan, Raci Þaþmaz ve Bahadýr Özdener olmak üzere, diziye emek veren ve ruh katan bütün arkadaþlarý kutluyorum. Yusuf Kaplan, Yeni Safak, 05.06.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.