Webmaster Geschrieben 27. Mai 2009 Teilen Geschrieben 27. Mai 2009 Sýkýntýlý da olsa yaþamak hayýrlýdýr! 'Hayat çekilmez!' demeyin. Tabiinin ileri gelenlerinden Süfyan–ý Servi, (95-161 Basra) Vüheyb ve Yusuf bin Esbat üçlüsü Basra'da bir araya gelmiþler, ekonomik, sosyal ve siyasal sýkýntýlarýn had safhaya geldiði günlerinin zorluklarýný konuþuyorlardý. Bir ara Sevri der ki: - Ortalýk iyice bozuldu, Emevi–Abbasi çekiþmesi bizi de içine alacak neredeyse. Taraflar bizi de alet edecekler kendi zulümlerine. Hayat çekilmez oldu, ölümü dahi ister hale geleceðiz bu gidiþle! Yusuf bin Esbat, 'ölümü dahi ister hale geleceðiz bu gidiþle' sözüne itiraz ederek der ki: - Ben böyle bir temennide bulunmuyorum. Ortalýk ne kadar bozulursa bozulsun ben bozulmadýktan sonra kimse beni bozamaz. Zorluklara karþý sabreder, Ýslamî hayatýmý ve hizmetlerimi sürdürür, ölümü hiç temenni etmem! Bundan sonra söz sýrasý Vüheyb'e gelir. Sevri ona da sorar: – Sen nasýl düþünüyorsun ey Vüheyb, gitmeyi mi, kalmayý mý? Þöyle cevap verir Vüheyb: – Doðrusu ben ne gitmeyi düþünüyorum ne de kalmayý. Ölmem hayýrlý ise Rabb'im ölümü takdir eylesin, kalmam hayýrlý ise kalmamý takdir buyursun. Ben bunu bilir, bunu söylerim. O'nun takdirine sadece teslim olurum! Bu cevabý çok beðenen Sevri, ayaða kalkar, gelip Vüheyb'e: – Uzat elini de öpeyim, sen ruhanilerin cevabýný vermiþ oldun. Gerçekten de hangisi hayýrlý ise Rabb'imiz onu takdir eylesin, dedikten sonra, günümüze de mesaj dolu þu ibretli olayý anlatýr. Servi der ki: - Ýki kardeþ vardý. Biri savaþ meydanýnda þehit olmuþ, öteki de bir sene daha yaþadýktan sonra evinde vefat etmiþti. Komþularýndan biri çok sevdiði bu iki kardeþi rüyasýnda cennetin kapýsýnda beklerken gördü. Bu bekleme sýrasýnda cennetten bir melek çýktý, kapýda bekleyen iki kardeþten evinde öleni cennete aldý. Daha sonra da þehit olaný çaðýrdý cennete. Þehidin cennete sonra çaðrýlýþýna þaþýran adam, 'olamaz' dedi, önce þehit olaný çaðýrmak gerekirdi, sonra evinde ölene sýra gelmeliydi. Bu rüya Rahmanî deðil þeytanî olsa gerektir, diyerek doðruca Efendimiz (sas)'e gelip rüyasýný aynen anlattý. Efendimiz ise, 'Bunda þaþýlacak bir þey yok' diyerek rüyaya þu yorumu yaptý: – Cennete önce alýnan adam, bir sene fazla yaþamadý mý? Yaþadýðý bu bir sene içinde önce ölenden fazla namaz kýlmadý mý, tüm ibadetlerini yapmadý mý, hayýr hasenadýný sürdürmedi mi? Ýslamî hizmetlerini devam ettirmedi mi?.. Ýþte bir sene daha fazla yaþayan adamý önce cennete aldýran þey, yapmýþ olduðu bu fazla ibadetleri, iyilik ve hizmetleridir. Þehit yine þehittir. Makamýndan düþmez. Ama çok yaþayan, çok ibadet ve hizmet eder, çok ibadet ve hizmet de cennete önce çaðrýlma sebebi olabilir. Çok ibadetle azý arasýndaki farký küçük görmeyin. Yerle gök arasýndaki kadar fark var fazla ibadet arasýnda." Demek oluyor ki; devir deðiþti, ortalýk fitne fücur doldu, hayat çekilmez hale geldi, sýkýntýlarýmýz fazlalaþtý, ölmek yaþamaktan hayýrlý hale geldi, þeklinde bir temenniye yönelmek doðru deðildir. Ortalýk nasýl olursa olsun, hayat ne kadar zorlaþýrsa zorlaþsýn yaþayýp da fazla ibadet ve hizmet eden kazanýr, ölümle ibadetlerine son veren deðil! Soru sahiplerine son cümlem þudur: - Özetini arz ettiðim bu misallerden anlaþýlan odur ki; maruz kalýnan zorluklardan dolayý hayata küsmek yanlýþtýr; sýkýntýlara sabretme sevabý alarak kazançlý! yaþamak hayýrlýdýr. Ahmet Sahin, Zaman, 27.05.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.