Webmaster Geschrieben 26. Mai 2009 Teilen Geschrieben 26. Mai 2009 “OLMADI BÝR DAHA” HASTALIÐI: OBSESSÝF KOMPULSÝF BOZUKLUK (OKB)- II Evet. Vesvese… Kalpten gelen ama kalbe ait olmayan bir maraz… Düþünce eylem deðildir Þimdi söylediklerimi iyi dinleyin lütfen: “Bu yazýyý okuyan hiç kimse beyaz kumsaldaki pembe filleri düþünmesin” Zihninizde bu cümle sonrasý ne oluþtu? Pembe filler deðil mi? Görüldüðü gibi bir þeyi düþünmemeye çalýþtýkça, o þeyi daha çok düþünüyoruz. OKB hastalarý sürekli düþüncelerini kontrol etmeye çalýþýr. Kontrol arttýkça istemediði düþünceler beynine daha çok üþüþür. Kiþi suçluluk duygularýný yaþamaya baþlar. Hani bir söz vardýr “Ýnsanýn istemediði ot baþýnda bitermiþ” Ýþte aynýn öyle… Amacýmýz takýntýlý düþüncelerden kurtulmak deðil, takýntýlý düþüncelerden korkmamak! Her birimizin zihninden resmi geçit töreni halinde türlü türlü düþünce geçer. Bu düþüncelerin bazýlarý bizim hiç istemediðimiz konularla ilgilidir. Ama bilirsek ki “Düþünce eylem deðildir. Düþünce ve eylem arasýnda iliþki yoktur” Bu düþünceyi özümsersek, düþüncemizden dolayý suçluluk hissine kapýlmayýz. Dolayýsýyla duygu durumumuz bozulmadýðý için de bu düþüncenin üzerinde fazla durmayýz. Sonrada o düþünce alýr baþýný gider. Týpký misafir gibi… Ama bizim istemediðimiz zamanlarda istemediðimiz þeyleri getiren bir misafir. Misafirle oralý olmayýp çok üstüne düþüp ilgilenmezseniz; ilgi ve alaka görmediði için misafir tekrar size gelmek istemeyecek. Gelse de uzun süre oturmayacak. Kiminle dans ettiðinizi biliyor musunuz? Partnerinizi tanýyor musunuz? Þimdi sistemi anlamaya çalýþalým. Kiminle dans ettiðimizi bilirsek daha iyi ayak uydururuz deðil mi? OKB bir tetikleyici ile yani bir uyaranla baþlar. Mesela birinin kiþiye deðmesi tetikleyici bir uyarandýr. O sýrada mevcut durumla ilgili zihindeki tehlike algýsý önemlidir. Bu durum tehlike olarak algýlanmazsa konu kapanýr. Lakin OKB’de bu durum bir tehlike olarak algýlanýr: “Ya mikrop bulaþtýysa…” Bu düþünce sorumluluk duygusuyla yeni bir deðerlendirmeye yol açar “Ya baþkasýna bulaþtýrýrsam” Bütün bunlar sýkýntý ve kaygýya yol açar. Kiþi rahatlamak ister. Sürekli el yýkayarak sýkýntýsýný gidermeye çalýþýr.(Kompulsiyon) Ama yine rahatlayamaz. Bu sefer de “Lavabodan su sýçradý. Eksik kaldý” diye düþünmeye baþlar. Sýkýntýsý katlanarak artar. Bir müddet sonra sýkýntý kaçýnma davranýþýna yol açar. Kirlenme olunca eline su serper. Ya da biri deðecek diye otobüse binmez, dýþarý çýkmaz. Ya da tuvalet bir-iki saat sürdüðü için günde bir kere tuvalete gitmeye baþlar. Ya da abdest çok uzun sürdüðü için abdesti, dolayýsýyla da namazý bile býrakabilir. Tedavi 1. basamak: Zihninizdeki tehlike algýsýna yönelik deðerlendirmenizi güncelleyin Ayný kiþi size deðil de baþkasýna deðince, deðdiði kiþi yaþamýna bir þey olmamýþ gibi devam ediyor deðil mi? O zaman sorun birinin size deðmesi deðil. Bu durumla (uyaran) ilgili zihnimizde yaptýðýmýz deðerlendirme, bununla ilgili geliþtirdiðiniz düþünce. Burada sizinle hemfikir miyiz? Demek ki onun deðerlendirmesi, sizinkinden farklý. Yani sorun birinin size deðmesi deðil, birinin size deðmesine yönelik yaptýðýnýz deðerlendirme… Tedavi 2. basamak: Atina’dan felsefeci Sokrat ile keþfe çýkýn Felsefeci Sokrat bir konuyu tartýþýrken konu anlatmak yerine, o konuyu farklý sorular sorarak anlatýrmýþ. Bilgiyi bu þekilde açýða çýkarýrmýþ. Yönlendirilmiþ keþif denen bu yöntemi sanki Sokrat karþýnýzda oturuyormuþ gibi uygulamaya çalýþýn. Amacýmýz bildiðiniz derinlerdeki bilgiyi su düzeyine çýkarýp, farkýndalýðýnýzý artýrmak. Zihninizde yaptýðýnýz deðerlendirmenin saðlýksýz olduðuna ikna olmak. Yani düþüncelerimizin geçerliliðini test ederiz bu yöntemle. Þimdi ben Sokrat olayým. Ne dersiniz? Siz: Biri bana deðince ellerimi yýkýyorum Sokrat: Biri size deðince neden ellerinizi yýkýyorsunuz Siz: Pis olabilir Sokrat: Pis olduðunu varsayalým. Ne olur? Siz: Pislikteki mikroplar bana geçer. Hastalýklara davetiye çýkarmýþ olurum Sokrat: Her mikrop insaný hasta mý eder Siz: Elbette Sokrat: Sadece mikroplar mý insaný hasta eder. Baðýþýklýk sistemi zayýf olabilir, Direnci düþük olabilir. Siz: Doðru Sokrat. Baðýþýklýk sistemi nasýl güçlenir Siz: Saðlýklý beslenerek, saðlýklý bir uykuyla yeteri þekilde dinlenerek. Ve de aþýlarla… Sokrat: Aþýnýn içinde ne var? Siz: Mikrop Sokrat: Neden aþýyla vücudunuza mikrop veriliyor? Siz: Korunmak için Sokrat: Vücut mikropla karþýlaþarak direnç geliþtirsin diye aþýyla mikrop veriliyor. Vücut o mikropla karþýlamazsa ne olur Siz: Hasta olur Sokrat: Az önce mikroplarýn kötü olduðunu ve birine deðince mikrop bulaþýp hasta olabileceðinizi anlatmýþtýnýz Siz: Doðru! Mikroplarýn yaradýlýþý o kadar da kötü deðil esasýnda! Bir sonraki yazýmda önemine binaen bu konuya devam etmek istiyorum. Her türlü ruhsal sorunumuzun baþlangýç safhasýnda doðru deðerlendirmeler ve yaklaþýmlarla kendi kendimizi tedavi edebileceðimize inanýyorum. Siz de inanýn lütfen! Berrin GÖNCÜ - PSÝKOLOG, Moral Haber, 26.05.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.