Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Kadýn kýble olunca...

 

 

Deccal, bütün semavi dinlerde bulunan bir kavram...

 

Ahir zamanda geleceði ve insanlarý aldatarak onlarý tanrý tanýmaz bir hale getireceði haber verilmiþ…

 

Biraz dikkatle bakýldýðýnda görülecek ki ‘deccal’ý ve onun dayatacaðý hayat düzenini tarif etmeye çalýþan o rivayetler, aslýnda bugünkü hayat tarzýmýzý anlatýyorlar. Dini ve idinin telkinlerini görmezlikten gelen seküler (dinini yoksayan) yaþam tarzýný tarif etmeye çalýþýyorlar ‘deccalýn sýfatlarý’ yahut ‘ahir zaman alametler’ diye…

 

Ben þu rivayetleri –ki bir kýsmý Peygamberimizin(asv) bir kýsmý da sahabelerin (ra) aktarýmlarýdýr- okurken þu öngörü sahiplerine büyük saygý duymaktan kendimi alamýyorum…

 

Bunu, þunun için vurguluyorum, çünkü bir kýsým muhaddisler bu tür rivayetlere ‘uydurma’ deyip geçiyorlar. Ýþte ben tam da bu rivayetlerin ‘uydurma’ dedikleri kýsmýna dikkat çekerek tazim duyduðumu söylüyorum.

 

Acaba kendileri bin - bin beþ yüz sene sonra için ayaðý yere basacak bir öngörüde bulunabiliyorlar mý?

 

Sanmýyorum!

 

Hadi uydurma bile olsa (haþa!) bu kadar yüksek isabetlilikle uydurabilen(!) bir sezgiye takdir duymamak edepsizlik olur!

 

* * *

 

Evet konuyu, kadýnýn meta haline getirildiði günümüz dünyasýndaki ‘günler’e getireceðim. Sevgililer günü, anneler günü, feþmanlar feþmekânlar günü vs adý altýnda yapýlan ve tamamen nefs-i emarenin bir düzeni olan kapitalist aç gözlülüðün bir yansýmasý olan Anneler Gününe getireceðim.

 

Televizyon ve gazetelere dikkat ettiyseniz, anne ile mutfak robotu, anne ile beyaz eþya, anne ile güzel koku –en isabetlisi de bu ya, ne ise- anne ile otomobil reklâmlarý birlikte yapýldý durdu günlerdir… Ýþte tam da bu noktada annelerin neden ayaða kalkmadýðýný merak ediyor ve bu gün münasebetiyle, þu medeniyetin, kadýndan yana görünerek ona neler ettiðini anlatmaya çalýþacaðým. Affýnýza sýðýnarak birkaç gün yazacaðým..)

 

* * *

 

Önce size ‘ahir zaman alametleri’ diye bilinen bu zamanýn ve yaþam tarzýnýn genel týynetini ve zihniyetini yansýtan bazý rivayetler aktaracaðým…

 

Önce Ýbn-i Abbas(ra)’ý dinleyelim:

 

“Ýnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, onlarýn yüzleri insan yüzü, kalpleri þeytan kalbidir. Kan dökücüdürler. Çirkin hareketlerden kaçmazlar. Eðer onlara uyarsan seni gözetirler. Onlara güvenirsen, seni aldatýrlar. Çocuklarý ahlâksýz, gençleri arsýz olur. Yaþlýlarý iyiliði emretmez kötülükten sakýndýrmaz olur. Sünnet aralarýnda bid'at, bid'at ise aralarýnda sünnet gibidir. Ýdarecileri sapýktýr. Ýþte bu zamanda Allah onlara þerlilerini musallat kýlar. Hayýrlýlarý dua eder, fakat dularý kabul olmaz.”

 

Nasýl?

 

Þu rivayetin neler anlattýðýný size ayrýca izah etmeme gerek var mý? Okumasýný, anlamasýný bilen ve teþbihlerden anlayan için þu kýsacýk metin neyi eksik býrakmýþ sizce?

 

‘Yüzleri insan kalpleri þeytan’ olmayan kaç kiþi tanýyorsunuz. ‘Aman bu çocuk nerden çýkmýþ kime benzemiþ bilemiyorum’ diye yakýnmayan anne gördünüz mü?

 

Hangimiz, zamane çocuklarýna söz anlatabiliyor, gençlerine saygý telkin edebiliyoruz?

 

Peki, neden böyle?

 

Onun sebebini de ‘ilmin kapýsý’ diye övülmüþ Hz. Ali’den dinleyelim:

 

“Ýnsanlar üzerine bir zaman gelecek, kaygýlarý mideleri, þerefleri mallarý, dinleri de altýn ve gümüþleri olacaktýr.…”

 

Buyurun! Hanginiz, seküler, pozitivist, tanrý tanýmaz çaðýmýz insanýný bu kadar isabetli tarif edebilirdiniz?

 

Çünkü pozitivist, tanrý tanýmaz seküler insan tipini üreten mekanizmalar, sosyalizm, komünizm ve kapitalizmdir. Bizim Müslümanlar, komünizm ve sosyalizme gösterdikleri reaksiyonun üçte birini bile kapitalizme göstermezler. Oysa tabiatý ve tahribatý itibarýyla kapitalizm, komünizmden de sosyalizmden de beterdir!

 

O kapitalizmdir ki, esaslarýný, insan fýtratýndaki nefis ve enâniyet gerçeðinin üzerine oturttuðu için, þehvet ve ihtirasý çok daha etkili bir þekilde kullanarak, insaný kendisine köle yapmýþtýr. Ýnsanýn nefsine karþý zaafýný istismar ettiði için sosyalizmden de komünizmden de daha baþarýlý olmuþ, insaný deccalýn hizmetçisi yapmýþtýr…

 

Kapitalist ideoloji, parayý para kazandýran bir sermaye olarak gördüðü için parayý bankanýn merkezine, bankayý ekonominin merkezine, ekonomiyi hayatýn merkezine yerleþtirmiþ, ekonomiyi ve toplumu bankanýn esiri yapmýþtýr. Böylece caminin yerini banka, tekke ve zikir hanelerin yerini de atm almýþtýr. Para ve kadýn sistemin tanrýsý olmuþtur. Normal bir kapitalist düzende herkes günde bir iki kere tanrýsýný ziyaret edip tapýnmaya mecbur býrakýlmýþtýr…

 

Ýþte budur deccalýn uþaklýðý…

 

Bakýn Ýbn-i Mes’ud (ra) nasýl da görmüþ bu günleri:

 

“Ticaret meydan alýr, o derece ki kadýn da erkeðine yardýmcý olur…”

 

Evet, eskiden bir insan çalýþýr altý yedi çocuklu bir aileyi geçindirirdi. Ama bugün kapitalist düzenin dayatmalarýndan dolayý iki çocuklu bir ailede bile, karý koca çalýþtýklarý halde geçinemiyorlar.

 

Çünkü propaganda ve reklamlar ile insan çok þeye muhtaç hale getirilmiþ, hiçbir insanýn geliri giderine yetmez olmuþtur. Bereket, yok, kanaat uçmuþtur. O yüzden ne kazanç yetiyor, ne kazanýlanla yetinilebiliyor… Ýþte ‘Deccal düzeni’ bu! Haber verilen de bu!

 

Bu, öyle bir beladýr ki, insan, ‘ailemi þerefle geçindireyim’ derken, dinine de ahýretine de zaman ayýramýyor, helal ve harama riayet etmiyor.

 

Ve iþte Ebu Hureyre (ra)’den gelen bir rivayet:

 

“Ýnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, adam malý helâlden mi, haramdan mý, nereden aldýðýna ehemmiyet vermeyecek!”

 

Þimdi yeniden Hz. Ali’nin rivayetine dönelim. Þu yukarýda özetleyerek verdiðim rivayete:

 

"Ýnsanlar üzerine bir zaman gelecek, kaygýlarý mideleri, þerefleri mallarý, kýbleleri kadýnlarý olacak...”

 

Dikkat ederseniz, kadýn mal ve meta olmasý bakýmýndan kýble olmuþ. Yani nefsin heveslerinin tatmin edilmesi…

 

Kadýný kýble yapan sistem kapitalizmidir. Onu yuvasýndan uçurup, huzurunu, deðerini, kýymetini hiçe indiren kapitalizm!

 

Bir otomobil lastiðini pazarlarken, bir kanepeyi, bir beyaz eþyayý pazarlarken bile insandaki hayvani hazzý tahrik etmek için þehvetin önüne kadýný atmaktan haya etmeyen kapitalist anlayýþ, maalesef en büyük taraftarlarýný da yine kadýnlar arasýnda bulmuþtur.

 

Bugün yeryüzünde sayýsýz kadýn örgütü vardýr ki çaðdaþ yaþamý destekleme adý altýnda kapitalist düzenin devamýný saðlarlar…

 

Dikkat ederseniz, bugün sevgililer günü, babalar günü kelaynaklar günü, hödükler, düdükler günü ne kadar gün ve saire varsa hepsi Amerika yahut Avrupa kaynaklýdýr ve kapitalist Amerikan dehasýndan çýkmýþtýr.

 

Maalesef bizler de –yani Müslümanlar- dâhil, tüm dünya bu soytarýlýðý gönüllü oynuyor.

 

Neymiþ, anneler günü!

 

1908’de Amerika’da bir kýzýn, ölen annesine duyduðu hasretten kaynaklanmýþ da o gün bugün annelere saygýmýzý açýða vurmak için Mayýsýn ikinci pazarýný annelerimize bir þeyler almaya ayýrmamýz isteniyor.

 

Sadece senede bir gün anneyi hatýrlayan medeniyetinize yuh olsun! Sadece senede bir gün eþi - evdeþi, ‘sevgili’ yaftasýyla, -hem de eþ olma kutsiyetini üzerinden çekip alarak- yâd ettiren ve bunu da marifet bilip uygulayanlara yuh olsun!

 

Elbette insanlarýn birbirini sevmek için bahane bulmalarý güzeldir. Ýslam insanlarýn birbirin sevmeleri, yardýmlaþmalarý ve dayanýþmalarý için türettikleri her bahaneyi meþru görür. Ýnsan fýtratý da bunu muhtaçtýr… O yüzden Ýslam selamlaþmayý dahi ibadet addetmiþtir.

 

Selamlaþmayý sünnet, tebessümü sadaka, kadýna ve çocuða hürmeti vacip, anne – babayý saygý, sevgi ve itaati farz kýlan bir dinin mensuplarý olarak, böyle nefsanî ve þeytani oyunlarýn oyuncaðý olmaktan, anneye sevgiyi saygýyý bir güne sýkýþtýrmaktan utanýyorum.

 

Bu din “Cennet annelerin ayaklarýn altýndadýr” buyurmuþ. Bundan daha büyük bir þerefi kim verebilmiþ kadýna!

 

Kadýn elbette hayatýn özüdür, varlýðýn taþýyýcýsýdýr. Allah, onun rahmine kutsiyet atfetmiþtir. (Nisa/1) Yahudilikte ‘nesep’ anne ile devam eder. Ýbrahim(as)’e hikmeti ilk fýsýldayan annesidir. Meryem, ‘Ýmran’ýn kýzý’dýr. Ve Ýsa (as) Meryem’in oðludur… Üç dinde de anne kutsaldýr. Bismillahirrahmanirrahim’deki ‘rahim’ dahi maddi ve manevi anlamda bir tek annede tezahür etmiþtir.

 

Tibet Ýncili’nde Hz. Ýsa’(as)nýn þöyle dediði aktarýlýr: “Allah’tan sonra en mukaddes mahluk olan annesine saygý göstermeyen, öne geçmek için onu arkaya iten kiþi oðul denilmeye layýk deðildir. Size anlatmak istediklerime kulan verin. Kainatýn anasý olan kadýna saygý gösterin; ilahi yaratýlýþýn bütün hakikati ondadýr…” XII/9)

 

Evet anne bu kadar kutsaldýr, bir günle geçiþtirilmeyecek, bir eþarp, bir mutfak robotu, bir demet çiçekle geçiþtirilmeyecek kadar önemlidir.

 

Bu medeniyet kadýný yuvasýndan uçurmuþtur. Tez zamanda onu tekrar yuvasýna döndürmez ve orada ona hak ettiði saygýyý hakkýyla gösteremezsek, insanlýk bunun bedelini çok aðýr ödeyecek. Bu bir kehanet falan da deðildir. Eþyanýn hikmeti ve hakikati bunu gerektirir…

 

(Bir sonraki yazýda da bu konuya devam edeceðim inþallah…)

 

 

Mehmet Ali BULUT / Haber 7, 11.05.2009

mabulut@gmail.com

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...