Gast Geschrieben 12. November 2008 Teilen Geschrieben 12. November 2008 Ýmam-ý Þafii Hazretleri, Filistin'in Gazze þehrinde 150'de dünyaya gelmiþ, Kahire'de 204'te vefat etmiþ bir büyük müçtehidimizdir. Onu müçtehid yapan ilme karþý duyduðu derin ilgiyi anlatýrken söylediði þu sözleri hiç unutulmamýþtýr: -Bir adam para kazanmak için nasýl istek duyarsa ben de ilim elde etmek için öyle istek duyarým. Yavrusunu kaybeden anne, bulunca nasýl sevinirse ben de bilmediðim bir meselenin cevabýný bulunca öyle sevinirim!.. Hazreti Ýmam, öylesine derin istek duyduðu ilimden ne anladýðýný da þu kulaklara küpe olacak cümleleriyle açýklamýþtýr: - Ýlim öðrenilen deðil yaþanandýr! Yaþanmayan ilim, geçmeyen para gibidir. Sahibine hiç faydasý olmaz. Sadece bilgim var diye gururlanmasýna sebep olur o kadar. Böylece ilmi amelden ibaret olarak anlayan Ýmam, sabah namazýndan sonra evine dönerken ilmiyle amel ederek derin tefekkür içinde yürüyordu. Onun böylesine dalgýn þekilde yürüdüðünü gören biri yaklaþýp sorar: - Efendi Hazretleri, derin düþünce içinde yürüyorsunuz gibi geliyor bana. Bir sýkýntýnýz mý var? -Evet der, her sabah eve dönerken benden istenenleri düþünüyorum da o sebeple dalgýn yürüyorum. - Her sabah sizden kimler neleri istiyorlar? Ýmam her sabah kendisinden 8 þeyi þöyle sýralar: -Rabb'im, benden farzlarýný istiyor. Resulullah benden sünnetlerini istiyor. Ailem benden helal nafaka istiyor. Ýmaným ve aklým benden kendilerine uymamý istiyor. Nefsim ve þeytaným da asýl kendilerine uymamý istiyor. Yanýmda bulunan Kiramen Katibin melekleri ise hep sevap yazdýrmamý istiyor. Yeni baþladýðým bu gün bir gün daha yaþlandýðýmý düþünmemi istiyor. Azrail de kendisine bir gün daha yakýnlaþtýðýmý hatýrlamamý istiyor. - Ýþte der, ben her sabah bu istenenleri düþünerek yürüyorum evime doðru. Dalgýn yürüyüþüm bundandýr. Bu defa düþünme sýrasý soru sahibine gelir: -Ya imam der, bunlar sadece sana mý soruluyor yoksa bana da soruluyor mu ayný sorular? Hazreti Ýmam tebessüm ederek cevap verir: - Onu senin irfanýn bilir. Ben kendime her sabah böyle sorularýn sorulduðunu hissediyorum. Adam beklemeden cevap verir: - Evet ya imam, der, bu sorular bana da, hatta her sabah günlük hayatýna baþlayan herkese de sorulan sorulardýr. Ama biz bunlarý düþünmüyorsak, bize de sorulmayýþýndan deðil, bizim gafletimizdendir. Ne dersiniz muhterem okuyucularým? Bizden de her sabah böyle sekiz þey isteniyor mu? Mesela her sabah bizden de; Rabb'imiz farzlarýný, Resulullah Efendimiz sünnetlerini, aile ve çocuklarýmýz helal nafakalarýný istiyorlar mý? Akýl ve imanýmýz kendilerine tabi olmamýzý, nefis ve þeytanýmýz da asýl kendilerine uymamýzý istiyorlar mý? Kiramen Katibin melekleri ise hep sevap yazdýrmamýzý bekliyorlar mý? Baþladýðýmýz her yeni gün de bir gün daha yaþlandýðýmýzý, Azrail'e bir gün daha yakýnlaþtýðýmýzý fýsýldamýþ olmuyor mu?.. Ne diyorsunuz? Her sabah yeni bir günü de harcamaya baþlarken Ýmam-ý Þafii Hazretleri gibi bir tefekkürümüz var mý? Yok ise olmalý mý? Bu türlü tefekküre bizim de ihtiyacýmýz kesin mi? Ahmed Sahin, Zaman Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.