Webmaster Geschrieben 25. September 2008 Teilen Geschrieben 25. September 2008 Bismillâhirrahmânirrahîm (1) Biz onu (Kur'an'ý) Kadir gecesinde indirdik. (2) Kadir gecesinin ne olduðunu sen bilir misin? (3) Kadir gecesi, bin aydan hayýrlýdýr. (4) O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh her iþ için iner dururlar. (5) O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doðuþuna kadar. KADÝR GECESÝ'NÝN FAZÎLETÝNE DÂÝR HADÎSLER - Ubâde b. Sâmit (r.a) þöyle demiþtir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem, Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere Hâne-i Saâdetinden çýktý. Derken Müslümanlardan iki kiþi kavga ettiler. Buyurdular ki: Ben, size Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere çýkmýþtým. Filân ile filân kavga ettiler de ona dâir olan bilgi kaldýrýldý. Ýhtimâl ki hakkýnýzda bu daha hayýrlýdýr. Artýk siz, Kadir Gecesi'ni yirmiden sonraki yedinci veya dokuzuncu veya beþinci gecelerde arayýnýz - Ýbn-i Abbâs (r.a)’dan rivâyet edildiðine göre, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem þöyle buyurmuþtur: Ashâb'ým! Siz leyle-i Kadr'i Ramazan'ýn aþr-ý ahîrinde arayýnýz! Leyle-i Kadir, ya Ramazan’ dan dokuz gece kala, yâhut yedi gece kala, yâhut da beþ gece kaladýr - Âiþe (r.a)’dan þöyle dediði rivâyet edilmiþtir: Ramazan'ýn son on günü girince, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem ibâdet konusunda daha da ciddî bir sa'y ü içtihâd arz ederlerdi. Gecesini ihyâ eder, ehl ü âilesini de ibâdet için uyandýrýrdý. - Ebû Hüreyre radiya'llâhu anh'den: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Her kim, imânýndan dolayý ve mükafatýný yalnýz Allâh'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse, geçmiþ günahlarý affedilir. RÝSALE-Ý NUR’DAN Aziz, sýddýk kardeþlerim! Evvelâ: Yarýn gece Leyle-i Kadir olmak ihtimali çok kuvvetli olmasýndan bir kýsým müçtehidler o geceye Leyle-i Kadr'i tahsis etmiþler. Hakikî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakýyor. Ýnþâallah hakikî hükmünde kabule mazhar olur. Þualar * * * Aziz, sýddýk kardeþlerim! Mübarek Ramazan'ýn Leyle-i Kadir sýrrýyla, seksenüç sene bir ömr-ü manevî kazandýrmasý sýrr-ý hikmetiyle ve Risale-i Nur'un þakirdlerindeki sýrr-ý ihlasla tesanüd ve iþtirak-i a'mal-i uhrevî düsturuyla herbir sadýk þakird, o fevkalâde manevî kazancý elde edeceðine gayet kuvvetli bir delili budur ki: Bu daire içinde kýrkbin, belki yüzbin hâlis, hakikî mü'minlerin içinde hakikat-ý Leyle-i Kadr'i elde edecek bir-iki, on-yirmi deðil, belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir. Sýrr-ý ihlasla ve iþtirak-i a'mal-i uhrevî düsturunun sýrrýyla biz ve siz bu hakikate müteveccihen, bu Ramazan-ý Þerif'te her birimiz umumun hesabýna ve umum arkadaþlarý içinde kendini farz edip, nun-u mütekellim-i maalgayr, yani daima.......................gibi kelimelerde ......... içinde umum kardeþlerini niyet etmektir. Ve bilhassa en zaîf olan bu kardeþinizi, aðýr vazifesinde o hususî niyetle yardým etmektir. Kastamonu L. * * * Aziz sýddýk kardeþlerim! Evvelâ: Sizin Leyle-i Berat'ýnýzý ve gelecek Ramazanýnýzý tebrik eder ve bu gelecek Leyle-i Kadr'i hakkýnýzda ve hakkýmýzda bin aydan daha hayýrlý olmasýný ve defter-i a'malimize böyle geçmesini Cenab-ý Hak'tan niyaz ediyoruz ve böylece, bayrama kadar..................duasýný etmeye niyet ettik. (Kastamonu L.) * * * Aziz, sýddýk kardeþlerim! Evvelâ: Hadîs-i þerifin sýrrýyla Ramazan-ý Þerif'in nýsf-ý âhirinde, hususan aþr-ý âhirde, hususan tek gecelerde, hususan yirmiyedisinde; seksen küsur sene bir ibadet ömrünü kazandýrabilen Leyle-i Kadr'in ihyasýna ve her biriniz umum Nur talebeleriyle beraber, hususan bu bîçare çok kusurlu, hasta, zaîf kardeþinizi hissedar etmenizi ve her birinizin dualarýnýzýn binler manevî âmînlerin teyidiyle dergâh-ý Ýlahîde kabul olmasýný rahmet-i Ýlahiyeden niyaz ediyoruz. Umum kardeþ ve hemþirelerimin mübarek Ramazanlarýný ve umum gecelerini, manevî Leyle-i Kadir'lerini tebrik ile selâm ve dua ve dualarýný rica ediyoruz. Emirdað L. * * * Evet bir tek Ramazan, seksen sene bir ömür semeratýný kazandýrabilir. Leyle-i Kadir ise, nass-ý Kur'an ile bin aydan daha hayýrlý olduðu bu sýrra bir hüccet-i katýadýr. Evet nasýlki bir padiþah, müddet-i saltanatýnda belki her senede, ya cülûs-u hümayûn namýyla veyahut baþka bir þaþaalý cilve-i saltanatýna mazhar bazý günleri bayram yapar. Raiyetini, o günde umumî kanunlar dairesinde deðil; belki hususî ihsanatýna ve perdesiz huzuruna ve has iltifatýna ve fevkalâde icraatýna ve doðrudan doðruya lâyýk ve sadýk milletini, has teveccühüne mazhar eder. Öyle de: Ezel ve Ebed Sultaný olan onsekiz bin âlemin Padiþah-ý Zülcelal'i; o onsekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ý âlîþaný olan Kur'an-ý Hakîm'i Ramazan-ý Þerifte inzal eylemiþ. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-ý Ýlahî ve bir meþher-i Rabbanî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, mukteza-yý hikmettir. Madem Ramazan o bayramdýr; elbette bir derece, süflî ve hayvanî meþaðilden insanlarý çekmek için oruca emredilecek. Mektubat * * * Ýþte o kudsî defterin en mükemmeli; kýrk vecihle mu'cize ve her dakikada hiç olmazsa yüz milyonun dillerinde gezen, nur serpen ve her bir harfinde asgari olarak on sevap ve on hasene ve bazan on bin ve bazan Leyle-i Kadir sýrrýyla bir harfine otuz bin hasene ve meyve-i Cennet ve nur-u berzah veren Kur'an-ý Mu'ciz-ül Beyan'dýr. Bu makamda ona rekabet edecek kâinatta hiçbir kitap yoktur ve hiçbir kimse gösteremez. Madem bu elimizdeki Kur'an, Semavat ve Arz'ýn Hâlýk-ý Zülcelalinin rububiyet-i mutlakasý noktasýndan ve azamet-i uluhiyeti cihetinden ve ihata-i rahmeti canibinden gelen kelâmýdýr, fermanýdýr; bir maden-i rahmetidir. Ona yapýþ. Her derde bir deva, her zulmete bir ziya, her ye'se bir rica, içinde vardýr. Ýþte bu ebedî hazinenin anahtarý imandýr ve teslimdir ve onu dinleyip kabul etmek ve okumaktýr. Lem’alar * * * Kur'an-ý Hakîm'in herbir harfinin bir sevabý var, bir hasenedir. Fazl-ý Ýlahîden o harflerin sevabý sünbüllenir, bazan on tane verir, bazan yetmiþ, bazan yedi yüz (Âyet-ül Kürsî harfleri gibi), bazan bin beþyüz (Sure-i Ýhlas'ýn harfleri gibi), bazan on bin (Leyle-i Berat'ta okunan âyetler ve makbul vakitlere tesadüf edenler gibi) ve bazan otuz bin (meselâ haþhaþ tohumunun kesreti misillü, Leyle-i Kadir'de okunan âyetler gibi). Ve o gece bin aya mukabil iþaretiyle, bir harfinin o gecede otuz bin sevabý olur anlaþýlýr. Ýþte Kur'an-ý Hakîm, tezauf-u sevabýyla beraber elbette müvazeneye gelmez ve gelemiyor. Belki asýl sevap ile bazý surelerle müvazeneye gelebilir. Sözler * * * Aziz, sýddýk kardeþlerim! Bugün manevî bir ihtar ile sizin hesabýnýza bir telaþ, bir hüzün bana geldi. Çabuk çýkmak isteyen ve derd-i maiþet için endiþe eden kardeþlerimizin hakikaten beni müteellim ve mahzun ettiði ayný dakikada bir mübarek hatýra ile bir hakikat ve bir müjde kalbe geldi ki: Beþ günden sonra çok mübarek ve çok sevaplý ibadet aylarý olan þuhur-u selâse gelecekler. Her hasenenin sevabý baþka vakitte on ise, Receb-i Þerifte yüzden geçer, Þaban-ý Muazzamda üçyüzden ziyade ve Ramazan-ý Mübarekte bine çýkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir'de otuz bine çýkar. Bu pek çok uhrevî faideleri kazandýran ticaret-i uhreviyenin bir kutsi pazarý ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meþheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehl-i imana temin eden þuhur-u selâseyi böyle bire on kâr veren Medrese-i Yusufiye'de geçirmek, elbette büyük bir kârdýr. Ne kadar zahmet çekilse ayn-ý rahmettir. Ýbadet cihetinde böyle olduðu gibi, Nur hizmeti dahi nisbeten -kemmiyet deðilse de keyfiyet itibariyle- bire beþtir. Çünkü bu misafirhanede mütemadiyen giren ve çýkanlar, Nur'un derslerinin intiþarýna bir vasýtadýr. Bazan bir adamýn ihlasý, yirmi adam kadar faide verir. Hem Nur'un sýrr-ý ihlasý; siyasetkârane kahramanlýk damarýný taþýyan, Nur'un tesellilerine pek çok muhtaç bulunan mahpus bîçareler içinde intiþarý için bir parça zahmet ve sýkýntý olsa da, ehemmiyeti yok. Derd-i maiþet ciheti ise: Zâten bu üç ay âhiret pazarý olmasýndan her biriniz çok þakirtlerin bedeline, hattâ bazýnýz bin adamýn yerinde buraya girdiðinden, elbette sizin haricî iþlerinize yardýmlarý olur diye tamamýyla ferahlandým ve bayrama kadar burada bulunmak büyük bir nimettir bildim. Þualar * * * Aziz, sýddýk kardeþlerim! Âlem-i Ýslâm'da Leyle-i Kadir telakki edilen bu Ramazan-ý Þerifin yirmi yedinci gecesinde bir nevi tesemmüm ile þiddetli bir mide hastalýðý içinde sinirlerimi ve vicdan ve kalbimi istilâ eder gibi bir diðer dehþetli hastalýk hissettim. Bu maddî ve manevî iki dehþetli hastalýk içerisinde þefkat hissi ile bütün zîhayatlarýn elemleri hatýra geldi. Þahsî hastalýðýmdan daha ziyade elîm bir halet-i ruhiyeyi hissettim. Bununla beraber seksen küsur seneye varan ömrümün sonunda seksen sene manevî bir ibadeti kazandýran en son Leyle-i Kadre lâyýk çalýþamýyacaðým diye, sâbýk iki dehþetli hastalýktan daha þiddetli hazîn bir me'yusiyet içinde asaba gelen ve nefs-i emmarenin vazifesini gören bir elîm his beni ezdiði ayný zamanda Âyet-i Hasbiyenin bir sýrrý imdadýma yetiþti. Bu üç hastalýðý izale edip Cenab-ý Hakk'a hadsiz þükür olsun ki, hilaf-ý me'mul bir tarzda dayandým. Bu üç hastalýðýma da böyle üç merhem sürüldü: Maddî hastalýðým -Hastalar Risalesi'nde isbat edildiði gibi- bir saat hastalýk, sâbir ve mütevekkil insanlara, hiç olmazsa on saat ibadet ve Leyle-i Kadir'de ise daha ziyade ibadet hükmüne geçtiði gibi, benim de bu Leyle-i Kadir'deki hastalýðým, iktidarsýzlýðýmla yapamadýðým Leyle-i Kadir'deki hizmetin yerine geçmesi ile, tam þifa verici bir merhem oldu. Ve bütün zîhayatýn hastalýk ve elemlerinden þefkat sýrrý ile bana gelen teellüm marazýný birden rahîmiyet-i Ýlahiyenin tecellisi ile yani mahluklarý yaratanýn þefkat ve rahîmiyeti ve rahmeti tam kâfi olmasýndan onlarýn elemlerini, onlar için bir nevi lezzete veya mükâfata çevirdiðinden o rahmet-i Ýlahiyeden daha ileri þefkati sürmek manasýz ve haksýz olduðundan ve þefkatten gelen elemi, bir manevî sürura ve lezzete çevirdi. Yalnýz merhem deðil, belki þifa da verdi. Ve en son ömrümde en ziyade kýymetdar manevî bir hazineyi kaybetmekteki manevî eleme karþý, Nur'un has þakirdlerinin her birisi þirket-i maneviye sýrrý ile umum namýna dahi dua ile ve amel-i sâlih ile çalýþtýklarýndan hem El-Hüccet-üz Zehra'da, hem Nur Anahtarý'nda izah edilen teþehhüdde ve Fatiha'da bütün mevcudat ve zîhayat cemaatinin dualarýna ve tevhiddeki davalarýna iþtirak suretiyle, hususan toprak, hava, su ve nur unsurlarý birer dil olmasýyla topraktan çýkan bütün hayat hediyeleri ve sudan mübarekât ve tebrikât ve havadan þükür ve ibadetin temessülleri ve Nur unsurundan maddî ve manevî tayyibatlar, güzellikler tarzýnda, teþehhüdde ve Fatiha'da kâinattaki bütün nimetlerden gelen þükürler ve hamdler ve bütün mahlukatýn hususan zîhayatlarýn küllî ibadetleri ve bütün istianeleri ve doðru yolda giden bütün ehl-i hakikata ve ehl-i imanýn yolundan gidenlere manevî refakat etmekle onlarýn dualarýna ve davalarýna tasdik suretinde âmînlerle iþtirak ederek, âmîn demekle hissedar olmanýn küllî sýrrý o gece imdadýma geldi. Gayet hasta, zayýf, me'yus bir halde cüz'î bir hizmet edememekteki manevî elîm hastalýðýma öyle bir tiryak oldu ki; ben hakikaten en saðlam hallerimde ve en genç zamanlarýmda, en zevkli ve lezzetli evradýmda bulamadýðým bir manevî süruru hissettim. Ve hadsiz þükür edip, o dehþetli hastalýðýma razý oldum. "Elhamdülillahi biadedi âþirati dekaik-ý þehr-i Ramazane fî külli zaman" dedim. Emirdað * * * Râbian: Þu mübarek Þehr-i Ramazan, Leyle-i Kadr'i ihata ettiði için, kendisi de ömür içinde bir leyle-i kadirdir ki, muvaffak olanýn ömrüne bin ömür katar. Dakikasý bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-ü bâkidir. Barla L.- 282 * * * Cenab-ý Hak, onlarýn ve bizlerin hakkýmýzda bu Ramazan'daki Leyle-i Kadrimizi bin aydan hayýrlý ve bin ay kadar medar-ý sevab eylesin, ümmet-i Muhammediyeye saadet ve selâmet versin, âmîn! Emirdað L. * * * Aziz, Sýddýk Kardeþlerim! Hem mübarek Ramazanýnýzý, hem inþâallah hakkýnýzda bin ay kadar meyvedar Leyle-i Kadrinizi, hem saadetli bayramýnýzý, hem çok kýymetdar hizmetinizi bütün ruhumla tebrik ve tes'id ederim. Kastamonu L. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.