Webmaster Geschrieben 30. Mai 2008 Teilen Geschrieben 30. Mai 2008 Risale-i Nur´un kýymetini bilin Yrd. Doç. Dr. Ahmet Fadlullah Ahimeir Sudanlý bir Nur Talebesi olan Yrd. Doç. Dr. Ahmet Fadlullah Ahimeir, Türk milletine Risâle-i Nur’un neþri konusunda büyük vazife düþtüðünü ve Risâle-i Nur'un kýymetini bilmek gerektiðini belirtti. “Risale-i Nur’un baþka ülkelere yayýlmasý Türklerin boynunun borcu ve üzerine yüktür” diyen Ahimeir, “Hakiki talebe olmak isterlerse, Risale-i Nur’u okumak, neþretmek yani yaymaya çalýþmalarý gerekiyor” þeklinde konuþtu. ÝSTANBUL'DA düzenlenen Milletler arasý Risâle-i Nur ve Bediüzzaman Sempozyumu’na katýlmak üzere Türkiye’de bulunan Sudanlý Yrd. Doç. Dr. Ahmed Fadlullah Ahimeir ile bir mülâkat gerçekleþtirdik. Yrd. Doç. Dr. Ahimeir, Sudan’da öðrencilik yýllarýnda Risâle-i Nur’u tanýmýþ ve daha sonra Türkçe’yi öðrenebilmek için Ýstanbul’da uzun yýllar master ve doktora çalýþmalarý yapmýþ. Þimdi dilimizi gayet akýcý bir þekilde öðrenmiþ olan Yrd. Doç. Dr. Ahimeir, Sudan’da hem Afrikalý gençlerin hem de bu ülkeye üniversite okumak için gelen dünyanýn dört bir yanýndan insanlarýn Risâle-i Nur’u tanýmasý için canla baþla çalýþýyor. Risâle-i Nur Türkçe yazýldýðý için Türk milletini þanslý bulduðunu ifade eden Ahimeir, “bu bir o kadar da sorumluluðunuz olduðu anlamýna geliyor” diyerek bu nimetin kýymetinin bilinmesi gerektiðini ifade ediyor. Öncelikle kendisini tanýmak istediðimiz Ahimeir kendini þu þekilde tanýtýyor: “Sudanlýyým. Afrika Uluslar arasý Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap Dili ve Belâgatý Bölümü’nde Yrd. Doçent Doktorum. Ayný zamanda Risâle-i Nur talebesiyim.” Türkçe’yi çok akýcý konuþmasýyla bizleri þaþýrtan Ahimeir’e bunun hikâyesini sorduk. Bize Türkiye’de uzun yýllar geçirdiðini söyledi. Ahimeir Türkiye’ye ilk olarak doktora yapmak üzere 1998 yýlýnda gelmiþ. Ýstanbul Üniversitesi Yabancý Diller Bölümü Türkçe Bölümü’nde Türkçe eðitimi gören Ahimeir, daha sonra Marmara Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatý Bölümü’nde doktoraya baþlamýþ. Doktorasýný bitirdikten sonra Sudan’a dönen Ahimeir Türkiye’de 5 seneden fazla geçirmiþ. Ahimeir Risâle-i Nur’u Türkiye’de deðil, Sudan’da tanýmýþ. Bu durumu “Demek ki Risâle-i Nur Afrika kýt’asýna da ulaþmýþ ve orayý da aydýnlatmýþ” tesbitiyle yorumluyor. Türkçe öðrenme sebebini de hem dillere olan ilgisine hem de Risâle-i Nur’un Türkçe yazýlmýþ olmasýna baðlýyor. Yrd. Doç. Dr. Risâle-i Nur’un kendi hayatýna büyük etki ve katkýlarý olduðunu belirten Ahimeir þunlarý söyledi: “Risâle-i Nur iman-ý taklididen, iman-ý tahkikiye geçiriyor. Özellikle biz Müslüman ülkelerde yaþayanlar “La ilahe illallah, Muhammeden Resulullah” diyoruz ama bazýlarýmýz Ýslâm ahlâkýný yüzde yüz yaþayamýyor. Ýþte bunun sebebi taklidî bir imana sahip olmaktýr. Bu husus Risâle-i Nur’da da izah edilmiþ zaten. Ama Risâle-i Nur burhanlarla, kat'i delillerle, iki çarpý iki dört edercesine ikna ediyor. Allah’ýn birliðini, varlýðýný, nübüvveti, tevhidi, haþri ispat ediyor. Ýnsan Risâle-i Nur’dan bunlarý okuduðu zaman gerçekten imaný çok kuvvetleniyor. Bundan dolayý Ýslâm ahlâkýný yaþamaya çok önemli bir vesiledir benim için Risâle-i Nur.” Risâle-i Nur’un Sudan ve diðer Afrika ülkeleri için ehemmiyetini sorduðumuz Ahimeir, bu konuda da þu tesbitlerde bulundu: “Benim Ýstanbul’daki sempozyumda sunduðum tebliðin konusu ‘Risâle-i Nur’un cihanþümulluðudur’. Risâle-i Nur’un hakikatleri bütün insanlýk için elzemdir. Bu hakikatler Türkiye’ye lâzým olduðu gibi Afrika’ya da lâzýmdýr. Bizim orada benim görev yaptýðým okulda çok deðiþik ülkelerden gelen talebeler var. Onlarla tanýþýp, Risâle-i Nur’daki hakikatleri paylaþtýðýmýzda çok ilginç karþýlýklar alýyoruz. Meselâ gayrimüslim bir talebemiz biz Risâle-i Nur’dan imanî bir bahis okuduðumuz zaman hayret içinde kalarak, “Bu hakikat bana lâzým, benim memleketime de lâzýmdýr” demiþti. Bu kiþi Brezilyalý bir öðrenciydi. Bir baþka öðrenci var meselâ. O da bir kaç sene önce Müslüman olmuþ ve Sudan’a gelmiþ. Ona da Risâle-i Nur’daki hakikatleri sunduk. Kendisi 4-5 senedir Müslüman olmasýna raðmen, Risâle-i Nur ile Ýslâmý yeniden keþfettiðini söylüyordu. Ýnternet üzerinden babasýyla konuþmaya baþlamýþ ve Risâle-i Nur’daki hakikatler sayesinde babasýnýn da geçenlerde Müslüman olduðunu öðrendik. Þimdi baba-oðul internette imanî bahisleri tartýþýyorlar. Biliyorsunuz Ýslâm’da zorlama yoktur. Ýman ancak ikna olarak mümkün olur. Ýþte Risâle-i Nur bunu saðlýyor. Bunun haricinde Sudanlý, Nijeryalý kardeþlerimiz var, bunlar da Risâle-i Nur’daki hakikatleri öðreniyorlar ve verdikleri tepkiler genelde, “Ýþte tam ihtiyacým olan þey, kafamdaki sorulara cevap veriyor, bu hakikatleri kaçýrmamam lâzým” þeklinde oluyor. Bu türden beklentisi olan insanlarýn sayýsý o kadar çok ki, ne kadar çalýþsak kâfi gelmez.” Risâle-i Nur’daki elmas gibi hakikatleri insanlýða ulaþtýrmada Türk milletine büyük sorumluluk düþtüðünü belirten Yrd. Doç. Dr. Ahimeir þunlarý söyledi: “Risâle-i Nur’un baþka ülkelere yayýlmasý Türklerin boynunun borcu ve üzerine yüktür. Hakikî talebe olmak isterlerse, Risâle-i Nur’u okumak, neþretmek yani yaymaya çalýþmalarý gerekiyor. Türkiye’de Risâle-i Nur’un yeterince kýymetinin bilinmediðini düþünüyorum. Belki yeterince bilinmiyor. Risâle-i Nur’a karþý çýkan, onu zararlý sanan insanlar olduðunu da duyuyoruz. Muhtemelen bunlar ya Risâle-i Nur’u hiç okumamýþlar ya da hiçbir þey bilmiyorlar. Bilip okusalar, bunun nasýl bir kýymeti olduðunu ve insanlýða nasýl hayýrlar getireceðini anlarlardý. Bakýn ben baþka bir ülkeden, hatta baþka bir kýt’adan geliyorum. Bu hakikatleri daha iyi anlamak için Türkçe’yi bile öðrendim. Eðer Risâle-i Nur’da bir fayda görmesem ve çok deðerli olmasa kimse beni zorlamadýðý halde bunu yapmazdým. Birilerinin bunu iyice düþünmesi lâzým.” Yazar: Umut YAVUZ - Ahmet CEYLAN / Yeniasya 26.05.2008 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.