Webmaster Geschrieben 25. Januar 2008 Teilen Geschrieben 25. Januar 2008 Peygamberle Tartisan Kadin KURAN-I Kerim’deki 4. surenin adý "Nisa" Suresi’dir. Nisa, kadýnlar anlamýndadýr. Kadýnlar Suresi demek. Kuran-ý Kerim’de "rical", yani erkekler anlamýnda herhangi bir sure yoktur. Kuran-ý Kerim’de, bazý peygamberlerin isimleri surelere verilmiþtir. Yusuf, Yunus, Ýbrahim veya Lokman (peygamberliði tartýþmalýdýr) sureleri gibi. Peygamber olan erkekler sureye isim olabilmiþtir. Bu genel kuralýn tek istisnasý "Meryem" Suresi’dir. Hz. Ýsa’nýn annesi, peygamber olmamakla beraber bir sureye isim olabilmiþtir. Peygamber olmayan tek kiþiliktir. Kuran-ý Kerim her fýrsatta kadýný onurlandýrmýþ, ön plana çýkarmýþtýr. Toplumun gündeminde kalsýn diye. * * * Kuran-ý Kerim’deki en manidar surelerden biri de 58. sýrada yer alan "Mücadele" Suresi’dir. Medine’de inen bu surenin kadýnlar açýsýndan anlamlý bir hikáyesi (sebeb-i nüzulu-iniþ gerekçesi) vardýr. Mücadele, peygamberle tartýþan kadýn anlamýna da gelir. Olay þöyle geliþti: "Hz. Havle" iman eden bir kadýndý. Evs (RA) isimli, sert tabiatlý bir adamla evliydi. Bir gün Evs (RA), karýsýný boþadý. Bu boþanmayý gerçekleþtirirken de eskiden Araplar arasýnda yaygýn olarak yapýlan ve "zihar" olarak adlandýrýlan bir yöntemi kullandý. Araplar, eþlerinin bazý hassas noktalarýný, anneleri-bacýlarý gibi evlenmeleri yasak olan akrabalarýna benzetirlerse bu boþanma sebebi sayýlýrdý. Evs (RA) de eþine, "Sen bana anamýn sýrtý gibisin" diyerek aralarýndaki akdini sona erdirmek istedi. Ýþte bu olaya muhatap olan Hz. Havle, soluðu Hz. Peygamber’in (SAV) yanýnda aldý. Hz. Havle tepkiliydi. Hz. Havle yorgundu. Hz. Havle bezgindi. Hz. Havle maðdurdu. Hz. Havle çaresizdi. Çareyi Hz. Peygamber’de (SAV) bulacaktý. Havle (RA), Peygamber’in (SAV) evine geldi. Efendimiz (SAV) dinliyordu. Ýsyan edercesine kocasýný, Peygamberimize þikáyet etmeye baþladý. Þöyle diyordu: "Ey Allah’ýn elçisi! Evs, benim malýmý-mülkümü yedi. Gençliðimi tüketti. Onun için çocuklar doðurdum. Þimdi ise yaþlandým. Çocuk doðuramaz hale geldim. O da zihar yaparak beni boþadý. Beni ortada býraktý. Ya Rabbi, halimi sana arz ediyorum. Bu halimi sana þikáyet ediyorum." Havle’yi büyük bir dikkat ve saygýyla dinleyen Hz. Peygamber (SAV) bir an duraksadý. Sonra, "Bu tür boþamalarla ilgili Rabbimden bana herhangi bir ölçü gelmiþ deðildir" cevabýný verdi. Çünkü O (SAV), Yüce Allah’tan vahiy gelmedikçe kendi heva ve arzusuna göre konuþmazdý. Yüce Allah’ýn kendisine müsaade ettiði konular hariç, mutlaka vahiy beklerdi. Ama çok geçmeden Yüce Rabbimiz, "Halimi sana iletiyorum" diyen bu maðdur kadýnýn yakarýþýna cevap verdi. Ötelerden, ötelerin de ötesinden cevap geliyordu. Yüce Allah’ýn, "Senin sesini, yakarýþýný, isyanýný duydum. Yalnýz deðilsin, sözün duyulmuþtur, gökte yankýlanmýþtýr Havle! Arzu ettiðin konuda sana cevap verilecek ve sen rahatlayacaksýn" anlamýnda ayeti inecektir. Yüce Rabbimiz, Havle’ye cevap veriyordu. Öylesine bir cevap ki Medine’de yankýlanmadýk, konuþulmadýk ne sokak ne ev býrakacaktý. Günlerce her mekánda Havle’nin yakarýþýna verilen cevap konuþulacaktý. Havle gibi mazlum ve maðdur bütün kadýnlar, bir anlamda "erkeði cezalandýran" bu ayetleri gururla okuyacaklar. Yüce Allah, karýsýný bu þekilde boþamak isteyen erkeðe bu iþin çirkin olduðunu ilettikten sonra, ya köle azadý, ya iki ay üst üste oruç veya 60 fakiri doyurma cezasý verecektir. Eþine dönmenin bedeli olarak. Tekrar eþine yaklaþmak istersen bunu ödeyeceksin. Kadýn deðil, erkek bunu ödeyecek. Çünkü kadýn maðdur oluyordu. Rabbimiz, maðdurun yanýnda, mazlumun yanýnda. "Mücadele" Suresi’nin ilk ayetleri indiðinde yüzü sevincinden ay gibi parlayan Peygamberimiz (SAV), Havle’yi çaðýracak ve "Seni müjdelerim Havle! Allah senin sesini duymuþtur" dedikten sonra ilk ayeti okuyacaktýr: "Kocasý hakkýnda seninle tartýþan ve Allah’a þikáyette bulunan kadýnýn sözünü Allah iþitmiþtir. Allah sizin konuþmanýzý iþitir. Çünkü Allah iþitendir, bilendir." (Mücadele 58, 1) Hz. Havle bugün bile horlanmýþ, zorlanmýþ, terk edilmiþ, önemsenmemiþ, gençliðinden sonra kenara itilmiþ bütün kadýnlarýn ortak isyaný olmuþtur. Sembol olmuþtur. Önemsenmediklerini zanneden kadýnlara, "Hayýr, Rabbiniz sizi önemsiyor. Rabbiniz sizin adýnýza zulmeden erkeðe dünyada cezalar getirdiði gibi ahirette de hesap soracak". Üzülmeyin, sesinizi Rabbiniz duyuyor, halinizi görüyor cevabýdýr Mücadele Suresi. * * * Yýllar geçer. Ýki büklüm bir kadýn Medine çarþýsýnda Hz. Ömer’in önüne geçer. Bir þey sorar. Uzun boylu Hz. Ömer eðilir, diz çöker. Ellerini kadýnýn omzuna koyar. Söyle nine der. Kadýn dakikalarca konuþur, Hz. Ömer dinler. Medine’nin lider kadrosu ise hayret içindedir. Bu ihtiyar nineye bu kadar zaman feda edilir mi(!). Nihayet kadýn anlatacaðýný anlatýr ve gider. Hz. Ömer doðrulur. Orada bulunanlardan biri, "Ey müminlerin emiri! Þu Kureyþ’in liderlerini þu nine için o kadar bekletmeye deðer miydi" diye sorunca Hz. Ömer hýþýmla döner. Herkesin duyacaðý bir ses tonuyla: "Ne diyorsun! Yazýk sana. Bu kadýn Havle’dir. Allah (CC) yedi gök ötesinden onu duydu, hakkýnda ayet indirdi de Ömer mi onu dinlemeyecek. Vallahi bütün bir gün beni tutsaydý, öylesine duracaktým. Problemini halletmeden gitmeyecektim." Sormak istiyorum; Kuran’ý bu bakýþla hiç okuyabiliyor muyuz? Nihat Hatipoglu Hürriyet - 25.01.2008 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.