Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Ruslar arayýþta, cevap Risâle-i Nur’da

 

Her ikisi de Hýristiyan olan Prof. Dr. Mesentsev Sergei ve Dr. Mikhail Odintsov ile “8. Bediüzzaman Sempozyumu” esnasýnda görüþtük. Rusça yapýlan görüþmeyi, Risâle-i Nur’u tanýyan Azerî bir arkadaþ tercüme etti.

 

Sohbet sýrasýnda daha çok Prof. Dr. Sergei konuþtu. “Liberal” görüþe sahip olduðunu ifade eden Dr. Mikhail Odintsov ise Prof. Dr. Sergei’yi tasdik etmekle yetindi, zaman zaman da farklý tesbitler yaptý.

 

 

* Risâle-i Nur’u nasýl tanýdýnýz?

 

 

Odintsov: Gazetelerden ve internetteki tartýþmalardan duyduk. Risâleleri, Bediüzzaman’ý yaklaþýk bir buçuk sene önce tanýdýk.

 

Sergei: Ben de Risâle-i Nuru, bir buçuk sene önce mahkeme dolayýsýyla gündeme geldikten sonra tanýdým. (Mütercimin notu: Mahkeme vesilesiyle elliden fazla ilim adamý risâlelerle tanýþtý. Mahkeme açýldýktan sonra bazýlarý rapor yazarak, bazýlarý da bir þekilde Risâle-i Nurla ilgilendi. Çok duyuldu, bu dâvâvesile oldu.)

 

 

* Risâle-i Nur ve Bediüzzaman hakkýndaki düþüncelerini öðrenebilir miyiz?

 

 

Odintsov: Risâle-i Nurlarýn, manevî, tarihî, felsefî yönden Kur’ân’ý çok ilginç ve güzel bir þekilde dile getirmiþ, onu insanlara aktarmýþ eserler olduðunu düþünüyorum. Allah’tan, insanýn vazifelerinden bahseden, insanýn maneviyatýný yükselten eserler bunlar. Risâle-i Nur’da Ýslamiyeti güzel bir þekilde anlatarak dinleri kardeþ yapan, insanlarý kardeþ yapan bir özelliði de var. Kendi dininin güzelliklerini savunurken baþka dinleri de küçümsemiyor. Bu çok ince bir üslup, ince bir davranýþ.

 

 

Sergei: Rusya’daki Risâle-i Nur mahkemesine bizzat katýldýk, görüþ beyan ettim. Bizzat savundum, ilim adamý olarak. Mahkemeler sebebiyle okuduðum Risâle-i Nur’da en çok dikkatimi çeken, Uhuvvet Risâlesi oldu. Orada insanlar arasýndaki uhuvveti pekiþtiren, insanlarý kardeþ yapan önemli noktalarý Bediüzzaman nazara veriyor. Çok ilginç. Þu ana kadar sadece mecazi mesajlar verilirdi. Yani, düsturlarla, ayrýntýlý olarak anlatan bir eser yoktu. Bütün Allah’a inananlarý bir araya getiren eserler bunlar. Cemiyet hayatýnda insanlarýn birbirine yardým yapmasý, teavün gibi konular iþleniyor. En çok konuþulan þey, cemiyet olarak yaþayabilmektir. Hani, 32. Söz’ün 2. Mebhasýnda var ya, Batý medeniyeti bahsi… Onu çok güzel, ince bir þekilde tasnif etmiþ. Batý medeniyetinin insanlarý adeta bir çýkmaza saplandýðý durumu þimdi apaçýk göz önünde. Said Nursî sadece bu problemi ortaya koymuyor, bunun çözümünü de gösteriyor bu eserinde.

 

Ayný zamanda, Batý medeniyetinin sadece maddeye saplanmasýný, maddeyi ilah seçmelerini maneviyattan uzaklaþmalarýnýn sebebi olarak söylüyor. O madde insanýn asýl vazifesini unutturmuþ o maddecilik. Kurtuluþ çaresini maneviyatta gösteriyor. O insanlara bir yol, bir ýþýk gösteriyor. Batý için bu mesajlar çok önemli.

 

 

* Rusya’da yaþayan bilim adamlarý olarak Risâle-i Nur’un Rus toplumunun üzerindeki genel yansýmasý üzerinde neler söyleyebilirler? Rus halký nasýl bakýyor hadiseye? Bundan sonrasý için ne düþünüyorlar?

 

 

Sergei: Ayný soruyu mahkemede hakim de sordu. Ben þöyle cevaplandýrdým: Said Nursî, Türkiye’de yaþamýþ ve kendi bulunduðu toplumu çok iyi biliyordu, tanýyordu. Rusya’daki þu anki durum, biraz da Said Nursî’nin yaþadýðý Türkiye þartlarýna benziyor. Rus toplumunun bu günkü durumu, geçmiþteki Türkiye’nin durumunu hatýrlatýyor. Ortak noktalar var.

 

Ruslar, çok okuyan insanlar, Üstadý çok iyi anlýyorlar. Çünkü dünün Türkiye'si ile bugünün Rusya'sýnýn þartlarý ayný gibi. Rus insanýný aklýný rahatsýz eden sorularýn cevaplarýnýn hepsi Risâle-i Nurlarda var. Ýnsanýn hayatta karþýlaþtýðý problemler, Müslümanlarla devlet arasýndaki münasebetler, ateizmin insanlarý sürüklediði çýkmaz nedir gibi zor sorularýn cevaplarý Risâle-i Nurda var. Ýnsanýn vazifesi nedir... Bana göre Risâle-i Nur’un Rusya’da çok yayýlmasýna imkân var, bunun için zemin var. Þartlar bunu gösteriyor. Hem çalkantý var, hem de insanlar bir bir arayýþ içerisinde. (Mütercimin notu: Cenâb-ý Hak bu mahkemeler vasýtasýyla Risâleleri daha çok yayýlmasýný nasib etti. Rusya’da iki senede yapýlan belki elli senede yapýlamazdý. Risâle-i Nur’un yasaklanmasý, onun parlamasýna vesile oldu.)

 

 

* Rus toplumu Risâle-i Nur’dan nasýl etkileniyor?

 

 

Rusya’da da bu kitaplarý en çok Müslümanlar okuyor. Bu kitaplarýn çoðalmasý, yayýlmasý Rusya toplumu için güzel bir þey. ‘Laik’ oluþ bakýmýndan Türkiye ve Rusya ortak. Hakikî laik, demokratik devletlerde böyle manevî kitaplarýn olmasý normaldir. Biz de ilim adamlarý olarak çalýþýyoruz ki, devlet bütün düþünceleri serbest býraksýn. Düþünce ve dinini yaþama özgürlüðü olsun. Ýnsanlarýn barýþ içinde, birbirini anlayarak yaþamalarýný tavsiye etmesi Risâle-i Nur’un bu özelliði çok önemli. Herkesin düþünceleri, dini inançlarý kendinedir. Onu yasaklamak yanlýþtýr.

 

Ben Bediüzzaman’ýn tarihçesini okudum ve hayran oldum bu þahsiyete. Kendi inancý için her türlü þeye katlanmasý çok önemlidir. Kendi doðru bildiði yolda her þeye katlanmasý çok güzel. Biz onu iyi görüyoruz ama bazý yanlýþ gören insanlar da var. “Bin baþým olsa feda” demesinden, her þeyi göze almasýndan korkuyorlar. Oysa bu insanlýk için bir fedakârlýktýr. Kötü bir menfaat için deðil ki. Buna sevinmek lâzým. Böyle insanlarýn daha fazla olmasýný temenni etmek lazým. Ýnsanlýðýn rahatý için kendini feda eden bir insan.

 

Said Nursî’nin fikirleri Müslümanlarýn ilimlerinin artmasýný, kalitesinin artmasýný saðlayacak. Ama bu arada Müslümanlarla Hýristiyanlar arasýnda da iyi bir anlaþma saðlýyor. Said Nursî, kendi dinini bilen Müslümanlarý devamlý diyaloða teþvik ediyor. Bu bizim toplumun inkiþafý için çok önemli bir çalýþma.

 

Rus Ortodoks Kilisesi baþkaný Avrupaya gitti. Avrupa Parlamentosunda konuþma yaptý. Rusya’daki manevi krizi dile getirdi. Avrupada da ayný þey mevcut. Asrýn baþýnda bazý insanlarýn manevî kriz dedikleri þey þu anda vakidir. Fransa devlet erkânýndan biri de “Bu çok önemli. Cumhuriyetle, devletle din beraber çalýþmasý lâzým” dedi.

 

 

* Türkiye kamuoyuna bir mesajýnýz olacak mý?

 

 

Devletlerimizin, milletlerimizin iliþkilerinin daha da güzelleþmesini temenni ediyoruz. Roma Papasý, Türkiye’de iken ilginç bir þey söyledi, Türkiye doðu ile batý arasýnda bir köprü oldu. Sizin vazifeniz çok önemli burada. Ona göre vazifenizi iyi yapmanýzý, bu iþte muvaffak olmanýzý diliyoruz. Çok önemli bir pozisyonunuz var, bunu daha da geliþtirmenizi diliyoruz.

 

 

Risâle-i Nur’un Rusya’daki

 

mahkeme seyrinden notlar

 

 

Rusça cevaplarý Türkçeye tercüme eden Azerî 'mütercim'imiz, Risale-i Nur'un Rusya'da yasaklanmasýyla neticelenen mahkeme sahafahatý hakkýnda da þu bilgileri verdi:

 

Risâle-i Nur’in Rusya’daki ilk mahkemesi 2000 yýlýnda, Ural Bölgesinde oldu, Risâle-i Nurlara el konuldu. Savcýlýk araþtýrdý, raporlar yazýldý. Ural Devlet Üniversitesi’nin 5 profesörleri raporlar yazdý. Bu raporlardan bir kýsmý müsbet, bir kýsmý menfi olmasý sebebiyle bir neticeye varýlamadý, mahkeme karar verme safhasýna gelmeden düþtü, yani eserler serbet býrakýldý.

 

Sonra ikinci mahkeme Sibirya Bölgesinde baþladý. Sibirya’nýn bir þehrinde beþ bin tane “Meyve Risâlesi” basýldý. Bunu matbaadan depoya götürürken yolda polis çevirdi. Kitaplarý incelemeye verdiler. Raporlar yazýldý. Polis Akademisi uzmanlarý, felsefe kürsü baþkaný müsbet rapor yazdý. Savcýlýðýn tesbit ettiði bilirkiþiler müsbet raporlar yazdýlar. Sonra bir tanesi menfi rapor yazdý. O da mahkemede yazdýðý raporu inkâr etti. Sonra Moskova Devlet Üniversitesi’nden, Sibirya’dan, Tataristan’dan çok önemli profesörler hep müsbet raporlar yazdýlar ve dâvâ Risâleler lehinde neticelendi

 

Sonra o mahkeme biter bitmez Tataristan’da yeni bir mahkeme açýldý. 2005 senesinin Mart ayýnda. O mahkeme sonra Moskova’ya aktarýldý. Kitaplarý basan matbaa (Nur-u Bedi Vakfý) Moskova’da olduðu için, mahkeme de kanunen orada olmasý gerekiyormuþ. 8 Aðustos 2006’sýndan 18 Eylül 2007’ye kadar o mahkeme devam etti. 21 Mayýs’ta semt mahkemesi olumsuz karar çýkardý,18 Eylül’de de temyiz o ‘aleyhte’ kararý tasdik etti.

 

Ama bu arada müftüler, Rusya’dan on beþ yirmi ilim adamý, sonra Kanada’dan Fred Reed, Vatikan’dan Thomas Michel, Ýngiltere’den Colin Turner, Mýsýr Müftüsü, Ezher’den üç profesör, Malezya Uluslar arasý Ýslâm Üniversitesi’nden ve Ýslam Ülkeleri örgütü teþkilatýndan, yani dünyanýn her bir tarafýndan bin sayfayý aþkýn müsbet raporlar geldi, mahkemeye sunuldu. Sadece on sayfalýk menfi rapor vardý. Ateist psikoloji uzmanlarýnýn raporuydu bu. Ona dayanarak menfi, olumsuz karar çýkardýlar. Biz de o kararý temyiz ettik. Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’ne de iletildi. Ayný zamanda Rusya içinde de dört tane ‘üst mahkeme’ var, onlara da itiraz edildi, aleyhte karar çýkarsa sýra ile itirazlar devam edecek.

 

 

* Þu andaki durum nedir? Risâlelerle ilgili bir engelleme var mý, yoksa karar ‘kâðýt üstünde’ kalmaya mahkum mu?

 

 

Þimdi temyiz yasak kararý çýkardý. Onun kararý artýk yasaklandý demek. Kitaplar yasak oldu. Ama Risâle-i Nur yasak oldu manasýna gelmiyor. Rusça’ya tercüme edilmiþ on dört tane kitap var. On üç küçük kitap, bir tane Asa-yý Musa. Sadece bu Rusça tercümeler yasak. Türkçe veya baþka lisanlardakiler yasak deðil. Sýnýrlý bir yasak var demek daha doðru olur.

 

 

* Yasak gerekçesi neydi?

 

 

Ýhbar gelmiþ. Tataristan’ýn Çallý þehri var. Orada bilhassa hanýmlar hizmeti çok inkiþaf etmiþ. Onlarýn dershaneleri var. Yüz elli kiþi kadar toplanýyor ve Risâle-i Nur okuyorlarmýþ. ‘Ýfsat komiteleri’ bunlardan çok rahatsýz olmuþlar. Ondan sonra kitaplara el konulup engel olmaya çalýþtýlar. Ama hizmet bitmedi, daha da kökleþiyor. Nurlara iliþildikçe daha da çok parlar. Ayný þeyi Rusya’da görüyoruz.

 

 

Yazýlarýnda Risâle-i Nur’u savundu

 

 

Rus gazeteci Nadezda V. Kevorkova da Rusya’da yayýnlanan “Gazeta” gazetesinde yazdýðý haber ve yazýlarýnda Risâle-i Nur’un yasaklanmasýna karþý çýktý. Ýstanbul’da düzenlenen sempozyuma da katýlan Kevorkova, Hitler’in “Kavgam” adlý eserinin yasak olmadýðý Rusya’da Risâle-i Nur’un yasak olmasýný kabul etmenin mümkün olmadýðýný söylüyor. Kevorkova, sempozyumun son günü (19 Kasým 2007, Salý) 104.4 frekansýndan yayýn yapan “Bizim Radyo”daki bir programa katýlarak bu konudaki görüþlerini açýklamýþtý.

 

 

Hakan Yalman, Faruk Cakir

Yeni Asya

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...