Webmaster Geschrieben 27. Oktober 2007 Teilen Geschrieben 27. Oktober 2007 Türk-Kürt Ýhtýlafýnýn Reçetesi Ýslam’dýr Amerikan Dýþ Ýþleri Ulusal Komisyonu (ADUK-The National Committee on American Foreign Policy) 15 Ekim 2007’de “Kürdistan Ýþçi Partisi’nin (PKK) Silahsýzlandýrýlmasý, Daðýtýlmasý ve Yeniden Entegrasyonu” baþlýklý bir rapor yayýnladý. Rapor Colombýa Universitesi misafir öðretim üyelerinden David L. Philips tarafýndan hazýrlandý. David L. Philips raporda þunu önermektedir: Türkiye ve PKK arasýndaki artan çatýþmanýn daha da büyümeden durdurulmasý için acilen Uluslararasý Kuruluþlarýn ve Irak Yerel Kürt Yönetiminin PKK’ya polýtik baský yaparak ateþkes ilan etmeye zorlanmasý ve böylece Türkiye PKK arasýndaki problemin diplomatik yolla çözümlenmesinde yardýmcý olacaktýr. Marksist ve Leninist ideolojýye sahip PKK, Kürtlerin yoðun yaþadýðý bölgede baðýmsýz Kürt Devleti Kurmak istemektedir. PKK Irak’ýn Kuzeyinde yaptýðý saldýrýlarla ABD tarafýndan desteklenen merkezi Irak hükümeti ile Türkiye arasýnda gerginliðe neden olmaktadýr. Buna tepki olarak Türkiye PKK’ye karþý sýnýr ötesi operasyon için Meclisten bir Tezkere geçirmesine raðmen, görünüþe göre Türk Devleti diplomatik yolu istemektedir. Açýkçasý Türkiye askeri çatýþmayý istememektedir. Doðrusu bu çözüm Türkiye’nin çýkarýnadýr. Çünki askeri çatýþma, Türkiye’nin AB’ye üyelik çalýþmalarýný tehlikeye sokabilir. Yukarýda sözü edilen raporda bölgedeki sorunun çözümüne çok önemli öneriler tavsiye edilmesine raðmen, bu önerilerde Ýslam‘ýn önemli bir rol oynayacaðý gerçeði gözden kaçýrýlmýþtýr. Philips raporda: “Ýyi bir Avrupa hayraný olan Mustafa Kemal Atatürk (Türklerin Babasý) Osmanlý topraklarýndan geriye kalan kýsmýnda 1923 modern ve Avrupa’ya komþu bir devlet kurdu.1920’de Sevr antlaþmasý ile Türkiye’nin üçte biri Kürtler’e verilmiþti. Atatürk bu antlaþmaya karþý Kurtulus Savaþýný baþlatarak Sevr’i Lozan antlaþmasý ile bozdu” Philips ifadelerinde I. Dünya Savaþýnda Osmanlý’nýn yýkýlýþýnda batýnýn Türkiye’yi parçalama çabalarýna karþý yeniden toparlanmaya çalýþan bu dönemde Türkiye’de Türk Milliyetçiliði aþýrý derecede artmýþtýr. Mustafa Kemal (Atatürk) ülkesini batýya karþý korumak için bilinçli bir þekilde Türk Milliyetçiliðini savunmuþtur. Bu durum Kürtleri anayurtlarýnda izole etmiþtir. Philips 1925’te meydana gelen ayaklanmayý “Baðýmsýz Kürdistan” kurulmasý için yapýldýðýný raporda öne sürülmüþtür. Aslýnda bu ayaklanma dinden uzaklaþan ve ladini ýnkýlaplar yapan yeni Türkiye Cumhuriyeti yönetimine karþý Ýslami bir devlet kurma amacý ile yapýlmýþtýr. Kürt lider ve alimlerinden Bediüzzaman Said Nursi bu bölgesel sorunun ancak Ýslam ile çözülebileceðini açýkça ve defalarca ifade etmiþtir. Buna delil olarak da Osmanlý döneminde Türkler ve Kürtler yüzyýllarca kardeþçe, birlik ve beraberlik içinde yaþadýklarýný ve bunlarý birbirine baðliyan Ýslam kardeþliðiydi. Þu ifadesi ile de tezini desteklemektedir.“Osmanlýlarýn hürriyeti, koca Asya talihinin keþþafýdýr (açýcýsýdýr). Ýslâmiyetin bahtýnýn miftahýdýr(anahtarýdýr), ittihad-ý Ýslâm sûrunun temelidir” Bediüzzaman bu bölgede barýþýn ancak Ýslam birliði ile tesis edilebileceðini ifade etmiþtir “Eðer biz ölsek, milletimiz olan Ýslamiyet hayydýr, ilelebed bakîdir. Milletim sað olsun”. Philips raporunda Müslümanlarý birbirine baðlayan en önemli unsurun Ýslam olduðunu gözardý etmiþtir. Sosyalist, laik ve dinden uzak bakýþ açýlý önerilerini ileri sürerek çözüm aramýþtýr. Bu þekliyle rapor bir bakýma sýnýrlý kalmýþtýr. Halbuki Ýslam birliðini de iþlemiþ olsaydý araþtýrma raporu etkili olacaktý. Bugunkü laik ve AB’ye üyelik yolunda olan Türkiye hükümeti PKK sorununu siyasi yolla çözmek çabasýnda. Bugün mevcut T.C. Meclisinde önemli pozisyonlarda Kürt kökenli temsilciler vardir. Philips raporunda Kürtlerin çoðunluðunun baðýmsýz bir ülke istemediklerini tespit etmiþtir. Bu düþünceye bilhassa son zamanda Türkiye’yi idare eden hükümetin katkýsýda büyük rol oynamýþtýr. Mevcut hükümet ve idare, Kürtlerin Türk Milletiyle kaynaþmasi için büyük gayretler sarf etmektedirler. Aslýnda, Türkiye geçmiþte yaptýðý hatalarý düzeltme çabasý içinde olup milletine daha güzel bir hayat hazýrlama gayretindedir. Devlet geçmiþte bölgede açýlan yaralarý kapatmak için, Bediüzzaman Said Nursi’nin çözüm önerilerinide dikkate almalarý lazýmdýr. Bütün güç odaklarýnýn bilmeleri gerekir ki, burada yaþayan halklar müslümandýrlar. Müslümanlarý birbirine baðlýyan Ýslamiyet baðýdýr. Ayrýca, Türkiye hükümeti Kürtlere, anadilde, yani ikili dilde eðitim hakký tanýmalýdýr. Saðlýk ve ekonomik problemleri acilen çözmesi lazýmdýr. Ancak bölgenin ekonomik ve saðlýk alanýndaki iyileþtirmlerle bölgede istikrar saðlanacaktir. Bunlarý yerine getirmekte zaten Ýslam kardeþliðinin de bir gereðidir. Robert Miranda (Da’ud Ali Salam) “Taking Sides” Milwaukee Spanish Journal October 23, 2007 -------- Robert Miranda ( Da'ud Ali Salaam) : Amerikan Ulusal Köþe Yazarlarý birincilik ödülü, Latin Amerikan aktivistlerinden,, Esperanza Unida, Inc. Genel Müdürü ve Milwaukee Spanish Journal Genel Yayýn Yönetmeni. E-mail: rmiranda@wi.rr.com. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.