Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

“Onuncu Söz” ile “Beþinci Þua” arasýnda

 

 

Biri Risale-i Nur'un en güçlü bahislerinden biri...

 

Diðeri, kimilerine “Bu risaleye ne lüzum vardý?” dedirtiyor.

 

Biri imanýn hepsi de birbirini iktiza eden ve birbirini tamamlayan altý rüknü içinde, iman-ý billahtan sonra en önemlisine, haþrin ve ahiretin varlýðýna adanmýþ...

 

Diðeri haþrin bir önceki adýmýna, kýyamete ramak kala insanlýk aleminin yaþayacaðý ahir zamana dair...

 

Biri ahiretten bahsediyor, diðeri ahir zamanýn iki dehþetli þahsýndan yahut þahs-ý manevîsinden.

 

Biri herkesin ittifak ettiði üzere, Risale-i Nur’un olmazsa olmazý, diðerine ‘olmasa daha iyi olurdu’ diye bakan az deðil...

 

Üstelik, bunu diliyle söylemese de, içinden söyleyenlerin sayýsý daha da fazla...

 

Yaþanan zamanda vâki tavýr ve vaziyet alýþlar da, zaten bu içten söylenenin dýþavurumu sanki.

 

“Onuncu Söz,” yani Haþir Risalesi, bir kez daha söyleyelim, bir þaheser. Haþre dair, onun ayarýnda bir risaleyi, daha önce hiçbir Ýslâm âlimi yazmadý, yazamadý.

 

Rûm sûresinin 50. âyetinden “Madem dünya var, elbette ahiret var” önermesi temelinde, þu kâinatýn tecelli ve tezahür ettirdiði esmâ-i hüsnânýn her birinin nasýl haþri, ahireti, cennet ve cehennemi iktiza ettiðini böylesine güçlü bir þekilde ortaya koymayý; dahasý, esmâ-i hüsnâ açýlýmýyla iman-ý billah’ýn haþri iktiza ettiði þekilde, sair erkân-ý imaniyenin de haþri iktiza ettiðini bu seviyede izhar etmeyi, “Bediüzzaman” ünvanýna lâyýk görülen âlim baþardý.

 

Haþir Risalesi’nin bu eþsizliðinin herkes farkýnda. Bediüzzaman’a mensubiyetini ifade eden herkes, onun bediiyetinin, yani eþsizliðinin bir niþanesi olarak en baþta Haþir Risalesi’ni gösteriyor.

 

Ama sýra “Beþinci Þua”ya gelince, bu mensubiyetin ifade biçimi zayýflýyor. Nice sesler kýsýklaþýyor, nicesi ise hepten kesiliyor.

 

“Onuncu Söz” müellifi Bediüzzaman’a herkes mensup, “Beþinci Þua” müellifi Bediüzzaman’ýn arkasýnda durmak ise herkesin harcý deðil.

 

Çünkü “Beþinci Þua,” dünyalýlardan bahsediyor. Ahir zamandan, çok alâmetleri belirmiþ bir zamanýn Deccal ve Süfyan nâmýnda hadislerde haber verilen iki alâmetinden bahis açýyor.

 

“Beþinci Þua” tehlikeli, çünkü onu okuyana, bu iki ‘alâmet’in özellikle biri çok tanýdýk geliyor. Sanki hemen yanýbaþýmýzda yaþayýp geçmiþ, sanki ruhu hâlâ yanýbaþýmýzdaymýþ gibi...

 

Dost ya da düþman, “Beþinci Þua”yý okuyan herkesin, “Ben bu filmi gördüm, bu baþrol oyuncusunu tanýyorum” diyesi geliyor.

 

“Beþinci Þua” o yüzden tehlikeli, arkasýnda durmak o yüzden zor geliyor “Onuncu Söz” için takdirde kusur etmeyenlere.

 

“Onuncu Söz” müellifi Bediüzzaman “Beþinci Þua”yý yazmasa aslýnda daha fazla hizmet ederdi, gibisinden bir söz dudaklarýn ucunda; bir cesaret etsek, aðzýmýzdan çýkýverecek.

 

Çünkü görüyoruz ki, “Onuncu Söz”-merkezli bir tebliðe kapalý olmayan insanlarýn hatýrý sayýlýr kýsmý, iþ “Beþinci Þua”nýn muhtevasýna gelip dayandýðýnda, þerit deðiþtiriyorlar.

 

Bana imaný anlat, ama bunun hayatýma getirdiði bir yük, bana ödeteceði bir bedel olmasýn der gibiler zira...

 

Bizim de kafamýz karýþýk zira...

 

“Onuncu Söz” eminiz ki iman kurtarýyor, “Beþinci Þua” ise bizi tedirgin ediyor yalnýzca.

 

Tedirginiz.

 

Faraza “‘Onuncu Söz’ tamam da, þu ‘Beþinci Þua’ iþi ne olacak?” dese biri, “Sen ‘Onuncu’yu al, biz de ‘Beþinci’yi unutalým” demeye dünden teþne gibiyiz hani.

 

Deccal’la Ýsa’yý, Süfyan’la Mehdi’yi barýþtýrmaya meyyal gibiyiz.

 

Ama sözümona, “Onuncu Söz” iman kurtarýyor, “Beþinci Þua” tehlikeli.

 

“Beþinci Þua”yý unutsak, “Beþinci Þua”nýn söylemini tebliðimizin kapsama alanýnýn dýþýna çýkarsak, “Onuncu Söz” gibi risalelerle daha fazla imanýn kurtulmasýna vesile olurmuþuz gibi geliyor üstelik.

 

Bediüzzaman’ý ve eserini bir bütün olarak deðil, iki parça halinde görüyor zihinlerimiz.

 

“Beþinci Þua” ile “Onuncu Söz” bir bütündür oysa.

 

“Beþinci Þua,” Bediüzzaman’ýn “Onuncu Söz”ün hakikatine olan teslimiyetinin ve samimiyetinin sýnanmasý hükmündedir.

 

Bediüzzaman, asýl olanýn ahiret yurdu olduðuna dair kat’î inancýný dünyalýlarýn en muktedirlerinden korkmadan “Beþinci Þua”yý yazabilmekle göstermiþtir.

 

Diðer bir açýdan ise, ancak bu yürekliliðe sahip olanlara “Onuncu Söz” gibi bir eser nasip edilir.

 

Hakikatin yarýsýný gizleme alýþkanlýðý edinen, resmin bütününe karþý körleþir.

 

“Onuncu Söz”ün ardýnda, daha onbeþ yýl önce Münazarat’ýnda “Ýki hayatýmý iki elime almýþým. Tek hayatlýlar karþýma çýkmasýnlar” diyebilen bir insanýn mertliði ve berraklýðý vardýr.

 

“Cebrail Þeytan’la barýþamaz” diyen, namazýn hakikatini müdafaa için ölümü göze alan bir insanýn yürekliliði vardýr.

 

Dahasý, “Beþinci Þua, umumun ve bilhassa ehl-i ilmin imanlarýný tashih edip kurtarýyor” diyor Risale-i Nur müellifi.

 

Demek ki, imanýn sýhhat bulmasý için, teþhisin sahih olmasý gerekiyor.

 

Ýmanýn özüne iliþen kiþiler, fikirler, haller ve akýmlar doðru teþhis edilip doðru bir tavýr alýnmadan, iman kalbde kökleþemiyor.

 

 

10.12.2006

Metin KARABAÞOÐLU

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...