derguiz Geschrieben 30. September 2006 Teilen Geschrieben 30. September 2006 Ramazan dersi ! “Ramazan-ý Þerif’te mü’minler, derecatýna göre ayrý ayrý nurlara, feyizlere, mânevî sürurlara mazhar oluyorlar. Kalp ve ruh, akýl, sýr gibi letâifin o mübarek ayda oruç vasýtasiyle çok terakkiyat ve tefeyyüzleri vardýr. Midenin aðlamasýna raðmen onlar masumâne gülüyorlar.” (Mektûbat) Ramazan’da oruç tutarýz. Avam, orucu midesine tutturur. Derece yükseldikçe, midesine oruç tutturanlar, gözlerine, sözlerine, kulaklarýna da oruç tuttururlar. Hatta hayallerine, düþüncelerine... Ramazan’da unutmayalým ki, “oruçluyuz”. Sinirlenirsek aðzýmýzý kapatalým. Susalým. Ýçimizden kendimize, “ben oruçluyum, ben oruçluyum” diyelim. Ýslâmiyet’te önemli olan, organlarýmýzý Ýslâmiyet’e uydurmaktýr. Ýçkili lokantalarýn kapýsý gibi; sigaraya, kötü alýþkanlýklara açýk olan kapýlarýmýzý kapayalým. Ramazan’da bambaþka bir insan olalým. Ramazan’da yeniden dirilelim. Yepyeni bir hayat, yepyeni bir anlayýþ, yepyeni bir insan olalým. “Ölmeden evvel ölünüz” buyuruluyor. Haramlarda ölüp, helallerde dirilelim. Ýnsanýn mânevî organlarý da vardýr. Akýl, kalp, ruh gibi... Aklýmýzla Ýslâm’ý anlamaya çalýþýp, kalbimizle Ýslâm’ý sevip, ruhumuza Ýslâm’ý yerleþtirelim. Bir baþka deyiþle, maddî organlarýmýzýn yanýnda, mânevî organlarýmýzý da Ýslâm’a uyduralým. Bunun mükâfatýný Allah, bu dünyada da verir. Duygular inkiþâf eder... “Ýþte Ramazan-ý Þerif, adeta bir ahiret ticareti için gayet kârlý bir meþher, bir pazardýr. Ve uhrevî hasýlat için gâyet münbit bir zemindir.” (Mektûbat) Her iþadamý piyasayý yoklar. Ne alýp, ne satayým? Nerede, nasýl satayým da daha çok para kazanayým?” diye dolaþýp gezer. Ramazan ayý sevabýn bol olduðu bir aydýr. Her Müslüman, çantasýný bavulunu Ramazan’da sevapla doldurur. Ahirete giderken, bavul bavul sevap götürür. “Ve neþv ü nema-i a’mâl için, bahardaki mâh-ý nisandýr.” (Mektûbat) Bitkilerin yeþermesi için baharda yaðan yaðmur ne kadar rahmet doluysa, Ramazan da Müslüman’ýn bahar yaðmurudur. Müslüman’ýn bereketidir. “Saltanat-ý Rububiyet-i Ýlâhiye’ye karþý ubudiyet-i beþeriyenin resm-i geçit yapmasýna en parlak, kutsî bir bayram hükmündedir.” (Mektûbat) Millî bayramlarda okullar ve ordu yani askerler, cumhurbaþkanýnýn önünden geçer, onu selamlarlar. Ramazan’da mü’minler adeta Allah’ýn askeridir. Hem de öyle bir askerler ki... Her türlü nimet önlerinde Kumandan-ý Azam’dan “Ye!” emri gelmediði için tek lokma yemiyorlar. Ezanla beraber “Ye!” emri geliyor, bütün mü’minler hep beraber yiyorlar, içiyorlar. Yeryüzü bir kýþla... Müthiþ bir intizam... “Ve öyle olduðundan yemek, içmek gibi nefsin gafletle hayvanî hâcâtýna ve mâlâyani ve hevâperestane müþtehiyata girmemek için oruçla mükellef olmuþ. Güya muvakkaten hayvaniyetten çýkýp melekiyet vaziyetine veyahut ahiret ticaretine girdiði için dünyevî hâcâtýný muvakkaten býrakmakla uhrevî bir adam ve tecessüden tezâhür etmiþ bir ruh vaziyetine girerek, savmý ile Samediyet’e bir nevi âyinedarlýk etmektir.” (Mektûbat) Ramazan’da þadýrvana yaklaþtým. Abdest alýyordum. Bir kedi de doya doya su içiyor orada... “Elhamdülillah Müslüman’ým. Ýnsan olduðum için oruç tutuyorum ve Müslümanlar içinde yerimi aldým.” dedim. Mademki, orucu emreden Allah’týr ve Allah bâkidir, Bâki’nin emrine uyan da bir nevî bekâ kazanýr. HEKÝMOÐLU ÝSMAÝL Zaman Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.