Webmaster Geschrieben 9. August 2006 Teilen Geschrieben 9. August 2006 Dünya Akademisyenleri Bediüzzamanýn Haþir görüþünü ele aldý Ýstanbul Ýlim ve Kültür Vakfý tarafýndan organize edilen (Risale-i Nur’a Göre Haþir) baþlýklý uluslararasý müzakereli toplantý, 14 ilim adamýnýn katýlýmýyla, 5–6 Aðustos 2006 tarihlerinde gerçekleþtirildi. Suriye, Lübnan, Sudi Arabistan, Irak, Fas ve Tunus gibi Ýslam ülkelerinin yaný sýra Fransa ve Hindistan gibi çok farklý ülkelerden gelen akademisyenler, iki gün boyunca Bediüzzaman Said Nursînin âhiret ve haþir inancýyla ilgili görüþlerini deðerlendirdiler. Bu müzakerelere Türkiye’den ve dýþ ülkelerden katýlan akademisyen ve araþtýrmacýlarýn saðladýklarý katýlýmlar, toplantýlarýn ilmî seviyesini daha da artýrdý. Ýki günlük toplantýnýn ardýndan, Nesil Þirketler Grubu bünyesindeki Bekir Berk Toplantý Salonunda gerçekleþtirilen tanýþma toplantýsý, gerek ilim adamlarý, gerekse 500’den fazla dinleyici açýsýndan çok önemli ve deðerli izlenimlerin yaþanmasýný saðladý. (Risale-i Nur’a Göre Haþir) baþlýklý ilmî toplantýlarda teblið sunan ilim adamlarýndan bir kýsmýnýn gerek toplantýlar, gerekse kurduklarý diyaloglarla baðlantýlý gözlemleri þöyleydi: Muhammed Cekîb (Þuayb ed-Dükâlî Üniversitesi, El-Cedîde-Fas): Burada katýldýðým toplantýlar ve yaptýðým görüþmeler esnasýnda gördüðüm büyük ilgi ve misafirperverliði dile getirmekten acizim. Risale-i Nur’u ilk olarak altý sene önce tanýdým. Bu tanýþmayla birlikte kendimi büyük bir ilim deryasý önünde bulmuþtum. Risaleleri tanýmamdan itibaren bu eserlere olan baðlantým ve yakýnlýðým her geçen gün daha da arttý. Risalelerle birlikte, bu eserleri okuyan ve Ýman hakikatlerini insanlara ulaþtýrma gayretinde olan Nur talebeleriyle olan irtibatým ve onlara olan saygým daha da ziyadeleþti. Çünkü Nur talebelerinin yüzünde, ahlakýnda, hal ve davranýþlarýnda bu eserlerdeki iman ve Kur’an nuru hemen kendisini gösteriyor. Sizi Allah için seviyorum ve sizden bizim için hayýr dualarda bulunmanýzý rica ediyorum. Risale-i Nurlardan daha fazla feyiz almamýz, onlardaki nurlardan en ileri seviyelerde ve olmasý gereken düzeylerde istifade edebilmemiz için dualarýnýzý bekliyorum. Prof. Dr. Ammar Ceydel (Cezayir Üniversitesi Ýslâmî Ýlimler Fakültesi Öðretim Üyesi, Cezayir): Risale-i Nur’u okuyan bir kiþi, bu eserlerden istifade maksadýyla ona dört elle sarýlmasý halinde, Türkiye’de de, diðer Ýslam ülkelerinde de yaþasa dahi, hayatýnda çok ciddi seviyelerde bir inkýlap gerçekleþtirecektir. Kendi hayatýnda gerçekleþen bu önemli geliþmelerin dýþa yansýmasýyla da, her bir Nur talebesi ferdî ve içtimaiî açýlardan örneklik teþkil edecek ve zaman içinde geniþ çaplý deðiþmelere vesile olacaktýr. Çünkü, Risale-i Nur’dan hakikat derslerini alan bir Nur talebesi, adeta yürüyen bir Risale-i Nur haline gelecektir. Dolayýsýyla içinde yaþadýðý toplumun emniyet ve muhabbet üzere geliþmesinde, büyümesinde ve ilerlemesinde büyük katký saðlayacak, bu yönde diðer toplum bireylerine örnek olacaktýr. Ýki gün süren ve Risale-i Nur’da iþlenen ahiret konusuyla ilgili deðerlendirmelerin ele alýndýðý ilmî toplantýlardaki tebliðleri dinleyince, Bediüzzaman’ýn gerek ferdî hayatýn, gerekse toplum hayatýnýn ýslahýný hedeflediðini gördüm. Buradan hareketle baþta kendimiz olmak üzere diðer insanlarýn bu eserleri daha tanýmalarýný, okumalarýný ve hayatlarýnda yaþamalarýný temenni ediyorum. Dr. Burhan Ýdris (Ümmü’l-Kura Üniversitesi-Mekke-i Mükerreme): Türkiye’yi daha önceden yeteri kadar tanýmýyordum. Bu vesileyle, hiç beklemediðim ve ummadýðým yönleriyle tanýma fýrsatý buldum. Gördüm ki, buradaki Müslümanlar, Ýslama baðlýlar ve ona hizmet için büyük gayret sarf ediyorlar. Diðer yandan, Bediüzzaman ve eserleri olan Risale-i Nur’la tanýþmam iki sene öncesine uzanýyor. Bu eserleri okudukça Allah’ý isim ve sýfatlarýyla daha fazla tanýma, imanýmý daha fazla güçlendirme imkaný buldum. Anladým ki, gördüðümüz her bir varlýk, her bir canlý beni Allah’ý tanýmaya, ona yaklaþmaya vesile olacak birer ayettir. Buradan hareketle diyebilirim ki, Bediüzzaman’ýn eserlerinden öðrendiðim en önemli nokta, o zamana kadar bilmediðim ve yerine getirmediðim tefekkür ibadetidir. Ayrýca bu tefekkür ibadeti sayesinde, bütün varlýklarýn da kendi özellikleriyle ibadet yaptýklarýnýn þuuruna vardým. Böylece ubudiyet ve kulluk açýsýndan kendimi tüm varlýklarla baðlantýlý olduðumu gördüm. Ýþte bütün bunlar kendime ve bütün varlýklara tefekkür nazarýyla yaklaþmamýn bir neticesiydi. Seyyid Abdullah Fed’ak (Mekke-i Mükerreme) Bu iki günlük program vesilesiyle Türkiye’ye geldim. Gördüm ki, Bediüzzaman Said Nursî, bu ülkeye ve topluma Ýlâhî bir lütuftur. Türkiye’nin varisi olduðu Osmanlý beþ yüz seneden fazla bütün âleme hükmetmiþti. Bu dönemde, þu an bizim yaþadýðýmýz beldeler sýnýrlarý dahilindeydi. Bu kadar uzun süre içinde bizi hep sevdiler. Biz de Türkleri sevdik. Çünkü bu kadar uzun süre boyunca hem Türklerle, hem de onlarýn hakimiyeti altýnda bulunan diðer beldeler arasýnda kopmaz baðlar kurulmuþtu. Bu baðlar sayesinde, Mekke-i Mükerreme’deki Seyyidlerle diðer beldeler arasýndaki sýký ve saðlam baðlar þimdiye kadar hiç kopmadý. Günümüzde Türkler, her sene hac mevsiminde, Mekke’de toplanan hacýlar arasýnda üçüncü sýrada yer alýyor. Buna ilave olarak, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’de bulunan Nur dersanelerinde iman ve Kur’an hakikatlerinin anlatýldýðý dersler yapýlýyor. Bundan dolayýdýr ki, Said Nursî’nin Kur’an’dan yansýttýðý Nurlar buralara kadar ulaþýyor ve ulaþmaya devam ediyor. Burada olduðu gibi, dünyanýn pek çok köþesinde Bediüzzaman Said Nursî eserleriyle, mesajlarýyla, talebeleriyle, dershaneleriyle aramýzda ve içimizde yaþýyor. Muhammed Zeki Muhammed Hýdýr (Ürdün Üniversitesi) Ben Said Nursî’yi ve eserlerini otuz senedir tanýmaktayým. Ýhsan Kasým Salihî tarafýndan Risale-i Nur eserlerinin Arapçaya tercüme edilmeye baþlanmasý sayesinde, yirmi beþ senedir okumaktayým. Ancak bundan on sene kadar önce tüm Risalelerin Arapçaya tercümesinin tamamlanmasýyla birlikte, tamamýný birden okuma ve tanýma imkaný buldum. Ayrýca, özellikle Türkiye’de ve çeþitli ülkelerde düzenlenen uluslar arasý çaptaki sempozyumlara ve ilmî toplantýlara katýldým. Her toplantý sayesinde Risale-i Nur’u daha fazla tanýma ve bilgi edinme imkaný buldum. Benden bu Said Nursî’nin ahiret ve haþir görüþüyle ilgili bir teblið hazýrlamam yönünde bir talep gelince, “Dâr” (âlem) baþlýklý baþlýklý bir teblið hazýrlamaya karar verdim. Hazýrlýk sýrasýnda þekilde ahiretle ilgili konularýn Kur’an-ý Kerim’in niçin üçte birini teþkil ettiðini düþündüm. Pek çok âyette, Peygamberlerin ahiret inancýyla ilgili ümmetlerine tebliðde bulunmalarýnýn vurgulanmasý üzerinde düþündüm. Âyetlerin yaný sýra, Hz. Muhammed’in (a.s.m.) ayný konuda ifade buyurduklarý hadis-i þerifleri gözümün önüne koydum. Ardýndan kendi kendime Risale-i Nur’da haþir ve ahiret konusunun neden bu kadar çok vurgulandýðýný sordum. Risale-i Nur’da sürekli olarak ahiret ve haþrin vurgulanmasýnýn özellikle Nur talebelerinin üzerinde meydana getirdiði tesirler üzerinde durdum. Edib Ýbrahim Debbað (Arap Edebiyatý Uzmaný-Irak) Ýslam ölmedi ve ölmeyecek. Ýman ölmedi, ölmeyecek. Hidayet nuru ölmedi, ölmeyecek. Ey mü’minler! Ýþte bu gördüðünüz o nurdur. Gelin bu nurdan doyasýya feyizlenin. Ondan, nurun nasýl yolunuzu aydýnlatacaðýný, varlýklarýn ardýnda gizli hakikatlerine nasýl ulaþacaðýnýzý öðrenin. Ey hakikatlere susamýþ olanlar! Ýman kaynaklarýndan kana kana için. Said Nursî ortaya koyduðu eserleriyle ölmedi ve ölmeyecek de. Siz onun riskalelerini omuzlarýnýza yükleyen kiþiler olarak onun evlatlarý ve torunlarýsýnýz. Çünkü siz, bu risalelerdeki hakikatleri dünyanýn her bir köþesine ulaþtýrabilmek için çabalýyorsunuz. Çünkü siz onun deðerini hakkýyla biliyorsunuz. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.