Webmaster Geschrieben 19. Juni 2006 Teilen Geschrieben 19. Juni 2006 Kendi kendimizi kösteklemek üzerine BÝZ Türkler birbirimizin altýný oymak, birbirimizi kösteklemek konusunda sanýrým dünyadaki en becerikli insanlarýz. Yalnýz içeride deðil, yurtdýþýnda da birbirimizi destekleyip yücelteceðimize, birbirimizi aþaðýlamaya uðraþýrýz. Bir Türk baþarýlý mý, hemen onun için kötüleme kampanyasý açarýz. Bu, hem bireysel düzeyde, hem de cemaat düzeyinde böyledir. Yabancý ülkelerdeki Türkler bin parçaya bölünmüþ þekilde yaþarlar ve birbirlerinin iyiliði için parmaklarýný oynatmazlar. Örneðin Almanya'da Türklerin kurduðu dernek sayýsý binleri bulur. Nedense herkes kendi baþýna hareket etmek ister. Bu yüzden de yabancý ülkelerin hiçbirinde Türk lobileri etkili olamaz. Oysa Rum ve Ermeni lobileri düþünsel olarak aralarýnda farklýlýklarý aþarak gerektiðinde hemen bir araya gelerek birlikte hareket ederler. Bizde ise solcular bir tarafa, saðcýlar bir tarafa, dinciler bir baþka tarafa çeker. Bir de Türklüðünü saklayanlar, Türklerle görüþmeyenler vardýr. Onlar kendi vatandaþlarýndan kopuk yaþarlar ve hiçbir etkinliðe katýlmazlar. Ülkesinden, insanlarýndan utanmak gibi bir hastalýða tutulmuþlardýr. * * * Bir arkadaþým anlattý. Kendisi önemli bir bilim adamýdýr. Geçenlerde Almanya'da uluslararasý bir toplantýya katýlmýþ. Bizim arkadaþýn çalýþmalarý toplantýya katýlanlarýn büyük ilgisini çekiyormuþ. Deðiþik ülkeden çok sayýda bilim adamý kendisine gelerek çalýþmalarýný izlediklerini söylemiþler, övgüler yaðdýrmýþlar ve ülkelerine davet etmiþler. Bir ara bu çok önemli bilimsel toplantýyý düzenleyen Alman profesör gelip bizim arkadaþa, "Senin bir konuþma yapmaný istiyoruz, hazýrlan" demiþ. Ertesi gün toplantýlar sürerken baþkan yine gelip bizim arkadaþý bir kenara çekmiþ: "Seninle baþ baþa konuþmam gerekiyor." Salondan çýkýp bir odaya geçmiþler. Alman baþkan düþünceli: "Haberin var mý? Bazý delegeler senin konuþmana karþý çýktýlar." "Kim? Rumlar mý? Ermeniler mi?" "Hayýr, hayýr... Ne yazýk ki seninle birlikte gelen Türkler... Diyorlar ki o bizi, Türkiye'yi temsil edemez." Bizim arkadaþ hem þaþýrmýþ, hem üzülmüþ, hem de mahcup olmuþ: "Sayýn baþkan o zaman konuþmayayým." "Olur mu öyle þey? Ben onlara senin konuþacaðýný söyledim. 'Ýsterseniz sizler dinlemeyip salonu terk edebilirsiniz' dedim. Sorun bitmiþtir. Bu olayý senin bilmen gerektiðini düþündüðüm için anlattým." Bizim arkadaþ konuþmasýný yapmýþ ve büyük ilgi görmüþ. * * * Bilinen bir hikáyedir. Bir kez daha anlatmakta yarar var. Cehennemde bir sürü dev kazanda günahkárlar cezalarýný çekiyorlarmýþ. Fokur fokur kaynayan kazanlardan dýþarý çýkmak için çabalayanlarý engellemek için zebaniler nöbet tutuyormuþ. Çýkmak için uðraþanlarýn baþlarýna ellerindeki sopalarla vurup onlarý yeniden kazanýn içine atýyorlarmýþ. Ancak bir kazanýn baþýnda hiç nöbetçi yokmuþ. Merak edip sormuþlar: "Bu kazandakiler hiç dýþarý çýkmak istemiyorlar mý ki baþlarýnda zebaniler beklemiyor?" Zebani baþý gayet sakin: "O kazanda Türkler var. Onlarýn baþlarýna nöbetçi dikmeye gerek yok. Çünkü onlar birbirini içeri çekiyor." Tufan Türenc Hürriyet - 16.6.2006 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Talebe Geschrieben 20. Juni 2006 Teilen Geschrieben 20. Juni 2006 Süper yazi!!!! Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.