Webmaster Geschrieben 22. Mai 2006 Teilen Geschrieben 22. Mai 2006 Ýnsanlýðýn ferdî, sosyal, hukûkî, hattâ teknolojik, kýsaca maddî-mânevî yükselmesi peygamberlik müessesesinin getirmiþ olduðu hakikatler sayesindedir. Nübüvvetin meyveleri birkaç maddede þöyle toplanabilir: a- Teknolojinin kaynaðý peygamberlerdir: Mânevî ilerlemenin yegâne rehberi peygamberler olduðu gibi, insanoðlunun maddî terakkîsinin ilk önderleri, ustabaþýlarý da onlardýr. * Rabb-i Rahîm olan Allah�ýn �emri ve nezareti altýnda� gemiyi yapan1 Nuh (as); gemi sanayii ve nakliyecilerin pîrî olmuþ. * Demirin ve bakýrýn kendisine yumuþatýlýp Davud peygamber için akýtýldýðýný haber veren Kur�ân,2 bütün teknolojinin en önemli geliþmesinden, dönüm noktasýndan söz etmektedir. Hem nebî hem de sanayici olan Hz. Dâvûd (as), �Savaþtan korunmak için zýrh yapmýþtýr.�3 * Hz. Ýdris terzilerin; * Hz. Yusuf (as) ise saatçilerin önder kâþifidir. * Hz. Süleyman (as) üç aylýk yolu, bir günde havada kat�etme4 mu�cizesiyle insanlýða uçuþu öðretmiþtir. Kezâ, onun yanýnda bulunan ve semavî kitaplarýn esrârýna vakýf bir âlimin uzak mesafedeki Belkýs�ýn tahtýný ve yanýndaki insanlarý Hz. Süleyman�ýn yanýnda hazýr ettiðini bildiren Kur�ân; televizyon, uydu anteni, telekonferans, internet ve�henüz gerçekleþmeyen�eþyanýn aynen nakli gibi sistemlere iþaret eder ve insanlarý benzerlerini keþfetmeye, yapmaya teþvik eder.5 * Hz. Mûsâ�nýn (as) asâsýný taþa vurmakla on iki ayrý kabilenin ihtiyacý olan su kaynaklarýnýn fýþkýrmasý,6 insanlara geliþmiþ sondaj aletleri ufkunu açmýþtýr. * Týp ilmindeki hârika tedâvilerin ilk örnekleri, Hz. Ýsâ�nýn mucizevî eliyle insanlýða sunulmuþtur. Anadan doðma körleri, alaca hastalýðýný tedâvi eden ve ölüleri Allah�ýn izni ile dirilten Hz. Ýsâ�nýn, mu�cizelerinin ortak mesajý þöyle okunur Bediüzzaman tarafýndan: �Ey insan, Benim için dünyayý terk eden bir kuluma iki hediye verdim: Biri manevî dertlerin dermaný, diðeri de maddî dertlerin ilâcý. Ölmüþ kalbler hidâyet nuruyla diriliyor. Ölmüþ gibi hastalar dahi onun nefesiyle ve ilâcýyla þifâ buluyor. Sen de benim hikmet eczahânemde her derdine devâ bulabilirsin.� Hikmet eczahânesi tabiattýr, bitkiler, aðaçlar, madenlerdir... Þu âyet günümüzdeki týp ilminin ulaþtýðý merhalenin çok daha ilerisini insanlara hedef olarak gösteriyor.7 * Hz. Ýbrahim (as) dülgerlerin, mimarlarýn pîridir, üstadýdýr. Ayrýca, ateþin onu yakmamasý mu�cizesi,8 ateþin yakmadýðý amyant gibi vesâire maddelerin bulunmasýna öncülük etmiþtir. Diðer maddeye de yarýn deðinelim. Dipnotlar: 1- Kur�ân, Hud, 37; 2- Agk, Sebe�, 12; 3- Agk, Enbiya, 80; 4- Agk, Sebe�, 12; 5- Agk, Neml, 40; 6- Agk, Bakara, 60; 7- Nursî, Sözler, 20. Söz, s. 229-242; 8- Kur�ân, Enbiya, 69. Ali Fersadoglu 17.05.2006, Yeni Asya Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 22. Mai 2006 Autor Teilen Geschrieben 22. Mai 2006 Dünden devam edelim: b- Medeniyeti, nezaketi, nezaheti ve diyaloðu öðrettiler: Ýnsanlar bir arada yaþayacak ve maddî-manevî alýþveriþ içinde bulunacak bir fýtratta, sosyal bir varlýk olarak yaratýlmýþlardýr. Potansiyel yetenek olarak verilen bu hasletlerin ortaya çýkmasýný peygamberler saðlarlar. Ahlâk ve muâþeret kaidelerini öðretirler. Böylece ulvî duygularýný yükseltmeyi, olumsuzlarýný da yönlendirmeyi ders vererek insanlýða nümûne-i imtisâl olurlar. Ki, Hz. Musa�ya (as), Firavunla diyaloga girmesi için þöyle ferman edildiði belirtilir: �Sen ve kardeþin birlikte âyetlerimi götürün. Beni anmayý ihmal etmeyin. Firavun�a gidin. Çünkü o, iyiden iyiye azdý. Ona yumuþak söz söyleyin. Belki o, aklýný baþýna alýr veya korkar. �Dediler ki: �Rabbimiz! Doðrusu biz, onun bize aþýrý derecede kötü davranmasýndan yahut iyice azmasýndan endiþe ediyoruz.� �Buyurdu ki: �Korkmayýn, çünkü ben sizinle beraberim; iþitir ve görürüm. Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. Ýsrailoðullarýný hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir âyet getirdik. Kurtuluþ, hidayete uyanlarýndýr. Hakikaten bize vahyolundu ki; yalanlayan ve yüz çevirenlere azap edilecektir.� �Firavun: �Rabbiniz de kimmiþ, ey Musa?� dedi. �O da: �Bizim Rabbimiz, her þeye hýlkatini (varlýk ve özelliðini) veren, sonra da doðru yolu gösterendir� dedi.�1 Ýletiþimde �yumuþak söz� bir teblið ve diyalog metodudur. Peygamberlerin �Allah�ýn emrini teblið etme� sýrasýnda dikkat ettikleri bu hususla ilgili baþka birçok örneklerden birisi de þudur: �Kolaylýk göster, affa sarýl, iyiliði tavsiye et, cahillerden yüz çevir.�2 Yine, Kur�ân �adâletli olmayý, ihsaný, akrabaya iyilikle muâmele etmeyi�3 emreder. Ýnsanlarýn dâveti cihanþümûl olan Hz. Muhammed�in (asm) çevresine toplanmalarýnýn bir sebebi de hilmi sayesindedir. Ki, �katý ve sert davranmasý halinde çevresindeki insanlarýn daðýlýp gidecekleri�4 uyarýsý yapýlýr. c- Peygamberler aklý kullanma yolunu açtýlar: Aklî kýyaslar yaparak insanlarla en güzel þekilde mücadele etmenin metodlarýný bildirmiþlerdir. Ýbrahim (as) ile Nemrud arasýndaki mücadele bunun örneklerinden yalnýzca biridir.5 Kur�ân, tebliðin, irþadýn, uyarýnýn �hikmetle, güzel öðütle ve en güzel mücadele þekli� ile yapýlmasýný emreder.6 Ýslâm hükemasýndan Ýbn Rüþd, bu âyeti, insanlarýn ikna olma bakýmýndan hikemî, cedelî ve hatabî olmak üzere üç tipe ayrýldýðý þeklinde yorumlar: Hikemî tipe girenler, en üst seviyedeki insanlar olup, kesin aklî, ilmî ve felsefî deliller ile ikna edilebilir. Cedelî tip ise, karþýlýklý konuþma, cedel/diyalektik sonucunda bir fikri tasdik eder. Hatabî ve iknaî tiplerin ise duygu ve sezgi yönleri daha kuvvetlidir. Bu tür insanlar vaaz, nasîhat yollu sözler ile gerçeði tasdik ederler.7 Dipnotlar: 1-Agk, Tâhâ, 42-50; 2-Agk, A�raf, 199; 3-Agk, Nahl, 90; 4-Âl-i Ýmran, 159; 5-Agk, Bakara, 258; 6- Agk, Nahl, 125 7-Ýbn Rüþd, Faslu�l-Makal, (Ýbn Rüþd�ün Felsefesi, çvr: N. Ayasbeyoðlu), Ankara 1955, s. 18. Ali Fersadoglu 18.05.2006, Yeni Asya Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.