derguiz Geschrieben 30. April 2006 Teilen Geschrieben 30. April 2006 Rabb’imiz bir, kitabýmýz bir... Bediüzzaman Said Nursi’ye göre Ýslam’ý geri býrakan bazý sebepler: Yeis (ümitsizlik), toplum hayatýnda doðruluðun ölmesi, düþmanlýk arzusu, mü’minleri birbirine baðlayan manevi baðlarý bilmemek, istibdat yani baský, þahsi menfaat peþinde koþmak. Bu millet adam olmaz, bu insanlarla hiçbir þey yapýlmaz, yapamayýz, edemeyiz gibi düþüncelerle ümitsizliðe düþenler hem kendilerini hem de millete hizmet etmeyi ihmal etmiþlerdir. Kur’an-ý Kerim’de “Allah’ýn rahmetinden ümidinizi kesmeyin.” buyrulmuþ. Bu kadar günah iþleyen var, Allah’ýn rahmetiyle helak olmuyoruz. Eðer günahlarýmýza, sevaplarýmýza göre ceza gelseydi, yaðmur yerine taþ yaðardý. Allah’ýn rahmeti açýkça görülüyor. Okulun en yaramaz öðrencisiydim. Cam kýrýlsa benden sorarlardý. Birinin kafasý yarýlsa benden bilirlerdi. Okula yeni bir öðretmen gelse ilk benim adýmý öðrenirdi. O kadar yaramazdým. 1956’da Bediüzzaman’la tanýþmasaydým çok farklý bir adam olurdum belki de. Ayyaþ, serseri... Bediüzzaman, Allah’ýn izniyle, beni kötülükten çekti, iyiliðe sevk etti. Allah’ýn rahmeti her yere yaðan yaðmurlar gibidir. O yaðmurdan toprak olanlar faydalanýr, taþ olanlar da temizlenir. Bu durumda ümitsiz olmak Müslüman’a yakýþmaz. Ümit hep olacak! Herkes yapamam, beceremem deyip, ümitsizliðe kapýlsa ne olur? Bu millet çöker! Eðri cetvelle doðru çizgi çizilmez. Doðruluk, dost kapýsýdýr, sermayedir. Doðruluk insandan insana deðiþiyor þimdi. Müftü demiþ ki, “Hacca helal mal ile gidilmelidir.” Adamýn biri atýný alýp getirmiþ, demiþ ki; “Hocam bu atý büyük zahmetlerle çaldým. Bu helaldir.” Ýnsan mantýðý o kadar acayiptir ki, beyazý siyah, siyahý beyaz zannedebilir. Doðruluk doðru olaný yapmaktýr. Peki doðru olan ne? Bunun cevabý Kur’an’da yazýyor. Elbette ki doðruluk gibi, hayata hayat olan bir mesele de þuna buna býrakýlamaz. Sosyal hayatýn kuvvet bulup, devam etmesi için insanlarýn birbirine güvenmesi lazým. Allah içimize çeþitli hisler, duygular yerleþtirmiþtir. Bunlardan biri düþmanlýk, diðeri sevgidir. Düþmanlýk arzusuyla günahlarýmýza düþman olacaðýz, sevmek duygusuyla Allah’ý seveceðiz, Allah’ý sevenleri seveceðiz, Allah’ýn sevdiklerini seveceðiz. Rabb’imiz bir, kitabýmýz bir, peygamberimiz bir, kýblemiz bir. Ýþte bu baðlar bizi birbirimize öyle baðlar ki, araya düþmanlýk giremez. Müslümanlar çaða ayak uydurmak zorunda deðil, Kur’an’a uymak zorundadýr. “Zaman sana uymazsa, sen zamana uy.” lafý yanlýþtýr. Ýslam düþmanlarý Ýslamiyet kalesine çeþitli yönlerden ve çeþitli usullerle taarruz ederler ki, o kaleyi teslim alsýnlar. Müslümanlar da sünnet-i seniyye kalesine girerlerse kurtulurlar. Ýstibdat (baský) köleliktir, sömürgeciliktir. En büyük istibdat kötü alýþkanlýklardýr. Sigarayý býrakmamýþ bir insan sigaranýn kölesi olmuþtur. Düþmanýn merhametine sýðýnan bir millet herþeyini kaybetmiþtir. Zaman Gazetesi HEKÝMOÐLU ÝSMAÝL 29.04.2006 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.