Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Mektup yazdý hayatý karardý

 

28 Þubat sürecinde üniversitelerde büyük maðduriyetler yaþanýrken, öðretim üyeleri olaðanüstü uygulamalarla karþýlaþtý.

 

Erzincan Ýlahiyat Fakültesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Þadi Eren’in yaþadýklarý ise filmlere konu olacak nitelikte. 28 Þubat sürecinde baþörtüsü meselesinden ilahiyat fakültelerindeki sýkýntýlara kadar bir dizi problemi aktarmak üzere dönemin cumhurbaþkaný Süleyman Demirel’e mektup yazan Eren’in adeta hayatý kararmýþ. Mektup YÖK’e iletilince üniversiteden atýlmýþ, kamu görevinden ihraç edilmiþ, DGM’de yargýlanmýþ. Yurtdýþýndayken kýrmýzý bültenle arama emri bile çýkarýlmýþ. DGM’de beraat ettikten sonra YÖK aleyhine Danýþtay’da dava açmýþ; ama nafile. Danýþtay Eren’i, ‘halký din ve mezhep farklýlýðý gözeterek kin ve düþmanlýða açýkça tahrik’ suçlarýndan haksýz bulmuþ. Eren þimdi Danýþtay kararýnýn resmen tebliðini bekliyor.

 

O dönemde bir milletvekili sayesinde Demirel’le görüþmeyi baþaran Eren diyaloðu ise þöyle aktarýyor: “Demirel, ‘YÖK’ün yaptý-ðý fevkalade yanlýþtýr. Onu sustur bunu sustur, böyle demokrasi olmaz. Ben baþkaný ararým mesele biter’ dedi. Ancak deðiþen bir þey olmadý.”

 

Ýlahiyat doçenti Þadi Eren'in hikayesi, 1999'da baþlýyor. Eren, imam hatip, Kur'an kurslarý, baþörtüsü gibi kamuoyunda tartýþýlan konularýn devlet ve milletin arasýný açacak sorunlar ortaya çýkaracaðý endiþesiyle Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel'e kiþiye özel bir mektup yazýyor. Mektubunda, 8 yýllýk kesintisiz eðitimin Kur'an kurslarý üzerinde olumsuz etki yaptýðýný, imam hatip liselerinin yanlýþ uygulamalar yüzünden âtýl kaldýðýný, baþörtüsü meselesinin devlet ve millet arasýnda önemli yaralar açtýðýný, ilahiyat fakültelerinin ise kontenjanlarýnýn sürekli azaltýlmasýndan duyulan rahatsýzlýðý dile getiriyor. Kiþiye özel olmasýna raðmen Cumhurbaþkanlýðý'ndan YÖK'e iletilen mektup üzerine soruþturma geçiren Eren, "Cumhuriyet'in temel niteliklerine ve YÖK Kanunu'nun bazý maddelerine muhalif davranmak, bunu neþir yoluyla alenen yapmak, Cumhurbaþkaný ve Cumhurbaþkanlýðý makamýna, devlete ve devletin silahlý kuvvetlerine neþir yoluyla aðýr hakarette bulunmak, tahkir ve tezyif etmek, halkýn dinî duygularýný istismar ederek vatandaþlar arasýnda kin ve husumet yaratmak, halký laikliðe karþý kýþkýrtmak" suçuyla en aðýr cezaya çarptýrýlarak kamu görevinden ihraç ediliyor. YÖK tarafýndan lüzum-u muhakeme kararý verilen Þadi Eren, DGM tarafýndan yargýlanýyor. Eren, mahkemenin devam ettiði dönemde yurtdýþýnda bir üniversitede öðretim üyeliði yaptýðýný kaydederek, "DGM'ye ifade vermem gerektiðini belirten bir teblið, yurtdýþýnda iken eve gelmiþ. Beni bulamadýklarý için kýrmýzý bültenle arama emri çýkartmýþlar. 2 ayda bir Türkiye'ye geliyordum; ama beni bulamamýþlar. Havaalanýnda gözaltýna alýndým. Bir gün sonra ifadem alýndý ve serbest býrakýldým. Erzincan'daki 3. Ordu'nun ‘aranýyor' ilanlarýnda bile fotoðrafýmý görenler olmuþ. Daha sonra DGM beraatime karar verdi." dedi. DGM'de beraat etmesine raðmen idari ve disiplin yönünden YÖK'ün verdiði karara Danýþtay'da itiraz ettiðini söyleyen Eren, "Avukatým Danýþtay'ýn YÖK lehine karar verdiðini söyledi; ancak karar henüz bize ulaþmadý. Ýç hukuku tüketip sonrasýna bakacaðýz." diye konuþtu.

 

‘9. Cumhurbaþkaný sözünde durmadý, üniversiteden atýldým’

 

Erzincan Ýlahiyat Fakültesi eski Öðretim Üyesi Doç. Dr. Þadi Eren, eski Cumhurbaþkaný Demirel’e yazdýðý özel mektup sebebiyle hakkýnda soruþturma açýlýnca DYP Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle ile Köþk’e çýkmýþ. Eren, Demirel’le diyaloglarýný þöyle aktarýyor: “Demirel’e gönderdiðim mektubu ve durumumu milletvekilimiz kýsaca anlattý. Ben de mektubun fotokopisini bir kez daha verdim. ‘Elinize geçti veya geçmedi bilemiyorum; ama bu mektup genel sekreter vekiliniz aracýlýðýyla YÖK’e ulaþtýrýlmýþ, YÖK de hakkýmýzda soruþturma baþlattý’ dedim. Mektuba baktý. Ýnceledi. ‘YÖK’ün yaptýðý fevkalade yanlýþtýr. Vatandaþýn dilekçe verme hakký vardýr. Onu sustur bunu sustur, böyle demokrasi olmaz. Merak etmeyin, YÖK baþkanýný ararým mesele biter’ dedi. Ancak deðiþen bir þey olmadý, ihraç edildim.” Yaþadýklarýndan dolayý devlete kýrgýn olmadýðýný söyleyen Eren, sadece Demirel’in tavrýna üzülmüþ. “Demirel, ‘Mesele yargýya intikal etmiþ, yargý gereðini yapacaktýr’ diyebilirdi; ancak bize söz verip de iþin bu noktaya gelmesi, cumhurbaþkanlýðý makamýna yakýþmadý. Üstelik kendisine yazýlan özel bir mektuptu. YÖK’ü ilgilendirmiyordu.” diyen Eren, yaþananlarý direkt devlete mal etmenin doðru olmadýðýný da söylüyor. 28 Þubat sürecinin etkisinin devam ettiðine dikkati çeken Eren, þöyle devam ediyor: “Bu süreçte Atatürkçülüðe sýðýnarak bunu kendilerine kalkan yaptýlar. Hayalen düþman ürettiler. Baþörtülüyü, dindarý, imam hatipliyi hep düþman gördüler. Kendi saltanatlarýnýn devamý için bu tür konularý kullandýlar. Bunlar köþe baþlarýný iþgal etmiþ halka zulüm yapýyor. Fikir mücadelem sürecek.”

 

Mektupta baþörtüsü yasaðýna itiraz etti

 

Þadi Eren’i kamu görevinden ihraca kadar götüren mektupta son yýllarda Kur’an kurslarýnýn, imam hatip liselerinin âtýl hale getirilmesi ve baþörtülü öðrencilerin okullara alýnmamasýnýn halkta devlete ve orduya karþý bir güvensizlik meydana getirdiði ifade ediliyor. “Yüzde 90’ý Müslüman olan bu ülkede, halkýmýz devletini bunlarla uðraþýr görmek istemiyor. Baþörtüsü sadece Fazilet Partisi’nin meselesi olmayýp, bütün Müslümanlarýn meselesidir. Bu partinin sistemle ters düþmesi, savunduðu baþörtüsüne yasak getirilmesine vesile edilmemeli.” diyen Eren, Demirel’den bütün parti baþkanlarýna durumun nezaketini anlatmasýný ve Meclis’ten müþtereken çýkacak bir serbestlik kararýna vesile olmasýný istiyor. Sohbet ettiði ve konuþtuðu bazý kimselerin yapýlan uygulamalar yüzünden “Radikal Müslüman olacaðým” þeklinde konuþmaya baþladýðýna deðinen Eren, bu kiþilerin kendisine, “Göðsümü gere gere benim devletim, benim ordum” diyemediðini aktarýyor. 8 yýllýk kesintisiz eðitimin Kur’an kurslarýný fiilen bitirdiðini belirten Eren, þöyle devam ediyor: “Halkýmýz bu uygulamadan fevkalade rahatsýz. Bu problem, 5+3 formülüyle çok rahat halledilebilir. Kur’an kurslarý, yeni bir yapýlanmayla 5. yýldan sonra 3 yýllýk eðitim verecek bir duruma getirilebilir. Son olarak ilahiyatlarla ilgili bir kanaatimi belirtmek istiyorum: YÖK, bu seneki uygulamasýnda bütün ilahiyatlardan ikinci eðitimi kaldýrdý. 6 ilahiyat meslek yüksekokuluna ise hiç öðrenci almadý. Böylece ilahiyatlarýn kontenjaný yarý yarýya azalmýþ oldu. Ben, 5 yýldýr ilahiyat meslek yüksekokulunda görev yapan bir öðretim üyesi olarak 2 yýl eðitim veren bu okullarýn çok verimli olamadýðýný ifade edebilirim. Fakat 4 yýllýk ilahiyatlarýn kontenjanýnýn azaltýlmasýný isabetli bir karar görmüyorum.”

 

Eren, mektubuna o günlerde fotokopi olarak elden ele dolaþan ‘Devlete mektup’ baþlýklý ve ‘Vatandaþ’ imzalý 3 sayfalýk bir yazýyý da ek olarak koyduðunu anlatýyor. Devlet yetkililerinin dikkatlerini çekmek için böyle bir yazýyý gönderdiðini söyleyen Eren, bilim adamý olarak uyarma görevinin bulunduðunu vurguluyor. Eren, yazdýðý mektupla devletin en üst mevkiindeki kiþiye memlekette bir yangýn olduðunu anlatmaya çalýþtýðýný; ancak yangýný çýkaran kiþi olarak suçlandýðýný da sözlerine ekliyor.

 

Haber: Tuncer Çetinkaya

Kaynak: www.zaman.com.tr

26 Þubat 2006 Pazar

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...