Adem Geschrieben 22. Juni 2004 Teilen Geschrieben 22. Juni 2004 Onuncu Haçlý Seferi Cemal Aydýn Onuncu Haçlý Seferi Cemal Aydýn BÝR ÇOÐUMUZ Batýlý aydýnlarýn Ýslâm hakkýnda bilgi sahibi olduklarýný zannederiz. Batýlý denince insanýmýzýn aklýna aydýn, çaðdaþ, entellektüel insan geldiði için, onlarýn dinimiz hakkýnda pek çok þey bildiðini düþünürüz. Halbuki günümüzün Batýlý aydýnlarýnýn yüzde doksan dokuzundan fazlasý, gazeteci, sanatçý, yazar ve çizerin de bir o kadarý, Ýslâm hakkýnda ancak bir Ortaçað papazý kadar malûmat sahibidir. Yani yalan, yanlýþ, uydurma, iftira ve kara çalma... Batý’nýn halký kadar, okumuþ insanlarý da Ýslâm’ý bir öcü gibi görür. Onlarýn gözünde Müslüman, ilkel bir dine inanan, taþa tapan (Hacer-i Esved’e taparmýþýz), Peygamber Efendimiz’i de ilâh kabûl eden (Hz. Ýsâ’yý kendileri ilâhlaþtýrdýklarý gibi bizim de Peygamber Efendimiz hakkýnda benzeri bir itikada sahip olduðumuzu zannederler) fikren ve dinen zavallý, fakat bunun yanýnda da, acýmasýz bir vahþî ve kan dökücüdür. Ýnsan, Batý’nýn aydýn ve yazarlarýný okuyunca, Ýslâm hakkýnda nasýl bu kadar cahil kalabiliyorlar diye kendi kendine sormadan ve hayrete düþmeden edemiyor. Bir zamanlar Cumhuriyet gazetesinin kara sakallý, kazma diþli, patlak gözlü, kocaman sarýklý ve karþýsýndakine saldýrmaya hazýr aðzý salyalý bir gulyabani gibi gösterdiði Müslüman tipi, bugünün Batý medyasýnda sanki onu kopye edermiþçesine her gün tekrarlanýyor. Daha da ileri gidip Müslümanlar kan içici ve yamyamlar olarak takdim ediliyor. Nitekim L’Express dergisi Mart ayýnýn son haftaki nüshasýnda sakallý ve sarýklý bir Müslümanýn yakaladýðý bir insaný, elinden baþlayarak diri diri nasýl yeyip yutmaða çalýþtýðýný gösteren bir karikatüre baþ sayfada yer verdi. Karikatürist Plantu tarafýndan ünlü ressam Goya’nýn bir tablosundan ilham alýnarak çizilen bu karikatür Batýlý’nýn Müslümana bakýþýný çok net bir þekilde gözler önüne seriyor. Diðer basýn yayýn organlarýnda da Müslümanlarý aþaðýlayan, kan dökücü ve kýyýcý zalimler þeklinde tasvir eden benzeri karikatürler yayýnlanýyor. Batýlý’nýn zamirinde malesef koyu bir Ýslâm düþmanlýðý eskiden, yani Ortaçað’da nasýlsa öylece devam ediyor. Hani 11 Eylül saldýrýlarýnýn hemen ardýndan Amerikan Baþkaný, Haçlý Seferinden bahsetmiþ ve arkasýndan özür dilemiþti ya. O ilk bahsediþinde Batýlý’nýn içinde olaný farkýnda olmadan dýþa vurmuþtu. Özrünün hiçbir anlamý yoktur. Nitekim týpký onun gibi Paris Kontu Henri de birkaç ay önce, ayný þeyi dile getirdi. Paris Kontu, Le Figaro gazetesinde yayýnlanan 22 Mart tarihli yazýsýnda bakýn önce ne diyor: “Geçenlerde Kur’ân’ý yeniden okudum. Ýslâm evrensel bir din olmak istiyor. Dünyanýn ya zorla ya da insanlarýn kendi tercihiyle Müslüman olmasý gerekiyor. Bunun için de baskýyý, þiddeti, yalaný, hileyi, kýsacasý bu hedefe ulaþmak için her þeyi mübah görüyor.” “Kur’ân’ý okudum, bakýn böyle deniliyor...” diyen ve bunlarý hiç haya etmeden yazan bir kimseden artýk ne bekleyebilirisiniz ki? Kendi halkýna, kendi okuruna böylesi mavallarý anlatan kiþi, bununla da kalmýyor ve sýký durun aynen þöyle diyor: “Malesef bugün Batý istememesine raðmen Onuncu Haçlý Seferine sürükleniyor. Kilise görevini yerine getirmiyor. Ýslâm’a karþý kendimizi nasýl savunacaðýmýzý heyhat ki öðretmiyor.” Bu bakýþ açýsý Batýlýnýn ruhunun derinliklerinde vardýr. Ýslâm düþmanlýðý onlarýn iliklerine kadar iþlemiþtir. Zaman zaman onlar bu tür sözleriyle veya sonradan özür diledikleri çýkýþlarýyla Kur’ân’ýn (3/118) þu mucize haberini sýk sýk doðrularlar: “Þiddetli öfke aðýzlarýndan taþmaktadýr; kalplerinde sakladýklarý ise daha da kötüdür.” Günümüzün Müslümaný, medeniyeti ve hayat modeliyle dünyaya egemen olmuþ Batý’yý Ýslâm konusunda aydýnlatmaya mecburdur. Onlara Ýslâm’ý en güzel þekilde tebliðe memurdur. Bugünün asýl cihadý da budur Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.