Webmaster Geschrieben 31. Juli 2007 Teilen Geschrieben 31. Juli 2007 Deðerli Kardeþimiz; Zina: Evli olmayan kadýn ve erkeðin cinsel iliþkiye girmesidir. Nikahlanmamýþ kýz arkadaþla veya niþanlý ile yapýlan cinsel iliþki de zinadýr. Asr-ý saadette Peygamberimiz (A.S.) Ashabýyla beraber bulunuyordu. Bir genç çýkageldi ve çok saygýsýzca: - Ya Resulallah! Ben felanca kadýn ile arkadaþ olmak istiyorum, onunla zina yapmak istiyorum dedi. Ashab-ý Kiram, bu durumdan çok öfkelendiler. Ýçlerinden gazaba gelerek genci dövmek ve huzuru Resulullah'dan çýkarmak isteyenler oldu. Bazýlarý baðýrýþtýlar. Çünkü genç çok hayasýz konuþmuþtu. Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.) býrakýn o genci buyurdu. Resulullah, genci yanýna çaðýrdý, dizinin dibine oturttu. Gencin dizlerini kendi mübarek dizine deðdirecek bir þekilde oturttu ve: - Ey genç, birinin annenle bu kötü iþi yapmasýný ister misin? Bu çirkin hareket hoþuna gider mi? diye sordu. Genç hiddetle: - Hayýr Ya Resulallah, diye cevab verdi. Resulallah: - Öyle ise o çirkin iþi yapacaðýn kimsenin evlatlarý da bundan hoþlanmazlar. Sonra: - Peki, bu çirkin iþi senin kýz kardeþinle yapmak isteseler, sever misin? diye sorduklarýnda genç : - Hayýr, asla! diyerek hiddetleniyordu. Þu halde insanlardan hiç kimse bu iþi sevmez buyurdu. Sonra Hz.Peygamber (A.S.) mübarek elini bu gencin göðsüne koyarak þöyle dua etti: - Allahým! Sen bu gencin kalbini temiz kýl. Namusu ve þerefini muhafaza eyle ve günahlarýný da baðýþla, buyurdu. Genç, Resulallah'ýn huzurundan ayrýldý. Bir daha günah iþlemediði gibi böyle bir kötü düþünce aklýndan bile geçmeden yaþamýþ! Resulallah: ''Kadýnlarýnýzýn namuslu olmasýný istiyorsanýz baþkalarýnýn kadýnlarýna yan gözle bakmayýnýz'' diye emrediyor. Þimdi ayný düþünceyi size bir arkadaþýnýz : Ben senin kardeþin, yeðenin veya bir akraban ile zina edip sonra da tevbe etmek istiyorum, derse nasýl karþýlarsýnýz. Elbette normal karþýlamayacaksýnýz. Bu nedenle yapacaðýmýz kötülüðü önce kendimize yapýlýrsa nasýl davranacaðýmýzý düþünmek, sonra karar vermek gerekir. ÝSLAM HUKUKUNDA ZÝNA CEZASI Ýslâm hukukunda ve bütün fýkýh kitaplarýnda “hudud,” yani hadler, cezalar mühim bir yer iþgal etmektedir. Esas itibarýyla kaynaðýný Kur’ân ve hadislerden alan bu hükümlerin en mühim hususiyeti, fertleri ve milleti korumak, ahlâkî çöküntüye sürükleyen felâketlere set çekmek, nâmus ve iffeti muhafaza etmek, fertlere hak ve hukuk mefhumunu yerleþtirmek, sulh ve sükûnu te’sis etmektir. Baþkalarýna ibret olmasý ve caydýrýcýlýðý da diðer bir hikmetidir. Zina suçuna verilecek cezalar hakkýnda Nûr Sûresinin ilk âyetlerinde açýk bir þekilde izahlar mevcuttur: “Zina eden kadýn ve erkeðin her birine yüzer deðnek vurun. Eðer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanýz, Allah’ýn dinini tatbik hususunda onlara acýyacaðýnýz tutmasýn. Mü’minlerden bir topluluk onlarýn cezalarýna þahit olsun.”1 Zina cezasýnýn tatbik edilmesi için bu suçun kesin olarak aydýnlýða çýkmasý ve tesbit edilmesi þartý baþta gelmektedir. Bu da üç þekilde mümkün olur: (1) dört âdil erkeðin zina fiilini kesin olarak gördüklerine dair þahitlik etmeleri, (2) suçu iþleyen kimsenin itirafý, (3) suçlu kadýnsa hamile kalmasý. Bu üç husus tahakkuk etmediði müddetçe cezasý tatbik edilmez. Asr-ý Saadette Kur’ân’ýn bu emri mü’min kalb ve ruhlara öylesine yerleþmiþti ki; hiç þahide, ispata hacet kalmadan, þeytana ve nefsine uyup da bir anlýk hissiyatýna kapýlan bazý kimseler, bu suçu iþledikleri zaman bizzat gelip Peygamberimize itiraf etmiþler, kendilerine Kur’ân’da emredildiði þekilde cezanýn uygulanmasýný istemiþlerdir. Meselâ Maiz el-Eslemî adýnda birisi Peygamberimizin huzuruna gelerek zina yaptýðýný itiraf etti. Peygamberimiz yüzünü çevirerek dinlemek istemedi. Maiz, ikinci, üçüncü ve dördüncü defa ayný þeyi tekrar etti. Peygamberimiz yine dinlemek istemedi. Nihayet dördüncüsünde, “Sende delilik var mý?” dedi ve “HAyýr” cevabýný aldý. “Sarhoþ musun yoksa?” sorusu üzerine bir zat kalkarak aðzýný kokladý. Sarhoþluða dair bir belirti bulunmadý. Bundan sonra Peygamberimiz “Belki yalnýz öptün, lâf attýn veya sadece baktýn” dedi. Maiz “Hayýr” diye devam etti. “Evli misin?” sorusuna da “Evet” deyince, Peygamberimiz recmedilmesini emretti ve recmedildi. Tevbesinin kabul edilip edilmemesi hususunda da Hz. Peygamber þöyle buyurdu: “O öyle bir tevbe etti ki, bir millet arasýnda taksim edilse idi, hepsini içine alýrdý.” Baþka bir vesile ile de, “Sen Allah için canýný vermekten daha faziletli bir tevbe gördün mü?” buyurdu.2 Âyet-i kerimede ifâde buyurulduðu gibi, zina suçuna terettüp edecek ceza iki þekilde mütalâa edilmektedir: Birisi, yüz sopa, diðeri de recim (öldürmek). Bu çirkin suçu iþleyen kimse, erkek veya kadýn, bir defa olsun hiç evlenmemiþ olmalýdýr. Bunlara suç tesbit edilip hüküm verildikten sonra yüz sopa cezasý tatbik edilir. Bu hükme bir esas teþkil eden hadis-i þerifi Hz. Ubeyde bin Sâmit rivayet eder. Hadis þu mealdedir: “Ölçüyü benden alýnýz, benden alýnýz! Allah onlara bir yol gösterdi. Zina edenler bekâr ise yüz sopa ve bir sene sürgün cezasý tatbik ediniz. Evliler ise yüz sopa ve recim tatbik ediniz.”3 Fýkýh kaynaklarýnda bu sopanýn durumu ve vuruþ þekli hususunda bir ölçü verilir: Sopa parmak kalýnlýðýnda olmalý, yüze ve baþa vurulmamalý, cezayý tatbik eden kimse sopayý omuzunun hizasýndan yukarý kaldýrmamalý ve çýplak bedene vurmamalýdýr.4 Âyet-i kerimede geçen, “Mü’minlerden bir topluluk onlarýn cezasýna þahit olsun” ifâdesindeki hikmetleri de asrýmýz müfessirlerinden merhum Elmalýlý þöyle belirtir: Cezayý tatbik eden kimse suistimale girmemelidir. Herkesin gözü önünde cereyan etmesi halinde ceza bir iþkence þekline bürünmez. “Tarihin þikâyet edegeldiði zalimane iþkenceler hep gizlenerek yapýlmýþtýr.” Halbuki bu bir iþkence olmayýp cezadýr. Bunun için dinin çizmiþ olduðu sýnýrýn dýþýna taþýrýlmamalýdýr. Cezanýn açýktan tatbik edilmesinde “Ýffetin kýymetini, ibret ve terbiyesinin tamimini ifade eden bir iman ve teþhir vardýr.” Bu þekil ayný zamanda suçlu için psikolojik bir ceza mânâsýný da taþýmaktadýr.5 1. Nûr Sûresi, 2. 2. et-Tâc, 3: 25; Müslim, Hudûd: 24. 3. Müslim, Hudûd: 12. 4. Dört Mezhebin Fýkýh Kitabý, 7: 105. 5. Hak Dini Kur’ân Dili, 5: 3473-4. Mehmed Paksu Helal – Haram Selam ve dua ile... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.