Webmaster Geschrieben 19. November 2005 Teilen Geschrieben 19. November 2005 Bu sorunun iki yönü var. Birisi þeytanýn yaratýlýþ gayesi, diðeri ise yaratýlýþ hikmeti. Önce gaye üzerinde kýsaca duralým. Bilindiði gibi þeytan cin türünden bir varlýktýr. “Ben cinleri ve insanlarý ancak bana ibadet etsinler diye yarattým” ayetine göre cinlerin yaratýlýþ gayesi de, insanlarda olduðu gibi, Allaha inanmak, ona ibadet ve onu tanýma yolunda terakki etmektir. Ýnsanlar içerisinde bu imtihaný kaybeden küfür ehli insanlar bulunduðu gibi cinlerde de bulunuyor. Ýþte þeytan bu ikinci kýsým cinlerdendir. Kendisi Hz.Ademe (as.) secde etmediði için Ýlahi rahmetten kovulmuþ ve kendi arzusu üzerine bir Ýlahî hikmet olarak, kendisine kýyamete kadar insanlara musallat olma, onlarý yoldan çýkarmak için çalýþma izni verilmiþtir. Bu iznin verilme hikmeti ise bir deðil yüzlercedir. Bunlardan en önemlileri þu iki hikmettir. Cenab-ý Hak, þeytan vesvesesi olmaksýzýn da insanlarý imtihan edebilir, þeytanýn görevini de insan nefsine yükleyebilirdi. Ama böyle yapmakla, þeytanýn o çirkin arzusunu, yani kýyamete kadar insanlarý hak yoldan saptýrma arzusunu kabul etmekle þeytanýn cehennemde çekeceði azabý milyarlarca kat artýrmýþ oldu. Zira, “Sebep olan iþleyen gibidir.” hadis-i þerifine göre, insanlarýn þeytan vesvesesine uyarak iþledikleri günahlarýn bir katý da þeytana yazýlýyor ve böylece onun azabý attýkça artýyordu. Diðer hikmet ise, insanlarýn nefis ve þeytan ile bir imtihan geçirmeleri ve bu imtihaný kazanan müminlerin meleklerden daha ileri derecelere yükselmeleridir. Eðer, insan nefsine kötülüðü emretme özelliði verilmemiþ olsaydý ve insanlara þeytan musallat olmasaydý insanlarýn dereceleri de meleklerde olduðu gibi sabit kalacaktý. Alaâddin Baþar (Prof. Dr.) Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.