EMRE Geschrieben 21. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 21. Dezember 2008 (Mektubat'tan alýnmýþtýr) Yedinci Mektub بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا Aziz kardeþlerim! Bana söylemek üzere ÞamlýHâfýz'a iki þey demiþsiniz. Birincisi: "Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmýn Zeyneb'i tezevvücünü, eski zaman münâfýklarýgibi, yeni zamanýn ehl-i dalâleti dahi medar-ýtenkid buluyorlar, nefsâni, þehevânî telâkki ediyorlar." diyorsunuz. Elcevap: Yüzbin defa hâþâ ve kellâ! O dâmen-i muallâya, þöyle pest þübehatýn eli yetiþmez. Evet, onbeþ yaþýndan kýrk yaþýna kadar, hararet-i garîziyenin galeyanlýhengâ Sh: (Ha-59) mýnda ve hevesât-ýnefsaniyenin iltihâbýzamanýnda, dost ve düþmanýn ittifakýyla, kemâl-i iffet ve tamam-ýismet ile Haticetülkübra (R.A.) gibi ihtiyarca birtek kadýn ile iktifâ ve kanaat eden bir Zâtýn, kýrktan sonra, yâni hararet-i garaziye tevakkufu hengâmýnda ve hevesât-ýnefsaniyenin sükûneti zamanýnda kesret-i nefsaniyenin sükûneti zamanýnda kesret-i izdivaç ve tezevvücâtý; binzzarûre ve bilbedâhe nefsânî olmadýðýnýve baþka ehemmiyetli hikmetlere müstenid olduðunu, zerre kadar insafýolana isbat eder bir hüccettir. O hikmetlerden birisi þudur ki: Zât-ýRisaletin akvâli gibi, ef'al ve ahvâli ve etvar ve harekâtýdahi menâbi-i din ve þeriatdýr ve ahkâmýn me'hazlarýdýr. Þýkký-ýzâhirîsine sahabeler hamele olduklarýgib; hususî dairesindeki mahfi ahvâlâtýndan tezahür eden esrar-ýdin ve ahkâm-ýþeriatýn hameleleri ve râvileri de, ezvâc-ýtâhirattýr. Ve bilfiil ve vazifeyi ifa etmiþlerdir. Esrar ve ahkâm-ýdinin hemen yarýsý, belki onlardan geliyor. Demek bu azîm vazifeye, birçok ve meþrepçe muhtelif ezvâc-ýtâhirat lâzýmdýr. Gelelim Hazret-i Zeynebin tezevvücüne: Yirmibeþinci Sözün, Birinci Þûlesinin Üçüncü Þûaýnýn misâllerinden olan: Sh: (Ha-60) مَاكَانَ مُحَمَّدُ اَبَآ اَحَدٍ مِنْ رِجَالِكُمْ وَلَكِنْ رَسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ âyetine dair þöyle yazýlmýþ ki; insanlarýn tabakatýna göre, birtek âyet, müteaddid vücuhlarla herbir tabakanýn fehmine göre bir mâna ifade ediyor. Bir tabakanýn þu âyetten hisse-i fehmi þudur ki: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmýn hizmetkârýveya "Oðlum!" hitabýna mazhar olan Zeyd (R.A.) rivayet-i sahiha ile -îtirafýna binâen- izzetli zevcesini, kendine mânen küfüv bulmadýðýgýiçin tatlik etmiþ. Yâni,Hazret-i Zeyneb baþka yüksek bir ahlâkta yaratýlmýþ ve bir peygambere zevce olacak fýtratta olduðunu, Zeyd (R.A.) ferâsetle hissetmiþ. Ve, kendisini ona zevc olacak fýtratta (kendine) küfüv bulmadýðýndan, mânevî imtizaçsýzlýða sebebiyet verdiði için tatlik etmiþtir. Allah'ýn emriyle, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm almýþ. Yâni, زَوَّجْنَاكَهَا nýn iþâretiyle, o nikâh bir akd-i semâvi olduðuna delâletiyle hârikulâde ve örf ve muamelât-ýzahiriye fevkinde sýrf kaderin hükmüyledir ki, Resûl-i Ekrem Aleyhisselâtü Vesselâm o hükm-ü kadere inkýyad Sh: (Ha-61) göstermiþtir ve mecbur olmuþtur; nefis arzusu ile deðildir. Þu kader hükmünün de, ehemmiyetli bir hükm-i þer'î ve mühim bir hikmet-i âmmeyi ve þumûllü ve maslahat-ýumumiyyeyi tazammun edenلِكَىْ لاَ يَكُونَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ حَرَجٌ فِى اَزْوَاجِ اَدْعِيَآئِهِمْ Âyet-i kerîmesinin iþâretiyle, büyüklerin küçüklere oðlum demeleri; zihâr mes'eleleri gibi, yâni karýsýna "Anam gibisin" dese hara olduðu gibi deðildir ki ahkâm onun ile deðiþsin. Hem büyüklerin raiyyetlerine ve peygamberlerin ümmetlerine pederâne nazar ve hitablarý, vazife-i risâlet itibariyledir: þehsiyet-i insaniye itibâriyle deðildir ki, onlardan zevce almak uygun düþmesin. Ýkinci bir tabakanýn hisse-ifehmi þudur ki: Bir büyük âmir, raiyyetine pederâne bir þefkat ile bakar. Eðer o âmir zahirî ve bâtýnî bir pâdiþah-ýruhânî olsa; merhameti pederin yüz defa þefkatinden ileri gittiði için raiyyetinin efrâdýonun hakikî evlâdýgibi ona peder nazariyle bakarlar. Peder nazarýise, zevc nazarýna inkýlâb edemediðinden ve kýz nazarýda zevce nazarýna kolayca deðiþmedi Sh: (Ha-62) ðirden; efkâr-ýâmmede peygamberin mü'minlerin kýzlarýnýalmasýþu sýrra uygun gelmediði için, Kur'an o vehmi def maksadiyle der: Peygamber, rahmet-i Ýlâhiyye hesabiyle size þefkat eder, pederâne muâmele eder. Ve risâlet nâmýna siz onun evlâdýgibisiniz. Fakat, þahsiyet-i insaniye itibariyle pederiniz deðildir. ki, sizden zevce almasýmünasip düþmesin. Ve sizlere oðlum dese, ahkâm-ýþeriat itibariyle siz O'nun evlâdý olamazsýnýz. Elbâki Hüvelbâki Said Nursî Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge