EMRE Geschrieben 21. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 21. Dezember 2008 Mahremdir (Þimdilik Medresetüzzehra erkânlarýna mahsustur.) (Ýhtiyar kadýnlara ehemmiyetli bir müjde.. ve bekâr ve mücerret kalmak isteyen genç kýzlara bir ihtar.) Hadis-i þerifte عَلَيْكُمْ بِدِينِ الْعَجَائِزِ gösteriyor ki: Âhir zamanda kuvvetli iman, ihtiyar kadýnlarda bulunur ki, "Dindar, ihtiyar kadýnlarýn dinine tâbi olun" diye hadis ferman etmiþ. Hem Risale-i Nur'un dört esasýndan bir esasý"þefkat" olduðundan ve kadýnlar þefkat kahramanýbulunmasýndan, hattâ en korkaðý da kahramancasýna ruhunu yavrusuna feda eder. Bu zamanda o kýymetdar vâlideler ve hemþîreler büyük bir hâdise ile karþýlaþýyorlar. Mahremce ve ifþâsýmünasib olmýyan bir hakikat-ýfýtriyesini, Nur Þâkirdlerinden mücerred kalmak istiyen veya mecbur olan kýzlarkýsmýna, beyan etmek lâzým geldi diye, ruhuma ihtar edildi. Ben de derim ki: Sh: (Ha-17) Kýzlarým, hemþîrelerim! Bu zaman eski zamana benzemiyer. Terbiye-i Ýslâmiye yerine terbiye-i medeniye, yarým asra yakýn hayat-ýiçtimaiyemize yerleþtiði için, bir erkek bir kadýnýebedi bir refika-i hayat ve saadet-i hayat-ýdünyeviyeye medar ve sair günahlardan kendini muhafaza etmek için almak lâzým gelirken; o biçare zaifeyi, daimî tahakküm altýnda yalnýz dünyevî gençliðinde sever. Ona verdiði rahatýn bazen on misli onu zahmetlere sokar. Eðer þer'an "küfüv" tâbir edilen birbirine denk olmazsa; hukuk-u þer'iye nazara alýnmadýðýndan, hayatýdaima azap içinde geçer. Kýskançlýk da müdahale ederse daha berbad olur. Ýþte bu izdivaca sevk eden üç sebeb var: BÝRÝNCÝSÝ: Tenasülün devamýiçin hikmet-i Ýlâhiye, o fýtrî hizmete bir ücret olarak, bir fýtrî meyl ve þevk vermiþ. Halbuki erkekte o zevk, on dakikalýk bir lezzet verse de, eðer meþru ise bir saat meþakkat çekebilir. Fakat kadýn, on dakikalýk o zevk için on ay çocuðu kendi vücudunda zahmetini çekmekle, on sene çocuðun hayatýna yardým ile meþakkat çeker. Demek o on dakikalýk fýtrî meyl, bu uzun meþakkatlere sevk ettiði için Sh: (Ha-18) ehemmiyeti kalmaz. His ve nefis onunla onu izdivaca tahrik etmemeli. ÝKÝNCÝSÝ: Fýtraten kadýn, zaaafýiçin maiþet noktasýnda bir yardýmcýya muhtaçtýr. Bu ihtiyaç için þimdiki terbiye-i Ýslâmiye dersi almýyan, serseriliðe, tahakküme alýþanlardan o küçük bir iaþesi hatýrýiçin tahakkümleri altýna girip riyakârane kocasýnýn rýzasýnýtahsil etmek yolunda hayat-ýdünyeviye ve uhreviyesinin medarýolan ubudiyeti ve ahlâkýnýbozmak bedeline, köy kadýnlarýgibi, kendi nafakasýnýkendi çalýþmasýile kazanmak on defa daha kolaydýr. Rezzak-ýhakiki çocuklarýn rýzkýnýsütle verdiði gibi, onlarýn da rýzkýnýo Hâlik-ýKerim veriyor. O rýzk hatýrýiçin namazsýz ve ahlâkýnýkaybetmiþ birzevc aramak, riyakârane çalýþýp tahakkümü altýna girmek, elbette Nur Talebesinin kâri deðil. ÜÇÜNCÜSÜ: Kadýnlýðýn fýtratýnda çocuk okþamak ve sevmek meyelânývar. Ve bir evlâdýnýn, dünyada ona hizmeti ve âhirette de þefaati ve vâlidesi öldükten sonra ona hasenatýile yardýmý, o meyl-i fýtrîyi kuvvetlendirip evlendirmeye sevketmiþ. Halbuki: Þimdi terbiye-i Ýslâmiye yerine giren terbiye-i medeniye ile on taneden bir-iki hakiki evlâd kendi Sh: (Ha-19) vâlidesinin þefkatine mukabil fedakârane hizmet ve dindarane dualarýile ve hasenatlarýile vâlidesinin defter-i a'mâline haseneler yazdýrmak ve âhirette de, sâlih ise vâlidesine þefaat etmek ihtimaline mukabil, ondan sekizi o hâleti göstermediðinden bu fýtr^ýmeyl ve nefsânî þevk ile, o biçare zaîfeler böyle aðýr bir hayata, kat'î mecbur olmadan girmemek gerektir. Ýþte bu iþaret ettiðimiz hakikata binaen bekâr kalmak isteyen Nur Þâkirdlerinden olan kýzlara derim ki: Tam muvafýk ve dindar ve ahlâklýbir zevc bulmadan kendini açýk-saçýklýkla satmasýnlar. Eðer bulunmadý, Nur'un bir kýsým fedakâr þâkirdleri gibi mücerret kalýp, tâ ona lâyýk ve ebedi bir arkadaþ olacak ve terbiye-i Ýslâmiyeyi almýþ vicdanlýbir müþteri ona çýksýn. Ve saadet-i ebediyesi muvakkat bir keyf-i dünyevî için bozulmasýn. Ve medeniyetin seyyiatýiçinde boðulmasýn (*) Said Nursî (*) Hâþiye) Hemþireler ve genç kýzlar. Tesettür Risalesini okumalýdýrlar. Sh: (Ha-20) Genç Nurcu Kýzlara Âit Mektuba Ek (Vaktiyle size gönderilen bir mektuptan parçadýr.) Bu þehirde Risale-i Nur'a intisab eden ihtiyar hanýmlar sebat ettiklerini ve baþkalarýgibi sarsýlmadýklarýnýdüþündüm. Birden bu hadîs-i þerif ihtar edildi: عَلَيْكُمْ بِدِينِ الْعَجَائِزِ Yâni, âhir zamanda ihtiyar kadýnlarýn, fýtraten zaife ve hassase ve þefkatli olmalarýdan herkesten ziyade dindeki teselli ve nura muhtaç olduklarýgibi, herkesten ziyade fýtratlarýnda þefkat cihetiyle, dinde bulduðu nihayetsiz þefkatperverane bir nur-u teselliye ve iltifat ve merhamet ve rahmete ve nokta-i istinada ve nokta-i istimdada ihtiyaçlarývardýr. Ve sebat etmek fýtratlarýnýn muktezasýdýr. Onun için bu zamanda o hâcâtýtam yerine getiren Risale-i Nur, herþeyden ziyade onlarýn ruhlarýna hoþ geliyor ve kalblerine yapýþýyor. Sait Nursî Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge