el-dumano Geschrieben 19. August 2006 Teilen Geschrieben 19. August 2006 5.Söz "Süphesiz ki Allah takvâya sarilanlarla, iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlarla beraberdir." Nahl Suresi, 16:128 Namaz kýlmak ve büyük günahlarý iþlememek, ne derece hakikî bir vazife-i insaniye ve ne kadar fýtrî, münasib bir netice-i hilkat-ý beþeriye olduðunu görmek istersen; þu temsilî hikâyeciðe bak, dinle: Seferberlikte bir taburda biri muallem, vazifeperver; diðeri acemî, nefisperver iki asker beraber bulunuyordu. Vazifeperver nefer, talime ve cihada dikkat eder, erzak ve tayinatýný hiç düþünmezdi. Çünki anlamýþ ki; onu beslemek ve cihazatýný vermek, hasta olsa tedavi etmek, hattâ indelhace lokmayý aðzýna koymaya kadar devletin vazifesidir. Ve onun asýl vazifesi, talim ve cihaddýr. Fakat bazý erzak ve cihazat iþlerinde iþler. Kazan kaynatýr, karavanayý yýkar, getirir. Ona sorulsa: Ne yapýyorsun? -Devletin angaryasýný çekiyorum, der. Demiyor: Nafakam için çalýþýyorum. Diðer þikemperver ve acemî nefer ise, talime ve harbe dikkat etmezdi. "O, devlet iþidir. Bana ne?" derdi. Daim nafakasýný düþünüp onun peþine dolaþýr, taburu terkeder, çarþýya gider, alýþ-veriþ ederdi. Bir gün, muallem arkadaþý ona dedi: -Birader, asýl vazifen, talim ve muharebedir. Sen, onun için buraya getirilmiþsin. Padiþaha itimad et. O, seni aç býrakmaz. O, onun vazifesidir. Hem sen, âciz ve fakirsin; her yerde kendini beslettiremezsin. Hem mücahede ve seferberlik zamanýdýr. Hem sana âsidir der, ceza verirler. Evet iki vazife, peþimizde görünüyor. Biri, padiþahýn vazifesidir. Bazan biz onun angaryasýný çekeriz ki, bizi beslemektir. Diðeri, bizim vazifemizdir. Padiþah bize teshilat ile yardým eder ki, talim ve harbdir. Acaba o serseri nefer, o mücahid mualleme kulak vermezse, ne kadar tehlikede kalýr anlarsýn! Ýþte ey tenbel nefsim! O dalgalý meydan-ý harb, bu daðdaðalý dünya hayatýdýr. O taburlara taksim edilen ordu ise, cem'iyet-i beþeriyedir. Ve o tabur ise, þu asrýn cemaat-ý Ýslâmiyesidir. O iki nefer ise, biri feraiz-i diniyesini bilen ve iþleyen ve kebairi terk ve günahlarý iþlememek için nefis ve þeytanla mücahede eden müttaki müslümandýr. Diðeri: Rezzak-ý Hakikî'yi ittiham etmek derecesinde derd-i maiþete dalýp, feraizi terk ve maiþet yolunda rastgelen günahlarý iþleyen fâsýk-ý hâsirdir. Ve o talim ve talimat ise, (baþta namaz) ibadettir. Ve o harb ise; nefis ve heva, cin ve ins þeytanlarýna karþý mücahede edip günahlardan ve ahlâk-ý rezileden kalb ve ruhunu helâket-i ebediyeden kurtarmaktýr. Ve o iki vazife ise; birisi, hayatý verip beslemektir. Diðeri, hayatý verene ve besleyene perestiþ edip yalvarmaktýr. Ona tevekkül edip emniyet etmektir. Evet en parlak bir mu'cize-i san'at-ý Samedaniye ve bir hârika-i hikmet-i Rabbaniye olan hayatý kim vermiþ, yapmýþ ise; rýzýkla o hayatý besleyen ve idame eden de odur. Ondan baþka olmaz... Delil mi istersin? En zaîf, en aptal hayvan; en iyi beslenir (Meyve kurtlarý ve balýklar gibi). En âciz, en nazik mahluk; en iyi rýzký o yer (Çocuklar ve yavrular gibi). Evet vasýta-ý rýzk-ý helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmadýðýný; belki, acz ve za'f ile olduðunu anlamak için balýklar ile tilkileri, yavrular ile canavarlarý, aðaçlar ile hayvanlarý müvazene etmek kâfidir. Demek derd-i maiþet için namazýný terkeden, o nefere benzer ki: Talimi ve siperini býrakýp, çarþýda dilencilik eder. Fakat namazýný kýldýktan sonra Cenab-ý Rezzak-ý Kerim'in matbaha-i rahmetinden tayinatýný aramak, baþkalara bâr olmamak için bizzât gitmek; güzeldir, mertliktir, o dahi bir ibadettir. Hem insan ibadet için halk olunduðunu, fýtratý ve cihazat-ý maneviyesi gösteriyor. Zira hayat-ý dünyeviyesine lâzým olan amel ve iktidar cihetinde en edna bir serçe kuþuna yetiþmez. Fakat hayat-ý maneviye ve uhreviyesine lâzým olan ilim ve iftikar ile tazarru' ve ibadet cihetinde hayvanatýn sultaný ve kumandaný hükmündedir. Demek ey nefsim! Eðer hayat-ý dünyeviyeyi gaye-i maksad yapsan ve ona daim çalýþsan, en edna bir serçe kuþunun bir neferi hükmünde olursun. Eðer hayat-ý uhreviyeyi gaye-i maksad yapsan ve þu hayatý dahi ona vesile ve mezraa etsen ve ona göre çalýþsan; o vakit hayvanatýn büyük bir kumandaný hükmünde ve þu dünyada Cenab-ý Hakk'ýn nazlý ve niyazdar bir abdi, mükerrem ve muhterem bir misafiri olursun. Ýþte sana iki yol, istediðini intihab edebilirsin. Hidayet ve tevfiký Erhamürrâhimîn'den iste... * * * Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge