Yasin Geschrieben 10. Februar 2008 Teilen Geschrieben 10. Februar 2008 "Talâk", bosama anlamina gelir. Sûre bosama konusunu ihtiva ettigi için bu ismi almistir; Medine'de inmistir. 12 (oniki) âyettir. Adini Hz. Peygamber'in bazi yiyecekleri kendisine yasakladigini anlatan birinci âyetten alir. Medine'de nâzil olmustur, 12 (oniki) âyettir. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla. 1. Ey Peygamber! Kadinlari bosayacaginizda, onlari iddetlerini gözeterek bosayin ve iddeti de sayin. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçik bir hayasizlik yapmalari hali bir yana, onlari evlerinden çikarmayin, kendileri de çikmasinlar. Bunlar Allah'in sinirlaridir. Kim Allah'in sinirlarini asarsa, süphesiz kendine zulmetmis olur. Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çikariverir. 2. Iddet müddetlerini doldurduklarinda onlari ya mesru ölçüler içerisinde (nikâhiniz altinda) tutun veya onlardan mesru ölçülere göre ayrilin. Içinizden adalet sahibi iki kisiyi de sahit tutun. Sahitligi Allah için yapin. Iste bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen ögüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çikis yolu ihsan eder. 3.Ve ona beklemedigi yerden rizik verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Süphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her sey için bir ölçü koymustur. 4. Kadinlariniz içinden âdetten kesilmis olanlarla, âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onlarin bekleme süresi üç aydir. Gebe olanlarin bekleme süresi ise, yüklerini birakmalari (dogum yapmalari)dir. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona isinde bir kolaylik verir. 5. Iste bu, Allah'in size indirdigi buyrugudur. Kim Allah'tan korkarsa Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatini arttirir. 6. Onlari gücünüz ölçüsünde oturdugunuz yerin bir bölümünde oturtun, onlari sikistirip (gitmelerini saglamak için) kendilerine zarar vermeye kalkismayin. Eger hâmile iseler, dogum yapincaya kadar nafakalarini verin. Sizin için çocugu emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranizda uygun bir sekilde anlasin. Eger anlasamazsaniz çocugu, baska bir kadin emzirecektir. 7. Imkâni genis olan, nafakayi imkânlarina göre versin; rizki daralmis bulunan da Allah'in kendisine verdigi kadarindan nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdigi imkândan fazlasiyla yükümlü kilmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylik yaratacaktir. 8. Rabbinin ve O'nun elçilerinin emrinden uzaklasip azmis nice memleketler vardir ki, biz onlari (ahalisini) çetin bir hesaba çekmis ve onlari görülmemis azaba çarptirmisizdir. 9. Böylece onlar da yaptiklarinin karsiligini tatmislar ve islerinin sonu tam bir hüsran olmustur. 10. Allah onlara siddetli bir azap hazirlamistir. Ey inanan akil sahipleri! Allah'tan korkun. Allah size gerçekten bir uyarici (kitap) indirmistir. 11. Iman edip sâlih amel isleyenleri, karanliklardan aydinliga çikarmak için size Allah'in apaçik âyetlerini okuyan bir Peygamber göndermistir. Kim Allah'a inanir ve faydali is yaparsa Allah onu, altlarindan irmaklar akan, içinde ebedî kalacaklari cennetlere sokar. Allah o kimse için gerçekten güzel bir rizik vermistir. 12. Allah, yedi kat gögü ve yerden bir o kadarini yaratandir. Ferman bunlar arasindan inip durmaktadir ki, böylece Allah'in her seye kadir oldugunu ve her seyi ilmiyle kusattigini bilesiniz. Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge