Webmaster Geschrieben 29. Januar 2007 Teilen Geschrieben 29. Januar 2007 32-es-SECDE Adini 15. âyette geçen kelimeden alan bu sûre Mekke'de nâzil olmustur. 18, 19 ve 20. âyetlerinin Medine'de nâzil oldugu da rivayet edilmistir. 30 (otuz) âyettir. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'in adiyla. 1. Elif. Lâm. Mîm. 2. Bu Kitab'in, âlemlerin Rabbi tarafindan indirilmis oldugunda asla süphe yoktur. 3. "Onu Peygamber kendisi uydurdu" diyorlar öyle mi? Hayir! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarici (peygamber) gelmemis bir kavmi uyarman için -dogru yolu bulalar diye- Rabbinden gönderilen hak (Kitap) tir. 4. Gökleri, yeri ve bunlarin arasindakileri alti günde (devirde) yaratan, sonra arsa istivâ eden Allah'tir. O'ndan baska ne bir dost ne de bir sefaatçiniz vardir. Artik düsünüp ögüt almaz misiniz? 5. Allah, gökten yere kadar her isi düzenleyip yönetir. Sonra (bütün bu isler) sizin sayageldiklerinize göre bin yil tutan bir günde O'nun nezdine çikar. 6. Iste, görülmeyeni de görüleni de bilen, mutlak galip ve merhamet sahibi O'dur. 7. O (Allah) ki, yarattigi her seyi güzel yapmis ve ilk basta insani çamurdan yaratmistir. 8. Sonra onun zürryetini, dayaniksiz bir suyun özünden üretmistir. 9. Sonra onu tamamlayip sekillendirmis, ona kendi ruhundan üflemistir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmistir. Ne kadar az sükrediyorsunuz! 10. "Topragin içinde kayboldugumuz zaman, gerçekten (o vakit) biz mi yeniden yaratilacagiz?" derler. Dogrusu onlar Rablerine kavusmayi inkâr etmektedirler. 11. De ki: Size vekil kilinan (bu konuda görevlendirilen) ölüm melegi caninizi alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz. 12. O günahkârlarin, Rableri huzurunda baslarini öne egecekleri, "Rabbimiz! Gördük duyduk, simdi bizi (dünyaya) geri gönder de, iyi isler yapalim, artik kesin olarak inandik" diyecekleri zamani bir görsen! 13. Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, "Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kismiyla dolduracagim" diye benden kesin söz çikmistir. 14. (O gün onlara söyle diyecegiz:) Bu güne kavusmayi unutmanizin cezasini simdi tadin bakalim! Dogrusu biz de sizi unuttuk; yaptiklarinizdan ötürü ebedî azabi tadin! l5. Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanirlar ki, bunlarla kendilerine ögüt verildiginde, büyüklük taslamadan secdeye kapanirlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler. l6. Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutlari yataklardan uzak kalir ve kendilerine verdigimiz riziktan Allah yolunda harcarlar. 17. Yaptiklarina karsilik olarak, onlar için ne mutluluklar saklandigini hiç kimse bilemez. 18. Öyle ya, mümin olan, yoldan çikmis kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar. 19. Iman edip de, iyi isler yapanlara gelince, onlar için yaptiklarina karsilik olarak varip kalacaklari cennet konaklari vardir. 20. Yoldan çikanlar ise, onlarin varacaklari yer atestir. Oradan her çikmak istediklerinde geri çevrilirler ve kendilerine: Yalandir deyip durdugunuz cehennem azabini tadin! denir. 21. En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakin azaptan tattiracagiz; olur ki (imana) dönerler. 22. Kendisine Rabbinin âyetleri hatirlatildiktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir! Muhakkak ki biz, günahkârlara, lâyik olduklari cezayi veririz. 23. Andolsun biz Musa'ya Kitap verdik, -(Resûlüm!) sen ona kavusacagindan süphe etme- ve onu Israilogullarina hidayet rehberi kildik. 24. Sabrettikleri ve âyetlerimize kesinlikle inandiklari zaman, onlarin içinden, buyrugumuzla dogru yola ileten rehberler tayin etmistik. 25. Muhakkak ki Rabbin, ihtilâf etmekte olduklari seyler hakkinda kiyamet günü onlarin aralarinda hükmedecektir. 26. Halen yurtlarinda gezip dolastiklari kendilerinden önceki nice nesilleri helâk edisimiz onlari dogru yola sevketmedi mi? Bunlarda elbette ibretler vardir. Hâla kulak vermezler mi? 27. Kupkuru yerlere suyu ulastirdigimizi, onunla gerek hayvanlarinin gerekse kendilerinin yiyegeldikleri ekini çikarmakta oldugumuzu da görmediler mi? Hâla da göremeyecekler mi? 28. Eger dogru söylüyorsaniz, bu fetih (ve hüküm) günü hani ne zaman? derler. 29. De ki: Fetih (ve hüküm) gününde inkârcilara (o gün ettikleri) imanlari fayda vermeyecek ve kendilerine mühlet de taninmayacaktir! 30. Artik sen onlari birak ve bekle. Zaten onlar da beklemektedirler. Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge