Webmaster Geschrieben 16. Juli 2009 Teilen Geschrieben 16. Juli 2009 Ey Türk evladý, anadiline sahip çýk “Bir toplumu yok etmek için, silahlara gerek yok. Lisanýný unutturmak yeterlidir.“ Konfüçyus Ne milliyetçiðim, nede ýrkçý. Fakat þuna inanýyorum: her insan kendi vatanýný sever ve sevmeli. Bunda art niyet aramamak gerekir. Vatanýný sevmek, onun daimi kalmasýný istemekle eþittir. Kültürünün, adetlerinin, bayraðýnýn, þiirlerinin vs. yok olmamasýný arzu etmektir. Zaten bunu istemek ýrkçýlýk deðildir. Her insanýn doðal hakkýdýr. Peki bir millet nasýl daimi kalýr? Bazý temel unsurlar vardýr. Bu unsurlarýn en önemlisi anadildir. Anadil nesilleri birbirine baðlar. Kültürün, dinin, mentalitenin aktarýlmasý için bir vazgeçilmezdir. Ayný dili konuþan insanlar, duygularýný, fikirlerini, yüreklerini, dertlerini, paylaþabilirler. Veliler çocuklarýna kendi mentalitelerini aktarabilirler. Fakat anadil unutuldumu, baðlar kopar, ipler bir daha baðlanmaz. Misal olarak Almanya´yý ele alalým. Nesiller arasý bir kopukluk var. Almanya´da yaþayan 1. nesil 2. nesil ile irtibat haline geçemiyor. 2. nesil ve 3. nesil arasýndada zorluklar yaþanýyor. Çünkü birbirlerini anlamýyorlar. Hele bir de 1. nesil ve 3. nesil biraraya gelince, artýk farklý “türkçeler“ ortaya çýkýyor. Bildiðimiz türkçe ve almanca-türkçe remixler… Peki dilini unutan insan kendi kültürünü, dinini, örf ve adetlerini nasýl, nerede ve kimden öðrenecek? Okulda mý? Alman siyasetine bir bakalým. Tüm okullardan türkçe anadil dersleri kaldýrýlýyor. Emekli olan türkçe öðretmenlerinin yerlerine öðretmenler alýnmýyor… Peki bu çocuklar kendi dillerini nasýl öðrenecekler? Kendi dilleriyle yazý yazmayý ve konuþmayý kim öðretecek? Kendi dilleriyle nasýl kýzacaklar, sevecekler, aþýk olacaklar, dua edecekler… nasýl mektup yazacaklar? Halbuki bütün dil bilimcileri bilir ki, anadilini iyi bilen, baþka dilleride kolaylýkla öðrenebilir. Ama gelin görün ki, var olan bir dilin (türkçe) unutulmasý isteniliyor, yerine baþka sun-i dillerin geçmesi icin çaba, zaman ve para sarf ediliyor… Dilini unutan asimile olmaya mahkumdur! Bir yalan vardýr, çok güzeldir. Ben dahi kendimi avutmak için her zaman söylerim. Güzel bir masaldýr aslýnda: "Türkler hiç bir zaman asimile olmazlar. Dünyanýn her yerinde türk vardýr. Ve hiç bir zaman asimile olmamýþlardýr. Türk heryerde Türktür." Kulaða nede hoþ geliyor… Fakat bu yalana halen inanmak çok zor. Acaba Avrupada yaþayacak olan 4. “türk“ nesili halen kendini türk olarak tarif edecekmi? Veyahut etmek isteyecekmi? *** Erimek, asimile edilmek, kaybolmak istiyorsak, aynen þuan oturduðumuz þekilde oturmaya devam edelim. Fakat dilimize, dinimize, milletimize, kültürümüze sahip çýkmak istiyorsak… çocuklarýmýzýn bu kültür ile yetiþmelerini istiyorsak… oturduðumuz yerden kalkýp hareket etmemiz gerekiyor. Harekette bereket vardýr. Yapýlabilecek bazý hareketler: 1. Türkçe dilinin önemini her zaman göz önünde bulundurup, bunu çocuklarýný türkçe derslerine göndermeyenlere anlatmak. 2. Türkçe derslerinin okullarda devam etmesi için, okul müdürleriyle görüþmek. 3. Türkçe derslerinin kaldýrýlmamasý için türk velilerden imzalar toplayýp, okul müdürlüklerine göndermek. 4. Veliler Dernekleri kurup, anadil için siyasi çabalar sarf etmek. vs. vs. Az bir çabayla çok sey elde etmek mümkündür. Yeterki dilimiz “sahipsiz“ kalmasýn… ve sahipsiz zannetmesinler. Son ama önemli bir not daha: Türkçe ögretmenleri ideolojik ve siyasi saplantýlarýný býrakmalý. Birçok veli, çocuklarýný sýrf bu nedenden dolayý türkçe derslerine göndermediklerini göz önünde bulundurursak, bunun hiçde küçünsenmeyecek bir problem olduðunu anlayabiliriz. Cemil Sahinöz, Moral Haber, 16.07.2009 http://www.moralhaber.net/yazidetay.php?Yazi_id=12236&yazar=493 Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge