Webmaster Geschrieben 6. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 6. Dezember 2008 Türk Medyasý ve Toplum – Popstar, Birgünlük Star ve „Gönlümüze Taht kuran Star: Ajdal Kýrmýzýses“ "Televizyonlu odadan, televizyonsuz odaya geçmek, bu zamanda hicret sayýlýr" Hekimoðlu Ýsmail Akþam iþten eve geliyorsunuz. Yorgunsunuz. Akþam yemeðini yedikten sonra, sýcak ve kan rengi çay ile TV´nin karþýsýna geçiyorsunuz. Ümitsizce haber arýyorsunuz, fakat karþýnýza hep ayný þeyler geliyor: „Magazin Programlarý“, „Dedikodu Programlarý“, „Yeteneksiz insanlarý dahada yeteneksiz yapan yarýþma programlarý“, „Halktan kopuk diziler“, „Evlenme – Ayrýlma yarýþmalarý“ vs. vs. Çaresizce, baþka bir imkan olmadýðý için, bu gereksiz programlarýn birinde takýlýp kalýyorsunuz. Programýn sunucusu cýrtlak sesiyle baðýrýyor: „Ýþte yeni þarkýsýyla, yeni klibiyle gönlünüze taht kuran: Ajdal Kýrmýzýses….“ Kendi kendinize düþünüyorsunuz: „Allah Allah! Bu kim ya? Ben daha sabah evden çýktýðýmda böyle biri piyasada yoktu. 8 saat çalýþtým. 8 saat içinde bu adam ne zaman ünlü oldu, þarkýcý oldu, kaset yaptý, klip çekti ve gönlüme taht kurdu? Kaldý ki benden habersiz nasýl ve niye gönlüme taht kurar? Ne zaman tapusýný aldý? Gönlüme taht kurarken benden izin aldýmý?“ Çok büyük bir ihtimal ile, dünyada en hýzlý „kendini star zanneden star“ üreten ülke bizim ülkemizdir. Ekmek gibi „þarkýcý“ üreten ve tüketen toplumda „Ya popcu, ya topcu“ anlayýþý atasözü olmaktan çýkmýþ, realite olmuþ. Sebep? Hýzlý bir þekilde para kazanmak. Bir devlet insanlarýna dayanacak ve güvenecek bir sistem sunmadýðý zaman, kýsa vadeli fakat kalitesiz para kazanma mekanizmalarý iþleme girer. Bir baþka örnek: 2-3 sene önce, hepimizin bildiði gibi, televizyon kanallarýmýzda „evlenme programlarý“ olurdu. Bu evlenme programlarý facialarla bitmeseydi, herhalde halen devam ederdi. Herneyse, konuyu baþka bir yönden ele almak istiyorum. Bu programý izleyen 6-10 yaþ arasý bir çocuðu veyahut 14-18 yaþ arasý bir delikanlýyý farz edin. Bilinç altýna yerleþtirilen bilgileri hayal etmeye çalýþalým: „Evlilik dünyanýn en kötü olayý. Baksana, erkek tam duygusuz. Kadýnlarda zaten nankör. Hele kayýnvalide? Tam bir canavar… Göründüðü gibi evlilik çatýþmadan, kavgadan ibaret…“ Birde bu yarýþmacýlarýn gerçekten evlenmek için deðil de, para ödülünü kazanmak için „kaðýt üzerine evlenmeyi“ bile göze aldýklarýný düþünürsek, gelecek 10 sene içinde „Aile yapýsýný“ tahmin etmek hiçde zor deðil. Son örnek: „Kaybettim – Arýyorum – Bulurmusunuz – Programlarý“. Her gün, saatlerce, neredeyse her kanalda ayný konu: „Dayimin oðlu kaçtý. Eþim, ben ve halamýn yiðeni, onu arýyoruz? Lütfen bize yardýmcý olun.“ Ýnsanlarýn duygularýný paraya çevirmeyi ilk keþfeden biz deðiliz tabiki. Ortaçað´da kiliseler bile uygulamýþ bu metodu. Ama zannederim ki, bizim kadar profesyonel bir þekilde, „duygu sömürüsüyle para kazanan“ toplum tarihde yoktur. Ve bu programlar o kadar büyütülüyor ki, memleket meselesi oluyor. Adeta ülkemizde her dakika birileri kayboluyor… Medya rüzgarý iþte böyle eser. Kabiliyetsiz, hiç bir yeteneði olmayan insanlar topluma örnek olarak gösterilir. Bu insanlarýn tek yetenekleri canlý yayýnda kavga etmektir ve „70 milyon insan bizi izliyor“ veya „Þu dalgalanan ay-yýldýzlý bayrak için….“ gibi güya vatansevgisini sembolize eden polemikler yapmaktýr. Medya bu kabiliyetsiz insanlarý, insan olarak deðil, kiþiliklerini yok edip, ürün olarak kullanýrlar. Ürünün vakti bitince onu çöpe atýp yeni bir ürün meydana sürerler. Memleket TV´miz tabii ki bunlardan ibaret deðil. Ýyi yanlarýda var. Fakat toplumu dejenere eden, milli ve dini duygularý yok eden, hiç bir kural ve sýnýr tanýmayan, tek malzemesi dedikodu ve insanlarýn duygusu olan programlar devam ettikçe, 10-15 sene içerisinde ciddi bir problem ile karþý karþýya kalacaðýz. Cemil Þahinöz Yayýnlandýðý Gazete: Anadolu, Nisan 2007 Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge