Webmaster Geschrieben 6. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 6. Dezember 2008 Halktan Kopuk Aydýnlar Bir milleti sadece siyasetciler yönetmez. Çoðu zaman siyasetcilerin fikirbabalarý aydýnlardýr. Toplumun ve medeniyetlerin çok önemli unsurlarýdýrlar aydýnlar ve yazarlar. Bunlarýn toplumu yöneltmekte çok büyük etkileri vardýr. Ünlü Filozof Plato þöyle demiþ: „Akýllý konuþur, çünkü onun söylemek istedikleri var. Aptal konuþur, zira kendisinin bir þeyler söylemek mecburiyetinde olduðunu sanýr.“ Descartes´te hemen ardýna þunu ekler: „Akýllý olmak da bir þey deðil, mühim olan o aklý yerinde kullanmaktýr.“ Yani aklýný doðru yerde, doðru zamanda kullanmak önemlidir. Ýþte aydýnlar bu zamaný ve zemini iyi seçerler. Söyleyecek kelimeleri özenle seçerler, çünkü “Her doðru her yerde söylenmez“ kaidesine uyarlar. Sosyolojik olarak bir toplumun geliþmesi icin aydýnlarýn mutlaka baðýmsýz olmalarý þarttýr. Ýfade özgürlüðünü sonuna kadar kullanabilmelidirler. Bunun için baðýmsýzlýk þarttýr. Özellikle siyaset ve ticaretten baðýmsýz olmalarý þarttýr. Hani Lloyd George´in bir sözü vardýr: „Türkler her þeyini feda eder, ama istiklalini asla.“ Ýþte yazarlar ve aydýnlarda istiklalini asla býrakmamalý. Onlarýn herkesten daha fazla kendi ideolojisini, ülkesini, olanlarý sorgulama sorumluluðu vardýr. Yoksa medya imparatorluðunun meydana getirdiði canavarlar haline gelirlerse toplumun çöküþü baþlamýþtýr. Topluma faydalý olabilmek için aydýnlar ve yazarlar eleþtiri yapabilmeli. Eleþtiri düþünceyi geliþtirir. Gerekirse kimsenin söyleyemediðini, yazamadýðýný yazabilmeli. Yazarlar halkýn menfaatini düþünenlerdir. Faydalý ve etkili olabilmek için, kimsenin gölgelerinde oturmamalýdýrlar, çünkü onlarýn görevi ýþýk saçmaktýr. Her yeri aydýnlatmaktýr. La Rochefoucauld der ki: „Akýllý görünme çabasý, çoðu zaman akýllý olmayý engeller.“ Bu söz de halktan kopuk aydýnlar için geçerlidir. Halktan kopuk aydýnlar ’maðarada’ yaþarlar. Maðaralarý çoðu zaman villalarýdýrlar. Villalarýnda bir çok hizmetci çalýþýr. Bu aydýnlar ekmeðin, peynirin, çayýn fiyatýný bilmezler. Yaþadýklarý toplumun halini bilmezler. Toplum ile içiçe deðildirler. Hayatlarýnda “standart“ insanlara yer yoktur. New York, Paris, Roma gibi þehirlerde alýþveriþ yaparlar. Halkýn arasýna girmedikleri halde akþam evde halk üzerine yorum yazarlar ve köþe yazarlýðý yaptýklarý belli baþlý büyük gazetelere yazýlarýný yollarlar. Bizim memlekette bu türden insan çok vardýr. Aydýn sýfatýný hak etmeyen bu karanlýk aydýnlarý konuþmalarýndan tanýrsýnýz. Kendi milletini küçümsemek için hep batýlý olmaya çalýþýrlar. “Halbuki Avrupada…“ kelimeleriyle baþlayan cümleler aðýzlarýnda sakýz gibi dolaþýr. Sanki Türklükten bir kötülük görmüþ gibi, türk olmamaya çalýþýrlar. Onun için bunlara “halký küçümseyen entel grup“ desek yerindedir. Yazar Alev Alatlý bunlarý, “Batýcý aydýnýn birinci vasfý ülkesinin temsil ettiði deðerlerden iðreniyor olmasý” olarak tanýmlýyor. Bu aydýnlar Batý’nýn deðer yargýlarýyla topluma bakarlar ve dýþarýdan yorum yapmaya çalýþýrlar. Tüm toplumu kendileri gibi zannederler. Halbuki kendileri gibi olan ancak toplumun %5idir. Ama bilerek halktan kopuk bir hayatý tercih ederler ve halka yabancýdýrlar. Bunlardan bazýlarýda memleketimizi kendisinin kolay yaþayabileceði hale getirmeye çalýþýrlar. Mesela Beyoglu´nda Fransýz sokaðý yaparlar. Bizim entel takýlan danteller Anadolu insanýný anlamazlar veyahut anlamak istemezler. Anadolu insanýnýn neden hayýrsever olduðunu, karþýlýksýz iyilik yaptýðýný, rüþvet yemediðini ve almadýðýný, gösteriþten, þan ve þöhretten uzak olduðunu bir türlü akýllarý almaz. Halkýn neden Ýstanbul´da yýldýzsýz, kimsenin bilmediði, sadece bilmesi gerekenlerin bildiði, menüsü sadece bir kaç yemekten oluþan bir lokantada, yarým-ekmek arasý köfteyi ve yanýnda tavþan kaný çayý, Dubai´ýn 7 yýldýzlý hoteline tercih ettiðini anlayamazlar. Kendileri þöhret tutkusuyla, alkýþ arzusuyla, dalkavukluk ile bir ömür tüketirler. Bu yüzden bizdeki halktan kopuk aydýnlar toplumu yönetemez hale gelmiþlerdir. Çünkü yukarýda bahsettiðimiz unsurlardan, yani baðýmsýzlýk ve eleþtirebilme kabiliyetinden, uzaktýrlar. Halk ile aralarýndaki bað koptuðu için, insanlarýmýz bu aydýnlara güvenmezler. Tüm okurlara hayýrlý bayramlar dilerim. Hepimize saðlýk, huzur ve mutluluk, ülkemizede halkýn içinden gelen, halkýn dilini konuþan, aydýnlar ve yazarlar diliyorum. Cemil Þahinöz Yayýnlandýðý gazete: Anadolu Kasým 2006 Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge