Sevap ve Mükafatimiz

[Webmaster]

Hz. Ömer’den (Radiyallahu Anh):

 

"Bir gün Resûlüllah’ýn '(Aleyhisselatü Vesselam) yanýna girmek için müsaade istedim. Hücre-i saadetine kabûl buyruldum. Kaba bir kilim üzerine yatmýþlardý. Kilim küçük olduðu için, mübarek vücutlarýnýn bir kýsmý toprak üstünde kalýyordu. Baþlarýnýn altýnda, hurma lifi ile doldurulmuþ bir yastýk vardý.

 

Selâm verip yanlarýna oturdum. Daha sonra dayanamayýp sordum.

 

– Ya Resûlâllah, sen Allah’ýn Peygamberi ve Habîbi (en sevdiði varlýk) olduðun halde, niye bu vaziyettesin? Halbuki Kisrâ ve Kayser, altýndan divanlarda, ipek ve atlastan yataklarda yatýyorlar.

 

Bunun üzerine Resûlüllah buyurdu ki:

– Onlar bütün nimetleri bu dünyada tadýyorlar. Halbuki bu dünya nimetleri çok çabuk biter. Biz ise öyle bir kavimiz ki, bütün sevap ve mükâfatýmýz âhirete kaldý.

 

(Hâkim)