Webmaster Geschrieben 18. Juli 2011 Teilen Geschrieben 18. Juli 2011 'Bağımsız Kürdistan' tezine Said Nursi cevabı Kürt devleti projesi, Müslüman Kürtler ve Bediüzzaman Sultanahmet’te İslamî Eserler Müzesi’nde Bediüzzaman Said Nursî sergisi var. BDP, PKK ve ırkçı Kürtlerin “Bağımsız Kürdistan” tezine ilgi duyanlara gidip sergiyi gezmelerini tavsiye ederim. Kürtlere bağımsızlık projesi yeni bir şey değil ve yerli değil. Ermeni, Yahudi, Mason lobilerinin kotarması... Osmanlı Devleti’nin parçalanıp yok edildiği yıllarda Paris’te bir konferans düzenlenir. 20 Şubat 1920’de Kürtleri temsil eden Şerif Paşa, Ermeni Heyet Başkanı Boğos Nubar Paşa ile bağımsız Kürdistan anlaşması imzalar. Anlaşmanın medyada yer almasından iki gün sonra Bediüzzaman Said Nursî ve arkadaşları İkdam gazetesine açıklama yaparlar ve derler ki: “Henüz 500.000 şehidin kanı kurumadan yapılan anlaşmayı protesto ediyoruz. Kürtler, İslamiyet’in zararına olacak bir ayrılık peşine düşmeyecekler, antlaşmayı imzalayanları tanımayacaklardır.” Protestoların sürmesi üzerine antlaşma neticesiz kalır. Doğu’da isyan çıkaran ve kendisine katılmasını isteyen Şeyh Said’de Bediüzzaman şu cevabı gönderir: “Türkler uzun asırlardan beri İslamiyet’e hizmet etmiş ve çok veliler yetiştirmiş bir millettir. İslamiyet’in asırlarca bayraktarlığını yapmış bir milletin torunlarına kılıç çekilmez.” KÜRTLERİN NEYE İHTİYACI VAR? Bediüzzaman, Doğu’da bir üniversite açmak için 2. Abdülhamit Han’a dilekçe verir. Medresü’t-Zehra adını verdiği üniversitenin açılması için yoğun çaba harcar ve şöyle der: “Kürtleri şimdiye kadar mahveden iki büyük bela vardır: Biri ihtilaf, diğeri eğitimin marifetlerinin hakkıyla gerçekleştirilememesi. Kürtler, eğitim, sanat ve fenlere muhtaçtır. Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir, aklın nuru fünun-ı medeniyedir. Bu şekilde tedrisat yapılınca mektepliler dinsiz olmaktan, medreseliler de taassuptan kurtulacaktır. Ekser enbiyanın Şarkta, ekser filozofların Batı’da çıkmaları, kader-i ezeliyenin bir remzidir ki Şark’ı ayağa kaldıracak dindir.” PKK ve BDP, Doğu’nun ruhunu okuyamıyor. Doğu’da Batılı emperyalistlerin taşeronluğunu yapıyor. Yapılan anketlere BDP’nin % 6 oranında oy potansiyeli var. Kürtlerin oy oranı bu değil. Dolayısıyla BDP, Kürtlerin bütününü temsil etmiyor. Apo’yu peygamber ilan eden, Marksist-Leninist bir örgüt olan PKK’nın dindar Kürtleri temsil etme şansı yok. Kürtler içinde Bediüzzaman’ı okuyan ve Nur Talebesi olan önemli bir kesim var. İslamiyet, Müslümanları kardeş ilan eder. Din kardeşliği, ırkçılıktan daha güçlü bir bağdır. Yıllardır Türk milliyetçiliği adı altında ırkçılık yapanlar, Kürt ırkçılığının doğmasında önemli rol oynadı. Irkçılık çıkmaz sokaktır ve dinin yerine uydurulmuş bir ideolojidir. Kürtler ve Türkler, bin yıl birlikte yaşamış ve büyük devlet ve medeniyetler kurmuş insanlardır. Birlikten kuvvet doğar, ayrılıkta azap vardır. Müslümanlar, İslam birliği idealine gönül vermiş insanlardır. Avrupalılar, Avrupa Birliği’ni gerçekleştirirken bizim Anadolu’da Kürt-Türk ayrımcılığı yapmamız, akla ve mantığa zıttır. Akif’in ifadesiyle: “Arnavutluk ne demek? Var mı şeriatta yeri? Küfrolur, başka değil, kavmini sürmek ileri.” Irkçılık küfürdür ve dine aykırıdır. ‘Kötü şeyler olacak’ diyen Aysel Tuğluk; ya müzakere veya kıyamet kopacak mesajları veren Öcalan, emperyalist Batılılara taşeronluk yaptıklarını düşünmeliler. Dün Ermenilerle birlikte “Bağımsız Kürdistan” antlaşması imzalayanlar, bugün de İsrail’i mutlu edecek, Ermenileri sevindirecek hülyalar peşinde koşuyorlar. Türkiye’de yaşayan Kürt ve Türkleri, Ermeni-Batı-İsrail projeleri bölemeyecektir. Aksine Müslümanlar, “Muhakkak ki müminler kardeştir” ayetinin tecellisi için çalışacak, Kürt devleti projesi akim kalacaktır. Bediüzzaman der ki: “Tarih bize gösteriyor ki Müslümanlar ne derece dine sarılmış ise terakki etmiş, ne vakit dinde zaaf göstermiş ise geri kalmışlardır. Başka dinlerde bilakis, kuvveti zamanında vahşet, zaafı zamanında temeddün (ilerleme) hâsıl olmuştur.” Bin yıl birlikte yaşadığımız Kürt kardeşlerimizle bin yıl daha yaşayacağız ve İslam Birliği idealini gerçekleştireceğiz. Bölünmeyeceğiz, birleştireceğiz. Not: Geçen hafta Niğde’de eğitim, başarı ve zekâ gelişim konferansları verdim. Kültür hayatımızın canlanmasına ve gençlerimizin yeteneklerini geliştirmelerine gayret eden eğitimci dostlarım Gazi İÖO Müdürü Mehmet Alkan, Fen Lisesi Müdürü Ahmet Doğan, Yavuz Sultan Selim Lisesi Müdürü Muharrem Çiftçibaşı, Atatürk İÖO Müdür Adem Uygur; muhteşem organizatör Mehmet Varol, harika mihmandar Recep Taş, Osman Acar ve emeği geçen dostlara bin teşekkür ediyorum. Ali Erkan Kavakli, Yeni Akit, 12.05.2011 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.