Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Almanya´da İslam neden resmi bir din olamıyor

 

 

Almanya Anayasa´sına göre din ve devlet ayrımı var. Weimar yasasının 137. paragrafın 1. bölümüne göre, devletin dini yoktur. Bu nedenle devlet din işlerine karışmaz ve aynı şekilde dini cemaatler devlete karışmaz. En azından kağıt üzerinde böyle.

 

Üstelik resmi olarak kabul edilen dinlerin ve cemaatlerin hepsi anayasa karşısında eşittir. Yani seküler devlet hiç bir dini başka bir dinden üstün tutmaz, hepsine aynı mesefade olur.

 

Anayasa´ya göre resmi bir din olarak kabul edilebilmek için üç factör gerekli: 1. Din olarak kabul edilmek 2. Bu dinin mensuplarının olması 3. Mensuplar kendilerini bu din ile ilişkilendirmesi.

 

Üçüncü nokta İslam dininin resmi din olarak kabul edilebilmesinde sorun oluşturuyor. Çünkü İslam dininde Hristiyanlıkta olduğu gibi üyelik ve mensupluk meselesi yoktur. Müslümanlıkta hiç bir yere bağlılık şart değildir. Dolayısıyla hiç bir kurum – kilisede olduğu gibi -müslümanların tümünü temsil edemez. Zaten genel olarak kurumsallık diye birşey yoktur. Hatta kimin müslüman olup olmadığı dahi kayıt edilmez, çünkü iman şartlarına uyan bir kişi zaten müslüman olur. Bunun için herhangi bir camiye, cemaate gitmeye gerek yok. Hristiyanlıkta olduğu gibi ´Hristiyan olma´ ritüelleri yoktur.

 

Yani ne üyelik ne de temsilcilik olmadığı için İslam dini Almanya´da resmi din olarak kabul edilemiyor. Halbuki resmi bir din olarak kabul edilirse bunun bir çok avantajları var. Maddi avantajları yanı sıra okullarda resmi İslam din dersinin kolaylaştırılması, helal kesim sorunlarının kalkması, anaokul kurmanın kolaylaştırılması, dini bayram günlerinin yerleşmesi, dernek değil ibadet kurumu olarak camii statüsünü elde edebilmek vs.

 

Bu nedenle Almanya´daki camilerin tümü dernek sıfatındadır. Camilerin üyeleri ise, ´İslam dininin üyeleri´ değil, camiye maddi yardımda bulunan kişilerdir. Ve çoğunlukla her aile başı bir kişi kayıt oluyor.

 

Bu üyelik ve kayıt meselesini aşabilmek için cemaatlerde farklı olumlu çalışmalar var. Mesela DİTİB´in kütük çalışması çok yerinde ve doğru bir karar.

 

Temsilcilik olayını çözebilmek için 2007´de tüm büyük cemaatler biraraya gelip KRM´yi kurdular. KRM´ye neredeyse bütün cemaatlerin bağlı olmasına rağmen, Alman devleti KRM´nin sadece müslümanların %25ini temsil ettiğini beyan ediyor. Bu nedenle yine tam olarak müslümanları temsil eden bir kurumun olmadığı ittia ediliyor. Ama zaten bu yukarıda belirttiğimiz nedenlerden dolayı İslam´da zaten mümkün değil. Ama resmi bir din olarak kabul edilebilmek için tamda bu gerekli. Yani ´İslam´ dini olarak kabul edilebilmek için, kendini müslüman olarak gören herkesi temsil edebilmek gerekiyor.

 

Peki bu sorun nereden kaynaklanıyor. Yine Anayasa´dan kaynaklanıyor. Anayasa´nın resmi din olabilmek ile ilgili kanunları genel olarak Hristiyanlığa göre uyarlanmış. Yani Anayasa değişmeden veya ek madde olmadan İslam´ın bu şekilde resmi bir din olarak kabul edilmesi çok zor görünüyor. Bu durum ise devletin her dine eşit davranmasına aykırı.

 

İslam´ın Almanya´da resmi bir din olması için ilk başvurular 1950´de yapılmış. Yani 62 sene önce. Tam 62 senedir bu mesele bir çözüme bağlanamamış. Ama çalışmalar son hızla devam ediyor.

 

 

Cemil Sahinöz, Moral Haber, 23.11.2011

http://www.moralhaber.net/makale/almanyada-islam-neden-resmi-bir-din-olamiyor-1/

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Gast
Dieses Thema wurde nun für weitere Antworten gesperrt.
×
×
  • Neu erstellen...