Webmaster Posted March 30, 2023 Share Posted March 30, 2023 Süt mucizesi Bediüzzaman Said Nursi, yazdığı Risale-i Nur Külliyatında sıkça anne sütünden bahseder. Anne sütünün bir çok şeye delil olduğundan bahseder Bediüzzaman. örneğin, zayıfların rızıklarının hakiki Rezzak olan Allah tarafından en mükemmel bir şekilde hazırlandığını ve aynı zamanda anne sütünün tam zamanında gerektiği kadar ve şekliyle hazır olmasının bir Yaratıcıyı işaret ettiğini söyler. Risale-i Nur´da anne sütüyle ilgili geçen bazı yerler: „Her bahara, bir vagon gibi, hazine-i gaybdan yüz bin nevi et’ime ve levazımat, kemâl-i intizamla yüklenip zîhayata gönderiliyor. Ve bilhassa o erzak paketleri içinde yavrulara gönderilen süt konserveleri ve validelerinin şefkatli sinelerinde asılan şekerli süt tulumbacıklarını göndermek, o kadar şefkat ve merhamet ve hikmet içinde görünüyor ki, bilbedahe bir Rahmân-ı Rahîmin gayet müşfikane ve mürebbiyâne bir cilve-i rahmeti ve ihsanı olduğunu ispat eder.“ (7. Şua) „Rezzak-ı Hakikî çocukların rızkını sütle verdiği gibi, onların da rızkını o Hâlık-ı Rahîm veriyor.“ (Emirdağ Lahikası) „Evet, kâinatın şehadetiyle, nihayet derecede Rahmân, Rahîm ve Lâtif ve Kerîm olan Hâlık-ı Zülcelâli ve’l-İkram, çocukları dünyaya gönderdiği vakit, arkalarından rızıklarını gayet lâtif bir surette gönderip ve memeler musluğundan ağızlarına akıttığı gibi…“ (21. Mektup) „Evet, bilmüşahede görünüyor ki, rızık, iktidar ve ihtiyar ile mâkûsen mütenasiptir. Meselâ, daha dünyaya gelmeden evvel bir yavru, rahm-ı mâderde ihtiyar ve iktidardan bütün bütün mahrum olduğu bir zamanda, ağzını kımıldatacak kadar muhtaç olmayacak bir surette rızkı veriliyor. Sonra, dünyaya geldiği vakit, iktidar ve ihtiyar yok, fakat bir derece istidadı ve bilkuvve bir hissi olduğundan, yalnız ağzını yapıştırmak kadar bir harekete ihtiyaç ile en mükemmel ve en mugaddî ve hazmı en kolay ve en lâtif bir surette ve en acip bir fıtratta, memeler musluğundan ağzına veriliyor. Sonra, iktidar ve ihtiyara bir derece alâka peydâ ettikçe, o kolay ve güzel rızık, bir derece çocuğa karşı nazlanmaya başlar. O memeler çeşmeleri kesilir, başka yerlerden rızkı gönderilir.“ (12. Lem’a) „Ve sair hayvanatın ve insanın yavrularına memeler musluğundan Ab-ı Kevser gibi hoş, mugaddi, safi, halis, beyaz sütleri kırmızı kan ve mülevves fışkı içinden bulaşmadan, bulandırmadan imdatlarına gönderir, validelerinin şefkatlerini yardımcı verir.“ (19. Şua) Modern ilim de bu hakikatları tasdikliyor: „Anne sütü bebeğin geçirdiği evrelere göre değişmekte ve bebeğin hangi döneminde hangi besine ihtiyacı varsa sütün içeriği de bu döneme göre farklılık göstermektedir. Bebeğin ilk doğduğu günlerde süt kolostrumdur, yani protein ve antikor açısından zengindir. Bu süt, bebeğin bağışıklığını kuvvetlendirir ve bebeğin sindirim sisteminin gelişimine yardımcı olur. İlk 3-4 günden sonra süt daha ince, sulu ve tatlı bir forma dönüşür. Bu bebeğin susuzluğu içindir. Şeker, protein ve mineraller de bebeğin ihtiyacına göredir. Bu süt yağ açısından düşük ve karbonhidrat açısından zengindir. İdeal sıcaklığı ile her an hazır olan anne sütü, içinde bulunan şeker ve yağ ile beyin gelişiminde de önemli bir rol oynar. Bunun yanı sıra içeriğindeki kalsiyum gibi elementler, bebeğin kemik gelişiminde büyük bir pay sahibidir. Zamanla süt daha yoğun ve kremsi bir hal alır. Bu, bebeğin açlığını gidermek içindir. Aynı zamanda IgA seviyesi 10. günden en az 7.5 aya kadar yüksektir. Bu sütün içerdiği antikorlar da bireysel yani her bebeğin ihtiyacına göre farklıdır. […] Erken doğum yapan annelerin sütünde ise mucizevi bir şekilde, bebeğin ihtiyacına yönelik olarak daha fazla yağ, protein, sodyum, klorür ve demir bulunur. […] Bebeğin anne sütüyle beslenmesi, fizyolojik ihtiyaçlarını karşıladığı gibi psikolojik ihtiyaçlarını da karşılar. Bebek anne karnında iken annenin kalp seslerini duyarak gelişir. Emme esnasında annesinin göğsüne yaslandığında aynı kalp seslerini duyar. Bu durum bebeğin kendisini daha mutlu ve huzurlu hissetmesini sağlar. Doğduğu andan itibaren bu şekilde kendini daha güvende hisseden bebek, psikolojik yönden de sağlıklı yetişir.“ (Vedat Mehmet Yildirim, Bebeğin ihtiyaçlarına göre yaratılan mucizevi besin: Anne sütü, 2015). Yani özetle anne vücuduna tam zamanında, gerektiği kadar ve gerektiği şekliyle süt geliyor. Gelen süt herkese aynı değil, çocuğun yapısına göre uygun birşekilde geliyor. Ve çocuk geliştikçe, süt de değişiyor ve o değişime göre şekilleniyor. Neye ihtiyaç varsa ona göre süt geliyor. Bu harika işlem ise sütün bir mucize olduğunu ve bu mucizenin arkasında hikmetli bir Yaratıcının olduğunu gösteriyor. Öyle olmasaydı anne vücudu veya göğüsü ne zaman, ne kadar ve hangi şekliyle süt üretileceğini nereden bilsin? Anne ve baba bile çocuğun yapısını ve sürekli değişen ihtiyaçlarını bilemez iken, akılsız, şuursuz vücud nasıl olur da çocuğun yapısını bilecek, ihtiyacını görecek ve ona göre süt üretecek? Bunun olması münkün değildir. Tesadüfen böyle birşeyin oluşmasının imkanı dahi yok. Dolayısıyla, Allah´ın varlığını ispat etmek için koca koca teorilere, sözde empirik araştırmalara bile gerek yok. Allah´ın varlığını ispat etmek için anne sütü yeterlidir. Afiyet olsun. Dr. Cemil Şahinöz Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.