(07.08.2008) Allah´a inanmak kolaycılık mı?

[Webmaster]

(07.08.2008) Allah´a inanmak kolaycılık mı?

Allah´a inanmak kolaycılık mı?

Bediüzzaman Said Nursi Kur´an tefsiri olan “Risale-i Nur“larda bir çok yerde Allah´ın varlığını ve herşeyi Allah´ın yarattığını kabul etmenin daha kolay olduğundan bahseder. Öteyandan herşeyin kendi kendine yaratıldığına inanmanın ise “zor bir yol“ olduğunu söyler.

Örneğin Mesnevi-i Nuriye´de şöyle yazar: „Küfür yolunda yürümek, buzlar üzerinde yürümekten daha zahmetli ve daha tehlikelidir. İman yolu ise suda, havada, ziyada yürümek ve yüzmek gibi pek kolay ve zahmetsizdir. […] Tevhidin kolaylığına misaldir. […] Küfrün zahmetlerine misaldir.”

Risale-i Nur´un tamamını okumayan veya Bediüzzaman´ın üslubunu bilmeyenler, belki bu satırlardan, Bediüzzaman´ın kolaya kaçtığını, Allah´a inanmanın kolaycılık olduğunu düşünebilir.

Halbuki Bediüzzaman´ın tüm metinlerine ve bu satırların geçtiği bölümlere bir bütün olarak baktığımızda, buradaki “kolay“ ve “zor“ kelimelerinin “mantık“, “akıl“, “imkan“ manasında kullanıldığını görürüz.

Yani Bediüzzaman, bir yaratıcıyı kabul etmenin “kolay“ olduğunu söylerken, bu düşüncenin mantıklı, akıllı ve olabilecek tek imkan olduğundan bahseder.

İmansızlığın “zorluğundan“ bahsederken de, imansızlığın „anlaşılması zor ilmi bir mesele“ olduğunu söylemez veya bundan dolayı “hiç kafa yormadan iman etmemizi“ kast etmez. “Zor da olsa, imansızlık küçük bir ihtimalle doğru olabilir“ de demez. Buradaki “zor“ kelimesi mantıksız, akıl dışı ve imkansız manasında kullanılıyor. Yani kainata bakıp da bir yaratıcıyı görmemeyi akıl dışı, mantıksız olarak nitelendiriyor ve bir yaratıcının olmamasını imkansız olarak görüyor.

Netice olarak Allah´a inanmak kolaycılık değil, mantıklı, akıllı ve tek yok. İmansızlık ise mantıksız, akıl dışı ve imkansız olarak nitelendiriliyor.

 

Cemil Şahinöz