Fatih.I. Posted August 15, 2008 Share Posted August 15, 2008 Mütevatir Hadis-i (Yalana karismamis dosdogru iletilmis Hadis) inkar eden birisi kafir olurmu? Cvp'lariniz icin simdiden :aro: ... Vsslm Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Webmaster Posted August 15, 2008 Share Posted August 15, 2008 Esselam, söyle bir problem var. Hadisler kime göre mütevatir? Bu ekolden ekole, meshepden meshebe degisiyor. Olayin detayina inersek, hic bir hadisin sahih oldugunu ispat edemeyiz. Fakat salih insanlardan iletildigi icin sahih olduguna iman ederiz. Bu nedenle, bir hadisi inkar etmek, insani kafir etmez. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 15, 2008 Share Posted August 15, 2008 Mütevatir Hadisi inkar edenin küfre girecegini söyleyen cok ehli sünnet alimi var. En azindan cok tehlikeye girilmis olur. Bu konuda http://www.yeniumit.com.tr/konular.php?sayi_id=48&konu_id=141&yumit=bolum3 okunabilir. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 15, 2008 Share Posted August 15, 2008 Birde sahih hadisin sahih oldugunu ispat edemeyiz derken söyle birsey var. Tevatür demek yalanda birlesme ihtimali olmayan insanlarin ayni seyi nakletmeleri demektir. Yani yalan söylememis bircok insan ayni haberi verirlerse bu bir manada bir ispat sayilir. Simdi düsünün bir kere Galatasarayin Bükresle maci var. Ben skoru ögrenmek istiyorum. Webmaster diyorki mac 2-2. Levente soruyorum oda 2-2 diyor. Cemil kayaya soruyorum 2-2. Sonra Amiraya soruyorum oda ayni seyi söylüyor. Simdi bu bir ispattir. Hele bu haber daha ayrintili ise, mesela "Rasulullah sav namazda Fatihayi okurdu" diye 5 ayri sahabi birbirinden bagimsiz ayni seyi haber veriyorsa ve aksini iddia eden yoksa bu haber kesinlik ifade eder. Bu bilgi Müslüman icin zaruri bir bilgidir ve bu bilgi ithimaller icinde en mantiklisidir. Dolayisiyla inkari cok tehlikeli olabilir. Adem Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Webmaster Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Sagol Adem abicim. Allah razi olsun. Meshep itibariyle bende aynen senin gibi düsünüyorum. Benim sahsim icin mütevatir hadisler sahihdir, yalan karismamistir. Ama teknik olarak bunlarin %100 sahih oldugunu ispat edemeyiz. Cünkü 1400 sene önce söylenmis birseyi 10 kisi dahi söylese, ispat olarak kabul edilemez. Teknik acidan insanlarin birsey söylemesi ispat olarak kabul edilemez. Kaldiki birde tercümelerden dolayi neler neler kayboluyor, kelimeler degisiyor, anlam karisiyor vs. vs. Diyanet bile suan tüm hadisleri tekrar gözden gecirmiyor mu? Cemil Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 yeni ümitteki yaziyi okudunmu. Birde insanlarin birsey söylemesi neden ispat olmasinki. Mahkemede bile söylenen seyler delil sayilir. Kaldiki Muhammed Ikbalin de ortaya cikardigi kagitlara yazilmis hadisler var. Efendimizin sav mührünün yer aldigi kagitlara yazilmis hadisler mektuplar var. mesela "Kim benim agzimdan yalan isnat ederse cehennemdeki yerini hazirlasin" hadisini 60 sahabi rivayet ediyor ve cennetle müjdelenen 10 sahabi buna dahil. Bu kesinlik ifade etmezmi. Lafiz olarak olmasada (ki birkac kelime oyanayabilir) mana olarak kesinlik ifade etmezmi? Ehli Sünnet ulemasinin coguna göre en azindan mana olarak kesinlik ifade eder zaten. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Fatih.I. Posted August 16, 2008 Author Share Posted August 16, 2008 Öncelikle cvp'lariniz icin Allah razi olsun. Biz tabiiki mütevatir olmiyan hadislere'de inaniyoruz, o ayri bi konu. Ben sorumun cevabini aldim. Belki bisey ekliyebilirim diye düsündüm: 'Geschichtswissenschaft' kaynaklari iki acidan belirliyor: Birincisi "Primärquelle" ikinciside "Sekundärquelle". Belki bu konuya aktarirsak biraz daha Cemil abinin dediginin altini cizmis oluruz: "Primärquelle" kelimesi, tam kaynagindan alintilar oldugu, gibi hem sözlü, hemde yazili iletilen, mesela "konusma, belgeler, resimler, devlet kararlari vs." gibi unusurlar. "Sekundärquelle'de" bunlarin sonradan baska birisinden toparlanip komple bu konu üzerine aktarilmis olanlari, bir puzzle gibi hepsini toparlayip bir sonuca varmaktir. Yani bizim konumuzu egerki buna aktarabilirsek, ozaman gercekten "Sekundärquelle" oldugunun kanaatine varabiliriz. Cunki Peygamberimiz (sav.) söylemis, sahabeler'de devam aktarmis, takii bu zamana kadar toparlanmis hale gelebilecek kadar. Bu zamana kadar'da 1400sene gecmis olmasindan, arabca gibi bir kelimesi cok mana ifade eden bir dilin tercümesinden'de gecmis olmasindan ve zamaninda ilimi calinmis olan devletten gelmesinden ve "Geschichtswissenschaft'da" gectigi gibi "Rede" (Konusma) olarak görürsekki eger, ozaman sahabelere, Alimlere ve büyük zatlara güvemiyen sahislar ve meshebler olacaktir ve onu gercekten güvenilir olarak saymiyabilir-ki, buda herkesin (sahis veya mesheb) kendi vicdanina kalmis bisey olarakta görebiliriz.(sahsi görüsüm). Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Evet anliyorum ve bunu biliyorum zaten. Fakat bu dedigin kriterleri belirleyenler batili sosyologlardir. Bu konuda Islam alimleri ne diyor o önemli. Ben bircok noktada batili anlayisi kabul ederim ancak bazi konularda kabul etmek gerekir ki bati anlayisi cok kati ve esnek degil. Mesela Hukuk konusunda Islam hukuku bir hukuk felsefesi icerir ki bu bati anlayisinda yoktur. Mesela insan haklari dedigin zaman akla batili tanimlama gelir ki bu aslinda evrensel degildir ama evrensel gibi yutturulur. Dolayisiyla ben sahsen batili tarz kaynak tanimlamasina süpheyle bakiyorum. Arastirmak lazim, acaba islam alimleri kaynaklari nasil ayiriyor neye göre düzenliyor. Kaldiki elde Senetle taa Peygamberimizden sav gelmis bizzat yazilmis hadisler var, krallara yazilan mektuplar gibi veya Veda hutbesi gibi. Dolayisiyla belkide bilim yeni bir kaynak tanimlamasina muhtac. Primärquelle ve Sekundärquelle batinin kendi tarih anlayisina göre cikardigi birsey. Oysa bizim kendi icimizde ayri bir mantigimiz var. Bilmem ifade edebildimmi? Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Islamda hadis olarak mütevatir hadis, meshur hadis ve ahad hadis var. Mütevatir Hadis subutu Katidir. Kesinlik ifade eder. Digerleri subutu zannidir. Zanni bilgidir ve ictihada tabidir. Mesela namazda fatiha subutu katidir. Subutu Kati yoruma acik degildir ayan beyan ortadadir. Hadislerin cogu ahad hadistir ve ictihada tabidir. Müctehidin ince arastirmasi ve yorumuyla alinir. tevatür hadis ise kesindir anladigi kadariyla amel etmek zorundadir. Cogu alim inkari küfre sokar veya küfre götürür der. Yaptigin arastirmadan cikan sonuc bu asagi yukari tamami böyle diyor. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Webmaster Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Fakat bu dedigin kriterleri belirleyenler batili sosyologlardir. Bende aynen Fatih kardes gibi düsünüyorum. Tabiki Adem abinin dedigi dogru. Bu kriterler sosyolojinin kriterleri. Ama sosyoloji bu kriterleri havadan, sudan üretmiyor ki. Bunlar ilmi verilere dayaniyor. Aynisi Islam alimleri icinde gecerli. Hem Adem abi, bizim bu inandigimiz ve güvendigimiz Islam alimlerine, tüm islam alemi inaniyor mu? Yani senin "insan haklari evrensel degil" sözünün aynisi islam alimleri icinde gecerli. Evrensel degildir ve görüs farkli coktur. Birak görüs farklarini, hadislere hic inanmayanlar var. Biz cok sükür bu gruplardan degiliz, fakat yinede hadislerin %100 sahih oldugunu ispat edemeyiz, isterse 100 kisi söylesin. Bu anlamda verdigin mahkeme misalide dogru degil. Mahkemede sahislarin söyledikleri bizzat delil olarak kabul edilmez, Fatihinde anlatmaya calistigi gibi, kanaat delili olarak gecerlidir. Yani Hakim inanip, inanmamakta hürdür. Hadislerin icinde gecerli. Ben Cemil olarak hadislerin %100 Peygamberimizden (sav.) olduguna inanirim, fakat hic birinin kesinlikle ondan geldigini ispat edemem. Elimde hic bir delil yok. Tek deliller, bizzat Peygamber Efendimiz (sav) tarafindan kagida yazilan yazilar olabilir, onlardada gercekten Peygamberimizin (sav) yazdigini ispat etmek gerekir, mesela tüm yazilanlari toparlayip bir analiz yaparak. Ayrica bu düsünce tarzinda sosyolojide´de "Kritischer Rationalismus" denilir Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Ehli Sünnet alimlerinin tamami Mütevatir Hadisi Subutu Kati olarak kabul eder. Ancak ahad hadisler subutu zannidir. O halde bu ayrimi rastgele yapmis olamazlar heralde. Ben sosyolojideki ispat kavraminin asil kritige tabi tutulmasi gerektigini düsünüyorum. bence bu subutu kati meselesi ve islamda ispat kavramini daha arastirsak iyi olur. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Webmaster Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Adem abicim, ben zaten inkar etmiyorum ki, sadece kesin olarak ispat edilemiyecegini ittia ediyorum. Istersen bir deneme yapalim. Bir hadis sec ve %100 kesin olduguna deliller ara. Ayrica kendin diyorsun "ehli sünnet alimleri". Ya diger müslüman alimler? Aynisi Mirac ve Kader meseleleri icinde gecerli. Bunlari ispat etmek imkansizdir. Bunlar imani meselelerdir. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Webmaster Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Sosyolojiye gelince. Sosyolojinin kurallarini uzaylilar koymuyor ki Onlari insanlar yapiyor. Yani insani sartlara göre. Maalesef Islam aleminde Sosyoloji ve Felsefeye müthis negatif bakiliyor, ateistlerin ilim dali gibi muamele ediliyor. Halbuki Sosyolojinin kurucusu dahi bir müslüman alimi (Ibn-i Haldün). Üstelik Üstad Said Nursi´de Felsefeyi ikiye ayiriyor, müspet felsefe, menfi felsefe. Bu her ilim dali icin gecerli. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Yanlis anlasilan bir durum var galiba. Ben ehli sünnet alimleri dedigi icin ispat edilmistir demedim hic. ben Ispat metodlarinda ehli sünnet alimlerininde kendine göre bir ispar metodu var ve ben bu metodu dogru buluyorum dedim. Ikisi arasinda büyük fark var. ve bence 60 kisinin bagimsiz ve farkli zamanlarda verdigi bir haber ispattir. En azindan manasini ispat eder lafzini olmasa bile. modern sosjoloide sadece lafzi ispat dikkate aliniyor oysaki mananin ispati da söz konusu ki Üstad bile bundan bahsediyor. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Webmaster Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 ben Ispat metodlarinda ehli sünnet alimlerininde kendine göre bir ispar metodu var ve ben bu metodu dogru buluyorum dedim. Bu önemli bir nokta tabiki. Bunu biraz daha detayli alabilirmiyiz? Ve yinede sormam gerekiyor. Bu metod bile sadece belli bir Islami anlayisa bagli degil mi? Bu metoduda kabul etmeyen Islam alimleri yok mu? Varmak istedigim nokta: Hadis ilminde Alimler arasinda büyük ihtilaflar var. Bu nedenle "kabul etmeyen kafir olur" meselesini hic anlayamiyorum. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Fatih.I. Posted August 16, 2008 Author Share Posted August 16, 2008 Bu konu, degisik bakis acisina göre gercekten farkli düsünceler ile beslenip yorumlanirsa, gercekten her kafadan ayri bir ses cikabilir derecesinde olarak görüyorum.. Dedigimiz gibi bu düsünme NORM'larini kimler ve hangi sartlara göre belirliyor veya belirlemisler? Hani sirf bati düsünürler bunu kabullenmiyor veya onlara ispat edemeyiz diye düsünsek ayri bi konu, ama Mütevatir hadisleri yukarida demis oldugunuz gibi bazi (belki daha cok) Alimler veya Meshebler'de kabul etmiyorlar. Onlar simdi kafir mi oluyor? Kafir gözüyle onlara bakarsak, anlasiliyorki, onlarda bize öyle bi gözle bakiyor olabilirler vede öyle düsünüyorlardirda..ozaman isin icinden hic cikamayiz ve Islam alemi UHUVVET konusunda yine sinifta kalmis olur ve büyük zarar görür! Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Webmaster Posted August 16, 2008 Share Posted August 16, 2008 Hani sirf bati düsünürler bunu kabullenmiyor veya onlara ispat edemeyiz diye düsünsek ayri bi konu, ama Mütevatir hadisleri yukarida demis oldugunuz gibi bazi (belki daha cok) Alimler veya Meshebler'de kabul etmiyorlar. Onlar simdi kafir mi oluyor? Kafir gözüyle onlara bakarsak, anlasiliyorki, onlarda bize öyle bi gözle bakiyor olabilirler vede öyle düsünüyorlardirda..ozaman isin icinden hic cikamayiz ve Islam alemi UHUVVET konusunda yine sinifta kalmis olur ve büyük zarar görür! Benimde varmak istedigim nokta bu zaten. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 17, 2008 Share Posted August 17, 2008 Ahli Sünnet alimlerinin hepsi bu metodu kullaniyor ve tavatür hepsine göre subutu Katidir. Dört mezheptede aynidir. Geriye kalan mezheplerin zaten belli bir metodolojisi yoktur. Bu konuda cillerce eserler yazilmis. Mesela tevatür olabilmesi icin bile belli bir sayida sahabi rivayet etmis olmasi lazim. Sayida ihtilaf olmus sadece. Yani kimisi 4 kisiden fazlasi rivayet ettiyse teavatürdür demis. Cogu dörtten asagisini tevatür kabul etmez meshur kabul eder. Coguna göre tevatürü kabul etmemek küfürdür. Yapan kafir olmaz ama o fiil küfürdür. Kafir olur diyenlerde coktur. Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Webmaster Posted August 17, 2008 Share Posted August 17, 2008 Dogrudur Adem abicim. Biraz kaynak verebilirmisin? Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Adem Posted August 17, 2008 Share Posted August 17, 2008 http://www.sevde.de/islam_Ans/S/S2/120.htm http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=article&aid=5621 http://www.canim.net/islam/cevaplar-499.html http://multeka.com/konu/hanefi-usulu/mukaddimeler/usulu-fikh-ilminin-mahiyeti.html http://www.canlikuran.com/edille-i-seriyye-seri-deliller/ Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.