Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

VATAN SÝZE MÝNNETTAR

 

Türk medyasý tartýþma programlarý yöneticileri yirmi beþ yýldýr ‘çatýþmayý’ körüklemek için askerden daha sert konuþan katliamcý ýrkçý bir Türk Milosoviç ‘icad etmek’ için çok uðraþtýlar, çok gayret ettiler, ‘öldürelim’ diyen ‘keselim’ diyen bir vahþi Türk Milliyetçisi yetiþtirmek için yüzlerce tartýþma programýnda bitmeyen bir arayýþa girdiler.

TV’deki tartýþma programlarý için en hayati en acil ‘arayýþ’ buydu, ýrkçý, katliamcý, galeyancý, linççi bir ‘sözcü’ bulmak...

Tam tersine aydýnlar aþýrý duygu taþkýnlýklarýna raðmen heyecanlarýný fazla sarsýntýlara uðratmadan tartýþma programcýlarýný hayal kýrýklýðýna uðrattý…

Tartýþma programcýlarýnýn istediði sertlikte ve vahþilikte cümleler kurmuyorsanýz, artýk sizi ekranlarýnýza çýkartmazlar, ancak ne zaman akýl almaz, þaþkýnlýk yaratýcý ýrkçý saldýrýlar düzenlerseniz iþte o zaman sizi ekranlarýna davet ederler.

Aðýzlarýndan her dakikada beþ-on demokrasi özgürlük ifade özgürlüðü kelimeleri çýkan bu romantik duygulu demokrat (!) tartýþma programcýlarý bir Türk Miloseviç bulamayýnca hevesleri kursaklarýnda kaldý…

Yirmi beþ yýl gece gündüz aramalarýna raðmen bir kanlý Miloseviç yaratamadýlar.

 

ÞEYTAN’A TAPINAN ‘AYDIN’ TÜRÜ

 

Ancak Türkiye’de TV’ler kurulup sabahlara kadar tartýþma programlar yapýlmaya baþlandýðý günden bugüne hiç de boþ durmadýlar, baþka tür bir yaratýk baþka tür bir ‘aydýn’ ürettiler…

Eskiden feodal aþiret liderleri þimdi PKK, kim öldürürse ona tapýnan yeni bir ‘aydýn’ türü.

Kötü ve yýkýcý olan’a yani Þeytan’a tapýnan ‘aydýn’ türü, ‘insan haklarý, ifade özgürlüðü, demokrasi, özgürlük’ gibi kelimeleri bolca kullanýp maskeleyerek.

Ýþte bu tartýþma programlarýnda PKK kendine daðdan daha etkili bir ‘mekanizma’ kurdu, çocuklar öldükçe ekrana çýkýp ‘barýþ demokrasi’ diye yaygarayý basan… Barýþ dedikleri, bir ülkenin tapusunu yani bir yarýsýný sizden istiyorlar, ikinci dünya savaþý galipleri 50 milyon ölüye mal olan ve onlarca þehir yerle bir edilip topyekün teslim aldýklarý ülkelerden dahi bu kadar çok þey talep edemediler.

Ancak adýna Kürt Sorunu deyip ve adlarýna Kürt Aydýný denilen insanlar ekranlarýmýzda çok özel bir savaþ veriyorlar ve ‘barýþ’ kelimesi arkasýnda Türkiye Cumhuriyeti’nden bu akýl almaz talepleri “PKK daha çok öldürecek hepinizi öldürecek daha çok þiddet olacak analar hep aðlayacak” tehditleriyle aleni istiyorlar.

Bu insanlarý ekranlara çýkartan güç nedir, kimdir? Bu insanlarý ‘aydýn’ yapan eser nitelik nedir? Artýk hepimiz biliyoruz ki, tartýþma programlarýna çýkartýla çýkartýla isimleri ezberletildi ve topluma dayatýldý. Bir vahþi ýrkçý Türk Miloseviç bulup sevinemediler ama onlarca Miloseviç’i iþte bu ekranlarda yetiþtirip ekranlara hayatýmýza saldýlar.

 

SLOGANÝK SAVAÞ ÇIÐLIKLARI

 

Yerkürede yaþayanlarýn en sýradan tanýmla bildiði ‘aydýn’ tanýmý, bir eser vermiþ bir özgün fikir ileri sürmüþ, bir ‘deðer’ üretmiþ ve asla þiddet’i destekleyen tek cümlesi olmayan insanlara verilir.

Bando þefi tartýþma yöneticileri halkýn çaresizliði ve medya gücünün tahakkümünü kullanarak onlarca esersiz, niteliksiz insanlardan güya ‘düþünce insanlarý’ maskesiyle ekranlarda bir ‘savaþ tablosu’ inþa ettiler.

Yirmi beþ yýl aralýksýz ayný cümleleri söyleyen onlarca tuhaf insan ekranda PKK’nýn yol haritasýný çiziyor, bizler içimize kapanmýþ izliyoruz, sorsan ‘demokratik tartýþma’, sorsan ‘sorunlarý dillendiriyorlar…’ Tek ilkeleri ölçüsüzlük ve aþýrýlýk olanlarýn önünü açýp özgürlük savaþçýsý (!) haline getirmek…

Ölüm tüccarý, kan tüccarý, savaþ tüccarý dediðiniz iþte bu insanlardýr.

Artýk isimleri size ezberletilmiþ onlarca sözüm ona aydýna baktýðýmýzda birkaçý güya rapor hazýrlamýþ, ama büyük çoðunluðu, acýlar iþkenceler yaþamýþ bir geçmiþten geliyor.

Acý, iþkence, travma yaþamýþ insanlar þüpheniz olmasýn eser sahibi olmasalar da hadiselerin canlý tanýklarýdýr ve haberciler için birinci sýnýf kaynaklardýr.

Akýl almaz vahþilik de iþte bu haklýlýðýn içinde yatýyor. Þöyle, insanoðlu, acý, iþkence, travma tanýklýklarýný üstün edebi hatýratlar, romanlar, üstün estetik sanat eserleriyle estetize ederek insanlýða takdim eder.

Yani ham ve çýplak duygular bir insanlýk süzgecinden, akýldan ve estetik tornadan geçirilir… Yaþadýðýmýz dünyayý iþte bu üstün eserler vasýtasýyla tanýyor ve çaðýmýzý yorumluyoruz.

Acý ve trajedilerimizi eserleþtiremezsek ne olur? Ham ve vahþi kalýrlar, týpký, þu cenaze görüntülerinde acýsýna dayanamayýp saçýný baþýný aðýtlar yakarak çaresizlikle kendini parçalayan anne babalarýmýz gibi…

Hükümet iþte bu görüntülerden rahatsýz, bu halkýn acýlarýna büyük haksýzlýktýr.

Oysa halkýmýzýn asýl rahatsýzlýðý, aydýnlarýn ham ve vahþi cümlelerle konuþturulduðu tartýþma programlarýdýr, çünkü sloganik savaþ çýðlýklarý atýlan bu görüntüler, kin ve intikam bahanelerini tohumlar.

Aydýnlar, halkýmýz gibi çýplak ham içinden geldiði gibi ani patlayan çýkýþlar yapamaz, estetize etmek, aklýn mantýðýn süzgecinden geçirmek zorundadýr, çünkü halk gibi çaresiz deðildir, elinde kalem ve beyninde düþünce fikir olduðu iddiasýndadýr.

 

KÝN VE ÝNTÝKAM ÝÇÝNDE KONUÞUYORLAR

 

Bakýn, hem 12 Eylül süreci, hem 28 Þubat, hem Özallar dönemi, hem de Güneydoðu olaylarýyla ilgili hala güçlü filmler tiyatrolar romanlar þiirler metinler yazýlamayýþýnýn sebebi, aydýnlarýn kolaycýlýða ve slogancýlýða sürüklenmesi…

Dünyada hangi trajik olaylar olursa olsun aydýný halktan ayýrt eden biricik asli görevi ‘kelime düzenidir…’. Ve aydýnlar kelimelerinin onurundan duruþundan sorumludur, dikkatli olmasý gerekenler de bu insanlardýr.

Yoksa en deðerli varlýklarýný kaybetmiþ insanlarýn acýyla kendilerinden geçip bayýldýklarý o görüntüleri sorumlu tutmak, insanlýða karþý ayýptýr.

Kelimeleri düzenlemek þüphesiz zahmetli ve yorucudur. Hayatlarýný ve þöhretlerini kelimelerden kazandýklarý halde halkýn dahi korkup itina ettiði en pespaye en vahþi kelimeleri üstelik yirmi yýldýr kumar makinelerinin jetonu gibi, hep ayný sloganik kelimeleri kullanmak aydýnlarýn iþi hiç deðildir.

Bugün ekranlardan tanýdýðýmýz isimlerin yüzde doksanýný birebir çok yakýndan tanýrým, kiþiliklerini, geliþimlerini, eften püften kitaplarýný, efendilerini, endiþelerini, tezgahlarýný iyi bilirim. Gördüðüm þu: Kin ve intikam içinde konuþuyorlar. Yorucu, derinlikli, çaðýyla ve kendiyle hesaplaþmanýn zahmetinden kaçýp ekranlarýn ucuz þöhret getiren marifetinin tuzaðýna düþmüþler.

Otuz yýldýr ayný slogan cümleleriyle halkýn beynini tornadan geçirip yeni yetiþen gençliðin kalbini de bu beylik sloganlarla tornalayýp törpüleyip kendilerini benzetmeye çalýþýyorlar. Yani PKK’nýn kanlý þiddetinden kurtulmak için PKK’yla masaya oturup, ülkesinin yarýsýný verme taahhüdünü anayasaya yazmaktan baþka þansýmýz yok tehditlerini hepimize kabul ettirmek istiyorlar, tabii bu nihai cümleyi sarf edebilmek için ekranlarý yirmi yýldýr profesyonelce kullandýlar…

Þüphesiz TV programcýlarý için, bu tavizler bu tehditler bu vahþi yorumlar, hiç bitmeyecek heyecanlý tartýþmalar üreten bir hazine. Ýç savaþ kýþkýrtýcýlýðý gittikçe dramatik hal alýrken çok izleniyoruz diye keyiften deliye dönüyorlar.

 

BU ÝNSANLARI KÝM AYDIN YAPTI

 

Bir de þöyle sorun, Türk TV hayatýnda bambaþka programcýlar olsaydý gelinen çatýþma ve çözümsüzlük noktasý bu kadar vahþi olabilir miydi?

Ki bu programcýlarýn çoðunun özel geçmiþ hayatlarý da trajik iþkence ve tutuklama hatýralarýyla dolu… Yani bu ‘intikam’ dili tek taraflý inþa edilmedi, PKK iç savaþ eþiðine Türkiye’yi tek baþýna getirmedi..

Kan döküldükçe iþtahlarý kabaran… Sokaklarda canlý bombalar patladýkça kudurarak al baþtan sýra geceleri gibi tartýþmaya ayný cümlelere yeniden baþlayan, PKK çocuklarý öldürdükçe sil baþtan ayný tehditleri üstümüze her gece kusarak döken bu insanlarý kim yetiþtirdi, kim aydýn yaptý, kim hangi baþarýlý nitelikleri hangi eserleriyle onlarý ekranlarýn deðiþilmez demirbaþlarý haline getirdi?

Ya da bu kadar acý hatýralarý olan insanlar bir ‘diyalog’ dili bir ‘demokratik tartýþma’ ortamý saðlayabilirler mi?

Kafa yoran titizlikle çalýþan tahlil eden deðil… Sloganik suçlamalar... Nefret krizi… Ýntikam duygusu içinde bir Simit Dünyasý gibi bir Kürt Sorunu Dünyasý inþa etmiþler. Bu isimler medyanýn hepimize ülkemize insanlýða ‘dayatmasýdýr’, ‘tezgahtýr’. Türkiye’yi esir almanýn demokrasi süslü tartýþmacýlarýdýr, hepimizi bezdirmenin yýldýrmanýn çaresizleþtirmenin ‘moderncesidir’…

Ülkemizin ve çocuklarýmýzýn kafalarýna her gece indirilen baltalardýr. Önce konuþmayý þirretleþtirmek sonra husumet sonra galeyanvari bir nefret dalgasý oluþturmak için kanlý PKK dümenin parçalarýdýr…

Bu ülkenin tarihinde trajik, çok acý þeyler yaþandý, gönlümüz, bu tarifsiz acýlarý hem ülkemizin hem insanlýðýn diliyle kaleme almak dersler çýkartmak. Deðil.

Yaþanmýþ acýlarý doðru yalan iftira istisna karýþýk ideolojik düzmecelerle karambol kelimelerle yuvarlayarak anlatmak, þiddet ve ölüm makinesini haklý çýkartýr.

Ve esersiz ve düzensiz konuþan her ideolojik insan, hep ölüm makinesini hep þiddeti haklý çýkartýr ve onbinlerin katillerini dahi ‘mazur’ gösterir.

Ekranlarda onbinlerce insanýn katilini kutsuyorlar, okþuyorlar, baþ tacý ediyorlar ve buna ‘demokratik tartýþma’ diyorlar…

 

KÝÞÝSEL HAYATLARIYLA HESAPLAÞMAMIÞ ÝNSANLAR

 

Ülkemizin çok üzücü çok parçalayýcý acýlarýný iþte bu güruh, ideolojik bir nefret ve kini tohumlamak için, hiç kimseye, hiçbir vicdaný ve hiçbir etik kurumunu ciddiye almadan bu ekranlarý on yýllardýr kullanýyor. Tövbe estaðfurullah Tanrý da onlar, baðýþlayan da onlar, savaþ naralarý atan da onlar, içimiz de en demokratik özgürlük savaþçýsý da onlar…

Yaþadýklarý bireysel acýlarý dahi kavrayacak tanýmlayacak hepimiz için insanlýk deðerleri etrafýnda çerçeveleyecek bir akýl yürütme bulamýyorlar, saðdan soldan dinledikleri karmakarýþýk yüzlerce yaralý hikayeyi hiç sorgulamadan ideolojik bir silahýn emrine þarjörüne yerleþtirip ekranlardan tetiðe basýyorlar, bunun adý ‘demokratik tartýþma’ oluyor..

Bu topraklarýn tarihinde yaþanmýþ acýlarý inkar etmeye kimsenin gücü yetmez. Ancak yaþanmýþ acýlarý bu kadar sadist ve acýmasýz bir þiddetin emrine vermek sadece þiddeti ve kendi beyinlerinin tembel rahatlýðýný tatmin eder ve nice inkar’lar üretir.

Ülkenin varlýðýný yýkmaya karþý inanýlmaz kin ve nefretle dolu bir iç savaþ piyasasý oluþturmak, iþte bu ‘demokratik tartýþmalarýn’ hedeflediði çok çirkin insanlýk dýþý ‘dümendir’.

(Bütün bunlarý elerinde olmadan mý yapýyorlar, konuþma süresi yetmediði için mi yanlýþ yapa yapa bugüne geldiler, yoksa bunlar, ülkeyi parçalamak gibi çok trajik konuþmalar yapmadan kendilerini sakinleþtiremiyorlar mý? Yoksa bir iç sahnesi onlar için gündelik sýradan bir haber mi? Yoksa kameradan halka seslenenlerle ekrandan dünyayý izleyenleri baþka Tanrýlar mý yarattý? Yoksa onlarýn mükemmel gazeteci olabilmesi için ülkemizin iç savaþa sürüklenmesi þart mý?)

Ve bu çok çok demokratik tartýþmalar artýk herkesin midesini bulandýrmayý baþarýp bir üst dereceye beyin bulanýklýðýna yani cinnete doðru ilerliyor… Tahrik tehdit þantaj iç savaþ kýþkýrtýcýlýðý… Her þey ‘demokratik tartýþma’ kýlýfý arkasýnda ve artýk toplumsal deliliðe yol açýyorlar. Kendi kiþisel hayatlarýyla hesaplaþmamýþ insanlar koskoca bir halkýn bin yýllýk tarihinden sabahlara kadar intikam alýrcasýna hesap soruyorlar.

Acýlarý trajedileri inkar ediyorlar diye bir ideolojik kampanya sürdürülürken gerçekte bu inkar’ý hazýrlayanlarýn, kin ve nefreti bu ucuz ekran diliyle kendilerinin ürettiklerini bilmezden geliyorlar…

 

BUNLAR GÜNEYDOÐU HALKINI SUSTURMADA KULLANILDI

 

Hangi insan evladý çekilen acýlar karþýsýnda duyarsýz umarsýz kalabilir? Eðer cümlelerinizi kin, intikam, þiddet, kan dolu cümlelerle kurarsanýz kimseciklerin içine iþlemez ve bu kadar kitap, hikaye, roman, sinema, þiir boþunaymýþ demek, demek tek doðru yol daða çýkmakmýþ, çocuklarý öldürmekmiþ, ekranlarýnýza çýkabilmek için 17 yaþýmdan beri kitaplar okuyup yüz binler satan yirminin üstünde hikaye kitaplar yazmak deðil, daðda cemaatte yetiþmiþ olmam gerekiyormuþ…

Ýntikam ve tehditkar sloganlarla her akþam bu halký ekranlardan kýrbaçlayýp döven bu sadist, bu intikam aþký bitmeyen insanlarý yetiþtiren, hangi güzelim ‘demokratik tartýþma’lardýr?

Ýþte ülkemiz ekranlarýnda hiç konuþulmayan sorun bu… Militan aðzýyla piyasa yapanlara kimler aydýn dedi, kimler aðýrladý, kimler yetiþtirdi, kimler fiþfiþledi, kimler tetikledi, kimler þarjöre sürdü, kimler bu insanlarýn isimlerini hepimize ezberletti?

PKK kurþunlarýný alkýþlamakla kalmýyorlar cenazeler henüz kalkarken sýralama turlarýna geçip ekran ekran bir de üstüne bütün bu vahþetin sorumlusu olarak Baðýmsýzlýðýmýzý ve Cumhuriyet’i aþaðýlayarak suçlayarak ekrandan kusuyorlar.

Ülkenin en hassas sorunlarýný, bu ham vahþi bu biçimsiz ve bu çýðýrýndan çýkmýþ geliþigüzel rast gele konuþturan tartýþtýran kimlerdir?

Ve bu vahþileri bize karþý deðil, Güneydoðu insanlarýnýn güya sözcüsü diye takdim eden kimlerdir? Güya bu insanlar Güneydoðu halkýnýn sözcüleri…( ki, otuz yýldýr gündemde olduðu halde ekranlarýmýz sayesinde henüz tanýma mutluluðuna eremediðimiz bilmediðimiz Güneydoðu’nun halkýnýn...)

Tam tersine Güneydoðu halkýný susturmada sindirmede bu vahþi dilli insanlar kullanýldý ve baþardýlar, artýk Türkiye’nin neresine gitseniz Güneydoðu denince herkesin aklýna sayelerinde PKK geliyor…

Çünkü her toplumda olduðu gibi Güneydoðu’da da kim þöhretliyse kimin sesi ekrandan geliyorsa onun gürültülü görüþleri ‘önemli hale’ gelir, bu medya gerçeðidir, ekrana kim çýkartýlýyorsa, artýk Güneydoðu’da aða da o’dur, paþa da…

Militanlarý ambalajlayýp süsleyip cilalayýp besleyip büyütüp ekranlara salanlar iþte göz boyama buna denir, Güneydoðu halkýnýn devasa trajedilerini çakallýðý dahi çakma bu insanlarýn aðzýyla dillendirmek, demokratik özgür medyamýzýn marifetidir.

Otuz yýldýr ekranlarda Güneydoðu tartýþýlýr, ancak sizler bizler hepimiz Güneydoðu’nun köylüsünü, sürgününü, açýný, iþsizini, aðasýný, korucusunu, bakkalýný tanýmayýz. Bu yüz çeþit insana, topluluða, kuruma mikrofon uzatýlmaz, ekrana çýkartýlmaz.

Güneydoðu’yu topluca susturmak için iþte bu sayýlarý onbeþ-yirmi PKK sözcüsü ekranlarýmýzda Kandil Daðý’dan daha huzurlu ve emniyet içinde gel keyfim hayat sürüyor…

‘Demokratik tartýþma’ denilen þey onlar için aslýnda Güneydoðu’yu susturmak görmezden gelmek ve Güneydoðu’yu sadece PKK sözcülerinin mermileriyle anlamak.

 

CANAVARLARINIZ HAYIRLI OLSUN

 

PKK hiçbir zaman ‘halk hareketi’ olamadý, PKK ideolojik bir harekettir. Ekranlarda PKK militanlarýný süsleyip onlar vasýtasýyla susturulmak istenen Güneydoðu halkýdýr.

Sandýk baþýna PKK ölüm tehditleriyle bugüne kadar hür iradesiyle bir kez gidememiþ Güneydoðu halký…

Baþka bir partiye oy vermek isteyenlerin kellesini uçuranlar ekranlarýmýzda ‘demokratik tartýþma, özgürlük, halk, ifade özgürlüðü’ kelimelerini saniyede yüz defa tekrarlýyorlar.

Bugüne kadar sözcüsü olduklarýný iddia ettikleri halký zýrnýk tek adým harekete geçiremeyip ancak çocuklarý kandýrarak ekranlarda bir otuz yýl daha keyif sürmeye TV programcýlarýyla beraber iþte sinsice güya yol alýyorlar.

Bir Türk Miloseviç yaratmayý baþaramadýlar ama maþallah ekranlarýnýz PKK’lý Miloseviç’lerle dolup taþýyor…

Ekranlarýnýzda ürettiðiniz canavarlarýnýz ülkemize insanlýða hayýrlý olsun, bu topraðýn yemyeþil ovalarýný yaylalarýný ekranlarýnýz marifetiyle karanlýk bir çukura döndürdünüz, demokrasimize hayýrlý olsun…

Akbabalar gibi yerleþtiðiniz ekranlarýnýz tüm insanlýða, hükümetimize, patronlarýnýza, cemaatimize, AB’ye ABD’ye hayýrlý olsun…

Tarihin en kanlý örgütlerinin baþýnda gelen PKK’yý bu kadar güzelleþtiren ellerinize dillerinize saðlýk…

Demokrasinin ahlak’ýný sizde gördük, Allah hepinizden razý olsun. Ýnsanlýk deðerlerini, vicdaný, hakkaniyeti, hassasiyeti, sorumluluðu, inceliði, düþünce adamlýðýný.. ah çaðýmýzýn en parlak deðerlerini hepsini sizlerle tanýdýk, Allah sizleri baþýmýzdan eksik etmesin…

Dirlik düzen kardeþlik her þeyimizi siz soylu programcýlara borçluyuz, vatan size minnettar…

Demokrasimize ve halkýmýza ne bereketli ifade özgürlükçü demokrasiler getirirdiniz, iç savaþý dahi ön görüp konuþtunuz, ballar balý… Katillere ülkenin yarýsýný vermeyi dahi konuþuyorsunuz, ah tadýndan yetmez ballar balý…

Artýk bu bereketli bal size bize yetmez, sizden daha ne ballý börekli programlar bekliyoruz, sað olun, insanlýðýn cesaret edemediði ne çok þeyi biz garibanlara baðýþladýnýz, Allah hepinizden razý olsun…

 

Nihat Genç, Oda TV, 28.06.2010

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...