Webmaster Geschrieben 5. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 gecen ay Fethullah Gülen Erbakana söylediklerinden dolayi özür diledi. Tam 15 sene sonra gelen ve hic bir seyi degistirmeyen bir özür!? Aynisi bu olaydada olacak. Bakin göreceksiniz, Fethullah Gülen "keske o sözleri söylememis olsaydim" diyecek. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Nur Efsan Geschrieben 5. Juni 2010 Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 Benim anlamadigim: Hocaefendi bir hoca olarak niye gündem siyasetin herbirseyine karisiyor, abiler gibi bir konumu oldugu halde herseye yanitlarida eksik olmuyor maschaallah. Dedigim gibi, insan dört duvar arasinda düsünebilir az daha ihtiyatli davranmak gerektigini. Ama dünya basinina bu sekilde, bu feci durum ortada varken duyurmaz. Bu sonucta milli bir meseledir, bir nevi basbakanin, cumhurbaskanin tutumlarini arkadan vurmak gibi bir hal var. Ve söz konusu benim acimdan IHH degil, Türkiyedir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 5. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 Fethullah Gülen hic bir zaman siyasetin disinda kalmadi ki, tam aksine, siyasetin tam göbegindeydi. Önce Demirel zamani, sonra Ecevit, simdi Erdogan. Ama son bir senedir Gülen cemaati Ak Partiye yüz ceviriyor. Ak Partinin radikallestigini zannediyorlar, bu nedenle ayri bir söyleme giriyorlar. Yani daha acik söyleyeyim: Aynen 90li senelerde oldugu gibi, Fethullah Gülen ve cemaati yine aciklamalariyla "Biz radikal degiliz, biz ilimli Islamiz" diye, yine kardeslerini arkadan vuruyorlar. Tarih tekerrürden ibaret demis Ibn-i Haldun. Fethullah Gülenin bu sözlerine onun icin hic sasirmamak gerekiyor. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Selim Geschrieben 5. Juni 2010 Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 belki bu sözleri kendi söylemedi. söyletirdiler Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 5. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 Fethullah Hocaya kim söz söylettirebilirki Bence olayi büyütmemek gerekiyor. Nitekim Fethullah Gülen bir insan. Oda bizim gibi günahkar ve hatali bir insan. Müridleri onu mistik bir hatasiz insan yapmaya calissalarda, oda bir insan. Bu hatasini kabul etmemekle beraber, elbette Fethullah Gülen bizim icin halen Hocaefendidir ve öylede kalacaktir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
derguiz Geschrieben 5. Juni 2010 Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 jaaa bülent arinc beyler hocaefendin dediginin arkasinda... müsbet hareket Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 5. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 valla üstadim, daha önce dedigimin aynisi söylüyorum. bizler müslümaniz. müslüman adaletli olur. ayni sözleri Deniz Baykal söyleseydi ne olurdu? Kiyameti koparirdik, degil mi? O zaman simdide kopar Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
derguiz Geschrieben 5. Juni 2010 Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 bu sayfaya bir bak hocam http://www.diyalogsitesi.com/Forum.asp?konuyu=oku&konune=3487 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 5. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 seni kirmam derguiz, insaallah senin dedigin gibidir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
derguiz Geschrieben 5. Juni 2010 Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 bakalim ben birsey demiyorum sen biliyorsun wie ich denke... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 5. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 5. Juni 2010 Hocaefendiyi kötülemeye gerek yok zaten, bu sacma olur. Yinede her sözünü müdafa etmekte ayni sacmalik. Her insan hatalidir. Hatasiz insan yoktur. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 6. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 6. Juni 2010 köse yazim: http://www.misawa.de/cgi-bin/sbb/sbb.cgi?&a=show&forum=204&show=90 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
derguiz Geschrieben 6. Juni 2010 Teilen Geschrieben 6. Juni 2010 baksana simdi bir komplo teorisi yapalim ergenekoncular bu planin icinde olmasin yani bu filistine yardim diye ...bunlar her yerde benide senide oynatirlar wer weiss...unutmayalim nur camiasinda cirit kosan ergeciler var amac uyummu.... neyse Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Nur Efsan Geschrieben 6. Juni 2010 Teilen Geschrieben 6. Juni 2010 Sizi bilemiyecegim, ama zaman gectikce sanki haklilik payi bulabiliyorum hocaefendinin konusmasinda. Belki Türkiyeyi - ister halki olsun, ister siyaset baskanlarini olsun, yatistirmak icin böyle demis olabilir. Zira Israilin Türkiyeye bir nevi savas aciklamasi gibi bir durum var ortada. Bu noktada Türkiye ihtiyatli davranmasi gerekir... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Afterlife Geschrieben 6. Juni 2010 Teilen Geschrieben 6. Juni 2010 Benim bu konu hakkinda fikrim degismedi. Tabiki izin alinmadigi icin olaylar bu kadar cigrindan cikti. Ama izin almak isteseydik verecekmiydi Israil? Hayir. Vermeyipte, öyle devam seyredip, haksizliga boyun mu egseydik? Hayir! Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 6. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 6. Juni 2010 Fikrim asla degismez. "Izin almak" sacmaligin ta kendisi. Kim kimden izin alacak? 52 tane millet yola cikmis. Ayrica daha öncede yazdigim gibi, Israile haber verilmis!! Daha ne izin alinsin? "Biz geliyoruz, mallari isterseniz kontrol edin" denilmis Nur Efsan. Baska ne izin olacak? Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Nur Efsan Geschrieben 6. Juni 2010 Teilen Geschrieben 6. Juni 2010 Evet biliyorum tüm bu argumanlari, hatta kendim kullandim baskalarina karsi. Bir haklilik payi var, tamamen safsata falan degil diyorum bilhassa Fehmi Koru'nun makalesini okuduktan sonra. Bir de bunu bir Merkel'in söylemesi, bir Baykalin söylemesi farkli, bir de Hocaefendinin söylemesi farkli. Tamamen farkli zihniyetten ve niyetden dogan birsey cünkü. Belki sinirleri yatistirmak icin denmisdir. Hangi fikir piramidi üzerine bina edilmis, bunlari bilmiyorum. Medyadada fazla birsey denmiyor bununla alakali, "müspet hareket" sözcüklerinden haric. Bilsem belki biraz daha anlarim, onun icin direk karalayamam. Ama tam metnin arkasinda durulmaz, zira mantikli ve vicdan tartisinda tartilmis argumanlar tam olarak dogru olmadigini gösteriyor - o da var. ^^ ("tam dogru degil" yerine "tamamen dogru degil" yazmisim, onu düzelttim) Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 6. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 6. Juni 2010 O konuda haklisin. Tam olarak net cevap kimse vermiyor. Zaten FG cemaatide biraz sok oldu. Yani kendileride ne kadar Israile karsi tepki verdiler, hem STV´de hem Zaman´da. Simdi birden hepsi durdu. Demekki kendileride sasirdilar ve nasil hareket edeceklerini bilmiyorlar. Hayirlisi olsun. Ama bugün 50 kisiye - beni o cemaatten zannettikleri icin - bu sözleri müdafaa etmedigimi anlatmak zorunda kaldim. Buda olayin baska bir yüzü. Yani Hocaefendinin bu sözleri kimin üzerine patlayacak? Aslinda belli.... Türk Medyasindaki Israil yandaslarinin yazilarini birde okuyun. Adamlar resmen "Bak sizin Hocaefendinizde bizim tarafimizda" diyorlar... Cok kötü etki yapti bu sözler. Cok zarar verdi. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Kayseri38 Geschrieben 8. Juni 2010 Teilen Geschrieben 8. Juni 2010 Nuh Gönültasin Bugün gazetesinde yazmis oldugu bir köse yazisini aktarmak istiyorum... İyi ki varsınız... Bir konuda herkesin aynı düşünüyor olması pek makul ve mantıklı değil. Bu mümkün de değil. Herkesin bir konuda aynı şekilde düşünmesini istemek ya da bütün insanları kendi doğrularına uymaya zorlamak da normal sayılmaz. Herkesin aynı şekilde, aynı biçimde düşünmesi gerekmiyor. Farklılık iyidir. Çeşitlilik iyidir. Herkesin sizin gibi olmasını, sizin gibi düşünmesini istemek hiçbir hakkaniyet kuralına uymaz. Zaten tarih boyunca böyle tekdüze bir toplumdan da söz edilmez. Peygamberimizin sahabeleri bile kendi aralarında birçok konuda ihtilafa düşmüşler. Birbirlerine karşı seslerini yükseltmişler, hatta kan bile dökülmüş. Bir konuda insanların çoğunluğu duygusal hareket ederken, müsaade edin içinizden birileri de itidale çağıran açıklamalar yapsın, kendi tavrını ortaya koysun. Ne var ki bunda. Neden her zaman bütün yumurtaları aynı sepete koyalım ki! Sepet kırıldığında bütün yumurtaların kırılabileceğini öngörmek çok mu yanlış yani. Gitsin bir grup gerekeni yapsın. Birileri de bu yapılanları alkışlasın, desteklesin. Ama birileri de çıksın ve itidale davet etsin insanları. Belki o insanlar sizin bildiklerinizden fazlasını biliyorlardır. Belki itidal şimdilik toplumumuz için en uygun durumdur. Belki dengeleri sizden daha iyi algılıyorlardır. Belki hâlâ bu tip davranışlara kalkışabilmek için erkendir. Belki Türkiye'nin biraz daha palazlanması gerekiyordur. Bir konuda bir şeyler yapılırken herkesin sizin yöntemlerinizi onaylamasını isteyemezsiniz. Yaptığınız işler doğru olabilir ya da çoğunluk tarafından onaylanabilir ama "herkes bizim gibi olmak zorunda" diyemezsiniz. Bülent Arınç hükümetteki en sağduyulu bakanlardan biri olarak ne güzel ifade etmiş meramını: "Benim çevremden de pek çok insan vurmayı kırmayı, bunlara hak ettikleri cezayı vermemizi istiyor olabilir. Ben hissiyatımla, kalbimle de onları destekliyorum. Ama dünyada reel gerçekleri, reel politikayı görmemiz lazım ki, bundan sonraki yolumuza devam edelim. Şimdi bize, her şeyi feshedin, hiçbir anlaşmayı bırakmayın diyorlar. Bekâra karı boşamak kolaydır. Şimdi üç beş gemi daha gönderelim diyorlar. İnsanların kalplerine hitap ederek söylüyorum, böyle bir olay tekrarlandığı zaman bunu önleyecek gücünüz var mı? Bu olay neticesinde meydana çıkacak hasarları tamir edebilecek aklınız var mı? Ne getirir, ne götürür hesabını yaptınız mı?" İyi ki hükümette Bülent Arınç gibi akil bir adam var. Ve iyi ki hepimiz coştuğumuzda, hissiyatlarımız ile hareket etmeye başladığımızda bizi itidale çağıran bir Hocaefendimiz var... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Kayseri38 Geschrieben 8. Juni 2010 Teilen Geschrieben 8. Juni 2010 Bir yorumda Ahmet Tasgetirenden: Türkiye'nin taşıma kapasitesi Şöyle bir soru ile başlayalım isterseniz. -Acaba İHH'nin bir diplomasi kaygısı olmalı mıdır? Bu soruyu şu sıralar Gazze öfkesi ile meydanlara çıkan insanlarımız için de sorabiliriz: -Acaba İsrail'e yönelik öfke ile meydanları dolduran yüz binlerin bir diplomasi hassasiyeti bulunmalı mıdır? Burada tabii ki, tek insanların diplomasi hassasiyetinden söz etmiyorum. O kitlelere belli bir renk veren düzenleyici kadrolardan söz ediyorum. Bence olmalı. Dünya ve Türkiye, çok hassas bir süreçten geçiyor. Kartların yeniden karıldığı, dengelerin yeniden kurulduğu bir süreç bu. Türkiye bu süreçte başat aktör durumunda. Türkiye ve onun içinde yer aldığı İslam dünyası adeta yeniden tarih sahnesine çıkıyor. Bu sürecin çok kolay olduğunu, başka güçlerin dirençleriyle karşılaşmayacağını düşünmek akıl kârı değil. Türkiye, bu süreçte AK Parti hükümeti ile bu tarihi role uygun bir diplomasi üretmeye çalışıyor. Şöyle düşünelim. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, şu an bu görevlerde değil de benim gibi, Bülent Yıldırım gibi, Hakan Albayrak gibi ya da Fethullah Gülen Hocaefendi gibi sivil konumda olsalardı, acaba diplomasi kaygısı taşırlar mıydı? Diplomasi kaygısından "kuvvet değerlendirmesi" yapmayı kastediyorum. Mesela şöyle. -Ne kadar gücüm var, kim ile birlikte olabilirim, bana kim karşı çıkar, neyi ne kadar ve nasıl söylemeliyim, hangi hareketi hangi boyutta yaparsam nasıl sonuç doğurur, neyi yapmamalıyım, hangi takvimde nasıl sonuç alınır vs... Bu kaygıyı taşırlar mıydı? Taşımaları gerekirdi. Birkaç gündür çevremdeki insanlar soruyor. -Hükümetin yapacağı şeyler bunlardan mı ibaret? 9 kişi hayatını kaybetti, bu sineye mi çekilecek? Ben, "kademe kademe bazı eylemler planlanmıştır mutlaka" diyorum. Ama beklentilerin daha yüksek olduğu muhakkak. Gene çevremde, Fethullah Hocaefendi'nin sözlerine yönelik eleştirel duygu ağırlıklı değerlendirmeler yapılıyor. Ben, Hocaefendi'nin sözleri birebir o gazeteye yansıyan şekilde midir bilemiyorum. Öyle olmadığını sanıyorum. Nitekim Zaman'da Abdülhamit Bilici'nin konuya ilişkin değerlendirmesi, sözleri birebir yansıtmak yerine, meali vermeyi ve orada da hem şehitlere taziyeyi ama diplomatik hassasiyete vurgu yapmayı öne çıkardı. Diplomatik hassasiyet! Fethullah Hocaefendi'nin merkezinde bulunduğu ve tüm dünyaya yayılan hizmetler için ama daha çok da Türkiye için, belirli diplomatik hassasiyetler taşıyor olmasını yadırgamamak lazımdır. Diyelim, Türkiye'nin yaşadığı şu dönemde, kriz yönetiminin boyutları değerlendirilirken, devlet bünyesinde, en uç ihtimallerin görülmemesi, dile getirilmemesi, kimi zaman en ağır eleştirilerin dillendirilmemesi söz konusu olamaz. İnsanlar, birbirinin duygularını idare ederek diplomasi yapamazlar. Çünkü o alan ateşten çemberdir. Ülkenizi, dünya arenasına çıkaracaksınız ve yara almadan üstelik başarıyla oradan ayrılmayı temin edeceksiniz. Sokaktaki duygu seli hükümetleri etkiler mi, etkiler. Duygu selinden öte, yapılan eylemler hükümet politikalarını etkiler mi, etkiler. Ülke meydanlarının verdiği mesaj, Türkiye'nin dışarıdaki temaslarına yansır mı, yansır. Türkiye'nin tüm bu açılardan en gözaltında olan bir ülke olduğundan kuşku yok. Çünkü Türkiye, o en başta söylediğimiz, bu coğrafyanın yeniden tarih sahnesine çıkıyor olmasında merkezi güç rolünde gözüküyor. Türkiye bunu istiyor da... Onun için dünyanın başka başat güçleri "nasıl bir Türkiye" sorusuna da odaklaşıyorlar. Bu açıdan belki, her birimiz "dünyaya nasıl bir Türkiye imajı verilmeli" sorusu üzerinde de düşünmeliyiz. Bu, "Türkiye, hem kendi toplumu, hem kendi coğrafyası, hem dünyanın başat güçleri açısından nasıl bir imajı taşıyabilir" sorusu ile de eşdeğerdir. Yazıyı şöyle bağlayalım. -Fethullah Hocaefendi'ye öfkelenmek yerine, kendi payımıza, Türkiye'nin taşıyabileceği diplomatik misyon üzerinde zihni mesai sarf etmeyi tercih edelim. Bu, hükümetten beklentilerimizi de daha reel zemine oturtacaktır. Hükümetin de belki dünyadaki algıları dikkate alarak bir söylem değerlendirmesi yapması gerekebilir. Ahmet Tasgetiren / Bugün Gazetesi Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Kayseri38 Geschrieben 8. Juni 2010 Teilen Geschrieben 8. Juni 2010 "T�rk Medyasindaki Israil yandaslarinin yazilarini birde okuyun. Adamlar resmen "Bak sizin Hocaefendinizde bizim tarafimizda" diyorlar... Cok k�t� etki yapti bu s�zler. Cok zarar verdi." Kim bu yandaslar?? Zarar tam olarak ne? Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Selim Geschrieben 8. Juni 2010 Teilen Geschrieben 8. Juni 2010 Selam Kayseri38, tanismak sünnetdir hemserim. http://www.misawa.de/cgi-bin/sbb/sbb.cgi?&a=forum&forum=40 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Kayseri38 Geschrieben 8. Juni 2010 Teilen Geschrieben 8. Juni 2010 "izin almak" Bence bu kelimeye takilmamak lazim... Eger mesele keimeleri didik didik etmekse cok seyler yanlis anlasilmaya müsait.. Baksa bir yerde de izin kelimesi yerine... mutabakat diyor.... "Gülen, organizatörlerin yardım götürmeden önce İsrail ile mutabakat yollarını bulmaya yönelik girişimde bulunmaları gerektiğini vurgulayarak, bunu yapmadan yardım ulaştırmaya çalışmanın olumsuz sonuçlar doğurabileceğinin öngörülmesi gerektiğini dile getirdi" Yani bu degil: Büyük abim Israil lütfen izin verde biz su Filistinlilere yardim edelim. !! Bu manada kabul edilir degil... Aslinda maleef öngörüldügü gibi de oldu. Ne yardim ulasti, ne de bir Filistinlinin karni doydu... Malesef seht verdik de demiyorum, zira onlar Ahirette kurtuldular.... Ise hakikat noktasindan bakamli...diye düsünüyorum... Yanilabilirim de... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 8. Juni 2010 Autor Teilen Geschrieben 8. Juni 2010 kayserili abicim, öncelikle tekrar hosgeldin forumu, uzun zamandir yoktun yazilarini maalesef okuyamiyorum. karakterler bozuk. Bana, "Kim bu yandaslar" diye sormussun. Mesela Türkiyede en büyük din düsmanlarindan birisi Mehmet Yilmazin yazisi: http://www.misawa.de/cgi-bin/sbb/sbb.cgi?&a=show&forum=8&show=1727 Ve takip ediyorsan neredeyse her gün tartisma programlarina katilan zihniyetler "Zarar ne" sormussun. Bunuda gazetelerden ve tartisma programlarindan cok kolay tespit edebilirsin. Hatta Seliminde daha önce yazdigi gibi, 24 saat Israile karsi yayin yapan STV Haberde, bu konuyla ilgili haberler birden uctu gitti... Hayirdir? Ne oldu birden bence amac yerini buldu kayserilim... bunu gemiden cikanlarda diyor. "Sehit verdik, ama dünya Israile karsi tepki verdi. Amacimiza ulastik" diyorlar. Karinlari bugün doymadi Filistinlilerin, ama YARIN DOYACAK INSAALLAH. Neden, cünkü bu gemiler yüzünden. Bak kac tane gemi yeniden hazir kalkmaya bekliyor. Demek ki iyi olmus. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Kayseri38 Geschrieben 8. Juni 2010 Teilen Geschrieben 8. Juni 2010 Bende anlamadim yazi karakterlerinin neden bu kadar kötü oldugunu... Ne yapmam lazim? 1. Gördügüm kadar STV nin ve ZAMAN in hala Israili destekleyen bir tarafi yok... Kaldiki tartisma ve yayinlar aynen devam ediyor... 2.) Evet Ser gibi gözüken sey hayir oldu... Dolayisiyla yine de orta yolda olup gemi olsun destek olsun insanlara zarar vermesine sebebiyet vermemeli..belki biraz daha tedbirli olunmali...EVET INSAALLAH onlarda doyacak....hem zihinleriyle hemde karinlari... Paylasmak istedigim makalelerin linkleri: http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/104867-iyi-ki-varsiniz-nuh-gonultas-makalesi.aspx http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/104871-turkiye-nin-tasima-kapasitesi-ahmet-tasgetiren-makalesi.aspx Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.