Webmaster Geschrieben 11. Juni 2010 Teilen Geschrieben 11. Juni 2010 Kýlýçdaroðlu: Baþörtü sorunu yok, okula giriliyor! http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/2010/894920100611103059586.jpg Amberin Zaman'ýn yazýsý Geçen pazartesi günü CHP’nin yeni lideri Kemal Kýlýçdaroðlu ile partisinin Ankara’daki Genel Merkezi’nde buluþtuk. Yanýmda The Economist’in Avrupa Editörü John Peet vardý. John, ekimde yayýnlanacak Ýngiliz The Economist Dergisi’nin Türkiye eki için bir süredir ülkemizde bulunuyor. Bir saati aþan görüþme, Kýlýçdaroðlu’nun (kongrede ayaküstü yapýlanlar hariç) yabancý basýna verdiði ilk mülakattý. “Habertürk’te kullanabilir miyiz?” diye sorduðumuzda kurmaylarý “Gayet tabii” dediler. Kýlýçdaroðlu’yla ilk kez karþýlaþýyordum. Lacivert takým elbise, gök mavisi gömlek ve kýrmýzý-lacivert çizgili kravatýyla popülist halk adamý “Gandi” yerine oldukça þýk bir devlet adamý görünümündeydi. Göz göze geldiðimizde ilk tepkim þu oldu: “Bu adam temiz kalpli, dürüst ve hafif mahcup biri. Ayný zamanda güven hissi veriyor.” Sade ama zevkle döþenmiþ odasýnda en küçük koltuða oturarak bir anlamda tevazuunu da hissettiren Kýlýçdaroðlu, kâh þaþýrttý, kâh hayal kýrýklýðýna uðrattý. Ýþte mülakatýn satýr baþlarý: ‘AKP, AB ÝÇÝN SAMÝMÝ DEÐÝL’ Son zamanlarda adeta Türkiye’nin Avrupa Birliði’ne þiddetle karþýymýþ görünümü veren CHP, Kýlýçdaroðlu liderliðinde ayný tavrýný sürdürecek miydi? Kýlýçdaroðlu bu tarife itiraz ediyor: “Bizim açýmýzdan Avrupa Birliði projesi, Türkiye için bir medeniyet projesidir. Bizim Avrupa Birliði üyeliðine karþý çýkmamýz asla söz konusu deðil. Tam tersine, AB üyeliðine giden yolda birçok reforma destek verdik. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin ve idam cezasýnýn kaldýrýlmasý gibi. Ancak biz AKP’nin Avrupa Birliði üyeliði konusunda samimi olmadýðýna inanýyoruz. Amaçlarý farklý. Ayný þekilde Avrupa Birliði’nin de Türkiye konusunda samimi olmadýðýný görüyoruz. Aslýnda hedefleri ayný: Türkiye’yi birliðin dýþýnda tutmak.” Biraz komplocu mantýkla yapýlan bu deðerlendirmenin ardýndan Kýlýçdaroðlu, bizi þaþýrtan açýklamalarda bulunuyor. Avrupa Birliði’nin üyelik kriterleri arasýnda sayýlan Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn Savunma Bakanlýðý’na baðlanmasý talebi konusunda ne düþünüyordu? “Tabii ki destekliyoruz bunu” diyor Kýlýçdaroðlu. John ile ayný nefeste “Wow!” diyoruz. O halde nasýl oldu da Deniz Baykal, 27 Nisan emuhtýrasýna destek veriyormuþ gibi davrandý? Ýþte Kýlýçdaroðlu’nun cevabý: “27 Nisan e-muhtýrasýný hiçbir þekilde onaylamýyoruz. Bu tür hukuk dýþý hareketlere, darbelere karþýyýz. Asker kýþlada durmalý. Ve eðer Genelkurmay Baþkaný’nýn bir derdi varsa bunu kamuyla deðil Baþbakan veya Cumhurbaþkaný’yla paylaþmalý. 27 Nisan e-muhtýrasýna gelince; biz bunu AKP’nin seçimleri kazanmasý için oynanmýþ bir oyun olarak görüyoruz. Muhtýrayý kaleme alan zata (Yaþar Büyükanýt’ý kastediyor) neden dokunulmadý, tam tersi binlerce dolarlýk zýrhlý arabalarla ödüllendirildi.” ‘BAÞÖRTÜSÜNDE PROBLEM YOK’ Türkiye’de laiklik konusunda ne düþüyordu CHP Lideri? Zira Avrupa’dan farklý olarak Türkiye’de laiklik, din ve devlet iþlerini ayrý tutmaktan ziyade devletin dine bir þekilde egemen olduðu bir sistem üzerine oturuyor. “Dinin siyasete alet edilmesine tamamýyla karþýyýz ve bunu tehlikeli buluyoruz” diyerek sorumuza çok da tatmin edici bir cevap vermeyen Kýlýçdaroðlu,baþörtüsü konusunda da oldukça muðlak konuþtu. Ýktidara gelince üniversitelerdeki baþörtüsü yasaðýný kaldýracak mýydý? “Aslýnda böyle bir yasak yok. Bu mesele, siyasi emeller için kullanýlmadýðý takdirde herhangi bir problem yok. Doðal akýþ içerisinde çözülür. Kaldý ki üniversitelere baþörtüsüyle giriliyor artýk, yani problem yok.” Emuhtýranýn tam da Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün eþinin baþörtüsünün oluþturduðu “tehlikeye” cevaben yayýnlandýðýný hatýrlattýðýmýzda yine “konu siyasileþtirilmemeli” yanýtýný alýyoruz. Kýlýçdaroðlu’ndan. Uzun yýllar “radikal Ýslam” öcüsünü malzeme eden CHP gerçekten böyle bir tehlikenin varlýðýna inanýyor muydu? “Hayýr, biz þimdilik böyle bir tehlike görmüyoruz” diyor Kýlýçdaroðlu. ÖZEL MAHKEMELER Kürt sorununa geçtiðimizde Kýlýçdaroðlu kongredeki konuþmasýndan ileri gitmiyor. “Kürt” demektense “etnik Kürt” demeyi tercih ediyor. Dün Ankara Temsilcimiz Muharrem Sarýkaya’ya verdiði demecine benzer açýklamalarda bulunuyor. CHP’nin 1989’da yayýmlanan meþhur raporun “tamamýyla arkasýndayýz” dedikten sonra Kürt sorununu “iþ-aþ” penceresinden deðerlendiriyor. Anadilde eðitime karþý. Özel okullarda dahi Kürtçe derslerin verilmesine karþý, zira bu “ayrýþma tehlikesi” yaratýr. Af meselesini de geçiþtiriyor. Ben de hinlik yapýp “Þu an için Kürt meselesiyle ilgili çok radikal þeyler söylemenizi beklemiyoruz, zira önünüzde seçim var, ama iktidara gelirseniz daha cesur olmanýz söz konusu olabilir deðil mi?” diye sorduðumda “Evet” dercesine gülümsüyor. Kürt sorununun salt askeri yöntemlerle çözülmeyeceðini teslim ediyor. Ya “taþ atan” çocuklar? Bu sorumuzun karþýsýnda Kýlýçdaroðlu sükûneti terk ediyor. AKP’ye yükleniyor da yükleniyor. “Ýktidara geldiðimizde sýkýyönetim mahkemesi gibi çalýþan özel mahkemeleri hemen kaldýracaðýz” vaadinde bulunan Kýlýçdaroðlu, kendisi anne veya baba olmayan yargýçlarýn asla çocuk mahkemelerinde görevlendirilemeyeceklerini ekliyor. ‘TEK BAÞINA ÝKTÝDAR OLACAÐIZ’ Peki AKP ile olasý bir koalisyon konusunda ne düþünüyor? Sert bir ifadeyle, “Hayýr, AKP ile koalisyon kurmayacaðýz” diyor. Ya MHP ile? Burada duraksayan CHP Lideri, bu kez “Biz tek baþýna iktidar olacaðýz” iddiasýnda bulunuyor. Konuyu dýþ politikaya çevirdiðimizde Kýlýçdaroðlu’nun esas zafiyeti meydana çýkýyor. Örneðin, Ermenistan ile imzalanan protokolleri sorduðumuzda “Ermenistan Anayasa Mahkemesi, protokolleri onaylamadý ki zaten” diyor. Oysa tam tersi, onayladý. Mavi Marmara katliamýndan söz ettiðimiz vakit Ýsrail’i sert bir dille kýnýyor, olayýn BM önderliðinde bir komite tarafýndan araþtýrýlmasý gerektiðini vurguluyor ve suçlularýn mutlaka cezalandýrýlýp maðdurlarýn da tazmin edilmesi gerektiðinin altýný çiziyor. Ancak hükümeti de eleþtirmekten geri kalmýyor. “Ýyi yönetici riski önceden görür ve riski minimize etmek için elinden geleni yapar. Bu yapýlmadý” iddiasýnda bulunuyor DÜRÜST, GÜVENÝLÝR VE ÝYÝ NÝYETLÝ Mülakat bittiðinde John’a soruyorum: Nasýl buldun? Aþaðý yukarý benimle ayný duygularla ayrýlýyor CHP Genel Merkezi’nden. “Belli ki dürüst, güvenilir ve iyi niyetli biri. Diksiyonu çok net ve etkileyici. Ordu konusunda söyledikleri oldukça þaþýrtýcýydý ama Kürt sorunu ve dýþ siyaset konusunda zayýf buldum. Nitekim daha iþin çok baþýnda. Etrafýnda iyi bir ekip oluþturursa baþarýlý olabilir. Kendisine zaman tanýmak lazým.” “Kilit soru, tabii ne kadar zamana sahip olduðu” diyerek ekliyor John: “Ya erken seçim olursa?” Evet, ya erken seçim olursa, Kýlýçdaroðlu hazýr olabilecek mi? Hep birlikte göreceðiz. Gazete Haberturk, 11.06.2010 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.