Webmaster Geschrieben 20. März 2010 Teilen Geschrieben 20. März 2010 Türkiye Said Nursi'nin deðil Atatürk'ün! Cumhuriyet yazarý Ataol Behramoðlu, Türkiye'nin Said Nursi'nin deðil Atatürk'ün olduðunu söylerken hakaret de etti Cumhuriyet Gazetesi yazarý Ataol Behramoðlu, Türkiye'nin Said Nursi'nin deðil Atatürk'ün olduðunu söyledi. "Kalbindeki Türkiye"yi yazan Behramoðlu, "Benim kalbimdeki Türkiye, mollalarýn, müritlerin, þeyhlerin, tarikatlarýn, ulemanýn Türkiye’si deðil; günümüzde adlarýnýn neredeyse unutulmasýna kýl payý kalan Nâmýk Kemal’lerin, Tevfik Fikret’lerin, Ziya Gökalp’lerin hayal ettikleri Türkiye’dir" dedi. Said Nursi için "kapkara" ifadesini kullanarak ruhunu yansýtan Behramoðlu, "Saray muhafýzý Yedi Sekiz Hasan Paþa’nýn deðil, onun katlettiði Cumhuriyetçi ve devrimci Ali Suavi’nin, iþbirlikçi Damat Ferit’in deðil, antiemperyalist Mustafa Suphi’nin, kapkara Saidi Nursi’nin deðil, apaydýnlýk Nâzým Hikmet’in, geçmiþe dönüklüðü simgeleyen Abdülhamit’in deðil, geleceði muþtulayan Mustafa Kemal’in Türkiye’sidir" þeklinde yazdý. SAÝD NURSÝ'DEN ATAOL BEHRAMOÐLU VE BENZERLERÝNE CEVAP: Bediüzzaman Said Nursi, Emirdað Lahikasý adlý eserinde kendisine hücum eden, ezmeye çalýþanlarýn asýl sebebinin Mustafa Kemal'e dost olmadýðýna dikkat çekiyor. Ýþte o bölüm: Bana hücum eden garazkarlarýn en esaslý sebebi, Mustafa Kemal in dostluðu ve tarafgirliði vesilesiyle beni eziyorlar. Ben de o garazkarlara derim ki: Ölmüþ gitmiþ ve dünyadan ve hükumetten alakasý kesilmiþ bir adam hakkýnda otuz sene evvel bir hadis-i þerifin ihbarýyla Kur'ân a zararlý öyle bir adam çýkacak dediðimi ve sonra Mustafa Kemal o adam olduðunu zaman gösterdi. Ben de beþ yüz seneden beri kahramanlýðýyla ve hakperestliðiyle dünyaya meydan okuyan kahraman bir ordunun þerefini ve zaferini hilaf-ý hakikat olarak M. Kemal e vermediðim için, garazkar dostlarý, beni yirmi senedir bahanelerle tazip ediyorlar. Evet, mahkemede ispat ettiðim gibi, "Þerefler, müsbet hayýrlar, maddi-manevi ganimetler orduya, cemaate verilir, tevzi edilir; kusurlar, menfi icraatlar baþa, reise verilir" diye bir kaide-i hakikatle, "Kahraman ordunun ve bilfiil asker ve asker baþýnda çalýþan cesur zabitlerin zaferleri ve þerefleri Mustafa Kemal'e verilmez; belki kusurlar, hatalar yalnýz ona verilir" diye, beni onu sevmemekle itham edenleri, kahraman orduyu sevmemekle ve þereflerini kýrmakla itham edip, onlara hain-i millet nazarýyla bakýyorum. Bu hakikati mahkemede ispat ettiðim gibi, onun muannid dostlarýna da ispat etmeye hazýrým. Ben, bu mübarek milletin bahadýr ordusunun milyonlar efradý ve zabitlerini severim; hürmetlerini, haysiyetlerini elimden geldiði kadar muhafaza ediyorum. Benim karþýmdaki garazkar muarýzlarým, birtek adamý sevmek yolunda milyonlar efrada manen ihanet, belki adavet ediyorlar. Evet, çok emarelerle bildik ki, bana hücum edenleri tahrik eden, Mustafa Kemal'e itirazýmdýr ve ona dost olmadýðýmdýr. Baþka sebepler bahanedir. Bunun için mecbur oldum ki, o muarýzlarýma derim: O, beni taltif etmek ve bütün vilayat-ý þarkýyeye vaiz-i umumi yapmak için, Ankara ya istedi. Ben oraya gittim. Bu gelen üç madde, beni, onun dostluðundan vazgeçirdi. Yirmi sene inzivada azap çektim, dünyalarýna karýþmadým. Birinci madde : Bir hadis-i þerifin, ahir zamanda an'anat-ý Ýslamiyenin zararýna çalýþacak diye haber verdiði adam bu olduðunu ef'aliyle göstermesidir. Ben, otuz altý sene evvel o hadisi tefsir etmiþtim. Aynen bu adama manasý çýkmýþ. (Emirdað Lahikasý) Risale Haber, 20.03.2010 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.