Webmaster Posted January 12, 2010 Share Posted January 12, 2010 Aymazlýk ile yalan arasýnda bir Ýlhan Selçuk Bazý okurlar, baþlýktaki kelimenin anlamýný bilmeyebileceði için oradan baþlayayým. "Aymaz", Türk Dil Kurumu Sözlüðü'ne göre, "çevresinde olup bitenlerin farkýna varamayan" kiþiye denir. BÝR AÇIDAN BAKILDIÐINDA... Bu kelime, Cumhuriyet yazarý Ýlhan Selçuk'un, 1925'ten 2010'a, 85 yýllýk ömrünün, 84 yýlýný özetliyor. Niye 85 deðil de 84? Onu anlatmadan önce, Selçuk'un son durumunu kýsaca özetleyeyim: Çok hasta. Hastanede yatýyor. Gazetenin yazarlarý da onu sýk sýk ziyaret edip söylediklerini köþelerinde yayýmlýyorlar. Bakýn Selçuk, geçen hafta, Hikmet Çetinkaya'ya neler demiþ: "Türkiye'ye þeriat meriat gelmez. Yýlbaþýnda televizyonlarý izleyince gördüm. Þeriatçýlar artýk sermaye ve medya sahibi oldu..." Þu sözler de yine Ýlhan Selçuk'un: "Artýk askeri darbeler dönemi kapanmýþtýr. Kimse darbecilik üzerinden siyaset yapmasýn. Sandýkla gelen sandýkla gidecektir." *** Vaziyete bakar mýsýnýz? Abartarak ifade edersek, 85 yýllýk ömrünün 84 yýlýný "Þeriat geliyor" diyerek geçirmiþ bir kiþi... Yýlbaþý gecesi TV'leri izledikten sonra, sermaye ve medya sahibi olan dindar kesimin, þeriat peþinde koþmayacaðýna karar vermiþ. Hükümet koltuðunun kimsenin malý olmadýðýný... Halkýn oyuyla oraya oturanýn, yine halkýn oyuyla kalkacaðýný anlamýþ. Þimdi birkaç noktaya deðinelim: 1) Ýlk sözüm Hikmet Çetinkaya baþta olmak üzere, Cumhuriyet gazetesinin ilgili zevatýna: Bu laflarýn týpatýp aynýsýný yýllardýr söyleyenleri; "liboþ", "dönek", "numaracý", "cemaatçi" filan ilan ettiniz. Biz deyince "satýlmýþ" oluyoruz; Ýlhan Selçuk deyince "ilginç analiz" oluyor... Öyle mi? Belki artýk biraz utanýrsýnýz. "Döndük, dolaþtýk, adamlarýn dediðine geldik, haksýzlýk etmiþiz" dersiniz, belki! *** 2) Eðer bu düþünceye ulaþmak için yýlbaþý gecesi TV kanallarý arasýnda dolaþmak yeterliyse... Sorarým size: Ýlhan Selçuk, 31 Aralýk 2009 akþamýna dek hiç mi TV izlemedi? Hadi o izlemedi; siz de mi izlemediniz a Çetinkayagiller? Birkaç saatliðine olsun çýkaramadýnýz mý at gözlüklerinizi? Soruyorum çünkü "o" kanallar yýllardýr böyle. Defalarca yazdýk... "Muhafazakârlaþtýðýmýz filan yok. Bunu anlamak için TV'leri izlemek yeter" dedik. Bu halkýn çoðunluðu; bol göbekli sabah programlarýný, pop starlarý, gelinim olur musunlarý, çöpçatanlýk zýmbýrtýlarýný, öpüþmeli koklaþmalý, bolca aldatmalý yerli dizileri izlemekte... Böyle bir ülkeye þeriat gelir mi yahu? Kafayý mý yediniz siz? (Not: "Tehlikenin farkýnda mýsýnýz" kampanyalarýna harcadýðýnýz para ve emeðe acýyor musunuz?) *** BÝR DE ÖTEKÝ AÇI VAR: Siyaset uðruna yalan ve yalancýlýk! Ýlhan Selçuk gibi zeki bir kiþinin, Türkiye'nin bu basit ve bariz gerçeðini onca yýlda anlamamasý mümkün mü? Nedir bu, son nefesinde kelime-i þahadet getirerek Müslüman olan dinsizler gibi, giderayak demokrasiyi yüceltmeler? Bence olayýn esasý þudur: Türkiye'ye þeriatýn gelemeyeceðini Ýlhan Selçuk zaten biliyordu. Ama bunu söylemek iþine gelmiyordu. Çünkü onun amacý "asker/sivil aydýn zümrenin" yönettiði, halkýn sopayla modernleþtirildiði bir rejimdi. "Þeriat imkânsýz" ve "Sandýkla gelen, sandýkla gider" dediði anda hiçbir siyasi iþlevi kalmazdý. Bu yüzden insanlarý þeriatla korkuttu ve demokrasiyle dalga geçti. Kararý okurlarýmýz versin: Ýlhan Selçuk koca bir yalancý mý, yoksa su katýlmamýþ bir aymaz mý? Emre Aköz, Sabah, 10.01.2010 Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.