Jump to content
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Recommended Posts

Ýslami kesimde deðiþim

 

ÝSLAMÝ kesimdeki tesettürlü kadýn yazarlar iyi donanýmlýdýr, kalemleri duygulu ve akýcýdýr. Medeni cesaret sahibidirler; camialarýndaki otoriter davranýþlarý da eleþtirmekten geri durmazlar.

“Müçtehitlerin erkek egemen yorumlarýný eleþtirmek” gibi cesaret isteyen bir makaleyi yazabilen, yine tesettürlü bir akademisyen Hidayet Þefkati Tuksal Haným’dýr; hatta bu sahada öncü olmuþtur.

Sosyoloji doktoru Fatma Barbarosoðlu, feminist akýmýn da çok sahip çýktýðý Fatma Aliye Haným’ý bizlere tanýtan öncü isimlerden biridir. Barbarosoðlu, “Cumhuriyet’in Dindar Kadýnlarý” adlý yeni kitabýnda, mesela “Þeyh Efendinin Muallim Kýzý” gibi ilginç hayat hikâyeleriyle bir deðiþim döneminin sancýlarýný anlatýyor.

 

Siyasi eleþtiri

Ýran’daki rejimin “otoriter sýkýcýlýðýný” en iyi anlatan yazar kimdir diye sorsanýz, ilk akla gelecek isimlerden biri, tesettürlü romancý Cihan Aktaþ’týr.

Ve tesettürlü köþe yazarlarý: Ayþe Böhürler, Nihal Bengisu Karaca, Sibel Eraslan, Özlem Albayrak...

Ve de, Taraf‘ýn tesettürlü yazarlarý; Elif Çakýr ve hele de ‘ultra liberal’ diyebileceðim tesettürlü yazar Hilal Kaplan...

Elbette farklýlýklarý var ama hepsi dindar, hepsi “özgürlük, eþitlik”, “bireysel özerklik” gibi kavramlarý savunuyor!

“Analarýmýz, ninelerimiz böyle deðildi” gerçekten!

Çünkü analarýmýzýn, ninelerimizin yaþadýðý zamanlarda birey, özgürlük, eþitlik, kadýn haklarý, demokrasi gibi kavramlar bilinmiyor, ihtiyaç da duyulmuyordu!

O zamanýn kitaplarýnda da yoktu bu kavramlar.

Batý’da da öyleydi.

Batý’da ne zaman ki þehirleþme, eðitim, giriþimci orta sýnýf, ticarileþme gibi dinamikler eski yapýlarý yýkmaya baþladý, bu kavramlar da ortaya çýktý.

Bizde de 1980’lerden itibaren þehirleþme, ticarileþme, orta sýnýflaþma ve eðitim gibi dinamikler hýzlandý, Anadolu’ya yayýldý. Bizde de özgürlük, demokrasi, kadýn eþitliði, giriþimcilik gibi deðerler artýk ihtiyaç haline geldi.

Liberal felsefenin entelektüel hayatýmýzda bu kadar etkili olmasýnýn ardýnda bu sosyolojik süreç var.

 

Liberalizm faktörü

Bakýn, Ýslamcý kesimin teorisyenlerinden Ümit Aktaþ, Neþe Düzel’e diyor ki:

“1980’den önce demokrasi neredeyse hepimiz için küfürdü... Bizim lügatimize demokrasi terimi 12 Eylül’den sonra girdi... Eþitlik, adalet, hakkaniyet, özgürleþme kavramlarýnýn bizim literatürümüze girmesi, tartýþýlmasý yeni þeyler...”

Aktaþ’ýn bu sözleri, aþaðý yukarý bizdeki bütün akýmlar için þu veya bu ölçüde geçerlidir. Demokrasi o zamanlarýn Türkiye’sinde en fazla “parlamentonun açýk kalmasý” demekti, o kadar.

Namýk Kemal’in ve Meþrutiyet Ýslamcýlarýnýn tarihten gelen Ýslami metinleri “özgürlükçü” gözle yeniden yorumlama çabalarýnýn unutulduðu Cumhuriyet Türkiye’sinde, 1960’lardan itibaren, Seyyid Kutup’larýn, Mevdudi’lerin otoriter ve militan yorumlarý Ýslami düþüncelere hâkim olmuþtu.

Þimdi, demokrasi ve orta sýnýf geliþtikçe, yeniden “özgürlükçü” okuma geleneði öne çýkýyor.

Bunda “tesettürlü yazarlar”ýn eþitlik ve özgürlük mücadelesi çok olumlu bir rol oynuyor.

Türkiye, ister Kemalizm, ister Ýslamcýlýk, Milliyetçilik yahut Sosyalizm anlamýnda da artýk “tek fikirli” olamayacak kadar özgürlüðün, çeþitliliðin tadýna varmýþtýr.

“Militan liberalizm”i sevmiyorum ama liberal felsefenin hayatýmýza ve kültürümüze yaptýðý katkýlarý deðerli buluyorum.

 

 

Taha Akyol, Milliyet, 12.01.2010

Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Create New...