Webmaster Posted December 29, 2009 Share Posted December 29, 2009 Adamým Ertuðrul Özkök DÜN sabah kendisinden duydum... Aradý beni ve “Genel yayýn yönetmenliðini býrakýyorum” dedi... “Ne yapacaksýn?” dedim... “Yazýya devam” dedi... Ardýndan da ekledi: “Rahatladým. Tüy gibi hafifim... Yýllar sonra dün gece ilk kez 7 saat uyku uyudum.” Telefonu kapattým... Ve bir kaldým, öylece kaldým... Hayýr, hayýr... Kendimi düþünmedim... Türk basýnýnýn geleceðini falan da düþünmedim... “Bu gidiþin anlamý nedir?” türünden sorular da sormadým... Sonrasý üzerine de fikirler oluþturmadým... Kahrolasý medya dedikodularýna dalmadým... Hiçbiri ama hiçbiri umurumda bile deðildi... Ben sadece son 5 yýlýmý birlikte geçirdiðim “arkadaþým Ertuðrul Özkök portresi”ne daldým... Hüzünlü bir gülümseme yayýldý yüzüme... Ve tuttum, onun farklý yönlerinin bir çetelesini çýkardým: ¡ ¡ ¡ Çocuktur Ertuðrul Özkök... Büyük harflerle “yaþama sevinci” yaz ve karþýsýna onun hýnzýrca gülümseyen fotoðrafýný koy... Her þeyi anlatmýþ olursun... Yaratýcýdýr Ertuðrul Özkök... O kadar yaratýcýdýr ki “rakiplere bu kadar fark atmak ayýp olur” diye bazen frenlenmesi gerekir. Coþkuludur Ertuðrul Özkök... Çoðu zaman o birilerini yere göðe sýðdýramaz ve çoðu zaman da o yere göðe sýðmaz. Takýntýsýzdýr Ertuðrul Özkök... Öfkenin en doruklarýndan merhametin rüzgârýna kapýlmasý için iki dakika yeter de artar bile... Dönektir Ertuðrul Özkök... “Fikr-i sabit” denilen illetten o kadar uzaktýr ki, bin yýl ayný türküyü çýðýrmanýn geçer akçe olduðu bir memlekete, dönebilmenin erdem olduðunu öðretmiþtir. Sirayet ettiricidir Ertuðrul Özkök... 20 yýl boyunca Türkiye’nin en büyük ve en önemli gazetesini yönetirken ruhunu üflemiþtir... Çaktýrmadan... Sinsice... Taklide açýk bir þekilde... Fýrlamadýr Ertuðrul Özkök... Matraklýða prim verir... Espriye açýktýr... Mavracýdýr... Yüzünde muzipçe bir gülümsemeyle karþýlar her türlü fýrlamalýðý... Delikanlýdýr Ertuðrul Özkök... En gençlerin en yeni dilini bilecek denli delikanlýdýr... Tanýdýðým yaþsýz adamlarýn en baþýnda o gelir... Yaþý yoktur onun... Hafiftir Ertuðrul Özkök... “Aðýr ol da molla desinler” sözünü darmadaðýn etmiþtir... Hafiflikten bir aðýrlýk çýkarýlabileceðini kanýtlamýþtýr... ¡ ¡ ¡ Ýki tesellimiz var: Ertuðrul Özkök bir yere falan gitmedi... Yine burada olacak... Bütün bu özelliklerini artýk sadece yazýlarýna yansýtacak... Ve yoldaþýmýz olmaya devam edecek. Ýkinci tesellimiz ise Enis Berberoðlu gibi bu iþi en iyi þekilde yapacak bir ismin gelmesi. Benim lükslerim ? Seyrederken “bitmesin, ne olur bitmesin” dedirten filmleri, pek kalabalýk olmayan bir sinema salonunda seyretmek... ? Öðleden sonra uykusu... ? Uçak yolculuðunda kitap bitirmek... ? Pastarito’da mantarlý makarna keyfi... ? Kapalýçarþý turu... ? Randevuyu iptal ettikten sonra kazanýlmýþ zamanýn tadýný çýkarmak... ? Sabahlarý Frida ve Amelie’nin film müzikleri ile mis gibi kahve eþliðinde gazete okumak. ? Bilinmeyen numaralarý cevapsýz býrakmak. ? “Lamy” marka renkli dolmakalemler... ? Yýl boyu bir tanesi kara kaplý, bir tanesi beyaz kaplý iki defter tutmak. ? 24 saat parti insanlarýnýn hayatýný gözlemlemek... ? Gece DVD’den içinde bolca seri katillerin ve federallerin geçtiði dizilere bakarak dalmak... Ahmet Hakan, Hürriyet, 30.12.2009 Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.