Webmaster Geschrieben 3. Dezember 2009 Teilen Geschrieben 3. Dezember 2009 Domuz Gribi Aþýsý: Amerikan tarihinin kitlesel yalanlarýndan biri daha... ''Domuz gribi aþýnýn ta kendisi olabilir mi? Aþý miktarýnýn “kýsýtlý” olmasý, talebi arttýrmasý ile ilgili bir pazarlama yöntemi mi? “Aþý olun, aþý miktarý kýsýtlý” diye demeç veren CDC üyelerinden Dr. Thomas Frieden’in kendisi aþý olmadý. Acaba kendisine ayýracak bir adet aþý bulamadý mý?'' Bu sorularý Dr. Mercola okurlarý soruyor. Dr. Joseph Mercola kendisini, ilaç ve ameliyat ikilisi ile “tedavi” vadeden modern týp ve ilaç firmalarýnda dönen dolaplarý ifþa etmeye adamýþ doðal saðlýk savunucusu bir doktor. CNN, ABC, NBC, ABC gibi TV kanallarý tarafýndan sýkça görüþüne baþvurulan, iki New York Times Bestseller kitabý olan bu doktorun sitesini ben de kurulduðu 1997 yýlýndan beri takip ediyorum. www.mercola.com sitesi dünyada en çok ziyaret edilen 10 güvenilir saðlýk sitesinden biri. Bu arada þu bilgiyi de bir kenara not edin: Amerikan hükümeti aþý yapýlan kiþilerin -zarar gördüðünü iddia ederek- aþý üreticileri ve saðlýk görevlilerine dava açýlmasýna karþý kanunla ‘dokunulmazlýk’ getiriyor. Yani, yolda yürürken muz kabuðuna basarak düþen bir Amerikalý, o muz kabuðunun bulunduðu noktaya en yakýn evin sahibine dava açabilirken, aþýdan dolayý sakat kalýrsa aþý üreticilerine dava açamýyor. *** ÞÝMDÝ zamanýnýzý ayýrýn. Kendiniz ve sevdikleriniz için Dr. Mercola'nýn 3 Kasým 2009’da yayýnlanan bu yazýsýnýn (sevgili Bütünsel Yaþam Koçu Berna Esin tarafýndan Türkçe’ye çevrilmiþ) tam metnini okuyun. Seçiminizi bilinçlice yapýn. Bu arada bir Türk bilim insanýndan bilgi almak isterseniz, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nýn yazdýklarýný da okuyun, derim. *** Domuz Gribi – Amerikan Tarihinin En Kapsamlý Yalanlarýndan Biri Dr. Russel Blaylock (www.russelblaylockmd.com) “Deneyim ve tarih gösteriyor ki, insanlar ve hükümetler tarihten hiçbir zaman hiçbir þey öðrenmedikleri gibi tarihten çýkarýlan prensiplere göre de davranmadýlar.” G.W.F. Hegel Bu yýlýn Mart ayýnda, Meksika’da enfeksiyonun ilk keþfinden bu yana, küresel yayýlan H1N1 grip salgýnýný izlemeye devam ediyorum. Bu çalýþma sürecimde kaynaklarýmýn yüksek nitelikli, uzmanlar tarafýndan baðýmsýz deðerlendirilen dergiler, CDC verileri ve virüsbiliminin güvenilir kitaplarý olmasýna özen gösterdim. Tüm bu tip çalýþmalarda olduðu gibi, çalýþmanýn daha önceki lokal ve küresel salgýn deneyimleri bilgileri ile bütünleþtirilmesi ve iliþkilendirilmesi gerekir. Okudukça sizin de göreceðiniz gibi, elimdeki materyalin önemli bir kýsmý resmi kaynaklardan. Örneðin, Hastalýk Kontrolü ve Önlenmesi Merkezi (CDC), Ulusal Saðlýk Enstitüleri, Alerji ve Bulaþýcý Hastalýklar Ulusal Enstitüleri ve New England Týp Dergisi. Böylece, resmi ve genel kabul gören kaynaklardan yararlanmadýðým söylenemez. Hamile Kadýnlar Domuz Gribi Nedeni ile Özel Risk Altýnda Deðiller Baþlangýçta, daha henüz Dünya Saðlýk Teþkilatý (WHO) tarafýndan “6 seviyesinde” salgýn olarak ilan edilmeden önce, bir grup “biliminsaný” bunun yarým asýrdýr olmasýný bekledikleri, korkunç, ölümcül küresel salgýn olabileceði konusunda uyarýlarda bulunuyorlardý. Doðal olarak, aþý imalatçýlarý bu korkuyu ateþlemek için ellerinden geleni yapýyorlardý ve bir yandan da salgýn için aþý üretecek þirketler arasýnda yer almak için Dünya Saðlýk Teþkilatý ile gizli görüþmeler yapýyorlardý. WHO tarafýndan seçilmek onlarca milyar dolarlýk karý da garantiliyordu. Enfeksiyon Amerika’da ve sonrasýnda tüm dünyada yayýlmaya baþladýðýnda, enfeksiyonun kendine has özellikleri de belli olmaya baþladý. 1950’den önce doðanlarýn enfeksiyona yüksek derecede rezistansý olduðu ve 25 ile 49 yaþ arasý insanlarý daha çok etkilediði görülüyordu. Resmi kaynaklarda, normal mevsimsel gribe nazaran bu gribin hamile kadýnlar için daha riskli olduðu belirtildi.① Daha sonra göreceðimiz gibi, BU BÜYÜK BÝR YALAN. Ýlk Çalýþmalar Gösteriyor ki H1N1 Tehlikeli veya Bulaþýcýlýðý Çok Yüksek Deðil Küresel salgýn ilan edildiðinde, virologlar bu virüsün gücünü geleneksel metodlarý kullanarak test ettiler; daðgelinciklerine virüsü enjekte ettiler. ②Bu test sonucunda, her ne kadar akciðerlere nüfuz etse de, H1N1 virüsünün normal mevsimsel gripten daha etkili olmadýðýný buldular. 1917-1918 H1N1 virüsünün hastalýk gücüne eþit hiçbir þey belirlemediler. Virüs baþka dokularý etkilemiyor ve özellikle önemli ki, beyne kesinlikle sirayet etmiyor. Sonra, virüsün yayýlma kapasitesini ölçümlemek istediler. Testlerinin sonuçlarý birbiri ile çeliþiyor olsa da, en güvenilir kanýt virüsün denek grubundakilerin hepsine bulaþmadýðýný gösterdi. Aslýnda, CDC tarafýndan yapýlan ve basýlmayan bir çalýþmaya göre, bir ailenin fertlerinden biri H1N1 virüsü kaptýðýnda, zaman içinde ailenin %10’u enfeksiyonu kapýyor ki bu da çok az iletilebilirlik demek. Bu durum daha sonra New York eyaletindeki durum ile teyit edilmiþ oldu. Baþkanýn bilim ve teknoloji danýþmanlarý kurulunun %50 öngörüsüne raðmen nüfusun sadece % 6.9’u hastalýða yakalandý.③ 1917-1918 domuz gribi salgýnýnda dünya nüfusunun enfeksiyonu kapma oraný sadece %20 oldu.④ Diðer öngörüleri ise, 1,8 milyon insanýn hastaneye yatacaðý ve 300.000’inin yoðun bakýma alýnmasý gerekeceði yönünde idi. Dahasý, hastanelerin dolup taþacaðýný ve yoðun bakým ünitelerinde hasta ve ölmekte olan insanlar için yeterli yatak kalmayacaðýný öngördüler. Ýnanýlmaz bir þekilde, 90.000 insanýn öleceðini belirttiler. Korku Tellallýðý Bununla da yetinmeyip, hamilelerin ve küçük çocuklarýn özellikle risk altýnda olduðunu yayarak korku tellallýðýný iyice abarttýlar. Her gün, sadece, kalp, diyabet, kanser ve diðer baðýþýklýk sistemi ile ilgili hastalýklarý olanlarýn deðil, genç, saðlýklý insanlarýn da öldüðü haberlerine maruz kaldýk. Korkan insanlarýn rasyonel kararlar alamayacaðýný bilen Korku Bakanlýðý (CDC), fazla mesai ile vahim durumu yayma çalýþmalarý yapýyordu. Aþýlarý panikten daha iyi hiç bir þey sattýramaz! Ayný korkunç öngörüler, sonbahar ve kýþa girerken, rapor edilen H1N1 vakalarý ve ilgili hastaneye yatýrýlma durumlarý artan Avustralya ve Yeni Zelanda için de yapýldý. Son zamanlarda, New England Týp Dergisinde, Amerika’daki hastaneye yatýrýlma⑤ ve Avustralya/Yeni Zelanda yoðun bakým⑥ deneyimlerini analiz eden iki önemli makale yayýnlandý. Bu ilginç çalýþmalarý analiz edeceðim. Bu grip virüsü ile ilgili bilimin bulgularý ile medya aracýlýðý yayýlan bilgi arasýnda dramatik bir uyumsuzluk var. Sizin de göreceðiniz gibi, nüfusun % 99.9’u için bu çok hafif bir grip virüsü enfeksiyonu. Avustralya ve Yeni Zelanda Deneyimleri Amerika’nýn Yanlýþ Olduðunu Kanýtlýyor Daha önce belirttiðim gibi, güney yarýmküredeki ülkeler, yüksek grip enfeksiyonlarýnýn yaþandýðý mevsimler olan sonbahar ve kýþlarýný yaþamýþ durumdalar. Epidemiyologlar ve viyologlar, bu grip salgýnýnýn güney yarýmküre ülkelerinde ne kadar hafif yaþandýðýna þaþýrmýþ durumdalar. Pek çok yerde az sayýda hastaneye kaldýrýlma ve az sayýda ölüm vakasý yaþandý. 8 Ekim 2009’da, New England Týp Dergisinde, Yeni Zelanda ve Avustralya’daki tüm yoðun bakým ünitelerine kabuller ile ilgili bir çalýþma yayýnlandý (AZIC çalýþmasý). ⑥ Ýþte bulduklarý: Yoðun Bakýma Kaldýrýlanlar 25 milyonluk bir nüfustan, onaylanmýþ H1N1 teþhisi ile 722 hasta yoðun bakýma alýndý. Toplamda, 856 kiþi grip virüsü ile hastaneye kabul edildi, ama % 11,3’ü A Tipi grip ve % 4,3’ü mevsimsel grip olarak tespit edildi. Ayrýca, virütik zatüre teþhisi ile hastaneye yatanlarý incelediler ve aþaðýdakileri buldular: Hastaneye her yýl virütal zatüre teþhisi ile yatanlarýn sayýsý⑤ 57 hasta, 2005 33 hasta, 2006 69 hasta, 2007 69 hasta, 2008 37 hasta, 2009 Böylece görüyoruz ki bir sene önceye nazaran 2009’da virütik zatüre teþhisi ile hastaneye yatan hasta sayýsý 32 azalmýþ. CDC ve korku yayan diðer genel saðlýk örgütleri, gripten yani zatüreden yüksek sayýda insanýn öldüðü haberlerini yaymayý seviyorlar. Aslýnda pek çoðu teþhisi konulmuþ veya konulmamýþ, altta yatan baþka hastalýklardan ölüyorlar. Ayrýca, normal bir insanýn yoðun bakým ünitesine girmesi riskinin 35.714’de 1 (% 0,00285) olduðunu belirlediler. Bu çok çok düþük bir risk. Yoðun bakýma yatan hastalarý incelediklerinde, en yüksek kabul sayýsýnýn 25-49 yaþlarý arasýndaki insanlar olduðunu belirlediler. Bir yaþýna kadar olan çocuklarýn kabul oraný nüfusun geneline göre yüksek ve ayný zamanda yüksek ölüm oranýna sahipler. Çocuklarýn Büyük Bir Çoðunluðu Grip Aþýsýna Ýyi Cevap Vermiyor Ýlginçtir ki bebekler hem mevsimsel grip aþýsýna hem de H1N1 grip aþýsýna iyi cevap vermiyorlar. Yapýlan geniþ çaplý çalýþmalardan biri gösteriyor ki, 2 yaþýndan küçük çocuklarda mevsimsel grip aþýsýnýn hiç bir koruma etkisi yok.⑦ Yeni H1N1 aþýsýnýn etkinliði üzerine yapýlan yeni tamamlanmýþ bir çalýþmanýn sonuçlarýna göre; H1N1 aþýsý, 35 ay altýndaki küçük çocuklarýn % 75’ine hiçbir koruma saðlamazken, 3-6 yaþ arasý çocuklarýn % 65’ine hiç bir koruma saðlamýyor. (Alerji ve Bulaþýcý Hastalýklar Enstitüsü) ⑧ Grip Aþýsý H1N1 Virüsünü Kapma Riskini Ýkiye Katlýyor Kanada’da yapýlan ve 12 milyon insaný kapsayan yayýnlanmamýþ bir çalýþmaya göre, mevsimsel grip aþýsýný olmak H1N1 enfeksiyonunu kapma riskini ikiye katlýyor. Ve hastalýðýn daha ciddi boyutlarda yaþanmasýna neden oluyor. Bu aþýlar, hükümete baðlý yetkili ve uzman kiþilerin, kurumlarýn önerisidir! Obezite H1N1 Komplikasyonlarýndan Altý Kat Daha Riskli Otoritelerin çoðunluðu, H1N1 varyant virüsünün normal grip virüsü gibi bir etki yaptýðýnda birleþiyorlar. Ýnsanlarýn büyük çoðunluðu (% 99.99) hastalýðý hafif atlatýyor. Þunu önemle belirtmek isterim ki, sayýlardan ve riskten bahsederken, amacým kesinlikle hastalýðý ciddi þekilde yaþayan ve hatta ölen insanlarýn yaþadýðý yýkýmý ve tahribatý azýmsamak deðil. Her ölüm trajedidir Burada tartýþtýðýmýz þey, hükümet ve týp çevrelerinin bu virüs için aldýðý aþýrý haþin tedbirlerin anlamlý olup olmadýðý. Yetersiz test edilmiþ, yararý tartýþma konusu olan, deneyimsel bir aþýnýn küresel aþýlamada kullanýlmasý ne kadar doðru? Çalýþma yoðun bakým ünitesine alýnan insanlarýn saðlýk risklerini inceliyor, ancak ne yazýk ki ölenlerin altta yatan saðlýk sorunlarýný göz önünde bulundurmuyor. Elimizde bir ipucu var. Amerika’daki çalýþmaya göre yaþý 65 üzerinde olanlarýn ölme olasýlýðý daha yüksek ve bu insanlarýn % 100’ünde virüsü kapmadan önce bazý saðlýk problemleri var. Çok þaþýrtýcý olan bir þey var ki, yapýlan tüm çalýþmalarda, yoðun bakým ünitesine gönderilme ve ölüm açýsýndan en güçlü risk faktörlerinden bir tanesi obezite. Obez insanlarýn yoðun bakým ünitesine alýnma sayýsý normal kilolu insanlarýnkinden 6 kat fazla. Birazdan göreceðimiz üzere, obezitenin, çocuklar ve hamile kadýnlar için belirtilen riskte önemli bir payý var ve bu medya ve resmi saðlýk birimleri tarafýndan kesinlikle dile getirilmiyor. Çalýþmaya göre, yoðun bakým ünitesine gönderilenlerin % 32.7’sinde astým veya baþka bir kronik akciðer rahatsýzlýðý var, ki bu genel nüfusun oranlamasýndan çok yüksek. Avustralya ve Yeni Zelanda çalýþmasýnýn içinde büyük sayýda Aborijin hasta ve Torres Strait’ten hastalar var. Bu iki grupta da beslenme bozukluklarý olduðu biliniyor ve bu da baðýþýklýk sisteminde zayýflama anlamýna geliyor. Obezite, insülin rezistansý ve metabolik sendrom ile de baðlantýlýdýr. Bu ikisi de bir insanýn, ne kadar hafif olursa olsun, bir virüse yakalanma ve bundan etkilenme olasýlýðýný artýran faktörlerdir. H1N1 Aþýsý Genel Grip Aþýsý Ýle Ayný Þekilde Yapýlmadý!! Resmi yetkililerin, týp yetkililerinin ve medyanýn, hamile kadýnlarýn muhakkak bu deneysel aþý ile aþýlanmasý gerekliliði üzerindeki ýsrarý beni gerçekten çok üzüyor. Medya imalatçýlarýn sloganýný tekrarlýyor ve bu aþýnýn ayný genel grip aþýsý gibi üretildiðini söylüyor. Ama gerçekte ayný deðil. Evet, tavuk yumurtalarýný kullanýyorlar, ama geri kalanýnda pek çok konuda kestirmeden gidildi ve güvenlik prosedürlerinde bazý ihlallere izin verildi. Avustralya ve Yeni Zelanda’da toplam 250.000 hamile kadýn var. Yoðun bakým ünitesine alýnan hamilelerin sayýsý 66, yani 3.800 de 1, yani % .03 risk oraný. ⑥ Diðer bir deyiþle, bu ülkelerdeki hamile kadýnlar, % 99.97 þans oraný ile yoðun bakýma gitmelerine gerek kalmayacaðýný bilseler kendilerini daha rahat hissederler. Artan Risk Altýnda Olanlar Hamile Kadýnlar Deðil, Obez Kadýnlar! Peki, neden 66 hamile kadýn yoðun bakým ünitesine alýndý? Amerika’da yapýlan çalýþmada göreceðimiz gibi⑤, bu kadýnlarýn büyük çoðunluðu ya obez ya hastalýklý obez ya da baþka medikal problemleri var. Avustralya/Yeni Zelanda çalýþmasý gösteriyor ki⑥ hamile kadýnlar için en önemli risk faktörlerinden biri obezite ve obezite ayný zamanda vücuttaki diðer hastalýklarla da yakýndan ilgili. Ayrýca bu çalýþma, medyanýn söylediðinin tam tersine, H1N1 enfeksiyonunun artan yaþla ilgili olduðunu ortaya koyuyor. Çalýþmayý aþaðýdaki cümle ile bitiriyorlar: “Bizim çalýþmamýzda hastanede ölen hastalarýn oraný daha önce mevsimsel grip A tanýsý konulmuþ ve yoðun bakým ünitesine alýnmýþ hastalarýn oranýndan daha yüksel deðildi.”⑥ Aslýnda, raporlarýna göre, H1N1 virüsü teþhisi konup yoðun bakým ünitesine alýnan hastalarýn % 84.5’u taburcu olmuþ, % 14.3’ü ölmüþ. Mevsimsel grip teþhisi ile yatanlarýn % 72.9’u taburcu edilmiþ, % 16.2’si ölmüþ. Yani, mevsimsel gripten daha çok ölen olmuþ. Amerika Deneyimi ile ilgili son NEJM (New England Journal of Medicine) çalýþmasý Ekim’de, NEJM’in 8. Sayýsýnda, H1N1 virüsünün Amerika’daki durumu ele alýndý.⑤ Çalýþmada, salgýnýn etkili olduðu 24 eyaletten elde edilen, Nisan-Haziran 2009 dönemine ait verile incelendi. Hatýrlayalým ki, Amerika’daki diðer grip salgýnlarýnýn aksine, bu salgýn erken baþladý ve Eylül’ün sonuna doðru en üst seviyeye ulaþtý ve Ekim’in sonuna doðru iniþe geçmeye baþladý. Çalýþma 13.217 vakayý inceledi. Bunlardan 1082’si hastaneye yatýrýldý. Bulgular aþaðýda: Altta Yatan Medikal Durumlar (Saðlýk/Hastalýk Durumlarý) Hastaneye yatýrýlan hastalarda: Çocuklarýn % 60’ýnda altta yatan medikal durumlar mevcut Yetiþkinlerin % 83’ünde altta yatan medikal durumlar mevcut Ayrýca hastalarýn % 32’sinde kendilerini riskli duruma sokan en az 2 medikal durumun olduðu saptandý. Bize sürekli 25-49 yaþ arasýnýn en büyük riski taþýdýðý empoze edildi. Dikkat edin, bu insanlarýn % 83’ünün altta yatan baþka medikal sorunlarý var. Bu demektir ki, 24 eyaletten, 1082 kiþiden, hastaneye yatýrýlacak kadar hasta olan saðlýklý insan sayýsý “292”dir. On milyonlarca insan içinden 292 kiþi, ciddi bir medikal probleminiz olmadýðýnda, kesinlikle büyük bir risk deðildir. H1N1 Ölümleri Ýçin Altta Yatan Medikal Durumlarýn Risk Faktörü 65 yaþ üstü hastalarý incelediklerinde, % 100’ünde altta yatan medikal durumlar olduðunu belirlediler. Yani, 24 eyaletten hiç birinde, 65 yaþýn üstünde olup ayný zamanda saðlýklý olan hiç kimse ölmedi. Medyanýn ve hükümet yetkililerinin korku aþýlama unsuru olarak kullandýðý diðer grup, çocuklarda durum nasýldý? Çocuklarýn % 60’ýnda altta yatan durumlar mevcuttu ve % 30’u ya obezdi ya da hastalýklý bir þekilde obezdi. Daha önce yapýlan bir CDC çalýþmasý ölen çocuklarýn 3’te 2’sinde (2/3) nörolojik bozukluklar veya astým gibi solunum rahatsýzlýklarý olduðunu belirtiyor.③ % 60 oranýný alýrsak, bu demektir ki, 24 Ekim 2009’a kadar öldüðü rapor edilen 84 çocuðun sadece 34’ü gerçekten saðlýklýydý. Ayrýca yine CDC belgelerine göre geçen sene normal(mevsimsel) gripten ölen çocuk sayýsý 116.⑨ Bu (sözüm ona) saðlýklý 34 çocuk rakamýnýn toplam çocuk nüfusunun 40 milyon olduðu düþünülerek deðerlendirilmesi uygun olur. 2003’te, CDC tarafýndan, 90 çocuðun normal gripten öldüðü rapor edildi. Þu iþe bakýn ki, Neil Z. Miller’ýn -Aþý Güvenlik El Kitabý- isimli harika kitabýnda, küçük çocuklara grip aþýsý yapýldýðýnda küçük çocuklardaki ölüm oranýnýn 7 kat arttýðý yazýlmaktadýr.⑩Þaþýrtýcý deðil çünkü aþýnýn içindeki cýva baðýþýklýðý bastýrmaktadýr. Pediyatrik (Çocuk) Grip Ölümleri Grip Aþýsý ile Arttý 1999 – 29 ölüm 2000 – 19 ölüm 2001 – 13 ölüm 2002 – 12 ölüm 2003 – 90 ölüm (5 yaþ altý çocuklara toplu grip aþýsý uygulandýðý yýl) 2006 – 78 ölüm 2007 – 88 ölüm 2008 – 116 ölüm (% 40.9’u 6-23 ay arasý grip aþýsý olan çocuklar)⑪ Ebeveynler çok dikkat etmelidir ki hem Amerikan çalýþmasý hem Avustralya/Yeni Zelanda çalýþmasý gösterdi ki çocuklarda yoðun bakým ünitesine alýnma veya ölme riskini en çok artýran en önemli faktör çocuk obezitesidir. Bu çocuklardaki obezitenin tehlikesini gösteren önemli ve dramatik bir göstergedir. Ebeveynler çocuklarýnýn beslenmesi konusunda çok dikkatli olmalýlar. Bu hamile anneler de içinde geçerlidir. Her Ebeveyn Bilmeli ki Diðer Aþýlar H1N1 Riskini Artýrýr Küçük çocuklara ve bebeklere yapýlan diðer aþýlar da bu tartýþmanýn önemli bir konusu. Yapýlan aþýlardan birkaç tanesi çok güçlü bir þekilde baðýþýklýk sistemini baskýlýyor. Mesela, kýzamýk, kabakulak ve kýzamýkçýk virüsleri baðýþýklýk sistemini bastýrýrlar. KKK olarak yapýlan bu aþý canlý virüs aþýsýdýr.⑫⑬ Bu demektir ki, KKK aþýsýný olan bir çocuk, iki ile beþ hafta arasý, baðýþýklýk sistemi bastýrýlmýþ bir halde, toplumda dolaþmakta olan tüm virüslere ve bakteriyal enfeksiyonlara açýk halde demektir. Medikal literatürde yer almasýna raðmen bu gerçek çok az anneye açýklanýr. Aslýnda, haemophilus influenzae (Hib) aþýsýnýn baðýþýklýk sistemini bastýran bir aþý olduðu ve aþýlanan çocuklarda en az bir hafta süresince haemophilus influenzae menenjiti oluþmasý riskinin daha yüksek olduðu bilinmektedir.⑩⑭Bu küçük çocuklar bu iki aþýyý da oluyorlar. Resmi makamlarca önerilen aþý takvimine göre hem KKK hem Hib aþýlarý çocuklara bir yaþlarýna kadar vuruluyor ve her ikisi de baðýþýklýk sistemini bastýrýyor. 2-4 ay arasý Hib aþýsý vuruluyorlar. Bu nedenle, 2-4 ay arasý ve 1 yaþlarýnda, bu aþýlar ve bastýrýlan baðýþýklýk sistemleri nedeni ile ciddi enfeksiyon komplikasyonlarýna açýk olma riskini taþýyorlar. Yeni Zelanda/Avustralya’da yapýlan incelemelerde en çok çocuk ölümlerinin 1 yaþa kadar olduðu belirlendi; yani tam bu aþýlarýn çocuklara uygulandýðý dönem.⑥ Sözüm ona saðlýklý olan ve hastaneye kaldýrýlýp ölen çocuklar aslýnda baðýþýklýk sistemlerini yerle bir eden bu aþýlarýn kurbanlarý olabilirler. Medikal elitler böyle bir incelemeyi hiçbir zaman yapmayacaklarý ve böyle bir veriyi hiçbir zaman kaydetmeyecekleri için, bunu hiçbir zaman bilemiyoruz. Ek olarak hatýrlayalým, 6 aydan büyük çocuklara her yýl yapýlmasý önerilen mevsimsel grip aþýsý da içerdiði thimerosal içerikli cýva nedeni ile yine baðýþýklý sistemini baskýlamaktadýr.⑮ 3 yaþ altý çocuklara cýva olmayan aþýlar yapýlýr. Ama 3 yaþýndan itibaren her çocuk, her yýl, cýva içeren grip aþýsýna maruz kalýr. (Mevsimsel grip aþýsýnýn her dozu 25 mcg cýva içerir.) Eðer ebeveynler resmi makamlarýn önerileri doðrultusunda çocuklarýna aþý yaptýrýrlarsa, ki bu 2 adet mevsimsel grip aþýsý, 2 adet domuz gribi aþýsý, 1 adet pnömokok aþýsý oluyor, bu durumda bir çocuk 6 yaþýna gelene kadar 41 adet aþý olmuþ oluyor. Bu çocuðun vücuduna çok önemli miktarda alüminyum ve cýva zerkedilmesi demektir ki, bu da, aþý nedenli microglial aktivasyon ile tetiklenen yoðun beyin iltihabý anlamýna gelmektedir.(16) H1N1 Mutant (deðiþken,mutasyona uðramýþ) Virüsünden Ciddi Hastalanma Riski 24 eyalette yapýlan bu araþtýrmada, on milyonlarda insan arasýndan 67 hastanýn yoðun bakým ünitesine alýndýðýný belirlendi. Bu demektir ki, hastaneye yatan insanlardan % 6’sý yoðun tedavi görmesi gerekecek kadar çok hastaydý. Bu 67 hastadan 19’u (% 25) öldü ve bunlardan % 67’si açýkça belirlenebilen uzun süreli baþka hastalýklara sahipti. Bu demektir ki, on milyonlarca insanýn yaþadýðý bu 24 eyalette, enfeksiyon öncesi saðlýklý olduðu netleþen 6 hasta enfeksiyon sonrasýnda ölmüþ. Bu toplu aþý kampanyasý için yeterli bir gerekçe midir? Hastaneye yatýrýlan 1082 hastanýn % 93’ü iyileþmiþ ve taburcu edilmiþ. Sadece % 7’si ölmüþ. Bu çok düþük bir ölüm oraný. Analizlerinin sonucuna göre ölenler aþaðýdaki üç kategoride toplanýyor: Yaþlý hastalar Antiviral ilaçlarý hastalýðýn baþlamasýndan 48 saat sonra verilmeye baþlanmýþ Önceden mevsimsel grip aþýsý olunmasý ile ilgili hiçbir iliþki yok Son madde özellikle ilginç, çünkü iddia edilen mevsimsel grip aþýsý olmanýn bir miktar koruma saðladýðý. Görülüyor ki, saðlamýyor. En önemli bulgu, bu hastalara hastalanmalarýndan sonraki 48 saat içinde antiviral ilaç (Tamiflu veya Relenza) verilmemiþ olmasý. Çok önemli ilk 48 saatlik süre içinde bu ilaçlarýn verildiði çok az hasta ölmüþ. Relenza Tamiflu’dan daha güvenilir. Çok ciddi hasta olan ve iyileþen yoðun bakým hastalarý ile ilgili tespit edilen en önemli faktör bu. Hamile Kadýnlarla Ýlgili Tehlike Nedir? Amerikan Deneyimi Medya, bu virüsün hamile kadýnlara etkisi ile ilgili korkunç hikâyeleri topluma pompalayýp duruyor. Pek çoðumuz hamile bir kadýný saðlýklý, genç ve hamileliðini etkileyecek hastalýklarý olmayan biri olarak imgeleriz. Bu çalýþma oldukça kapsamlý ve açýklayýcý, ama bazý önemli noktalarý gözden kaçýrýyor. Hamile kadýnlarýn hastaneye yatma olasýlýðýnýn genel nüfusa oranla 6 kat daha fazla olduðu anlatýldý. Bu rakam hamile kadýnlarýn hastaneye yatýrýlma þansýnýn diðer insanlara oranla % 7 olmasý ile ilgili. Diðer insanlar için bu þans yüzdesi % 1. Ki aslýnda % 1’den de az. Oklahoma Saðlýk Bilimleri Merkezi Üniversitesi’nde profesör olan Dr. Micheal Bronze, her 100.000 hamile kadýniçin H1N1 teþhisi ile hastaneye yatýrýlan hamile oranýnýn 0.32 olduðunu belirtiyor. Yani 300.000’de 1. (17) Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerikan deneyimlerinden, hem de gribin en yoðun yaþandýðý periyodlara odaklanýldýðýndan, anlaþýlan odur ki, hamile kadýnlarýn hastane bakýmý gerektirecek derecede çok hastalanmama þanslarý % 99.97’dir. Yoðun bakýma alýnan hamile kadýnlarýn ölüm yüzdesi % 7.7’dir. Bu da yoðun bakýma alýnan H1N1 hastalarý içinde oldukça düþük bir rakamdýr. Hatýrlayalým ki, hastaneye kabul edilen hastalarýn çoðu sývý yüklemesi tedavisi görmüþlerdir. H1N1 açýsýndan çok hasta olmamýþlardýr. Sigara Kullanýmý ve Obezite H1N1 Riskini Artýrýyor Yukarýda bahsedildiði gibi pek çoðumuz bu hamile kadýnlarýn mükemmel saðlýklý olduðunu varsayýyoruz, ama veriler oldukça farklý bir resim çiziyor. Bu hamile kadýnlarýn % 30’unun obez veya hastalýklý obez olduðu belirlendi, týpký Avustralya/Yeni Zelanda’da olduðu gibi. Bunlardan % 60’ýnda altta yatan bazý medikal durumlar nedeni ile, virütik ve bakteryal hastalýklar açýsýndan büyük risk vardý. Ne yazý ki, annenin veya annenin yaþadýðý ortamdakilerin sigara alýþkanlýðý ile ilgili herhangi bir bilgi not edilmemiþ. Sigara kullanýmý herhangi bir grip virüsüne yakalanma ve bununla ilgili ciddi komplikasyonlar riskini çok artýrýr. Bunun çeþitli nedenleri var. Birincisi sigara içenler sigara içmeyenlere nazaran daha yetersiz beslenirler. Ýkincisi, sigaranýn ciðerler üzerindeki yýpratýcý etkisi zatüreye yakalanma riskini artýrýr.(20) Son olarak da, nikotin baðýþýklýk sistemini çok kuvvetli bir þekilde bastýrýr.(21) Bu üç etkenin bir araya gelmesi, çok hafif bir grip vakasýnda dahi bir insanýn yoðun bakým ünitesine alýnmasýna neden olabilir. Ayný þekilde, sigara içenlerdeki düþük magnezyum oraný onlardaki bronchiospasm riskini artýrýr ki, bu durum normal ilaç tedavilerine karþý direnç gösteren bir saðlýk problemidir.(22-24) Yasadýþý madde kullanýmý, madde baðýmlýlýðý, yoksulluk seviyesi, baðýþýklýk sistemine zarar veren veya baðýþýklýk sistemini besleyen besinleri azaltan reçeteli ilaç kullanýmý gibi bilgiler de kaydedilmemiþ durumda. Ve düþünmeliyiz ki, 15-39 yaþlarý arasýndaki bir insan bu yaþa gelene kadar pek çok çocuk aþýsý ve destekleyici aþýlar olmuþtur. Çok açýk nedenlerden dolayý bu bilgi de deðerlendirilmiyor. Böylece, bu salgýný deðerlendirebileceðimiz kritik bilgiler çalýþmalarýn dýþýnda tutuluyor veya amaçlý olarak bizlerden gizleniyor. Bakteriyel Zatüre ve Domuz Gribi Amerika’da yapýlan çalýþmada, hastaneye yatýrýlan insanlarýn % 40’ýnda röntgen incelemesi ile zatüre teþhis edildi. Bunlarýn % 66’sýnda daha önceden bazý medikal durumlar söz konusu idi. Örneðin, astým, kronik obstrüktif akciðer hastalýðý, kanser, nörolojik bozukluk, transplant için baðýþýklýðýn bastýrýlmasý, vb. Bu insanlardan kaçýnýn sigara kullandýðý veya sigara kullananlarla yaþadýðý da belli deðil. Sigara içenlerin zatüre olma riski daha yüksektir ve içmeyenlere kýyasla grip komplikasyonlarý yaþama riski % 200 daha fazladýr. 29 Eylül’de CDC, H1N1 nedeni ile ölmüþ 77 kiþinin akciðer dokularýnýn analizini yayýnladý. Bunlardan % 29’unda zatürre tespit edildi. Medya ve CDC insanlara pnömokok aþýsýnýn önemini sürekli anlattýðýndan ve bu aþýnýn yaptýrýlmasý gerektiðini söylediðinden bu çalýþma önemli bir çalýþma. Yetiþkinlerde yapýlan bu incelemede zatürelerin sadece yarýsýnýn aþý ile önlemi alýnan zatüre tipi olduðu belirlendi. % 18’inin doku incelemesinde pek çok organizmanýn ayný anda bulunduðu tespit edildi. Otopsisi yapýlan tüm bu hastalarda H1N1 öncesi ciddi saðlýk problemlerinin bulunduðunun belirlenmiþ olmasý çok önemlidir. Ayrýca tüm bakteriler bazýnda inceleme yapýlmadýðýndan, olasý baþka organizmalarýn etkileri de net deðildir. Diðer bir deyiþle yapýlan aþýnýn etkinliði de rahatlýkla sorgulanabilir. Bu, hastalýk kapan ve zatüre olan çocuklar için de geçerlidir. Çocuklarýn geçirdiði zatüre farklý tipte olduðundan yapýlan aþýnýn koruma saðlamasý mümkün olmamaktadýr. Aþý Yapýlan Hamile Kadýnlarýn Bebekleri Daha Önemli Saðlýk Problemleri Ýle Doðuyor Týbbýn en önemli prensiplerinden bir tanesi, çok elzem bir durum olmadýkça, hamile bir kadýnýn aþý olmayacaðýdýr, çünkü bebek açýsýndan riski çok yüksektir. Son zamanlarda bu ilkenin bozulduðu iki durum yaþadýk. HPV aþýsý Gardasil ilk piyasaya çýkarýldýðýnda CDC ve imalatçý firma (Merck Ýlaç Þirketi) bu aþýnýn hamile kadýnlara yapýlmasýný önerdi. Bu uygulamanýn baþlamasýndan kýsa bir süre sonra uygulama durduruldu, çünkü hamile kadýnlar bebeklerini kaybettiler ve bebekler önemli anomaliler, sakatlýklar ile dünyaya geldiler.(26) Açýkça bilinir ki, hamileliðin orta ve son dönemlerinde bir kadýnýn baðýþýklýk sistemini etkileyecek bir müdahalede bulunmak doðacak çocuðun çocukluk döneminde otistik olmasý ve 13-19 yaþ arasý ile sonrasýnda þizofren olmasý riskini önemli derecede artýrmaktadýr. Güvenilir bilimsel kaynaklar ayrýca bebekken ve daha sonra yetiþkin dönemlerde felç riskinin arttýðýný göstermektedir.(28) Aslýnda, hamilelik döneminde baðýþýklýk sistemine müdahale edilmiþ bir anneden doðan bir bebekte nörogeliþimsel ve davranýþsal pek çok problem oluþabilir.(29-32) Ciddi grip enfeksiyonlarý veya E. Coli enfeksiyonlarý da hamileler için ayný komplikasyonlara neden olabilirler, ama daha önce de gördüðümüz gibi kadýnlarýn enfeksiyon kapma riski sadece % 1. Diðer yandan hamile kadýnlarýn üç aþý yaptýrmasý isteniyor ki bu aþýlardan iki tanesinin içinde cýva var. Üstelik bu kadýnlarýn büyük çoðunluðu korunma adýna aþýdan bir fayda saðlayamayacak. Dr. Bronze, hayvanlarla yapýlan çalýþmalarda aþýlarýn doðmamýþ bebeklere zarar verdiðinin tespit edildiðini belirtiyor. Ve bu konuda insanlarla ilgili çalýþmalar yapýlmamýþtýr. Pittsburg Medikal Merkezi Üniversitesi’nde, doðumbilimi profesörü olan Dr. Laura Hewitson son yaptýðý bir çalýþmada, insan bebekleri için kullanýlan bir aþýnýn, yenidoðan maymunlara uygulandýðýnda, beyinsapý geliþiminde önemli anormalliklere neden olduðunu belirlemiþtir.(33) H1N1 deðiþken virüsü için yürütülmekte olan bu kitlesel aþýlama programý tarih boyunca hamile kadýnlar üzerinde yapýlan en büyük deney olacak ve devasa bir felaket olarak sonuçlanmasý çok mümkün gözüküyor. Hangi Vakalar Gerçek Domuz Gribi? CBS’in üç ay süren uzun araþtýrmasý sonucunda ortaya çýkan gerçek, örtmeceli bir þekilde Hastalýk Kontrol ve Önleme Merkezi olarak adlandýrýlan hükümetin “koruma” ajansý tarafýndan hepimizin gözünün boyandýðýdýr.(34) CDC’den öðrenmeye çalýþtýklarý, grip vakalarýnýn yüzde kaçýnýn H1N1 vakasý olduðu idi. CDC bu bilgiyi vermemek için elinden geleni yaptý. Bilgi özgürlüðü formu ile istekte bulunduktan ve iki ay da bekledikten sonra CDC istenilen bilgiyi verdi. Bugün, bilgiyi neden koruduklarýný ve Temmuz’un sonundan itibaren test yapýlmasýný neden durduklarýný gayet iyi biliyoruz. Alýnan bilgi gösteriyor ki, domuz gribi olarak rapor edilen vakalarýn çok azý H1N1 deðiþken virüsü. CBS 50 eyaletteki veriyi inceledi. Mesela Georgia’da rapor edilen vakalarýn % 2’si H1N1, Alaska’da % 1, California’da ise % 2. CDC’nin son yayýnladýðý rapora göre, tüm ülkeden toplanan 12943 numuneden sadece % 26.3’ü H1N1 olarak tespit edildi. % 99.8’inde diðer tiplerde grip virüsleri belirlendi, pek çoðu da normal mevsimsel grip olarak çýktý. CDC þu anda gribin etkileri ile ilgili bilgilerin raporlanma sisteminde deðiþiklik yaptý. Yeni sisteme 30 Aðustos 2009’dan itibaren geçildi. Sistemin deðiþtirmelerinin nedeninin “ölümcül domuz gribi” olarak lanse ettikleri hastalýðýn çok hafif atlatýlabildiðinin istatistiklerle ortaya konulabilmesi olduðunu düþünüyorum. Þimdi, azalttýklarý detaylandýrma ve ayrýþtýrma sayesinde, tüm ölümleri ve aðýr durumlarý direkt olarak H1N1 ile iliþkilendirmeleri mümkün ve kolay hale gelmiþ oluyor. Aslýnda Bu Sene Daha Az Ölüm Vakasý Yaþanýyor CDC bize her yýl gripten ve griple ilgili komplikasyonlardan 36000 kiþinin öldüðünü söyledi. Þu ana kadar, onlarýn verilerini kabul ettiðimiz durumda, 900 ölüm ve 21829 zatüre vakasý gördük. Bu, 36000’in çok altýnda bir rakam. Aslýnda bu sene griple ilgili saðlýk problemlerinden 35000 daha az insan öldüðü için rahat bir nefes almalýyýz. Bu rakam tarihte kaydedilen grip nedeni ile ölüm vakalarý sayýsý ile karþýlaþtýrýldýðýnda çok düþük bir rakam. Aslýnda, dünya geneline bakýldýðýnda, CDC ve WHO’ýn verilerine göre, bu sene geçmiþteki mevsimsel grip dönemlerine nazaran çok daha az H1N1 ölümü yaþandý. Peki, o zaman neden hükümet ve medya bu panik durumunu körükleyip duruyor? Neden tüm erkek, kadýn ve çocuðun aþýlanmasý gerektiðinden bahsediliyor? Size garanti veririm ki yakýnda mevcut aþýlara destek olmak üzere yeni aþýlarýn gerekliliði ilan edilmeye baþlanacak. Peki, þimdi CBS’in CDC’den elde ettiði veriler doðru ise, neden bu kadar çok insan bu gripten ölüyor? Aslýnda cevap çok net; daha önce yaþanan grip salgýnlarýndan daha fazla insan ölmüyor, hem de hiç bir kategoride. Gelecekle ilgili öngörüde bulunmak mümkün olmasa da, þu anda hükümet ve medya tarafýndan pompalanan ve yaratýlan korku ortamý gerçeklerden tamamen uzak ve alakasýz, hem de tüm dünya bazýnda. Çok iyi biliniyor ki insan beyninin biliþsel kýsmý iki durumda daha az ve zorlukla çalýþýyor; korku ve kýzgýnlýk. Korkumuzu yönetebilmek varlýðýmýzý sürdürebilmek için çok önemlidir. Pek çok insan durumun kendisinden çok o durumun yarattýðý korku nedeni ile verdiði yanlýþ kararlar nedeni ile ölmüþtür. Aklýma yýllar önce grip aþýsý olmak için aþýrý sýcakta kuyrukta bekleyen yaþlý bir kadýnýn ölümü geliyor. Sýcaktan ve yorgunluktan kendinden geçti ve düþtüðünde baþýný asfalta vurdu. Kuyrukta bu kadar uzun beklemesinin nedeni CDC’nin o sene gribin çok etkili olacaðý ve özellikle yaþlý insanlar için çok tehlikeli olacaðýný duyurmasý idi. Ve ayrýca aþýnýn yeterli olmadýðý da bu bilgiye eklenmiþti. Sonra o sene aþý için yanlýþ virüsün kullanýldýðý anlaþýldý. Yani aþý hiç bir koruma saðlamadýðý gibi ayný zamanda çok tehlikeli bir aþý idi. Ama yine de aþý üreticileri kanlý paralarýný aldýlar. Bu Aþý Hakkýnda Ne Biliyorlar? Avustralya’da sigorta þirketleri aþýyý veren doktorlara sigorta güvencesi vermiyor çünkü aþý hýzla üretildi ve tamamen deneyimsel bir aþý. Komplikasyonlar nedeni ile riskin çok yüksek olduðunu düþünüyorlar. Amerika’da olduðu gibi doktorlarý aþýnýn komplikasyonlarýnýn yarattýðý saðlýk problemlerine karþý koruyan bir yasalarý olmadýðýndan sigorta þirketleri bu riski almak istemiyorlar. Çok ilginçtir ki on milyonlarca bebek Hepatit B’ye karþý aþýlandý, ki bebekler için hiçbir koruma saðlamýyordu. Sonradan anlaþýldý ki bu aþý multipl skleroz hastalýðýnýn oluþma riskini % 310 artýrýyor.(36) O zaman doðal olarak sormamýz gerekiyor; bu aþý hakkýnda bilmedikleri daha neler var? Anlaþýlan o ki bilinmeyen çok þey var. Önerilen aþý takvimine eklenmesinden yýllar sonra, macrophagic myofascitis isimli korkunç bir bozuklukla ilintilendirildi, ki bu çocuklarda ciddi seviyede bunama benzeri bir duruma neden oluyordu. Bir de Gardasil aþýsý vakamýz var. Milyonlarca genç kýz aþýlandý ve birkaç ay içinde hamile kadýnlar bebeklerini kaybettiler, fiziksel anomalili bebekler doðmaya baþladý, bu genç kýzlardan bazýlarý öldü ve artan sayýda genç kýz aþýya ciddi reaksiyonlar gösterdiler. Bir kez daha sormak zorundayýz; bu aþý hakkýnda bilmedikleri daha neler var? Aþý Güvenlik Testi Sadece Bir Hafta Yapýldý Þimdi bize bu hýzla üretilen, yeterince test edilmeyen aþýnýn çok güvenli ve etkili olduðu söyleniyor. Aþýnýn test sonuçlarý New England Týp Dergisinde yayýnlandý. (39) Tüm testlerin 7 gün içinde yapýldýðý belirtiliyor ki bu etkilerin gözlemlenmesi açýsýndan inanýlmaz kýsa bir zaman. Bir aþýnýn üretilmesinden aylarca sonra bile davranýþsal, nörogeliþimsel ve buna benzer problemler ve yan etkiler ortaya çýkabilir. Ne ilginçtir ki güvenlik çalýþmasýný anlatan yazarlar da aþýyý üreten firma ile ilgili kiþiler.(39) Bu, derginin açýklýk politikasý doðrultusunda bilinen bir gerçek. Bu aþýnýn güvenli olduðunu ve mevsimsel grip aþýsý gibi üretildiðini her duyduðunuzda hemen “bu aþý hakkýnda aylar, yýllar belki on yýllar sonra keþfedilecek yan etkileri þu anda bilmiyorlar?” diye söyleyin. Bir kez aþýlandýnýz mý yaþam boyu sizinle olacak dejeneratif bozukluða da davetiye çýkarmýþ oluyorsunuz ki, bunun için yapýlabilecek bir þey yok ve aþýnýn yan etkilerinin raporlarý içinde üzücü bir örnek olarak yer alýrsýnýz sadece. Kaynak: http://www.mercola.com/ Swine Flu -- One of the Most Massive Cover-ups in American History -Dr. Mercola Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.