Webmaster Geschrieben 20. November 2009 Teilen Geschrieben 20. November 2009 Bir Ömer Lütfi Mete geçti bu dünyadan ÇOKTANDIR hastaydý... Aðýr hasta... Yaþamasý bile mucize deniyordu... Ziyaretine gidecektim... “Hafýzasý yerinde deðil, bazen tanýyor, bazen tanýmýyor” dediler, vazgeçtim. Koca Ömer Lütfi’yi o halde görmek istemedim galiba... Ömer Lütfi Mete çok önemlidir benim hayatýmda... Televizyonculuk denilen gayya kuyusuna ilk onun yanýnda düþtüm. Ömer Lütfi Mete’nin öncülüðünde Ýsmail Güneþ, Eyüp Can, Abdurrahman Çapar, Kutlu Esendemir, Ali Kýdýk gibi isimlerle bir haber programý yapýyorduk... Gençtik. Acemiydik. Yeni baþlýyorduk. Fakat Ömer Lütfi Mete, hepimizle eþit iliþki kuruyordu. Ortama girdiðinde baþat unsur olan ama bu konumunu asla kullanmaya kalkmayan türden biriydi o. MHP’ye yakýn deniyordu ama hiç MHP’liye benzemiyordu. “Ýslamcý” desen, tam olarak o da deðildi... “Tarikatçý” sözünün olumsuz çaðrýþýmlarý da uymuyordu ona... Ama þurasý kesindi: Þefkat abidesiydi... Acayip cömertti... Hoþ sohbetti... Anlayýþlýydý... Yargýlamazdý... Yadýrgamazdý... Hakký yenmiþ bir yazardý... Ýyi bir yazardý ama fark etmek kimsenin iþine gelmediðinden fark edilemedi. “Deliyürek” ve “Kurtlar Vadisi” gibi popüler dizilerde senaristlik yaptý... O dizilerin ruhuna sinmiþ bir derinlik varsa, bunda Ömer Lütfi Mete’nin katkýsý büyüktür... Bir ara ayný iþte çalýþtýk yine: Sabah Gazetesi’nde bir ara beraber yazdýk... Hiç unutmam: Sabah yazarlarýna Reina’da bir yemek verilmiþti... Orada birbirimize bakýp acemiliðimize gülmüþtük... Hiç iliþkimiz kopmadý Ömer Lütfi Mete ile... Hep dost olduk... Hep arkadaþ... Eðer bir anlamý varsa... Ben yürekten þahidim: Ýyi bilirdik... Ýyi bilirdik... Ýyi bilirdik... Allah rahmet etsin... Yeni baþlayanlar için kýyaslama sanatý ? BÝR: Kýyaslama yaparken iki benzerden yola çýkýlýr... ? ÝKÝ: Hz. Muhammed ile Atatürk kýyaslanamaz... Atatürk’ü savunacaðým diye Hz. Muhammed’den örnek verilmez... ? ÜÇ: Çanakkale Savaþý ile Dersim isyaný da kýyaslanamaz... Çünkü biri düvel-i muazzama karþýsýnda yapýlan bir savunmadýr, diðeri vatan topraklarý içinde meydana gelen bir kalkýþma... ? DÖRT: Gelmiþ bir darbe ile gelmesi muhtemel bir darbe de kýyaslanamaz... Çünkü biri demir yumruðu vurmuþtur, diðerinin gelemeyeceði ortadadýr ve acemiliði acayip sýrýtmaktadýr. Darbe olursa ne yaparmýþým? BÝR internet sitesinden aradýlar... “Herkese soruyoruz... Size de soralým dedik... Darbe olursa bir gazeteci olarak ne yaparsýnýz?”. Ne cevap vereceðimi bilemedim... “Tankýn üstüne çýkarým” demek, biraz sýnanmamýþ bir kahramanlýk havasý atmak gibi olacak idi... “Evde oturup götürülmeyi beklerim” demek, fazla pasifist bir tutum olarak yorumlanabilirdi. “Sonra arayýn” dedim... Aramadýlar... Eðer arasaydýlar, bir yanýt hazýrlamýþtým... Þöyle diyecektim: “Bu soru þu anda gündem dýþý bir sorudur... Uzak ihtimale iþaret eder... Doðru soru þudur: Sivil hükümet eleþtirilere karþý tahammülsüz bir yol izlemeye kalkarsa, bir gazeteci olarak tavrýnýz ne olurdu?” Haftanýn en’leri ? EN BEDELLÝSÝ - Yaptýðý açýklamayla “bedelli askerlik” bekleyen gençlerin duygularýna tercüman olan ünlü liberal yönetmen SÝNAN ÇETÝN... ? EN BECERÝKSÝZÝ - Muhalefette olmasýna raðmen yaptýklarý hatalarla kendilerine en yakýn kesimi bile gücendirme baþarýsý gösteren CHP... ? EN ÝSYANKARI - Darbecilerin kullanacaðý isimler arasýnda sayýlmasýna sert ve net bir þekilde tavýr koyan MÜJDE AR... ? EN YAFTACISI - Yargý mensuplarýnýn telefonlarýnýn dinlenmesine karþý yürüyüþ yapan Ýstanbul Barosu mensuplarýna “darbeci” diye pankart asan GENÇ SÝVÝLLER. ? EN MEDYATÝKÝ - Ayþe Arman’a verdiði röportajýn ardýndan Hülya Avþar’ýn programýna çýkarak ününe ün katan yeni türbanlý ünlü ESRA ELÖNÜ... Ahmet Hakan, Hürriyet, 20.11.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.