Guest Posted August 31, 2009 Share Posted August 31, 2009 Trafik kurallarýna uymak vaciptir Ülkemizde pek çok trafik kazasý meydana gelmekte ve her sene binlerce insanýmýz bu kazalarda hayatýný kaybetmektedir. Trafik kazalarýnýn bu denli fazla olmasýnýn maddî-manevî pek çok sebebi var: Eðitimsizlik, ceza sisteminin yetersizliði, altyapý eksikliði, alkol, uykusuzluk, aþýrý hýz, sorumsuzluk, günah ve hata inancýnýn olmayýþý ve macera hissi.. gibi þeyler bunlarýn baþýnda gelir. Trafik kurallarýna uymak bir vatandaþ olarak, ondan önce de bir Müslüman olarak bizim görevlerimizdendir. Hatta meseleye fýkhî açýdan yaklaþacak olursak, trafik kurallarýna uymanýn vâcip olduðunu bile söylemek mümkündür. Çünkü bu kurallar, uzun deneme ve araþtýrmalar sonucu elde edilen, üzerinde neredeyse bütün dünyanýn ittifak ettiði 'iki kere iki dört eder' katiyetinde olmasa da yine de bir kesinlik ifade eden kurallardýr. Meselâ, trafik kurallarýna sebep olan âmillerin baþýnda aþýrý hýz gelmektedir. Bu açýdan þehir içi ve þehir dýþýnda belirtilen hýz limitlerine uymanýn vâcip olduðunu söyleyebiliriz. Dolayýsýyla, hýz limiti aþýlýp bunun sonucunda ölümlü bir kaza meydana gelmiþse bu kaza, cinâyet hükmünde deðerlendirilebilir. Ýslam fýkhýnda buna þibh-i amd/kasta benzeyen öldürme denir. Þibh-i amd; -fukahânýn farklý içtihatlarý mahfuz- öldürme maksadýyla deðil de þöyle-böyle ölüme sebebiyet verme demektir. Ebû Hanife'ye göre, þibh-i amd, masum bir insaný, silah yerine geçmeyen bir þey ile vurup öldürmeye denir. Aðýr bir þey kullanarak öldürmek de ayný kategoriye girer. Ölüme sebep olan âletleri âlimler; kesici olan, kesici olmayan veya aðýr olan diye farklý türlere ayýrmýþlardýr. Ebû Hanîfe'ye göre demir ve o manada olan aðýr bir þeyle iþlenen cinayet þibh-i amddir. Yani kullanýlan aðýr âlet öldürücü nitelikte deðilse cinâyet þibh-i amd kabul edilir. Bu yaklaþýmlar, âlimlerin kendi dönemleri itibarýyla yaptýklarý deneme ve içtihatlarý neticesinde ortaya çýkan tespitlere dayanýr. Bu prensipler açýsýndan trafik kazalarýna bakýlacak olursa, bazýlarýný 'amd'e, bazýlarýný 'þibh-i amd'e bazýlarýný da hataya sokabiliriz ki, bunlarýn hepsinde de cana kýyma söz konusudur. Bu hususta dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da emniyet kemeri meselesidir. Yolculuk esnasýnda emniyet kemeri takmak da sebeplere riayet noktasýnda vacip seviyesinde bir zarurettir. Çünkü bu konudaki ihmalin bedeli çok defa canlar verilerek ödenmektedir. Þerit ihlali, kul hakký ihlalidir Ýslam fýkhýnýn özünde bulunan bir baþka prensip de þudur: 'Baþkasýna zarar verici her fiilden kaçýnmasý mümkün iken kaçýnmayan ve ihmâlkâr davranýp ihtiyatý elden býrakan kiþi o iþin sonucundan sorumlu tutulur.' Trafik kazalarýna bu açýdan da bakýldýðýnda ne þekilde olursa olsun, kazaya sebebiyet verenlerin sorumlu olduðunu söylemek mümkündür. Trafik cezalarýnýn, geliþmiþ ülkelerdeki cezalara kýyasla düþük olmasý da kazalara davetiye çýkaran baþka bir husus olarak görülmektedir. Bu sebeple ülkemizdeki ceza sistemi yeniden gözden geçirilmeli ve cezalar caydýrýcý olacak þekilde düzenlenmelidir. Bir diðer tedbir de ihbar müessesesinin hayata geçirilmesidir. Geliþmiþ ülkelerin çoðunda kurallarýn çiðnendiðini görenler onu yetkililere haber verirler. Meselenin maddî boyutunun yanýnda bir de manevî boyutu vardýr. Yolculuklarda kul hakkýna riayet de oldukça önemlidir. Eðer araba kullanmak durumunda kalsaydým, herhalde kimsenin þeridini ihlal etmez ve yolda yan yana yürüdüðümüz insanlarý deðiþik þekillerde taciz etmezdim. Çünkü bu ciddi bir kul hakký ihlalidir. Þeridini ihlal ettiðiniz, önüne geçip yolunu aldýðýnýz insanýn yetiþmesi gereken önemli bir toplantýsý, ya da acilen hastaneye yetiþtirmesi gereken bir hastasý olabilir. Bütün bunlar olmasa bile yine de birinin hakký olan yolda önüne geçmek kul hakkýný ihlaldir. Yani þerit ihlali kul hakký ihlalidir. Ayrýca, yolculuklara sevap kazanma niyeti ile çýkýlsa dahi; gösteriþ içinde yolculuða çýkma, koltuða kurulma ve hýz limitini aþma gibi þeyler Allah'ýn sevmediði ve mümine yakýþmayan tavýrlardýr. Cihan fethetmeye gidilse bile, þevk ü târâb içinde deðil, 'Allah'ýn rýzasýna muvâfýk mý?' diye hüzün içerisinde, riyâ, gurur ve bencillikten uzak olma mülahazalarýyla gidilmelidir. Mümin, temkîn ve dikkat insanýdýr. Kulluk yolunun, gâfilâne hallere, çalýma, gurura ve gösteriþe tahammülü yoktur. Ne var ki zamanýmýzdaki trafik kazalarýný görünce, hak ve hakikat adýna söylenen þeylerin fayda vermediði, þeytanýn sözünün daha fazla dinlendiði görülmektedir. ÖZETLE: 1- Trafik kurallarýna uymak bir Müslüman olarak bizim görevlerimizdendir. Hatta trafik kurallarýna uymanýn vâcip olduðunu söylemek bile mümkündür. 2- Trafikte belirtilen hýz limitlerine uymak vâciptir. Aþýrý hýz sonucunda ölümlü bir kaza meydana gelmiþse bu, cinâyet hükmünde deðerlendirilebilir. 3- 'Baþkasýna zarar verici her fiilden kaçýnmasý mümkün iken kaçýnmayan ve ihmâlkâr davranýp ihtiyatý elden býrakan kiþi o iþin sonucundan sorumlu tutulur.' Fethullah GÜLEN Zaman - Kürsü 06 Temmuz 2007, Cuma Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.