Webmaster Posted July 29, 2009 Share Posted July 29, 2009 'AKP'ye kýzan baþörtülüye saldýrýyor' Gündeme taþýdýðýmýz Çilek Grub'un baþörtülü genç bir bayana yolladýðý þok maili Nihal Bengisu Karaca'ya sorduk. Ýçtenlikle sorularýmýza cevap veren Karaca, Ak Parti'ye kýzanýn baþörtülüye saldýrdýðýný söyledi. Ýþte o sorular ve cavaplar; ÇÝLEK ÇOCUK’ HÝPER KEMALÝZM ÝLE BOL KEPÇE KAPÝTALÝZMÝN ÜRÜNÜ -Bazý kesimlerin mahalle yaratma isteði oluþtu mu? Mahalle kavramý aslýnda baþlangýçta bir meseleyi anlamak için ortaya atýldý, ‘mahalle baskýsý’, referansýný kanunlardan almayan, yazýlý olmayan, bazen sözlü bile olmayan dayatma, yýldýrma ve bastýrma yöntemini ifade etmek için uygun bir araç gibiydi ; üstelik her kesimin kendine özgü yazýlý olmayan normlarý ve kendine özgü mahalle baskýsý olduðu için bu betimleme anlaþýlabilirdi, fakat iþ çýðrýndan çýktý. Mahalle baskýsý, muhafazakar kesime özgülendi ve sadece muhafazakarlara iliþkin bir hal gibi kodlandý medya tarafýndan. Ardýndan ‘karþý mahalle’ söylemleri geldi, bizim mahalle sizin mahalle farklýlýklardan lezzet çýkarma eksenli zenginleþtirici mezelere dönüþtürülebilirdi, buradan farklý olaný anlamayý saðlayacak bir merak duygusu ateþlenebilirdi, nitekim ara ara böyle deneyimler de yaþadýk. Fakat bu deneyimler azýnlýkta kaldý, genellikle ve çoðunlukla olan ‘mahalle’ kavramýnýn yekdiðerini sorgulamak alaya almak rezil etmek ve aþaðýlamak için yazýlan metinlerde yer almasý oldu. Sorunuza dönersek, evet farklý ve duvarlarýn çok kalýn olduðu, kalýnmýþ gibi yapýldýðý mahalle vehmleri üretildi, rejim gerilimi, birarada yaþamasý gereken insan topluluklarýnýn olaðan sosyalleþme yeri olan bu masum gündelik hayat mekanýný kirletti. Eskiden mürteci, gerici, yobaz, softa gibi net ve hakaret niyeti çok keskin ibareler kullanýlýrdý rejimin tehdit olarak gördüðü insanlar için, þimdi bütün bunlarý ima etmek için ‘öteki mahalle’ demek yetiyor. - Emir Onur Çilek sizce nasýl bir profil? Bu ülkenin elitleri ve kendini elit zannedenleri bir grup muhafazakarýn yani fakir kalmasýný istedikleri mahallenin içinden yükselenlerin, baþaranlarýn ve bazen de yolsuzca köþeyi dönenlerin çýkmýþ olmasýna çok feci içerledi ve bunu unutmayacak, asla affetmeyecek, zayýf halka olarak gördükleri kadýnlara çatmalarý bundan ve bu daha çok uzun bir süre devam edecek. Bu kesimin gençleri iktidara iliþkin muhalif tutumlarýný eskilerin katý Kemalist tutumlarýyla harmanladýlar. Eski Kemalistlerin diðerkamlýðý, kanaatkarlýði handiyse bir lokma bir hýrka ile cumhuriyet ülküsünün peþine düþme idealistliði de yok onlarda. Meseleye direkt ‘ben eðitimli çaðdaþ ilerici bir insaným, benim olmam gereken yerde bu gerici Ýslamcý örümcek kafalý insanlar oturuyor, oysa o maaþý ben hakettim’ diye düþünüyor ve böyle düþünmükten hiç utanmýyor. Son vak’adaki þahsýn durumu, ben ona ‘çilek çocuk sendromu’ diyeyim, gençler arasýnda gayet yaygýn, çilek çocuk o iþ baþvurusunu almýþ olmayý zaten hakaret telakki etmiþtir. 90’larda doðan bugün gençlik yaþlarýný süren kuþaðýn bir bölümü hayata ultra Kemalizm- ultra kapitalizm ve kentliliðe özgü yaþam tarzý fenomenlerinin, bolca sýnýf atlama dürtüsünün birleþiminden oluþan bir perspektifle bakýyor. Ýþin tuhafý AK Partinin iktidar olma sürecinde Ýslamcý gençlik de daðýldýðý için, eh alperenler de diyaloða karþýlýklý konuþma anlaþma iþine pek gelmedikleri için Çilek çocuklar kendi kendilerini daha çabuk gaza getirebiliyorlar. ÇÝÇEK ÇOCUKLAR BÝTTÝ, ÞÝMDÝ SIRA ÇÝLEK ÇOCUKLAR’DA… -Bu mahalle baskýsýnýn hangi türüdür? Kuþkusuz baskýlarýn en þedit türlerinden biridir. . Çünkü yasalarýmýzda baþörtüsü yasaðý bulunmamasýna raðmen hakim kanaat bu yasaðýn yasalardan kaynaklandýðý yönünde, ve bu mailin sahibi olduðu iddia edilen Emir Onur Çilek de sýrtýný devrim kanunlarýna yasladýðý zanný içinde. Bu yüzden bu denli fütursuz. Ancak ayný zamanda mazur da. Ne diyor mailde? ‘Türban tesettür gibi bez parçalarýný dini inançlarla hiçbir baðlantýsý olmamasýna raðmen bu þekilde gösteren, tamamen siyasi…’ Yani Çilek, ülkemizde 28 Þubat sonrasýnda parýldayan ve baþý örtmek gerekli deðildir, kurandaki tesettür ayeti baþý kapsamýyor diyen askerden icazetli ilahiyatçýlar tarafýndan enforme edilmiþ. Dikkat edin, 80 li yýllarda tesettürlü kadýnlar tu-kaka edileceði zaman ‘1500 yýl öncesinin çöl kanunlarý mý? Onlar bedeviydi, artýk bu kurallar geçerli deðil açýn baþýnýzý’ denirdi, þimdi ise bu söylem deðiþti, kimi ilahiyatçýlarýn da elvermesiyle, katý laiklik yorumu ‘dinselleþtirildi’ , artýk ‘ dinimizde böyle bir kural yok, Kur’anda böyle bir ayet yok, uyduruyorsunuz’ diye suçlanarak karalanýyor kadýnlar, hatta ‘güzel dinimizi bozuyorsunuz, kötü gösteriyorsunuz’ gibi sözde dinin mahiyetine verilen bir önem üzerinden saldýrýya uðrayarak iki kere marine edilip, öyle kýzartýlýyorlar. Bu fark dikkat çekicidir. Çilek gibiler, kadýnlarý baþörtüsü üzerinden cumhuriyete muhalefet etmekle suçlayabiliyorsa, bunu aslýnda örtünmenin dinde olmadýðý þeklinde bir dezenformasyona uðradýklarý için de yapýyorlar; din adýna konuþma yetkisi olanlar tarafýndan uðratýldýlar bu dezenformasyona. Çünkü birileri bu dinde yoktur dediði an , geriye tek bir seçenek kaldý: Baþörtüsünün siyasi bir amblem olmasý ihtimali. Bu ihtimal de baþörtüsünü kimilerinin gözünde karanlýk bir rozete, tekinsiz bir siyasetin bayraðýna dönüþtürdü, dolayýsýyla baský da siyasileþti, hatta dile yerleþti, tutumlara yerleþti, gündelik ve sýradan çatýþmalarýn gerekçesi haline geldi. AK PARTÝ’DEN RAHATSIZ OLAN, BAÞÖRTÜLÜYE VURUYOR… -Kapalý kýzlar niçin her konuda hedef? (Evlilik, eðitim,iþ) Çünkü görünüyorlar. Normal þartlarda az olan görünür, bu ülkenin kadýnlarýnýn %70’lere varan oranýnýn örtülü olduðu düþünülürse normal olan örtülü olmayanlarýn görünmesidir. Fakat burada iþler tersine yürüyor. Görünmesinin, hedef tahtasýnda olmasýnýn ve bir deney faresi gibi sürekli çekiþtirilip mýncýklanmasýnýn bir nedeni siyasi baðlamda katý laiklik yorumu ise, diðer bir nedeni , sivil askeri bürokrasiye yapýþarak egemen bir kültür, egemen bir dil oluþturmuþ olan medyatik faaliyettir. Medyatik faaliyete sadece gazete ve televizyonlarý deðil, internet sitelerini ve mesela haberlerin/köþe yazýlarýnýn altýna yazýlan okur yorumlarýný da katýyorum, bu bir bütün, artýk yazarýyla muhabiriyle ve site editörünün ‘seçmece’ olarak koyduðu okur yorumlarýyla bir bütündür bu faaliyet. Failler Ak Parti iktidarý ile baþademedikçe bu iktidarý tepelerine dikmiþ olan pürti tabanýnýn yumuþak karnýna vurarak öç almaya çalýþýyor. Ergenekon ile ilgili iddianamelerden ve tutuklamalardan rahatsýz oluyor kadýnlara vuruyor, kürt açýlýmýndan rahatsýz oluyor kadýnlara vuruyor, sivil anayasa tartýþmasýndan rahatsýz oluyor kadýnlara vuruyor. Medyatik faaliyet, karýsýný her bahaneyle döven alkolik kocalar gibi davranýyor. Dikkat edin altýnda jeep gördükleri baþörtülüleri kapitalistleþmekle suçluyorlar, fazla harcamamayý sýnýf atlama çabalarýný riskli ve gereksiz bulanlar ise zaten kafadan orta sýnýf sýradanlýðý içinde olduklarýndan bahisle aþaðýlanýyor ; yüzünü dahi örtecek kadar sert bir tesettür yorumunu benimsemiþ olanlarý ‘acýnasý’ bulup itham ediyorlar, giysilerini modernize edebilenleri de ‘özenti’ olmakla ….Abiye giyinenleri ‘örtülüler ama çok seksiler’ diye itibarsýzlaþtýrýyorlar, çok bol giyenleri ‘kadýn bedenini dolayýsýyla kimliðini görünmez hale getirip onu silikleþtiren zihniyet’ diyerek hiçliyorlar; evlenenlere ‘zaten koca bulmak için örtünmüþ’ diyorlar , evlenemeyen biri sözkonusu olunca da ‘e çok doðal örtü kadýnýn ýþýðýný söndürüyor, çirkinleþtiriyor’ diye anýnda aðýz deðiþtiriyorlar. Flört eden bir baþörtülü gördüklerinde ‘asýl yollular bunlarýn arasýndan çýkar’ imasý yapýyorlar, görücü usuluyle evlenen bir örtülüye denk geldiklerinde ‘gerici’ ve ‘feodal’ gibi kelimeler uçuþuyor ortalýkta. Ýþin tuhafý bu kadar çok çakma vurma saldýrma olunca ‘içerdeki’ adamlardan sahne alma heveslisi olanlar da bu koroya tersinden katýlýyor; kimi zaman içten, gizli; kimi zaman açýktan. Baþörtüsü maðduriyetinin ne denli katmanlý olduðunun gayet bilincinde olan Vakit gazetesi gibi bir yerin yazarý örtülü kadýn yazarlar erkeksi filan diye yazabiliyor mesela. Bari sen sus… Ne olacaktý hem? Örtülü kadýnlar varlýðýný cinsel kimliðini lanse ederek, kadýnsýlýðýn geçer akçe olduðu cinsellik stratejileri üzerinden kuran kadýnlar deðiller, bunu seçmemiþler ki örtünmüþler! Bu zeminin üzerine bir de verilen bir savaþýn öfkesi biniyor, ne olacaktý? Gerçi Yavuz Bahadýroðlu bunu hiç deðilse herhalde saflýðýndan açýk açýk yazýyor, ve yazar kadýnlara özgülüyor. Aslýnda bir çok mütedeyyin erkek bir çok baþörtülü kadýn hakkýnda böyle düþünüyor. Baþörtülü kadýnlar çok erkeksi oldu görüþü, çoðunun paylaþtýðý bir görüþ haline geldi. Tekrar sormak isterim: Ya ne olacaktý? Diyeceðim o ki hedef tahtasýna koyma iþi iki taraflý hale geldi artýk, bir çok mütedeyyin erkek ‘amaaan nedir kardeþim bu kadýnlardan çektiðimiz, üstelik bizim istediðimiz gibi de deðiller, dilleri bir karýþ, çalýþacaðým üreteceðim gibi feminik gomünik laflar da cabasý’ diyesi durumlardalar, sýtký sýyrýldý erkeklerin… Baþörtüsü her iki kesime de havlu attýrdý. Tuzu kuru demokratlar inandýrýcýlýklarýný yitirdi, bizimkiler de ‘mü’min kardeþine sahip çýkmak, onunla her zaman dayanýþma içinde olmak’ hasletinden uzaða savruldu. Tabii belki burada da acý bir gülümseme ile ayný soruyu kendimize sormamýz lazým. Ya ne olacaktý? -Özel þirketler bile yasakçýlýða baþladý bu neyin ürünü? Kapýcýlarýn eþleri genellikle kapalý olduðu için, kapýcýlýk müessesesini iptal eden apartmanlar var. -Maile cevap vermemek varken niçin bu nefret dolu mail yollanmýþ olabilir? Bir intihar bombacýsýnýn taþýdýðý nefret ile Çilek Çocuk’unki ayný. Tek fark var, intihar bombacýsýnýn kaybedecek bir þeyi yok, Çilek Çocuk’un kaybedecek çok þeyi var, o yüzden kendini tutup mail atmakla yetiniyor BU EZÝYET ARTIK SANATIN KONUSU… -Siz baþvurduðunuz gazeteden böyle bir mail alsaydýnýz ne hissederdiniz? Ben yalnýzca bir kere iþ baþvurusunda bulundum, o da 1994’de Aksiyon dergisine idi. Böyle bir hakaret duymayacaðýmý bildiðim bir yere baþvurdum yani. Fakat bu soru beni güldürdü çünkü ben her gün hakaret, küfür, geçmiþ sülalem ve gelecek neslimle ilgili belaltý projeksiyonlar, laiklik hatýrý için, cumhuriyetin bekasý adýna ve sýrf örtülü olmam üzerinden geliþtirilmiþ sürrealist cinsel fantezilerin anlatýldýðý mailler ve dahi son derece yaratýcý ölüm tehditleri alan biriyim. Ýþin doðrusu Çilek Çocuk’un maili bana pastoral senfoni gibi geldi; ama deyim yerindeyse ben artýk alýþtým, bundan kelli bu mailler gelmezse eksiklik hissederim. Lakin hayatýnýn baþýnda olan bir genç kýz için, hele hele iþ baþvurusu yapmýþ, olumlu bir beklenti içinde olan bir genç için bu durum çok aðýr olabilir. Þeyma arkadaþým þöyle düþünmeli: Burada çürük yumurta yiyor olabilir, ama ahirette çok alkýþlanacak. Bu bir metafor elbette ve evet ayakta alkýþlanacaklar çünkü bir kadýnýn baþýný örtmesi aslýnda siyasetin deðil, sanatýn konusu. -Ahiret ve Sanat ? Mesela Lars Von Trier… ‘Ýyi bir film ayakkabýnýn içindeki taþa benzer’ der; iyi bir filmin ölçüsü býrakýn izleyicinin karakterlerle özdeþleþmesini, hazmetmekte zorlanmasýný saðlayacak denli zorlu bir hikaye anlatmaktýr. Nitekim çok kimse bu tarafa bakmak istemiyor, hazmedemiyor hikayeyi, içi sýkýlýyor. O hikayeden kurtulabilmek için yýðýnla bahane uyduruyor bir süredir. Demek ki, diyebiliriz ki, burada her biri baþyapýt olan kadýnlar duruyor. Düþünün ki zamanýn bu evresinde Allah’ýn bir iþaretini taþýmak adýna, bu kadar çok eziyet görmüyor hiçkimse. Ýslam tarihi boyunca inanan kadýnlar hiç bu kadar yalnýz kalmadýlar. Kendi toplumlarýnýn kadýnlarý ve erkekleri tarafýndan da hiç bu kadar çok terk edilmediler. Bu öyle bir þey ki, eziyete katlanamayýp baþýný açan da kurtulamýyor meseleden, o da baþka bir açýdan mücadele vermek zorunda kalýyor çevresine, mevziyi terk ettiði için kýrýlan arkadaþlarýna, baþýný açmasýný ‘yanlýþ anlayan’ sulu erkeklere, iþyerine… herkese hesap vermek zorunda, herkese karþý gardýný almaya mecbur kalýyor. Öfkeden savruluyor bu kez, iþi sahilde plajda bikini giymelere kadar vardýrýyor, sonra kendini affedemiyor, bunalým, depresyon...Yani, bu iþaret, bir kere örtünen için çýkmayan bir damgadýr. Mesele bir bez parçasý olsaydý, vazgeçenleri þahane bir hayat beklerdi. Ama benim gördüðüm böyle deðil. Allah’ýn bir iþaretini terk ettikleri için huzur bulamýyorlar…O huzursuzluðun bile bir ödülü olacaðýný düþünüyorum. Onlar da alkýþlansýn… Belki de zamanýn bu evresinde yatay denklemleri býrakýp, dikey iliþkiye aðýrlýk vermek lazým. Bir süredir, Allah’tan istememiz gerekeni demokrasiden sivil toplumdan bekler hale geldik. Duayla talep etmemiz gerekeni mitingle,eylemle, bildiri ile talep eder hale geldik. Belki burada bir yanlýþ var . Hiyerarþiyi bozma yanlýþý var. Baþörtüsü meselesinin çözümü ahirete imandýr artýk. Ey iman edenler, iman ediniz diyor ayet. Belki düðüm de çözüm de oradadýr. RÖPORTAJ: EMRE ÇAKIR / 8SÜTUN, 29.07.2009 Quote Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.