Gast Geschrieben 16. Juli 2009 Teilen Geschrieben 16. Juli 2009 Metafizik, ahlâkî güç ve kuvvetleri yok sayan, mevcut olan güçlere, deðerlere ve düzene karþý çýkan, hiçbir iradeye boyun eðmeyi ilke olarak kabul etmeyen görüþlerin genel adýdýr. Herþeyi, her gerçeði ve deðeri inkâr þeklinde ortaya çýkan Nihilizm, bilgi felsefesi, varlýk açýklamasý, ahlâk ve siyaset alanýnda kabul görmüþ ve yayýlma imkâný bulmuþtur. Bu görüþ, varlýðý her þekliyle þüpheyle karþýlar; hatta yok sayar; buna baðlý olarak da her çeþit bilgi imkânýný inkâr ederek hiçbir doðru, genel-geçer bilginin olamayacaðýný ileri sürer. Bu görüþün kökleri Antikçað Yunan Felsefesine, özellikle Gorgias´ýn inkârcýlýðýna kadar geri gider. Gorgias, varlýk ve bilgi ile ilgili nihilizmini þu üç önermede (hükümde) ortaya koyar: "Hiçbir þey yoktur". "Birþey olsaydý da bilemezdik". "Bilseydik de baþkalarýna bildiremezdik". Bu görüþleriyle Gorgias, hem varlýðý, hem de bilgi elde etme imkânýný inkâr eder. Ayrýca Sofistler ve Septikler, tenkit edilemeyen ve kendisinden þüphe edilemeyen hiçbir þeyin olmadýðýný ileri sürerek tenkitçi ve þüpheci bir nihilizmi ortaya koymuþlardýr. Ahlâkda Nihilizm ise, hiçbir ahlâkî deðeri ve kuralý tanýmayan, sosyal baský ve kontrolü kabul etmeyen, ahlâk tanýmaz bir doktrindir. Bu doktrin, aydýnlanma haraketlerinin (M.Ö. V. Yüzyýl ve M.S. XVIII. Yüzyýl) temel fikirlerinden birini oluþturmuþ ve bu ahlâk tanýmazlýk, Tanrý tanýmaz Nietzsehe (NiGe) ile sistemleþtirilmiþ, Guyeau (1854-1886) ile "Yükümsüz ve Yaptýrýmsýz Ahlâk"a dönüþtürülmüþtür. Dostoyevski, Turgenief gibi romancýlar tarafýndan bu ahlâk tanýmazlýk romanlara konu olmuþ ve iþlenmiþ, o çaðýn gençlerince arzulanan, kabul gören bir anlayýþ haline gelmiþtir. Nihilist romanlarda menfi düþüncenin geliþtirdiði mantýk sonucu ise inançsýz, karamsar, otorite tanýmaz bir gençlik ortaya çýkmýþtýr. Ýþte inkârcý, her türlü otoriteyi reddeden, kanun, kural tanýmayan ve bunalýmlý insanlarýn ruh halini yansýtan bu ideoloji sonunda baþsýzlýða, anarþizme, salt ferdiyetçiliðe dönüþmüþtür. Siyasî alanda Nihilizm, özellikle XlX. Yüzyýlda Rusyada tutunmuþ bir akýmdýr. Önceleri yeni bir toplum düzeni kurmak isteði ile eski, yerleþik düzeni tamamen ortadan kaldýrmaya yönelik bir hareket iken; daha sonra her türlü düzeni reddeden, toplumun, hiçbir sosyal kurumun ve kuruluþun ferd üzerinde hiçbir baskýsýný, otoritesini kabul etmeyen bir görüþ halini almýþtýr. Bu Nihilist anlayýþ, baþta devlet olmak üzere, bütün baskýcý kurumlarýn ortadan kalkmasý gerektiðini savunur. Meselâ; Ýngiliz filozofu Godwin ünlü "Political Justice" adlý eserinde, devletin insanlýðýn ahlâkýný bozduðunu, bunun için de devlet kurumunun ortadan kaldýrýlmasý gerektiðini savunur. Stirner, Tucker, Tolstoi, Fourier, Proudhon, Bakunin, Kropotkin vb. gibi birçok hayalci düþünür de ayný görüþtedirler. Bu baþsýzcýlýk ve otorite tanýmazcýlýðý önce Fransýz düþünürü Joseph Proudhon ütopyacý toplumculukla; Rus Nihilisti Bakunin de Neçayev´in nihilist doktriniyle kaynaþtýrmýþtýr. Bu sistem, daha doðrusu sistemsizlik, "Düzen yokluðu ve Baský yokluðu" olarak özetlenebilir. Nihilizme göre, devletle birlikte her türlü baskýcý kurum yok edilmelidir. Ýnsan; bir üretici olarak anamalýn otoritesinden, bir vatandaþ olarak devletin otoritesinden, bir birey olarak da dinî törelerin, dinin otoritesinden kurtulmalý ve özgür bir geliþme imkânýna kavuþturulmalýdýr. Bütün insan yetenekleri ancak baþsýzca bir toplumda, hiçbir baskýyla engellenmeksizin, özgürce geliþebilir. Otorite tanýmaz, hayalci anarþizme göre, öncelikle gereken devrimdir; devrim ise devleti, kurulu düzeni, otoriteyi, her türlü kâide ve kurallarý, deðerleri yok etmek demektir. Bu þuursuz yýkýcýlýk ise bir gayesizliðin, kötümserliðin, bunalýmýn, karamsarlýðýn ve herþeyi menfi yanýndan ele almanýn bir ifadesidir. Nietzsehe (Niçe)´nin inkârcý ve deðerleri tersyüz eden nihilizmi iþte böyle bir düþünceyi yansýtýr. Daha sonralarý bu yýkýcý ve karamsar anlayýþ, Heidegger, Sartre vb. varoluþçularca geliþtirilmiþ ve ateist bir düzeye götürülmüþtür. Tanrý tanýmaz Sartre´a göre, Tanrý´nýn olabilmesi için insanýn ölmesi gerekir; halbuki Tanrý imkânsýzdýr, kendiliðinden kendisi için var olan varlýk da bir çeliþkidir. Ülkemizde Nietzsehe´nin nihilizminden ve inkârcý varoluþçularýn ateist nihilizminden güç alarak ve marksistlerle birleþerek Ýslam düþmanlýðý yapan, kökleþmiþ Ýslâmî kurumlarý ve deðerlerini yýkmak, tahrip etmek isteyen bir takým inkârcýlar ortaya çýkmýþtýr. Bunlardan birisi ünlü þâir Tevfik Fikret´tir. O, þu sözlerinde yýkýcý ve inkârcý nihilizmini açýk olarak ortaya koymaktadýr: Her þeref yapma, her saadet piç! Her þeyin ibtidasý, âhiri hiç!.. Her yönüyle karþý çýkma, tahrip, alt-üst etme, düzen ve kural tanýmama ve inkâr mantýðý ile ortaya çýkan hayalci nihilizm, hiçbir ilâhî dinin kabul etmediði bir zihniyeti temsil etmektedir. Zira bu zihniyet, hiçbir dinin kabul etmediði ve edemeyeceði bir anarþizmi davet etmektedir; toplumlarýn nizamýna, düzenine kastdetmektedir. Ayný zamanda, bu yýkýcý, tahrip edici ve kýrýcý yol, hiçbir akl-ý selimin kabul edemiyeceði bir yoldur. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.