Jump to content
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Recommended Posts

Laiklik böyle mi kokuyor?

 

Ters yöne girmiþ bir araba gibi hissediyorum bazen kendimi.

 

Gitmek istediðim yer baþka, gittiðim yer baþka.

 

Biraz dertleþmek isterim.

 

Þöyle acýlarýmýzdan, sevinçlerimizden, özlemlerimizden, aþklarýmýzdan konuþalým, kendi küçük hayatýmýzda büyük adacýklar gibi ruhumuzu kaplayan dertlerimizi birbirine baðlayan köprüler kuralým, birbirimizde biraz teselli arayalým isterim.

 

Biraz yakýnmak isterim.

 

Küçük, kýsýk bir sesle söylenmek isterim.

 

Size Kadýköy’den bahsetmek isterim.

 

Demek isterim ki; benim ailem yüz yýldýr Kadýköy’de oturur, benim çocukluðum parmaklýklarýna sarmaþýk güllerinin dolandýðý, bahçe kapýlarýndan hanýmelilerin sarktýðý, zakkumlarýn, zambaklarýn, þebboylarýn meyve bahçeleriyle koyun koyuna yaþadýðý, akþamüstleri hercaimenekþelerin açtýðý, gölgeli iri aðaçlarýn sakin bir tevazula boy attýðý, deniz, çimen, çiçek kokan yerlerde geçti.

 

Her mevsim baþka kokardý.

 

Yaz günlerinin her vakti baþka kokular yayýlýrdý bahçelere, sabah baþka, öðlen baþka, akþam baþka kokularla dolardý.

 

Þimdi yaþlandým.

 

Hâlâ dedelerimin oturduðu evde oturuyorum.

 

Ve, artýk Kadýköy her mevsim her saat ayný kokuyor.

 

Bu ülkede, bu þehirde, bu mahallede geçen bir ömür beni sonunda zakkum kokularýndan, zarafet sýnýrlarý içinde anlatýlmasý mümkün olmayan kokulara getirdi.

 

Bütün Kadýköy kokuyor þimdi.

 

Aðýr, mülevves bir koku bütün yaþayanlarý sarýyor.

 

Kimse bundan yakýnmýyor.

 

Benim çocukluðumda zambaklar ne kadar doðalsa bugün Kadýköylüler için bu aðýr koku o kadar sýradan.

 

Sanki kimse rahatsýz olmuyor.

 

Bütün bir seçim kavgalarý arasýnda bir tek aday çýkýp da “sizi bu kokulardan kurtaracaðým” demedi, tek bir seçmen çýkýp da “bizi bu kokulardan kurtaracak mýsýn” diye sormadý.

 

“Laikliði konuþtular, þeriatý konuþtular, Atatürkçülüðü” konuþtular.

 

Halbuki laiklik de, þeriat da, Atatürkçülük de ayný kokuyordu.

 

Hiçbirine oy vermedim.

 

Biri çýkýp da, “Kadýköy, insanlarý utandýrmayacak biçimde kokacak, eski kokularýna kavuþacak, sizi bu kokudan kurtaracaðým” deseydi ona oy verirdim.

 

Fikrinin, inancýnýn ne olduðuna bakmazdým bile.

 

Bana bir insan gibi yaþama hakkýný vermesi yeterdi.

 

Niye kimsenin aklýna gelmedi kokulardan söz etmek?

 

Niye kimse bunu sormadý?

 

Çünkü hayatý, yaþamayý unuttuk.

 

Bir insan olduðumuzu, güzel kokularý, çiçekleri, taze sabahlarý hak ettiðimizi unuttuk.

 

Anlamsýz, saçma, gereksiz bir kavganýn içindeyiz.

 

Ýnsanlarýn insanca yaþamasýný amaç edinmiþ bir kavga deðil bu.

 

Kasýlmýþ ihtiraslarýn çýlgýnca, delice kapýldýðý bir ihtirasýn kavgasý.

 

Ýktidar olmak istiyorlar.

 

Sahip olmak istiyorlar.

 

Neye sahip olacaklarý umurlarýnda bile deðil.

 

Sahip olduklarý yerin nasýl koktuðuna aldýrmýyorlar.

 

Hayatýn güzel bir þey olduðuna inanancýmýzý yitirmiþiz.

 

Devlet gelmiþ, bizi öyle bir ezip zihinlerimizi posaya çevirmiþ ki ne kokuyu fark ediyoruz, ne de bir insan olduðumuzu hatýrlýyoruz.

 

Kadýköy’ün kokularýndan, bu aðýr, bu aþaðýlayýcý, bu býktýrýcý, iç bulandýrýcý kokulardan kurtulmayý deðil, Genelkurmay’ýn tuhaflýklarýný konuþmak zorunda kalýyoruz.

 

Öyle bir zorbalýkla geliyorlar ki “iyi yaþamaktan” vazgeçip sadece bir insan olarak var olabilmeye çabalýyoruz.

 

Hükümeti devirmek, insanlara iftiralar atmak, komplolar kurmak için planlar hazýrlýyorlar.

 

Yakalanýyorlar.

 

Kendi emirlerindeki mahkemelerden, “suçlarýnýn yayýnlanmasýný” yasaklayan kararlar çýkartýyorlar.

 

Hem suç iþle, hem de bu suçtan bahsedilmesini yasakla.

 

Suçu iþleyen kurum, nasýl karar verebilir o suçun konuþulup konuþulmayacaðýna?

 

Genelkurmay’ýnýn böyle olduðu bir ülke kokar.

 

Kokuyor da...

 

Gelin Kadýköy’e ve koklayýn.

 

Bakalým ne kokuyor.

 

Genelkurmay kendi iþiyle uðraþmayýnca, siyasetin içine dalýnca, kimse kendi iþiyle ilgilenmiyor.

 

Belediye, belediye olduðunu, amacýnýn temiz, düzenli bir hayat saðlamak olduðunu unutuyor.

 

“Atatürk’ü öven bir nutuk”, þeriatý lanetleyen iki laf, laikliðe bir övgü yetip de artýyor bile belediye baþkanlýðý yapmaya.

 

Atatürk’e de yazýk.

 

Dünyanýn en güzel ülkesini, onun adýnýn arkasýna saklanýp bir rezilliðe çevirdiler.

 

Eðer bu Atatürkçülük denilen þey, þu þehrin güzel kokmasýný, suç iþleyen Genelkurmay’ýn yargýlanmasýný saðlasaydý Atatürkçü olurdum doðrusu.

 

Ama bakýyorum Atatürkçülere ve sadece suç iþleyen generaller ve korkunç kokan þehirler görüyorum.

 

Alýn Atatürk’ünüzü... Bana zakkumlarý verin, hanýmelileri, þebboylarý verin.

 

Bana güzel, küçük hayatýmý geri verin.

 

O kadarý bana yeter.

 

 

 

Ahmet Altan, Taraf, 14.06.2009

Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Create New...