Webmaster Geschrieben 14. Juni 2009 Teilen Geschrieben 14. Juni 2009 Eðer bu belge gerçekse TARAF Gazetesi’nde dün yayýmlanan belgeyi okuyunca, içimden gelen ilk ses þu oldu: "Acaba Bülent Arýnç haklý mýydý?" Ne demiþti Bülent Arýnç? "Ýyi ki bu komutanlarla savaþa girmemiþiz." * * * Bu duygularýmý, gazetede yayýnlanan belge gerçekse kaydýyla söylüyorum. Þu ana kadar sahte olduðu konusunda bir bilgiye ulaþamadým. Genelkurmay Ýletiþim Baþkaný dün muðlak bir açýklama yaptý ve "Konu soruþturuluyor" demekle yetindi. Bu yazýyý þu þartla yazýyorum: "Eðer bu belge gerçekse..." Yeni ve feci bir andýç olayý ile karþý karþýyayýz demektir. Belgenin tarihi Nisan 2009... Yani iki ay önce hazýrlanmýþ. Altýnda, Genelkurmay Harekát Baþkanlýðý’nda görevli muvazzaf bir subayýn imzasý var. Eðer bu belge gerçekse; Ýnsan soruyor: "Yani hálá mý ders almadýnýz?" Belgeyi baþtan sona okuyorum. Birtakým kelli felli insanlar oturmuþ, bir "Aksiyon Planý" hazýrlamýþlar. Amaçlarý, AKP hükümetini ve Fethullah Gülen’i yýpratmak. Yani alenen suç. Hem de aðýr bir suç. Belgeyi okuyunca sadece iki þey söyleyebilirsiniz: Ya, "Vahim bir provokasyon." Ya da "Geri zekálýlýk örneði"... * * * Eðer bu belge gerçekse; Ve yaþanan bunca olaya raðmen Genelkurmay’da birtakým insanlar hálá böyle planlar yapma cüretini gösterebiliyorsa, ne diyelim... Olay feci, sýzmasýna mani olamamak ise baþka açýdan feci. Bir Genelkurmay düþünün ki, en gizli belgelerin sýzdýrýlmasýna mani olamýyor. Yani bu eylem planýný hazýrlamak suç. Sýzdýrýlmasýna mani olamamak da beceriksizlik. Vergi ödeyen vatandaþlarýn þu soruyu sorma hakký yok mu? Hálá bunlarý yapmaya hangi cüretle devam edebilirsiniz, nasýl mani olamazsýnýz? Eðer bu belge gerçekse; Bu belgeyi bürosunda saklayan eski asker yeni avukat Serdar Öztürk’e ne diyeceðiz? Müvekkili böyle þeylerden içerdeyken, kendisi bu belgeleri niye saklar? Cüret mi, salaklýk mý? * * * Ben, Türk Silahlý Kuvvetleri’ne sonsuz bir sevgi ve hayranlýkla büyüdüm. En solcu yýllarýmda bile, askere karþý hep sempati besledim. Bu duygularým hálá devam ediyor. Ama itiraf edeyim, son yýllarda tanýk olduðum bu olaylar, bende derin düþ kýrýklýðý yarattý ve yaratmaya devam ediyor. Sadece bazý subaylarýn karýþtýðý olaylardan dolayý deðil, en hayati sýrlarýný bile saklayamamalarýndan dolayý da derin bir düþ kýrýklýðý yaþýyorum. Ergenekon’da yargýlanan bazý eski komutanlarý görünce, onlarýn nasýl olup da bu kadar üst rütbelere yükselebildiklerine hayret ediyorum. * * * Diyebilirsiniz ki, bunlarýn ortaya çýkmasý fena mý oldu? Elbette iyi oldu. Ýyi oldu da, bu iyilikler benim bazý endiþelerimi de dengeleyemiyor. O sorularý bir türlü aklýmdan çýkaramýyorum. Bu sýrlarý saklayamayan, koruyamayan bir ordu, askeri sýrlarý nasýl saklayabilir? Tabii bir de Bülent Arýnç’ýn sözleri: "Ýyi ki bu komutanlarla büyük bir savaþa girmemiþiz." Biliyorum çok aðýr bir söz ama, ne yazýk ki insanýn aklýna takýlýyor. Bizim takýlýyorsa, þu anda görev baþýnda bulunan komutanlarýn da takýlmalýdýr. O nedenle bu belge ile ilgili soruþturmanýn sonucunu merakla ve ýsrarla bekliyorum. Önce gerçek mi, deðil mi? Eðer gerçekse; Bunun sorumlularý hakkýnda ne iþlem yapýlacak? Ertugrul Özkök, Hürriyet, 13.06.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.